Eşdeğer 2. Ödül (Profesyonel Kategorisi), AOÇ Alanları Değerlendirme Projesi Fikir Yarışması

PROJE RAPORU

Uzun zamandır kentsel gelişme alanı olarak görülüp parçalanmakta olan AOÇ, korunması ve geliştirilmesi gereken birçok katman ve değer taşımaktadır.

  • AOÇ bir Cumhuriyet projesidir. Cumhuriyet’in modernleşme projesidir. Dolayısıyla simge değeri taşır.
  • AOÇ bir üretim mekânıdır. Kentsel tarım alanıdır. Kurulduğu dönemde kent çeperinde kırsal üretim alanı iken, bugün kentin büyümesi ile merkezde kalarak kentsel mekân olarak değerlendirilebilir.
  • AOÇ sosyal bir mekândır. Kullanıcılarının spor yaptığı, eğlendiği, dinlendiği, hatta bir dönem yüzdüğü, diğer kentlilerle buluştuğu ve karşılaştığı bir mekândır. AOÇ, boşluğunun sağladığı çağdaş işlevler, sosyal eylem çeşitliliği-imkânları ile zengindir.
  • Doğal bir alandır ve kendine ait bir ekosistemi vardır. “Kentli” olanlar sadece bizler değil bizimle birlikte yaşayan diğer canlılardır ve onlara bu nitelikli “kent ormanı” ev sahipliği yapmaktadır.
  • Mücadelenin ve örgütlenmenin mekânıdır.

AOÇ’nin bu değerleri kuruluş amaçlarının sonucu olarak ortaya çıkmıştır. AOÇ, kuruluş amaçları ve geçmiş faaliyetleri referans alınarak, tüketim odaklı dönüşümü eleştirilerek “üretim odaklı bir kent çiftliği” olarak ele alınmıştır. “Üretim” kavramının temelinde “tarımsal üretim” olsa da, bu proje çerçevesinde somut ve soyut anlamda kapsamı genişletilmiştir. Üretimin soyut ve somut anlamda kapsamı genişletildiğinde AOÇ yapılacak araştırmalarla bilginin, üniversite ortaklıklarıyla bilimin, sosyal ve kültürel kullanımlarla kamusal pratiklerin ve toplumsallığın, sivil örgütlenmelerle mücadelenin, dâhil olunabilecek farklı rotalarla gündelik hayatın üretilebileceği bir boşluktur. Somut ve soyut üretimin ekonomik, çevresel ve sosyal çıktıları bugünün dünyasında çok farklı ölçeklerde hızla yayılarak ve yeniden üretilerek çiftliğin üretim döngüsünü sürdürülebilir kılacaktır.

Soyut üretimin en önemli çıktılarında biri bilginin kendisidir. Araştırma, geliştirme ve deney ile bilginin üretimi kuruluş döneminden itibaren önemli olmuştur ve sürdürülmelidir. Sosyal üretim kamusal pratikleri, rekreatif aktiviteleri, gündelik hayatı ve deneyimi kapsamaktadır.

Somut üretim farklı ölçeklerde hayvancılığı ve tarımsal üretimi içerir. Kent çiftliği büyük ölçekli bir üretim alanı olarak varlığını sürdürürken, üretim kültürünün özendirilmesiyle çatı bahçeleri, gerilla bahçeleri, kişisel bahçeler olarak kent içinde daha küçük ölçeklerde uygulama alanı bulacaktır.

Hayvansal ve bitkisel ürünler farklı üretim birimlerinde işletilerek farklı ölçeklerde dağıtıma sunulur. AOÇ;

  • gıda güvenliğinin tehdit altında olduğu,
  • doğal ürünlerin, yavaş şehir ve yavaş yemek akımlarının uzun zamandır gündemde olduğu,
  • doğal beslenmenin özendirildiği bugünlerde önemli bir ihtiyacı ve talebi karşılayacaktır.Talebin artmasıyla, üretim ve üretim kapasitesi artacaktır, işletim maliyetleri karşılanacaktır. Çiftlik hem kendi kendine hem de kendi kentine yetebilecek niteliğe kavuşacaktır.

Grimm’in maddelediği gibi;

  • yeni üretim, yerel istihdam ile ekonomik yarar,
  • yerel gıda arzı, sera gazlarının azaltılması, hava kalitesini ve nemini düzenlemek, gürültünün önlenmesi, bioçeşitlilik ile çevresel yarar,
  • beslenme ve sağlık alışkanlığının gelişmesi, eğitim ve boş zaman aktiviteleri, yerel ticaret ve alışveriş alışkanlığı ile sosyal yarar sağlanacaktır.

AOÇ ÜST ÖLÇEK KARARLARI

1) Ankara Çayı’nın ıslah edilmesi ve Etimesgut askeri alanlarının sivilleştirilerek çiftlik arazisine dâhil olmasıyla;

a- Çayın iki kıyısında da verimli toprak hattı oluşturulmuştur.
b- Birbirinden kopuk olan AOÇ arazilerinin sürekliliği sağlanmıştır.

2) Kale, Anıtkabir, Gençli Parkı ve Hipodrom gibi parçalı yeşil alanları bütünleştiren “yeşil kuşak” önerisi ile fiziksel ve işlevsel süreklilik sağlanmıştır. Kent ekosisteminde “nefes koridoru” olarak korunmuştur.

3) Doğal kaynak olarak Ankara çayını ve ana ulaşım arteri olarak demir yolu hattını merkeze alan tarımsal üretim bandı oluşturulmuştur.

4) Demiryoluna paralel bulvarların ve Ankara Bulvarı örneği gibi yüksek hızlı yolların aksine üretim bandını sarmalayan mevcut metro ağından çiftliği besleyecek olan toplu taşıma, hafif raylı sistem, yaya ve bisikletli öncelikli ulaşım aksları önerilmiştir.

5) Üretim kapasitesinin arttırılmasıyla tarihi sanayii yapılarının zarar görebileceği kaygısıyla, Cumhuriyet dönemi fabrika yapılarının ve tescilli binaların öncelikle tarihi niteliklerinin korunması önemsenerek, bu yapılar soyut üretim ağırlıklı olarak yeniden kullanıma açılmıştır.

6) Üretim faaliyetlerinin tarım arazilerine zarar vermeden sürdürülebilmesine yönelik alt yapı, servis, yardımcı mekân ve malzeme ihtiyacını karşılamak için çiftliğin “kaçak yapılar stoku” kullanılmıştır.

Kültürel peyzaj alanı olarak AOÇ

AOÇ yenilebilir peyzaj alanları, tarımsal uygulama alanları, deneysel eğitim alanları, aktif ve pasif yeşil alanları ile birlikte sivil halk tarafından sahiplenilmiş kültürel bir peyzaj alanı olarak tanımlanmıştır. Kent ile arasındaki sınır bulanıklaşmış, farklı ölçeklerdeki uygulamalarla kent içine sızmıştır. Mevcut potansiyeli üzerinden kullanım değeri, dolayısıyla sosyal değeri artmıştır.

Özgürlük mekanı olarak AOÇ

Kentin ortasında özgür olmak ne demektir?
Yürüyebilmektir.
Dalından meyveyi koparıp yiyebilmektir.
Temiz hava soluyabilmek, temiz su içebilmektir.
Uçurtma uçurabilmek, oyun oynayabilmektir.
Ailenizle, sevdiklerinizle ya da o gün karşılaştığınız kişilerle zaman geçirebilmektir.
Uzanıp kitap okuyabilmek, bir şezlongda tedirgin olmadan şekerleme yapabilmektir.

AOÇ bu özgürlükleri ve fazlasını vadeden bir boşluktur.

Cumhurbaşkanlığı Kompleksi yeni kullanım senaryosu // tarımsal ve sosyal üretim odaklı kamusal – karma kullanım kesitleri

İktidarın inşa etmenin ötesinde “yerleşerek” kenti yeniden inşa etmesi dikkate alınarak, alternatif bir toplumsal-sosyal yerleşme önerilmiştir. Cumhurbaşkanlığı Kompleksinin görsel medyada sıkça karşılaştığımız anıtsal vitrininin arkasındaki yaşam kesiti yeni “yerleşme” ve “üretim” senaryolarıyla iktidarsızlaştırılmıştır ve saray imgesi yıkılmıştır.

Daha da çoğaltılabilecek kamusal-karma kullanım kesitleriyle Ankapark ve Cumhurbaşkanlığı Kompleksi sürekli bir inşa sürecine girecek, çiftliğin, çiftlik kullanıcılarının, işçilerinin, çiftlikte yaşayan canlıların ve kentli kullanıcıların ihtiyaçları ile hem fiziksel hem de sosyal olarak sürekli yeniden üretilerek bitmez bir başkalaşım geçirecektir. Halka miras bırakılan ve emanet edilen Atatürk Orman Çiftliği yeniden halkın bahçesi olacaktır.

http://www.aocmucadelesi.org/
http://aocarastirmalari.arch.metu.edu.tr/

Etiketler

Bir yanıt yazın