“Kent Evi” Cumhuriyete ve Ankara’ya dair pek çok iz barındıran Ulus’un kentin kolektif hafızasındaki yeri dikkate alınarak ve kentlinin günümüzdeki ihtiyaçları doğrultusunda geliştirilmiş, öznesine Ankara’yı alan ve tüm kentin ortak kullanımına yönelik bir mekândır.
Burada Ankara’ya ait müze ve kütüphane gibi kullanımlara yer verilmesinin ötesinde, toplumun sanat, kültür, spor, eğitim ve sosyal gereksinimlerine katkıda bulunabilecek kullanımlar ve açık bir kent arşivi yer almaktadır. Böylece kentin farklı kesimlerinin bir araya gelmesiyle kültürel kaynaşmanın sağlandığı zengin ve bütünleşik aktivitelerin yaşam bulması hedeflenmiştir. Bu nedenle
“Kent Evi” eskinin Halk Evleri gibi bir kültür ve sanat merkezi, kütüphane, müze ve arşiv olarak iç içe planlanmış bir yer olmanın yanı sıra, bir ortak çalışma ve üretim alanı olarak birlikteliğin ve kentlilik bilincinin mekanıdır.
Ulus, Antik çağlardan günümüze kadar her dönem Ankara için önemli bir merkez olmuştur.
Kent gelişmesi uzun yıllar boyunca tek çekirdek niteliğinde olan Ulus çevresinde şekillenmiş, bölge özellikle Cumhuriyet’in ilk yıllarında idari merkez konumunda olmanın yanı sıra, ticari ve sosyal açıdan da kentin kalbini oluşturmuştur. Hitit döneminden Cumhuriyet dönemine kadar tarihin sosyal ve kültürel izlerini içinde barındıran Ulus, günümüzde Ankara’nın üçlü merkez yapısı içerisinde tarihi merkez niteliği ile oldukça değerli bir yere sahiptir.
Bu nedenle burada yapılacak tüm tasarım müdahaleleri için bölgenin taşıdığı tarihsel ve kültürel unsurlar ile sosyal ve yaşamsal zenginliği temel belirleyici olmalıdır.
100. Yıl Çarşısı, yarışma ile elde edilmiş değerli mimarisiyle Ulus’un modern yüzünü yansıtan önemli bir yapıdır. Ancak süreç içerisinde yapılan gereksiz işlevlere yönelik eklentiler ve fiziksel müdahaleler yapıya olumsuz etkide bulunmuş, yapı özgün anlamından uzaklaşmıştır. Bu pro-jenin temel hedefi asgari müdahalelerle “kamusallık” kavramı çerçevesinde yapıya özgün anlamının yeniden kazandırılması ve kentsel açık alan ile entegrasyonunun sağlanmasıdır.
Yapının meydan ile kurduğu ilişkiyi güçlendirmek, Ulus Meydanı’nı yapı ile bir arada ele alarak iç /dış mekan ilişkisini yeniden tanımlamak ve açık kamusal alanın yapı içerisinde de sürekliliğini sağlamak amacıyla açıklıklar yeniden kurgulanmaktadır. Bu anlamda tüm eklenti ve engellerin kaldırılması ile mekansal ve işlevsel sürekliliğin sağlanması amaçlanmaktadır.
Bunu destekler şekilde, çevredeki aktivite karmaşasının önlenmesi ve birbirine olan olumsuz etkisinin azaltılması, taşıt trafiğinin egemen olduğu ortamda yaya odaklı bir düzen kurulması amaçlanmıştır. Özetle 100. Yıl Çarşı yapısının kentin en önemli kamusal merkezlerinden biri olan Ulus Meydanı’nın bu niteliğini destekler biçimde ele alınması öngörülmektedir. Zira yapının özgün kurgusu bu temele dayanmaktadır.
Süreç içerisinde değişen koşullara uyum sağlamak amacıyla yapının temel özellikleri ile çelişmeyen ancak yaşanırlığına olumlu katkıda bulunacak, mekan kullanım konforunu ve mekan kalitesini arttıracak müdahaleleler önerilmektedir. Bunlar ne kadar kapsamlı olursa olsun, olabildiğince yapının özüne aykırı olmamasına özen gösterilmektedir.
Günümüz koşullarında kamusal mekan oluşturma yaklaşımı doğrultusunda mevcutta özellikle kat yüksekliğinin yetersiz olması, yeterli aydınlık düzeyinin bulunmaması gibi gerekçelerle döşemelerde eksiltmeler, avlu oluşturulması gibi yapısal müdahaleler öngörülmektedir. Ancak bu müdahalelerde, özellikle dış cephelerde yapının özgün karakteri ile yarışmayan hafif malzemeler tercih edilmektedir.
Yapının çevresiyle birlikte açık alanların sürekliliğinde yer alması ve bütünün parçası olması hedeflenmektedir. Bu nedenle son haliyle olduğu gibi içe dönük, tek işlevli bir çarşı yerine, iç mekanın ve terasların olabildiğince kamusallaştığı, Ulus’un sahip olduğu sosyal çeşitliliğin yapıda yer alan zengin işlevlerle kendine yer bulduğu, olabildiğince çok sosyal grubu kucaklayan bir kentsel odak olması amaçlanmaktadır.
Bir başka deyişle amaç yapının çok işlevli ve esnek bir kurguya sahip “herkesin mekanı” olmasıdır. Bu anlamda yeşil ve açık alan olarak işlevlendirilen teraslar ile yarı açık alanlar zaman içinde gelişebilecek aktivitelere de zemin oluşturulmasına yardımcı olmaktadır.
Yapı hem fiziksel hem işlevsel olarak esnek bir kurguda ele alınmaktadır. Mekanın zaman içerisinde oluşabilecek yeni ihtiyaçlara hizmet etmesi için kullanıcıları ile yönetimin aktif bir şekilde sürekli olarak etkileşimli çalışmaları gerekmektedir. Mekansal ilişkilerin yeniden tanımlanması, dönüştürülmesi ve iyileştirilmesi süreçlerine hizmet eden ve bu ilişkileri iş birliği ile tanımlayan katılımcı bir model ile yapının etkin kullanımı öngörülmektedir.
Geçici kullanımlara uygun esnek mekansal düzenlemeler yapının tümünde ele alınan temel yaklaşımdır. Özellikle yapıya entegre edilen bazı mekanlar ve cephe malzemeleri de geçicilik hissini vurgulayacak biçimde ele alınmaktadır.
Mevcut durumda Kale ile Gençlik parkı arasında belirgin bir açık alan sistemi kurgusu izlen-ememekte ve 100. Yıl Çarşısı bu ilişki içerisinde oldukça önemli bir konumda olmasına rağmen kapalı bir mekan olarak herhangi bir katkı sunamamaktadır.
Kamusal alanlarla bütün¬leşik bir biçimde ele alınarak dönüştürülen Kent Evi, Kale ile Gençlik parkı ilişkisinin tam merkezinde önemli bir rol üstlenmektedir.
Bu anlamda İnebolu Sokağın otopark erişimi dışında kalan yarısının yayalaştırılması ve devamında yaya köprüsüne dönüşerek Gençlik Parkı ile güçlü bir ilişki kurulması, açık alan ilişkilerinde sürekliliğin sağlanması açısından oldukça önem taşımaktadır.
Sergi alanı Kent Evi’nin amfi oturma alanı ve kafelerine dağılım sağlayan avlusuna açılmakta olup bu alandan pek çok kullanıcıya erişim kolaylığı sağlayarak bu bölgede bir esnek koridor yaratmaktadır. Şehrin çeşitli sanatçılarının, okullarının ve etkinliklerinin sergilerinin yer alması planlanan alan; serbest figürlerin ve iki boyutlu nesnelerin, temaya ve sergi içeriğine bağlı olarak, esnek bir mekan oluşturmaktadır.
Aynı mekanda dijital sergi salonu ziyaretçilere taşınabil¬ir paneller üzerinden; ışık, ses, hareket ve renkler ile sergi deneyimini yaşatmayı hedeflemektedir. Yüksek çözünürlüklü projektörlerin yansıtıldığı paneller, serginin içeriğine ve temasına bağlı olarak farklı noktalarda değişken “hub”lar yaratmak üzere taşınabilmektedir.
Yapıda mevcut olarak bulunan sinema salonu fonksiyonel ve mekânsal olarak Kent Evi içerisinde korunmaktadır. Bu alanda yer alabilecek gösterimlerin ve etkinliklerin çeşitleri göz önüne alındığında; projeksiyon ile taşınabilir panel üzerinde çeşitli belgesel gösterimleri ve dinletilerin yer alması planlanmaktadır. Katlanabilir panel ile etkinliğin içeriğine bağlı olarak sinema salonu dış mekana açılarak izleyici kapasitesini arttırabilmektedir.
Sinema salonu, katlanabilir panel ile etkinliğin içeriğine bağlı olarak izleyici kapasitesini arttırabildiği gibi etkinliğin hedef kitlesini de kontrol edebilmektedir. Taşınabilir panelin kaldırıldığı ve sahnenin tiyatro, gösteri, tören amaçlı kullanıldığı durumlarda salonun kapısı niteliği taşıyan katlanabilir panel açılarak kullanıcıları etkinliğe davet etmeyi amaçlamaktadır.
Yapıda mevcut olarak bulunan sinema salonu fonksiyonel ve mekânsal olarak Kent Evi içerisinde korunmaktadır. Bu alanda yer alabilecek gösterimlerin ve etkinliklerin çeşitleri göz önüne alındığında; projeksiyon ile taşınabilir panel üzerinde çeşitli belgesel gösterimleri ve dinletilerin yer alması planlanmaktadır. Katlanabilir panel ile etkinliğin içeriğine bağlı olarak sinema salonu dış mekana açılarak izleyici kapasitesini arttırabilmektedir.
Sinema salonu, katlanabilir panel ile etkinliğin içeriğine bağlı olarak izleyici kapasitesini arttırabildiği gibi etkinliğin hedef kitlesini de kontrol edebilmektedir. Taşınabilir panelin kaldırıldığı ve sahnenin tiyatro, gösteri, tören amaçlı kullanıldığı durumlarda salonun kapısı niteliği taşıyan katlanabilir panel açılarak kullanıcıları etkinliğe davet etmeyi amaçlamaktadır.
Kent ve kentlilik bilincinin gelişimine katkı sağlaması amaçlanan kent arşivi Ankara’ya ait kültürel mirasın korunması ve gelecek kuşaklara aktarılmasında önemli bir rol oynamaktadır. Bu anlamda yüksek yapı kent arşivi ve kütüphane olarak değerlendirilmektedir.
Rota Ankara, Kent Evi’nin kullanıcılarını karşılayan birimi olarak kentlinin ve turistlerin Ulus’a ve Ankara’ya ait kültür rotaları hakkında bilgi edinebildikleri, çeşitli kitapçıklar ve haritalar temin edebildikleri bir yerdir.
Kent ve kentlilik bilincinin gelişimine katkı sağlaması amaçlanan kent arşivi Ankara’ya ait kültürel mirasın korunması ve gelecek kuşaklara aktarılmasında önemli bir rol oynamaktadır. Bu anlamda yüksek yapı kent arşivi ve kütüphane olarak değerlendirilmektedir.
Cumhuriyet Caddesi’ne bakan teras üzerinde geçici kiosk olarak yer alan kafe ile kullanıcılara taşınabilir kentsel mobilyalar ile donatılmış açık bir yeme-içme mekânı sunmaktadır.
Atölye Terası atölye odalarının yer aldığı alanın hemen yanında, atölyelerde yer alan programlara uygun olarak değişkenlik gösterecek bir açık kullanım alanı olarak ele alınmaktadır. Bu alanda yer alan beton masalara kimi zaman çeşitli atölyelerin satış ve sergi etkinlikleri için, kimi zaman ise yoga ve masa tenisi gibi faaliyetler için yer verilmektedir.
Etkinlik terası Kent Evi avlusunu içine alan ve yapının en geniş ve yüksek terasıdır. Bu alanda Kent Arşivi’nin Atatürk Bulvarı’na bakan cephesine yansıtılan çeşitli gösterimler, bienaller, festivaller ışık ve renk oyunları, satış birimleri, kiosklar ve gölgelikler yer alması planlanmaktadır.
Toplantı alanı Kent Evi’nde yer alan organizasyonların düzenleyicilerinin, çeşitli dernekler ve STK’ların etkinlikleri ve gösterileri planlamak amacı ile toplandığı bir mekan olarak düzenlenmiştir. Rezervasyon ile çeşitli grupların kullanımına da sunulabilmektedir.