Eşdeğer Mansiyon, Cumhuriyet Meydanı ve Atatürk Caddesi Çamlıbel Kentsel Tasarım Yarışması

İKLİM POZİTİF ÇAMLIBEL

Geçmişi Cilalı Taş Devrine kadar giden Mersin özellikle 19.yüzyılın son çeyreğinde demiryolunun inşası ile bir liman ve ticaret kenti olmuştur. Cumhuriyetin ilk döneminden 1950’li yıllara kadar aşamalı olarak kurumsallaşan Mersin Limanı, 1962 yılında modern ve korunaklı bir tesis olarak bugünkü şeklini almıştır. Çok katmanlı bir sosyo- kültürel yaşamı olan kentin, canlı bir sosyal yaşantısı olduğu tarihte görülmektedir. Mersin’in kültür ve sanat faaliyetleri anlamında her zaman çok çeşitlilik gösteren durumunu iklim ve insan ilişkisi üzerinden okumak mümkündür.

Gittikçe daha çok göç alarak hızla değişen Mersin’in iklim değişikliği ile baş etmek zorunda kaldığı ortadadır, bu sebeple çevre sorunlarına iklim pozitif bir kent ortamı oluşturarak refleks geliştirmesi gelecek vizyonu olarak benimsenmelidir. Çamlıbel bölgesi liman ve demiryoluna olan yakın mesafesi ile kentin tarihi ticaret merkezinin batısında modern bir kent dokusu olarak Mersin’in eski yerleşimlerindendir. Belirli bir dönem sosyo-kültürel anlamda Mersin’in kalbi olan alan, kentin 1990’lardan sonra hızlı gelişimi nedeniyle bu rolünü 2000’lerde kaybetmiştir. Çamlıbel bölgesinin canlandırılması için geliştirilecek projenin alanın tarihsel karakterini yansıtırken kent kimliğine geleceğe yönelik yeni bir katman katacak şekilde ele alınması gerekmektedir. Erişebilirlik anlamında hem kentsel bağlantısı kuvvetli hem de herkes için tasarlanmış bir alan olması gözetilmelidir. Bunlara ek olarak mekânsal süreklilik ve aktivite çeşitliliği ile kaliteli ve esnek bir kamusal mekan tasarımı geliştirilen projenin işlevselliği önemsenmektedir. Bu alanın canlandırılmasında mikroklima oluşturulması kullanıcıların konforu, iklimsel duyarlılık ve kentsel dayanıklılık açısından önemlidir. Bütün bu hedeflere ulaşmada teknolojinin her tür imkanından yararlanmak gerekmektedir. Yaratıcı sektörlerin alana yerleşmesini öngören bu projede dijital dünyanın hem bir ekonomik girdi hem de bir sosyal kaynaşma unsuru olarak Çamlıbel’e entegrasyonu üzerine odaklanılmıştır.

Bahsi geçen bu hedeflere ulaşmada birtakım stratejiler geliştirilmesi öngörülmüştür. Bunların başında kentin karakterini belirleyen bir unsur olarak suya hassas tasarımın desteklenmesi gelmektedir. Erişilebilirlik stratejisinin omurgasını herkes için tasarım prensipleri oluşturmaktadır. Sosyal ve ekolojik anlamda dirençli bir kent oluşturmak adına esnek tasarım prensipleri adaptasyonu yüksek bir kent oluşturacaktır. Son olarak mikroklima yaratma üzerine kurulu stratejiler kentsel yaşam kalitesini desteklemektedir.

Çamlıbel bölgesinin geçmişten günümüze aktaramadığı ancak kentsel hafızada önemli yer teşkil etmiş unsurları ve bugüne aktarılanların durumları okunduğunda kentin gerek sanat gerekse de kültürel aktivitelerle toplumun entelektüel seviyesini destekleyecek bir içerikte olduğu görülmektedir. Bu katmanın Çamlıbel’e tekrar canlılık getirmesi alana yaratıcı sektörlerin konumlanması ve bunu yaparken de özellikle geleceğe yönelik teknoloji çağının vazgeçilmez dijital unsurların projeye dahil edilmesi gerekmektedir.

ÜST ÖLÇEKLİ KARARLAR

1/5000 Ölçekli Mersin Çamlıbel Planı, iklim + ekoloji + dijital kültür/sanat ekseninde; alana özgü potansiyellerinin değerlendirildiği ve bu potansiyeller ışığında entegre önerilerin yapıldığı bir aşamadır. İstiklal ve İsmet İnönü Caddelerinin arasında kalan alan, bir ucunda Müftü Deresi koridorunun ekolojik sürekliliğini, diğer ucunda ise Mersin Tarihi Çarşısının tarihi belleğini barındırmaktadır. Bu kapsamda planın iskeletini doğudan batıya tarih zonu, kıyı zonu, kültür zonu, dijital zon, etnik çeşitlilik zonu ve doğal zon olmak üzere 6 ana bölge oluşturmaktadır. Mersin Tarihi Çarşısını içine alan bölge olarak tanımlanabilecek Tarih Zonu, hem kent hafızasına olan katkısı hem de fonksiyonel olarak barındırdığı çeşitlilikle de öne çıkmaktadır. Bu sebeple tarih zonu büyük oranda korunarak, azami ölçüde müdahalelere uygun görülmüştür. Bu kapsamda alanda bulunmakta olan yaya yollarının peyzaj düzenlemelerinin yapılması ve Ulu Camii çevresinin yeniden düzenlenerek içinde bulunduğu alanın özelliklerine paralel bir canlılık kazanması hedefler arasındadır. Kültür Zonu, Tarihi Zon, Dijital Zon ve Kıyı Zonu’nun kesişiminde bulunmakta ve bu üç farklı zon arasındaki ilişkiyi kurarak bir ara kesit görevi görmektedir. Alana önerilen ‘dijital saçak’ ile Dijital Zonun devamlılığı sağlamakta, tasarıma entegre olmuş Cumhuriyet Meydanı’ndaki Opera Binası ise geçmişle bağ kurmaktadır. Alanda önerilen meydan aynı zamanda kıyı bölgesi ile de hem görsel hem de fonksiyonel bağlamda ilişkilendirilmiştir. Opera Binası’nın izlerini takip ederek tasarlanan Kıyı Sahnesi ile Atatürk Parkı’nın meydanla olan ilişkisi artırılmaya çalışılmıştır. Kentin gelecekte içinde bulunduğu bölgeden daha farklı bir pozisyona gelebilmesi ve çağı yakalayabilmesi için dijital sanat ve dijital medya olgularına odaklanan Dijital Zon ise Kültür Zonuna eklemlenmektedir. Zonu boydan boya geçen Atatürk Caddesi, Yaratıcı Endüstriler Omurgası olarak işlevlendirilmiştir. Bu kapsamda cadde boyunca İnteraktif Dijital Sanat Merkezi, Medya Merkezi, Maker Atölyesi gibi farklı fonksiyonları olan kullanımlar önerilmiştir.

Alanda farklı kültürlerin birbiriyle etkileşimini artırmak amacıyla kurgulanan Etnik Çeşitlilik Zonu, bölgede bulunan farklı etnik grupların yaşadıkları alan ile olan bağlarını güçlendirmek, alanı sosyo-ekonomik olarak kalkındırmak, farklı etnik grupların bir araya gelebileceği ortak bir platform oluşturmak ve plana konu olan alanın yerleşik kullanıcılarını sürece dahil etmek hedeflerini gütmektedir. Bu kapsamda alanda bir mahalle parkına yer verilmiş; bu mahalle parkı ile entegre olarak Göçmen İletişim ve Yardım Merkezi ve Göçmen Emeği Pazarı kullanımları önerilmiştir.

Planın hedeflerine uygun olarak iklim pozitif ve ekolojiye duyarlı bir çevre yaratmak bağlamında Müftü Deresi koridoru ve takibindeki hem mevcut hem önerilen Millet Bahçeleri bir yeşil omurga olarak hizmet etmektedir. Bu ekolojik koridorda bulunmakta olan eski lojmanların izleri kullanılarak alanda Çocuk ve Gençlik Akademisi önerilmiş, bu sayede ‘iklim + ekoloji + dijital kültür/sanat’ kavramlarının bir arada yaşadığı alanlar oluşturulmaya çalışılmıştır. İklime yönelik çözümler bağlamında yalnız Doğal Zona odaklanılmamış; tüm alanda iklim pozitif bir yaklaşım sergilenmesi temel karar olarak alınmıştır.

1/5000 Plan kapsamında verilen önemli kararlardan biri de İsmet İnönü caddesi boyunca önerilen tramvay aksıdır. Kıyı boyunca farklı duraklarla alandaki etkileşimi artırmayı hedefleyen tramvay, güneyde Soli Pompeiopolis Antik Kenti’ne kadar devam ederken, kuzeydeki TCDD Mersin İstasyonu ve Metro İstasyonu ile de entegre olarak bir ulaşım odağı oluşmasını da sağlayacaktır. Yine kıyı boyunca kesintisiz devam eden ve Müftü Deresi koridorundan devam eden bisiklet yolunun da Yumuktepe Höyüğü’ne dek uzanması hedeflenmektedir.

Etiketler

Bir yanıt yazın