Mimari Açıklama Raporu
İstanbul’un köklü eğitim kurumlarından olan Özel Alman Lisesi yalnız haklı akademik başarısından elde ettiği ün değil, yetiştirdiği insanların zaman içinde geldiği yerler ve aldıkları sorumluluklarla da Türk Eğitim sistemi içinde önemini kanıtlamıştır. Son yıllarda özel eğitim kurumlarının sayısında görülen ani artış, şehrin iyice büyümesi ve yeni yapılan okul kampüslerinin şehir dışında istedikleri aktivitelere daha rahat yer ayırabilmeleri öğrencilerin tercihlerinde dikkat çeker bir rol oynamıştır.
Şehrin merkezinde ve göreceli olarak sıkışık noktalarında kalan çoğunluğu yabancı okul olan eski ve geleneği olan okullar ise kısıtlı arazileri kanunun getirdiği zorluklar içinde sıkışmış tamir şartları ile uğraşmaktan yeni okul kampüsleri ile sosyal alan ve ortam oluşturma konusunda rekabet etmekte zorlanmaktadırlar.
Yüzyıl başlarından kalan özgün mimarisi ile tüm Beyoğlu içinde önemli bir değer oluşturan yapısı yakın zamanda kapsamlı bir restorasyon görmüş olmasına rağmen okul yönetiminin ihtiyaçlarına cevap verecek ilave mekanların tasarımını yaparken okulun şu an yaşadığı sıkıntıları da hesaba katmaya gayret ettik. Okulun Kültür varlıklarını Koruma kurulunca tescil edilmiş bir yapı olduğunu ve bu özelliklerdeki binalara yapılacak her türlü müdahalenin yaratacağı hukuki sıkıntıları minimize edebilmek amacıyla bir strateji üretmeyi doğru bulduk.
1- GENEL YAKLAŞIM
Çalışmalara başlamadan evvel bizlerin de arazi gezisi sırasında fark ettiğimiz ilk şey öğrencilerin rahatça kullanabilecekleri bir bahçe olmayışıydı. Bu kadar sıkışık bir parselde bahçe olarak kullanabilecek alanların büyük kısmı ise soyunma odaları, depolar ve spor salonu gibi barak niteliğinde yapılarla işgal edilmiş durumda idi.
Projeye başlarken ilk olarak verdiğimiz karar bu projeyi bir dış mekan ve peyzaj projesi olarak ele almak oldu. Alman Lisesi öğrencilerini ne kadar dışarıda rahat bırakır isek ve rekreasyon alanlarının kişi başına olan metrekaresini ne kadar arttırabilirsek o kadar başarılı olacağımız düşündük. Projeye başlamadan evvel kişi başına düşen alan Alman Lisesi’nde 7.5 m2 iken biz bunu 12.8 m2 ye çıkartmayı hedefledik.
Projeye temel yaklaşımımız Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezinin bulunduğu Şahkulu Bostan Sokak’tan yapılan giriş ile Yüksek Kaldırım tarafından Yörük Çıkmazı tarafından yapılan girişin bağlanması ve okulun farklı birimlerine ulaşımı rahatlatması üzerine oldu. Alman Lisesi’nin tarihi binasına giren kotlar ve bahçedeki asırlık ağaçların dip kotlarını dikkate alınca, okul giriş kotu olan +94.00m kotunu dümdüz olarak arkaya taşıyarak, arka bahçe platosunu mevcuttan 150cm yukarı almayı önerdik. Bu şekilde bahçe kotumuz ile Yüksek kaldırım tarafında ki giriş arasında 300cm’lik bir fark oluştu. Bahçe platformunun aynı kotta şimdiki spor salonu tarafına uzaması ile de okulun Serdar-ı Ekrem sokak tarafına paralel bahçesi ile bir katlık bir fark yaratılmış oldu. Üst kotları belirlenen projede kalan neredeyse tüm cepheleri gömülü binanın diğer kotlarının ayarlanması oldu.
Spor salonu kendine gereken yüksekliği bir asma kat ile beraber sağlayarak +80.80m. kotuna oturdu. Asma kat altına yapılacak katlanır tribünlerle hem 200 kişilik bir seyir imkanı hem de seyirci olmadığı zaman kullanılabilecek 120 m2 bir ekstra antrenman alanı elde edildi. Ayrıca asma kat hakem odaları, soyunma odaları gibi işlevleri de barındırdığı gibi bu kottan salonu daha yüksek ve iyi bir açıdan görerek maç seyretmenin de mümkün olan bir balkon tesis edildi.
Yüksek Kaldırım tarafından yapılan giriş ve güvenlik bölümü ziyaretçileri hem okul bahçesine çıkaran hem spor salonu ya da ek derslik katına bağlayan bir merdiven ile birleştirilmiş ve tüm sirkülasyon kontrol altına alınmıştır. Bu kapıdan gelenler yarım kat inerek ek dersliklere ve buna bağlı olarak ikinci aşamada yapılacak çok amaçlı salon kısmına okula hiç girmeden ulaşabilmekte, bir kat daha inince soyunma odalarına ve bir kat daha inince de spor salonuna varabilmektedirler.
Okula yapılacak ilave işlevleri barındıracak mekanlar ile ilgili çözüm gerektiren en önemli sorun ise elbette iç ulaşımın aksamadan sağlanmasıydı. Spor salonu ve çok amaçlı salon gibi önemli ve yer tutan birimlerin doğru bir ulaşım aksına eklemlenmeleri gerekiyordu. İlk aşamada bununla ilgili hazırladığımız alternatiflerden tercih edilen öneri, yangın merdiveninin rehabilite edilmesi ve asansör eklenmesi ile oluşan düşey aksın eksi birinci koda gelerek ek derslikle buluşması ve arka bahçe kantin bağlantısı ile yeni ilave edilecek Yörük Çıkmazı’nda bulunan iki tarihi yapıya olan ulaşımı sağlamaya yönelik olan oldu. Buradan asma kata inilerek soyunma odalarına ve spor salonuna inmek mümkün oldu.
Tüm bu mekanların yeraltına alınmaları ile doğabilecek havalandırma ve doğal ışık sorunları ise en basit yöntemlerle çözüldü.
Ek dersliklerin bulunduğu +89.80m kotu ile yeni satın alınan tarihi binalar arasında bir kuranglez oluşturuldu. Bu iç bahçe sayesinde derslikler arka taraftan ışık ve temiz hava alabilir oldular. Spor salonunun Serdar-ı Ekrem sokak tarafı ise zaten kot farkı yüzünden açığa çıkmaktaydı. Burada mevcut taş duvar kotunun üzerinde kalan kısımlara komşu hakkı sebebiyle pencere yapamasak da cam tuğla prensibi ile imal edilmiş paneller ile doğal ışık ve geri çekmeler yapılarak ortaya çıkan kuranglezler ile doğal hava almak mümkün olabilmekte.
Yeni alınan tarihi binalara ulaşım için oluşturulan ve bir ucunun da arka bahçe olduğu koridor da arka avluya bağlanabilmekte hem kaçış hem doğal havalanma konusunda avantaj sağlanmaktadır.
Sınıfların duvarları için akustik malzemeler önerilmekte ama koridor ile olan ara yüzeylerinin cam panellerle yapılması ve ışığın eksi bir kotunda her yere penetre olmasının sağlanması önerilmektedir.
Peyzaj tasarımının bir parçası olan beton bloklar içine entegre edilmiş yuvarlak camlar ile de eksi bir kotunun tüm koridor alanlarının zenital olarak aydınlanmaları önerilmektedir.
Öğrencilerin sık kullanacakları ve satılan ve pişirilen mallar yüzünden açık hava ile direkt temasının olmasının iyi olduğu Kantin ise eksi bir kotundan düzayak olarak arka bahçeye çıkınca sağ tarafımızda kalan niş içinde önerilmekte ve korunaklı bir dış alanı da olan kantinin arka bahçe çıkışına ve ana bina ulaşımına yakın olması amaçlanmıştır.
Ana binanın tarihi özellikleri ve buna yapılacak her türlü ekin ilgili bürokratik kurumlar tarafından önyargı ve endişe ile karşılanacağı fikri ile hareket ederken tüm ilave hizmet birimlerinin gömülmesi söz konusu olurken mevcut yangın merdiveninin de rehabiltasyonu önemli bir konu olarak gündemimize geldi.
Mevcut merdivenin vardığı kotlar ve yeni bahçe kotumuzun adaptasyonu ile çalışırken, yangın merdiveninin ilave bir asansör ile kapalı bir ortam oluşturmasının ve binanın ana sirkülasyon hatlarından biri olarak hizmet vermesini doğru bulduk.
Merdiven kulesinin inanılmaz manzarasından da faydalanmak için bu sistemi çelik inşa ederek camla kaplamanın ve tarihi yapının taş ve ağır dokusu ile bir kontrast oluşturmasını ama hafifliği ile de öne çıkmamasını hedefledik.
Bu şekilde ilgili onay makamlarının yeni ek olarak gördükleri tek kütlenin kanunen onay vermek zorunda oldukları yangın hizmet bloğu olmasını amaçladık.
2-RESTORASYON
Alman Lisesi’nin yeni satın aldığı ve kagir inşaat tekniklerine göre yığma olarak inşa edilmiş iki komşu binanın restore edilerek ek sınıf binaları olarak hizmet vermeleri gereği üzerine bu binaların da sağlamlaştırılarak olabilecek en kullanışlı biçimde kampüsün bir parçası olması amaçlanmıştır.
Her iki binanın da ayrı bir merdiven çekirdeği olması, küçük metrajları ile son derece olumsuz bir etki oluşturmaktadır. Özgün planların nitelikli olmamaları ve Alman Lisesi’ne bakan cephelerin tamamen tahrip olmuş ve yapıldığı dönemde dahi nitelikli olmamaları sebebiyle, iki parselin tevhide ilerek binaların içeriden birleştirilmeleri ve düşey sirkülasyonların daha net ve verimli kullanılmaları önerilmektedir. Ayrıca binaların eksi birinci kotundan Alman Lisesi ek binalarına doğrudan ulaşım sağlanabilmekte ve kampüs içinden kullanımları devam edebilmektedir.
Alman Lisesi’ne bakan cephelerinde baklava desenli renkli metal kaplamalar önerilmiş ve kimliksiz arka cephe düşey yeşil cephe ile birleştirilerek yeni Alman Lisesi bahçesine fon oluşturacaktır.
3-PEYZAJ
Raporun başında da bahsettiğimiz gibi Alman Lisesi projesi aslında bir peyzaj projesi olarak ele alınmıştır. Şahkulu Bostan Sokak girişinden itibaren tek kot ve merdivenlerle +89.80m kotunda ki mevcut arka bahçeye bağlantı bahçeyi ikiye ayırmış ve anıtsal bir amfi merdivenle bu iki kot birbirine bağlanmıştır.
Bu amfi merdiven açık havada olabilecek öğrenci etkinliklerine de ev sahipliği yapabilecektir.
Peyzaj projesinin tamamını parametrik bir düzen içinde büyüyüp küçülen modüller üzerinde tasarlanması , bu modüllerin yer yer sert zemin, yer yer oturma elemanı, yer yer bodrum katlara ışık veren pencereler olması genel bir dil oluşturmuş. Serdar-ı Ekrem sokak cephesinde ise müzik sınıfının üzerinde bir yeşil alan bırakılarak burasının da öğrencilerin organik tarım deneyleyebilecekleri bir bostan olması düşünülmüştür. Asırlık ağaçlara dokunulmamış ve kök kotları dikkatle korunmuştur.
4- İNŞAAT
Parselin sıkışıklığı, lojistik zorlukları, şehrin çok merkezi ve kamyon trafiği açısından dezavantajlı bir bölgesinde olması malumumuzdur. Bu durumda büyük kazılar yapılarak gömük bir bina yapmak, hafriyatların atılması, komşu tarihi binalara ve özellikle Alman Lisesi binasına zarar verilmemesi gerekliliği de ortadadır. Bu sebeple tarihi binaların yanında kazık çakarak çatlamalara ve yatmalara sebep olmamak için kuyu keson kazı sistemi ile münavebeli olarak kazının yapılmasını önermekteyiz. Bodrum katların çeper duvarları dışında ve temel dışında ize betonlu imalatlar yerine çelik kirişler üzerine trapez kalıplar konarak yapılacak kompozit döşeme sistemi ile inşaatın yapılmasını tavsiye etmekteyiz.
İç mekanlarda da kompozit döşeme sisteminin metal trapez kalıplarının çıplak olarak hissedilmesini ve bölücü duvarları ise mümkün olduğu kadar hafif akustik ahşap panel, cam, alçıpan gibi malzemelerle yapılmasını önermekteyiz. Döşemeler için linolyum gibi doğal ve bakımı kolay malzemeleri tavsiye ediyoruz.