MİMARİ AÇIKLAMA RAPORU
Türkiye’nin en büyük adası olan Gökçeada, yoğun bir kent yapılaşmasından öte küçük yerleşim kültürüyle şekillenmiş. Tarihten günümüze olan katmanlaşmasında Rum kültürünün, sokaklara ve yerleşimin açık alanlarına verdiği önem ön plana çıkar. Alçak yapılaşmanın dokusu toprakla olan ilişkiyi kuvvetlendiren niteliktedir. Yerleşkenin projelendirmesinde de bu yerleşim kültürü hem Gökçeada’nın genel kurulumuyla kaynaştırılır hem de kendi içine ayrı bir yerleşim kurar. Amaç sadece bir eğitim yerleşkesi oluşturmak yerine bir yaşam alanı kurup, ortak kullanım alanları oluşturmak ve ana bir sokağa sosyal ilişkileri akıtmaktır.
Arsanın güneyinde bulunan ağaçlar öbeği, projenin ana konseptine çıkış noktası olmuş ve Yeşil Örtü olarak yorumlanmıştır. Tasarlanan yapılar bütünü ile korunan doğal yeşil örtünün birlikteliği yerleşkenin yeni olan yapılar bütünü ile doğanın kaynaşmasına önayak olur. Yeşil örtü alanındaki mevcut yol, genel insan hareketinin ve sosyalleşmenin yoğunlaştığı Eğitim Sokağı’na dönüşür ve kuzey-güney doğrultusunda uzanır. Farklı işlevleri barındıran bağımsız kütleler Eğitim Sokağı’na asılır ve birbirini bu sokak ile dinamikleştirir. Kütlelerin lineer formu sokakla olan ilişkiyi kuvvetlendirir. Sokak, bu dinamik insan hareketi içinde sosyal hayata mekan sunar. Günümüz kent kültüründe artan yüksek yapılaşma ve gökdelenleşmeye karşı çıkan ve insanın toprak ile ilişkisini ön planda tutan yerleşke planlaması “Yerdelen” olarak tanımlanır. Görece yüksek kütleler ise eğimli topoğrafyanın içine gömülerek genel dokuya uyum sağlar. Arsanın kuzey-güney aksında uzayarak konumlanması, yerdeleni de yine aynı aks üzerinde uzatarak biçimlendirir. Boylu boyunca uzanan Eğitim Sokağı arsa bütününüsahiplenir ve yeni tasarlanan yapılar bütününe sosyal yaşam alanı sunarken, ilerde eklenecek olan olası yapıların da arsaya kaynaşmasına olanak sağlar. Eklenecek olan bu olası yapıların yerleşkenin genel konseptine uyumuna önem verilir; bu eklentilerin tasarlanan kütlelerle olan biçimsel uyumuna ve yeşille olacak ilişkisine olanak sağlanır. Kütle konumlanmalarında zonlamadan uzak durulur ve devinim arsanın tamamına yayılır. Yerleşke yaşayan bir hacme, pastoral ilişkiler ağına dönüşür. Küçük yerleşim kültürü eğitim yerleşkesine aksettirilir. Yerleşkenin doğaya sarılması, yeşilin içinde yalınlık ve dinginlik ifade eden nötr malzeme olan beyaz beton kullanımıyla ön plana çıkar.