Mimari Proje Raporu:
Çağdaş bir eğitim ve yerleşke anlayışıyla günümüz eğitim yerleşkeleri öğrencilerin ders saatlerinde bulundukları süreli kullanım mekanlarının ötesine geçmektedir. Eğitim yerleşkeleri kullanıcılarına sürekli olanaklar sunan, hayat boyu öğrenme temasıyla sadece öğrencileri değil kentlisini de içine alarak farklı sosyo-kültürel bireyleri bir araya getiren bir “kent parkı” gibi düşünülebilir. Bu anlamdaki bir kent parkı öğrencileri ön plana alarak her yaştaki, her karakterdeki ve her erişebilirlik seviyesindeki kullanıcının entegre olabileceği bir örnek iletişim alanı niteliği taşımalıdır.
Gökçeada Lise Kampüsünün oluşumu sürecinde, kentin bu parçasının yeni bir “kent merkezi” olması yolunda gerek fiziksel formun geliştirilmesi, gerekse kamusal mekan kalitesinin arttırılması hedeflenmiştir. Açık alan düzenlemesi, spor alanları, konferans salonu ve kütüphane gibi sosyal alanlarıyla Gökçeada Lise Kampüsü belirtilen kamusal mekanı, iletişimi ve esnek kullanımı kentlisine vaat eder niteliktedir. Gökçeada’nın sahip olduğu coğrafi değerler düşünüldüğünde, tasarımı gerçekleştirilecek olan lise yerleşkesinin, adanın ötesine geçerek farklı coğrafyalardan gelen kullanıcıların da ilgisini çeken bir “doğal park” haline gelebileceğini öngörmek yanlış olmayacaktır.
Tasarımda; arazi ve imar koşulları çerçevesinde, yerin ve zamanın gerekleri ile uyum içinde olan, çağdaş bir mimari ve çevre düzenlemesi düşünülmüştür. Bu bağlamda Gökçeada Lise Kampüsü tasarımı, “kullanıcılarına mutluluk verici bir yerleşke” temasıyla, çevresel ve iklimsel veriler doğrultusunda, gelişime açık, esnek, ekonomik, sürdürülebilir örnek bir yerleşke olarak kurgulanmıştır.
Konumu itibariyle Gökçeada’nın merkezinde yer alan yerleşkenin, orta ve uzun vadede şehirle bütünleşerek kentin yeni odak noktasını oluşturması ve kentin sosyo-kültürel hayatına olumlu yönde katkıda bulunması hedeflenmektedir.
Bu bağlamda tasarım, “kent parkı” teması ile bir “peyzaj alanı” olarak ele alınmıştır.
Kampüsün oluşum süreci ile kentin bu parçasının yeni bir “ kent merkezi” olması yolunda gerek fiziksel formun geliştirilmesi gerekse mekansal kalitenin arttırılması hedeflenmektedir.
Çevresel ve topografik veriler doğrultusunda kampüs programlamasında “Doğrusal/Lineer Planlama” modeli benimsenmiştir. Yapılaşma aksları hakim rüzgar doğrultusunda oluşturulmuştur. Yapılaşmanın artması ile iç sokaklarda, hakim rüzgarın kontrollü olarak içeri alınması planlanmıştır. Yapılar içinde oluşacak olan hava akımının pasif havalandırma çözümlerine destek sağlaması öngörülmüştür.
Kampüs planlaması iki ana kurgu etrafında geliştirilmiştir :
· “Kent Merkezi” odaklı kampüs
· “Rekreasyon/Kent Parkı” odaklı kampüs
Bu bağlamda tasarım, “kent için iletişim” teması ile bir “sosyo-kültürel eğitim alanı” olarak, “kullanıcılarına mutluluk verici bir yerleşke” temasıyla, çevresel ve iklimsel veriler doğrultusunda, gelişime açık, esnek, etaplanabilir, modüler, çevreci, ekonomik, sürdürülebilir örnek bir yerleşke olarak kurgulanmıştır.
Proje, programın hiyerarşik ilişkiler ile sosyal odak etrafında dizilimi ve bu fonksiyonlar arasında kurulan bağların kesişiminde ortaya çıkan mikro odaklar üzerinden kampüs hayatının kurgulanmasından oluşur.
Sosyal odaklar; açık, yarı açık ve kapalı mekanlarla barındırdığı fonksiyonlar ile kulanıcılarına etkin bir hayat vadetmektedir.
Kampüs dahilinde ki tüm yapıların erişimi kolay, sosyal donatıları ile kullanıcılarına farklı olanaklar sunan bir mimari dili olması hedeflenmiştir. Geleneksel mimarinin önemli bir unsuru olan avluların, bahçeler halinde kurgulanması ile yaşam ve mekan kalitesini arttırmak üzere avlular etrafında gelişen yapılar düşünülmüştür.
Kullanıcıların eğitim ve sosyal yaşantılarına yönelik olanaklarının geliştirilmesi, kampüsün kentin diğer işlevsel unsurları ile ilişkilendirilerek etki alanının genişletilmesi ve bu kurgunun yaşantıya aktarılması, tasarımın temel düşünceleri olarak öne çıkmaktadır.
Eğitimde ve sosyal alanda eşitlik, şeffaflık ve katılımcılık kavramlarının güçlendirilerek vurgulanması tasarımın ana kriterleridir.
Yerleşke genelinde iletişimin ön planda tutulduğu, eğitim kampüsünün kent ve kentli ile olan ilişkisinin güçlü olarak ele alındığı, iklim ve çevre verilerine dayanan, etaplar halinde uygulanabilir, modüler plan kurgusu ile insan ölçeğini dikkate alan ve mutluluk verici bir mimari dil benimsenmiştir.
Yerleşkedeki yaşantının merkezi, ana ulaşım omurgası uzerinde planlanan açık, yarı açık ve kapalı mekanlardan oluşmaktadır. Akademik aktiviteler dışında kalan zamanlarda kullanıcıların kampüs yaşantısı bu aks üzerinde yeralan sosyal donatılarda geçmesi kurgulanmaktadır.
Peyzaj tasarımı, mimari kararların çevresel doğal verilerle en yüksek düzeyde iç içe geçmesi temel alınarak gerçekleştirilmiştir.
Yerleşkenin konumu itibariyle, iklim ve toprak yapısının, peyzajın hızlı bir şekilde gelişimine olanak sağlayacak olması büyük bir şans olarak değerlendirilmektedir.Planlama konsepti dahilinde benimsenmiş olan iki ana temadan biri olan “kent parkı odaklı kampüs” temasına uygun olarak arazinin tamamı bir “kent parkı” olarak ele alınmıştır.
Masterplan çalışmasının çıkış noktasını da oluşturan mevcut yeşil dokunun, geliştirilerek yapılar ile bütünleşen yeşil alanlar oluşturulması hedeflenmektedir.
Bu kapsamda bloklar arası geçişler, bakı terasları ve avlular oluşturulmuştur. Yapısal peyzajın bu noktalardan manzaraya açılması, alan deneyiminin kalitesini yükseltmek ve toplanma alanı-kişisel deneyim alanı olarak kullanıcılara olanak sunması planlanmıştır.
Verilmiş olan program, master plan kurgusu dahilinde yerleşkeye yayılan yapılar grubu şeklinde çözümlendiği için yatırım programına uygun olarak etaplanabilmektedir. Ayrıca öğretim yapılarının olası genişleme ihtiyacına cevap verebilmek üzere, potansiyel genişleme alanları masterplan kurgusu dahilinde planlanmıştır.
Kampüsün tasarımında engelli dostu çözümler üretilmiş ve açık ve kapalı alanlar arasındaki tüm erişimler buna uygun planlanmıştır. Proje alanının nispeten eğimli yapısı bunu zorlaştırmaktaysa da oluşturulan kademeli teraslar ile uygun eğimde bağlantılar önerilmektedir. Engellilerin ihtiyaçlarına uygun fiziki mekanlar uygun ergonemik ölçüler dikkate alınarak oluşturulmuştur.
Yerleşkenin, aşağıda belirtilen ana ilkeler çerçevesinde, doğal çevreye olan etkisinin en aza indirgenmesi ve sürdürülebilirlik yaklaşımıyla da öne çıkması planlanmıştır:
Yerel malzeme kullanımı,
İklimle dengeli cephe tasarımları,
Etkin güneş kontrolü,
Doğru yönlenme ve yerleşim,
Doğal ışıktan uzun süreli yararlanma imkanlarının sağlanması,
Doğru yönlenme ve uygun cephe katmanları seçimi ile kış ve yaz koşullarına göre en üst düzeyde güneşten faydalanmak,
Doğal havalandırma ile sistem yükünün ve enerji tüketimin azaltılması,
Yağmur ve drenaj suyunun depolanarak çevre sulamasında kullanılması,
Çatı ve pergola sistemi üzerine yerleştirilecek güneş enerjisi panellerinin entegre edilmesi ile enerji üretimi sağlanması,
Etkin sıvı ve katı atık yönetimi
Bu bağlamda; kampüsün sürdürülebilirlik yaklaşımıyla da öne çıkması planlanmıştır.