Eşdeğer Mansiyon, Lapseki Hükümet Konağı ve Çevresi Mimari Proje Yarışması

Eşdeğer Mansiyon, Lapseki Hükümet Konağı ve Çevresi Mimari Proje Yarışması

Proje Açıklama Raporu:

Ana Şema

Kentlerin artarak önem kazandığı, devletlerin ağırlık merkezi olmaya başladığı dönemde, hükümet konağı konsepti yeni bir role bürünmekte. Bir kenti idare etmek artık yalnızca otorite ile eşleşmiyor. Aksine, bu tarz kamu yapılarının farklı bir mesaj taşıması; açıklık, şeffaflık, pragmatizm ve ağırbaşlılığı temsil etmesi bekleniyor. Bu noktadan hareketle Lapseki Hükümet Konağı önerimiz “tüm vatandaşlarca erişilebilir bir yapı” mesajını aktarmaktadır.

Öneri, kentle her doğrultudan farklı bir ilişki kurmaktadır. Dış kabuğu Atatürk caddesi ve Aydoğan caddesi ile uyumlu bir ilişki kurmaktadır. Bu ilişkiden doğan 90 derecelik köşe, etrafındaki yapılaşmış çevreyi tamamlamaktadır. Bu çizgiler bulunduğu parsel limitlerinden hareketle L biçimine erişmiştir fakat iki-sonlu bir düzenlemeden ziyade komşu parseller üzerinden devam ederek önerinin göbek noktasında dairesel bir avlu tanımlamaktadır. Komşu parsellerle ilişkiye geçen, yüzer-çatı kıyıya kamusal bir yüz kazandırır. Yapı kabuğu komşu Ziraat bankasına yaklaşırken eğilir ve onunla yumuşak bir diyaloğa girer.

Yapının 90 derecelik köşesi aynı zamanda yüksekliğiyle yapıya bir varlık kazandırmakta ve girişi işaret etmektedir. Bu yükseltiden denize doğru yapı kabuğu eğilmiştir. Bu eğim, yapının sahil şeridinden algısını inceltirken, yapıya beşinci cephesini kazandırır, uzaktan ise bu dairesel avlu bir elips olarak algılanır.

İç Mekanlar

Öneri, alışılagelmiş lineer ofis organizasyonundan ayrılarak, farklı departmanları ve fonksiyonları kompakt küpler olarak organize eder. Birbirinden ayrık üç ana küp programın büyük kısmını içerir. Bu geçirgen düzenleme doğal havalandırma, manzara ve ışıktan azami ölçüde faydalanmayı sağlar.

Her bir küp kendi iç avlusunun etrafında şekillenir, böylelikle mekanlara ışık şaftlarından bir parça yeşil peyzaj yansıtılır. Bu küçük avlular sıcak havalarda doğal havalandırma şaftları, soğuk havalardaysa kış bahçeleri olarak görev görür.

Dairesel Avlu

Önerinin orta yerinde yer alan geniş, yeşil bahçe ziyaretçiler ve çalışan memurlar için ek bir karşılaşma yeri oluşturur. Bu fikir için hareket noktamız mevcut durumda arazide bulunan ve baskın çam ağaçlarından oluşan çevreden farklılaşan yaşlı, iri ağaçların varlığı olmuştur. Yapı bu ağaçların etrafında dönerek bahçeyi tanımlar. Bahçe esas olarak yerel peyzaj türlerinin küçük bir koleksiyonu gibidir, Pistacia terebintus (multitrunc), Prunus avium gibi bitkiler, Lavandula officinalis, Mentha sp, Salvia sp, Tymus sp, Jasminum nodifolium ve Jasminum officinalis- gibi alçak bitkilerden oluşur. Bu seçki yapıya gelen ziyaretçilerin resmi işlerini görürken algılarını uyarmayı ve çevrelerinden keyif almalarını olanaklı kılar. Böylelikle, iç bahçe nadide bir avluya dönüşür; kıyı şeridiyle kentsel dokunun kendine has çevreleri arasında, kendince yumuşak bir peyzaj tanımlar.

Pergola

Yapı kıyıya doğru salt bir çatıya dönüşürken Akdeniz ikliminde sıklıkla ihtiyaç duyulan bir gölgelik alan tanımlar. Bu hafif strüktür insanları bahçeye davet eder veya yalnızca rahatlamak için bir gölgelik alan sunar. Böylece şartnamede ifade edilen kıyı şeridiyle kuvvetli ve geçirgen bir ilişki kurma fikri, pergola tipolojisi üzerinden tasarımsal karşılığını bulur.

İmge

Yapı cephesi strüktür mantığı ve güneş ışıklarını kıran dikey ahşap elemanların varlığının sistematik ve doğal bir sonucudur. Eğilmiş yapı kabuğu ve bir yapıdan çatıya dönüşme biçimi yapıya ek bir karakter katar ve ölçülü, ılımlı, şeffaf bir yapı ana fikrini kuvvetlendirir.

Çevre Düzenlemesi

Yeni çevre düzenlemesinin temel mantığı farklı mekanları ve strüktürleri uyumlu bir düzen içerisine oturtmak ve cazibe sahibi bir alan yaratmaktır. Lapseki Hükümet Konağı önerimiz bu plan içerisinde geçirgen, eğimli kabuğuyla önemli bir rol sahibidir fakat öneri, kıyı şeridiyle birlikte ele alınmaksızın salt bir bina olarak ele alınırsa bütünüyle gerçekleşmiş olamaz.

Yeni Kıyı Şeridi

Hükümet konağı gibi bir kamu yapısının inşası çevre kamusal alanlarında beraber düşünülmesi için önemli bir fırsat sunar. Peyzaj stratejisi, hem fikri hem de fiziksel manada yapıyı net bir biçimde denizle ilişkilendirmek üzerinden şekillenir. Granitten oluşan sert peyzaj adeta bir halı gibi promenat ve ana meydanı oluşturarak yapıyla ilişkilendirir. Bu halı azar azar, yumuşak peyzaja dönüşür; ilkin çakıl, sonra çim yüzeyler oluşur. Buradaki doku kıyıya hizalanmıştır ve ana hatlar paralel olarak biçimlenir. Bu ana hatlar ağaç ekimi için bir kılavuz görevi görür, yoğun çam ağaçları yeşil bir gölgelik oluşturur ve sınırlara doğru oldukça sıklaşır, meydana doğru ise kaybolur ve açık bir alan tanımlar. Bu alan açık hava sergileri, gösterilerine ev sahipliği yapabilecek bir yerdir yada günlük bir buluşma noktasıdır. Atatürk caddesi ile kıyı arasındaki kot farkı 2.5 metredir ve peyzaj tasarımında bu eğim denize doğru basamaklandırılarak kullanılmıştır.

İskele, tasarımın bütünüyle bir parçası haline getirilmiştir. Sert peyzaj dokusu devam ederek feribota erişim noktasını ve bekleme noktalarını tanımlar.

Yakın çevrede bulunan yapılar

Şartnameye uygun olarak hem hastane hem de kreş yapılarının kaldırılması öngörülmüştür. Hastane Lapseki’nin daha uygun bir noktasına yerleştirilecektir, kreş yapısı ise çevre düzenlemesi içerisinde daha uygun bir yerde yeniden ele alınmıştır. Tescilli Ziraat Bankası yapısı ve önündeki peyzaj düzenlemesi mevcut haliyle korunmuştur, peyzaj tasarımı yeni bölgeye bu bahçeyi entegre etmiştir.

Mevcut otobüs durakları genel şema çerçevesinde yola daha yakın olarak konumlandırılmıştır. Bu yeniden konumlandırmayla kıyı şeridinin yaya kimliği kuvvetlenir. Öte yandan balıkçı restoranları ve yapılarının denizle daha doğrudan ilişki kurması sağlanmış, bu fonksiyonların liman girişinde kamusal kullanımı aktive edeceği öngörülmüştür.

Etiketler

Bir yanıt yazın