Yarışmada talep edilen kampüs hayatı, Türkiye’nin örgün eğitim sisteminde yaygın olmayan, öğrencilerin farklı dersler için farklı sınıfları dolaştığı, mobiliteyi teşvik eden yeni bir eğitim ve öğretim ağı üzerine kurulmuştur. Bununla birlikte verilen arazinin eğimli topografyası ve sıcak iklimi yaya hareketliliğini zorlaştırmaktadır. Bu noktada, kampüsü oluşturan birimlerin öncelikle öğrencileri teşvik edecek yakınlıktaki mesafelerle birbirine eklemlenmesi ve aralarında komforlu bağlantıların kurulması hedeflenmiştir. O yüzden birimler dağıtılmak yerine MİNİMUM DOLAŞIMDA MAKSİMUM ULAŞIMI sağlayacak KOMPAKT bir şekilde örgütlenmiştir.
Dağınık sistemlere göre kompakt bir örgütlenme kampüs içinde işletme verimliliği açısından ekonomik, bina izini azaltacağı için ekolojik, kontrolü kolay olduğu için güvenli, yakın mesafeler sunduğu için komforlu şekilde kullanılabilir. Ayrıca kentsel hayatın sunduğu yoğunluk ve çeşitliliği oluşturabilecek temel bir nosyon olarak da çok kullanışlı bulunmuştur.
Yerleşim kararları, öğrenci ulaşımının servislerle sağlanacağı bilgisine dayanılarak alınmıştır. KOMPAKT KAMPÜS, arsa içindeki düz alanlarla en çok ilişkiye girecek şekilde tepeye yakın bir yerde ve topografya ile uyum içinde olmasına dikkat edilerek konumlandırılmıştır.
Kampüsün, Muğlalılar tarafından benimsenmesi ve sahiplenilmesi yaşaması için çok önemli bir faktör olarak görülmektedir. Kentle barışık bir kampüs ortaya koyabilmek için ulaşım kolaylığı kadar program ve mimari tavrın da davetkar ve açık olmasına dikkat edilmiştir. Doğal dokuya terk edilen kuzeydoğu yamacının bir bölümünde kente hizmet eden bir park yoluyla bağlanması önerilmiştir. Bu park, kentililerin okulla temas etmesini sağlayan ve daha da önemlisi okulu kentin parçası haline getiren bağlantısıdır.
Arazi içinde seçilen konum ve kompakt dairesel form, öğrencilerin minimum dolaşım içinde maksimum ulaşımını sağlarken tekliği ve netliğiyle akropol etkisi yaratacak bir LANDMARK haline gelmesini sağlayabilir. Böylece kampüs öğrencilerin ve velilerin tepeye baktıklarında uzaktan kolayca seçebilecekleri, duyusal ve duygusal bağ kurabilecekleri bir entiteye dönüşecektir.
İkinci olarak kampüsün kütle kurgusunun açık ve davetkar bir tavır sergilemesi gerekli görülmüştür. Kütlelerin kurgulanması sırasında öğrencileri içeride, kentilileri dışarıda tutan ve eğitim kampı anlayışını çağrıştırabilecek avlu gibi kapalı tipolojilerden kaçınılmış, sosyal merkezleri barındıran kütleler olabildiğince her yöne bakacak şekilde yerleştirilerek aralarında bırakılan boşluklar kent ve doğa manzarasına açılacak şekilde konumlandırılmıştır.
Bu anlamda kütlesel eklemlenme için seçilen strateji, hem tepedeki düzlenmiş meydanda toplanmaya, hem de her yönde kente ve doğaya açılan sokaklara dağılmaya olanak verir. Bu da açık alan kullanımında özgürlük ve esneklik kazandırır. Her yönde sunulan açıklıkların içeri girilmese de davetkar bir tavır kazandırarak Muğlalılar’ı tedirgin etmeden kendine çekebileceği öngörülür.
Sunulan bu mekansal özgürlük ve açıklığın kampüsteki eğitim anlayışını da olumlu yönde etkileyebileceği umulmaktadır.
Kampüs içi yaya ve taşıt ulaşımı birbirini destekleyecek fakat kesişmeyecek şekilde organize edilmiştir. Böylece kampüs içi ulaşım komforlu ve güvenli hale getirilimiştir. Kampüse giriş üç noktadan olacak şekilde düzenlenmiştir. Bu noktalara yakın yerlerde toplu taşımayla ulaşım için duraklar belirlenmiştir. Kente en yakın giriş +125 kotunda botanik parkının başlangıcında yerleştirilmiştir.Okul servis araçlarının kullandığı giriş +150 kotunda tepenin batı yamacından verilmiştir. +155 Kotunda konumlandırılan giriş ise teknik merkez, konferans salonu ve yemekhaneye hizmet edecektir.
Verilen ihtiyaç programı üç bölüme ayrılarak ele alınmış ve bu ayrıştırma kesitin kurgusunu da belirlemiştir. Yapı kullanımı alt kotlardan başlayrak, yükseldikçe özelleşen bir mekan hiyerarşisine sahiptir.
Eğime oturan zeminlerde idari ve sosyal donatılar, labaratuvar, çok amaçlı salon ve kulüplerin biraraya getirilerek oluşturacakları merkezler bulunmaktadır. Bu merkezlerin üst kotunda derslikler ve onun üstünde de yurtlar konumlandırılmıştır.
Alt merkezler, sosyal donatılar ile labaratuarların birlikte gruplandırılmasından oluşan enstitülerdir. Bu merkezler sınıfların hemen altında, hem okulun meydanından hem de çeperlerinden kullanılabilmeye olanak sağlayacak şekilde konumlandırılımıştır. Amacı öğrencilerin müfredat kapsamında gördükleri konuları daha geniş bir perspektiten kavrayarak o konuları kapsayan dünyalara ilk adımlarını atmalarını sağlamaktır.
Sınıf katlarında bir tanesi kantin / meslek eğitim olmak üzere toplamda 10 modül bulunur. Her modülde bir müdür yardımcısı için oda ayrılmıştır. Çekirdekler yangın yönetmeliğine uyacak şekilde konumlandırılmıştır. Sınıflar ile holler öğrenci dolapları aracılığıyla ayrıştırılır. Hollerin her birinde hava ve ışık bacası olarak da işlev gören galeri boşlukları çatıya kadar çıkarılır. Ayrıca bu hollerin tasarımında çeşitlenmeye gidilerek yatay sirkülasyon sırasında birbirini tekrarlamamasına dikkat edilmiş, geri çekilme ve öne çıkmalarla nişler yaratılmaya çalışılmıştır.
Yurtlar tek katta, kompakt kampüs stratejisine uygun olarak sınıfların üzerinde çözülmüştür. Tek bir koridorla birbirine bağlanan iki farklı tip olmak üzere tek katlılar dairenin dışına, çift katlılar merkezine bakacak şekilde konumlandırılmıştır. Çiftl katlıların önünde bahçeleri bulunmaktadır.