Proje Raporu
“Özgün tarihi kimliği 18. yy sonlarına kadar biçimlenen Üsküdar Meydanı ve yakın çevresi, 1933 yılındaki yol genişletmeleri ve 1959 yılındaki meydan düzenlemesi yıkımları sonrasında ilk bozulmalarını yaşamıştır. Daha sonra 1985 yılında Üsküdar-Harem sahil yolunun açılmasıyla, parçalanmış meydan dokusuna, araç trafiği ve kavşakların da eklenmesiyle bölge, özellikle kıyı ve yakın çevresindeki tarihi kentsel doku karakterinden koparılmış ve tanımsız bir hal almıştır.
Karadan denizden ve raylı taşıma sistemleriyle her dönemde biraz daha fazla trafik yükü alarak yoğunlaşan ve karmaşıklaşan meydan yaşantısı, Marmaray çıkışlarının da eklenmesinin ardından bütünüyle kimliksizleşmiştir. Tarihi meydanın zorunlu bir transfer merkezine dönüşmesi, benzer başka meydanlarda olduğu gibi kent belleği açısından önemli kayıplardan biridir.”
(İstanbulSMD)
Proje Yaklaşımı ve Hedefleri
Ulaşım araçlarının güzergahlarını değiştirerek ve yolların genişlikleriyle oynayarak yayalar için tarihi dokunun içerisinde hareket edebilecekleri daha akışkan ve daha rahat bir rota yaratıldı. Bu rotayı oluştururken yeşil sistemin alanda maksimum dağılımını ve sürekliliğini göz önünde bulundurulmuştur.
Hızlı tempoda yaşayan kentlinin Üsküdar’ı ulaşım açısından bir geçiş mekanı olarak kullanmasından çok, pek çok tarihi ve kültürel noktasında duraklamasını sağlayarak alanın tarihi dokusunun yeniden ön plana çıkması hedeflenmiştir.
Üsküdar meydanını geçiş alanı olarak kullanan ve tarihi dokusuna temas etmeyen kentli, semtin içinde barındırdığı avantajların farkında değildir. Odak 1’den 5’e giderken; bir noktadan diğerine ulaşmak isteyen kullanıcı, güzergahı üzerindeki arkeolojik kazı alanı, tarihi kütüphane gibi pek çok dokuya da temas etme şansına sahiptir. Odak 2’de yer alan kültürel ve sanatsal değerlerin bu tasarımla ortaya çıkarılması amacı, hem gelip geçenler için hem de mahalleli için yeni fırsatlar oluşmasını hedeflemektedir.