Eşdeğer Mansiyon (Yegena Mimarlık), Kepez Belediyesi Odak Yapı Fikir Projesi Yarışması

PROJE RAPORU

Odak yapı gurubu belirlenen proje alanı içerisinde arazinin kenti gören en yüksek noktasına konumlanmış birbirleri ile optimal kullanım uzaklıklarda ilişkilendirilmiş odak seyir kulesi, restoran, sergi alanı ve çok amaçlı salon olmak üzere 4 ana yapıdan oluşan bir komplekstir. Odak seyir kulesinin aynı zamanda arazide halihazırda kullanılmakta olan ve yanındaki konut alanlarını etkileyici yüksekliklerde olduklarından teknik ve sağlık gereklilikleri açısından üst kotlara ötelenmesi gereken TV ve radyo verici antenlerinin işlevlerini de üstleneceği düşünülmüş, verici teknik alanları ve anten gurupları kulenin üstüne deplase edilmiştir.

Alanın ana girişi arazinin batı sınırındaki 20 m’lik en büyük imar yolundan proje alanının bölgeye ve kente en hakim kısmını hedefleyerek en yüksek sırtının oluşturduğu aksa dik şekilde, batıdaki düşük kısımlarda oluşturulan doğal havuzların ve müdahale edilmemiş yerel peyzajın arasından bir köprü ile sağlanır. Sırtın kente göre arkasında kalan sergi ve bilgilendirme giriş aksı üzerinde paralel uzun ve şeffaf bir şekilde yerleştirilmiştir. Hemen altındaki biyolojik havuza açılan çay evi uzun yapının gölgesindedir. Giriş aksı kendisine aynı kottan ulaşılan seyir kulesine sembolik olarak sırtı yararak ulaşılır ve ziyaretçilere en kısa ve etkili yoldan kent gösterilir. Giriş aksının sırtı yardığı alandaki son noktası restoranın altında bulunduğu seyir balkonudur. 17 m’lik bir konsola sahip olan bu balkon ile arazinin kente bakan tüm alanına hakim seyir imkanı ana girişten itibaren keskin bir ulaşım ile gerçekleştirilir. Çok amaçlı salon ve etkinlik yapısı restoranın hemen sağında bir kat altında önünde zaten var olan daha az eğimli alanın düzeltilerek terası haline getirildiği kısma açılır. Park alanının güney girişini kendi özel girişi gibi kullanır ve parkın açık kullanımından kendi fonksiyonunun gerektiği kadar biraz geride kalarak izole olur.

Arazinin doğu lobu güney ucunda kaldırılacak antenlerin bulunduğu alan en büyük düzlüktür ve bu yüzden kente dair çeşitli aktivitelerin gerçekleştirilebileceği ya da kente nazır konser ya da açık hava etkinliklerinin daha çok sayıda ziyaretçi tarafından aynı anda izlenebileceği büyük bir platform olarak bırakılmıştır. Odak yapı gurubu bu düzlüğe sadece kente değil aynı zamanda planlama yapılan alana da ait olduklarından alınmamış en yüksek sırtın hemen altında bu güzel düzlüğü de algılayacak şekilde konuşlandırılmıştır. Proje alanının doğu lobu platformun kuzey doğusundaki piknik gölgelik- seyirlikleri ile tamamlanır. Bu alanlar doğu lobunun üstünde kayalık olmayan fakat doğu sınırına doğru kayalıklar ve mağara ağızları ile biten araziye alttaki Barış Manço Bulvarı’ndan “sembolik olarak” açılan kent girişi ve seyir balkonu ile bağlanırlar aynı seyir balkonu arazinin en güney ucundaki manzaraya en hakim noktada bir kez daha tekrarlanmıştır. Kent girişinin bir diğer amacı arazi yapısında doğal olarak var olan mağara oluşumlarına dikkat çekmek rehabilitasyonlarını sağlamak ve bu ağızları bir seyir mekanı olarak da yaşar hale getirmektir küçük bir servis mutfağı ile desteklenirler.

Proje Alanı İçerisinden Geçen İmar Yolu

İmar planında verilen proje alnının içinden geçen 15 m’lik taşıt yolu arazinin doğal yapısı gözetilerek odak yapı gurubunun hemen altından, proje alanının kenti gören yüzüne paralel olacak şekilde arazi eğimine göre yeniden düzeltilerek tanımlanmış ve alanın kuzey ve güney alt girişlerini birbirine bağlar nitelikte oluşturulmuştur. Hem çok amaçlı yapı ve restoranın başta olmak üzere servis ihtiyaçlarını karşılar hem de plan olarak ortadan ayırdığı proje alanının doğu lobunu yakından besler. Yaya önceliklidir, sadece servis için araç kabul eder.

Proje Alanındaki Vericiler

Arazide halihazırda bulunan UHF-FM verici antenleri odak algısını yalın kılmak adına kaldırılarak gerekli görüldüğü taktirde odak yapıda bu teknik gereklilikler için ayrılan kısımlara yerleştirilecektir. Proje alanındaki antenlerin yakınlarındaki yapı gurupları ile olan yükseklik ilişkileri yayın radyasyonu açısından çok sağlıklı görülmemekte, yeni yapılacak odak üstündeki teknik alana deplase edilmeleri yayın yüksekliğinin artması ve yayın radyasyonunun yerleşim birimleri üzerinden onları etkilemeden şehre ulaşması bakımından daha sağlıklı bulunmaktadır.

Sergi Tünelleri ve Biyolojik Havuzlar

Arazideki sırt proje alanını farklı karakterde iki parçaya ayırır doğuda kalan parça tamamiyle manzaraya hakim ve şehirden hissedilen kısımdır, batı parçası ise şehirden algılanmaz fakat ekolojik açıdan daha güçlüdür ve sırt sebebi ile adeta çukurda kalmış hissini verir. 20 m’lik imar yolu ile sırt arasında kalan bu bölümde küçüğü bölümün kuzeyinde büyüğü ise güneyinde olan iki biyolojik havuz konuşlandırılmıştır. Yerleştirilen bu havuzlar aynı zamanda bu çukurluk hissini de bir nebze hafifleterek sırtın batı bölgesini kendi içine dönük bir vahaya dönüştüreceklelerdir. Havuzlar ile sırtın diğer tarafını engebeli ve kayalık arazide birbirine bağlama alternatifleri aramak yerine kuzeydeki küçük havuz rıhtımından odak kulenin girişine ve devamında restoran terasına, güneydeki büyük havuz rıhtımından da çok amaçlı salonun terasına iki tane 3 metre eninde tünel bağlantısı düşünülür. Birbirinden 4.50 m yükseklik farkındaki bu iki tünel sıcak iklimde serin atmosferleri ile çeşitli yarı açık sergilere hizmet verebilecek daha önemlisi sırtın iki tarafındaki birbirinden karakter olarak çok farklı iki bölgesi için sürprizli bağlantılar oluşturacaklardır.

Proje alanındaki spor aktiviteleri

Park alanının kullanım sürekliliğini, yoğunluğunu ve pozisyonundan dolayı olan çekiciliğini arttırmak için bazı spor aktiviteleri de tanımlanmıştır. Şehir manzarası dışında ilk bakışta dezavantajlı gibi görünen kayalık, kıraç arazi verilerini çekici birer avantaja dönüştürebilmek adına trekking, başlangıç seviyesinde kaya tırmanışı, dağ bisikleti, ve çocuklar için güneydeki büyük biyolojik havuzda kano düşünülmektedir. Kısmen dağ bisikleti parkurunun içinde kısmen dışında kalan 10 adet Gölgelik-seyirlik teras ve ana platformun kuzeydoğuya bakarak araziye kavuşan merdivenleri yaklaşık 1000 m’lik parkurunun izleyicileri için düşünülmüştür. 2154 m’lik trekking parkuru çoğunlukla terbiye edilmiş patikalarda ve kısmen doğal arazide tüm proje alanını çevreler ve ana girişler dışında civar yapılanmalardan kolaylıkla ulaşılabilecek 11 kılcal park giriş noktasından bağlantılıdır. Yine çevre uzunluğu 350 m olan biyolojik gölet ise özellikle çocuklar için bir kano eğitim parkuru olarak kullanılabilecektir. Bölgenin şehre bakan kayalık kısımlarındaki 5 mağara ağzı kaya tırmanışına yeni başlayanlar için doğal kolay erişilir olmaları ve çok zorlu olmayan yapıları sebebi ile oldukça iyi bir antrenman imkanı sağlayacaktır. Bu bölgeler biri alternatif giriş kapısı niteliğinde olan ve park alanını kentten gelenlere ilk kez haber veren ikincisi arazinin en güney ucunda olan ve adeta kent ile iç içe pozisyonlanan iki seyir balkonu ile desteklenmişlerdir. Balkonlar hem şehir için bir seyir terası hem de tırmanma sporu ile uğraşanların izlenebileceği platformcuklar olarak kullanılır ve birer servis mutfakçığı ile desteklenirler.

Not

Yarışmacılara sunulan 25.000, 5.000 ve 1.000 ölçekli imar planlarında Mazı Dağı düzlüğünün doğal yapısı ve Antalya kent lekesi ile olan ilişkisi incelendiğinde getirdiği yoğunluğun ve oluşturacağı “kent eki”nin kuzey yönde sönümlenmeyen aksine yükselen bir değerle var olduğu anlaşılır. Planlamaya göre yeni açılan yol ve başlayan inşaatlar ile yeni yapılanmaya başlayan bölgenin kente en hakim noktasında bulunan proje alanına yapacağımız öneriyi gelecek kuşaklara ulaşabilecek ender güzellikte olan bu doğal bölgenin plan kararının şehrin sağlıklı ve homojen büyümesine uygun olmayacağını, şehrin gelişirken gereksinimi olan yeşil ihtiyacını ileride daha büyük bir leke olarak içinde barındırması gerektiğini, bu ihtiyaca tüm Mazı Dağı bölgesinin bile cevap vermeye yeterli olacağının tartışılır durumunu bildirmek için bir fırsat olarak görüyoruz.

Park alanının genel olarak Mazı Dağı bölgesinin tümünü kapsamasını, bölgeyi besleyici yolların bu büyüklükte açılmamış olmasını ve bölgenin kentin üstüne takılmış sağlıklı ve çok düşük yoğunlukta yapılanmış bir doğal rekreasyon alanı olarak, sunduğumuz ve bölgede çekilmiş gerçek fotoğraflar kullanılarak üretilen perspektiflerde de olduğu gibi, üzerlerinde görülen site yapılanmaları dahi olmadan, olduğu gibi kalmasını arzu ederdik.

Etiketler

Bir yanıt yazın