Sokak Camisi
Türkiye’de yetmiş milyon insana yetmiş binden fazla geleneksel anlayışla üretilmiş cami düştüğü üzücü bir gerçektir. Bu konuda düşünce kalıplarını aşmaya çalışan bir tasarım amaçlanmıştır. Tasarımın asıl amacı cami mekanının niteliklerini yeniden sorgulatmaktır. Bu sorgulama sonucunda cami fikrinin özüne ulaşılmaya çalışılmıştır. Ellili yıllardan bu yana süregelen çarpık ve hızlı kentleşme sonucu, mimari ve teknik hizmet alınmadan yapılan camiler etrafımızı sarmıştır. Kentle olan ilişki ve işlevi çevredeki örneklere bakarak yeniden ele alınan caminin , toplumun biraraya gelebileceği bir toplanma mekanı halini alması amaçlanmıştır.
Mevcut camilerin parklarda, meydanlardaki yalnızlığı günlük koşuşturma içerisindeki kullanıcılar tarafından kullanılmasını engellemektedir. Tasarım sokağın içinde kent hayatıyla birebir ilişkili bir avlu vasıtasıyla; günlük hayatı avluya, ibadeti günlük hayata sokmak amacındadır. Cami yoğun kent dokusu içerisinde günümüz koşulları da göz önünde bulundurularak (konut, ticaret) kırkbeş metreye yirmi metrelik parsele sığacak biçimde tasarlanmıştır. Kulanıcı ile orantılı ebat ve ihtiyaç programı, caminin günlük yaşantı içinde daha çok insana ulaşabilmesini ve canlı kalabilmesini sağlamaktadır.
Sokak kütlesi, avlu ve namazgah olmak üzere üç ana bölümden oluşan sokak camisi, sokaktan iç kısımlara gidildikçe maddi dünyadan manevi hayata olan yolculuğa vurgu yapmaktadır. Kafe ve kütüphane işlevlerini barındıran sokak kütlesinin zemin kotundaki geçirgenliği, maddi hayatın mekanı olan sokaktan camiye ulaşımı rahat hale getirmektedir. Sokağa ve avluya açılabilen kafenin farklı kullanıcı gruplarının buluşabileceği bir mekan olması düşünülmüştür. Avlu ise sadece cami cemaatine hizmet eden mekan olmaktan çıkarılıp , sokakla bütünleşip kentin nefes alabileceği bir yer haline getirilmiştir. Üst kottaki kütüphanenin yoğun kent dokusu içerisinde sokaktan ayrılıp , avlu ile bütünleşen bir yapısı olması sağlanmıştır.Islak mekanlar ise bu kütlenin bodrum katında ele alınmıştır.
Caminin kutsal bir mekan oluşunu öne çıkaracak bir tasarım prensibi benimsenmiştir. Taşıyıcı sistemin açıkça okunabildiği, işlevini yitirmiş elemanlardan arındırılmış bir mekan tasarlanmıştır. Her alanda değişen toplumun camiyi yeniden değerlendirmesini sağlayacak ibadet mekanı, camileri modern bir hayatın vazgeçilmez bir parçası yapmaktadır.