Proje Raporu
MERSİN KIYI – KENT İLİŞKİSİ ÜZERİNE
Mersin, kıyı ile bağları zayıflamış bir kıyı kentidir. Türkiye’nin en uzun kıyı bandına sahip kentlerinden biri olmasına rağmen, deniz görsel bir imgeye dönüşmekten ve kentsel genişleme aksını şekillendiren bir faktör olmaktan öteye geçememektedir. Kent boyunca uzanan kıyı bandındaki planlama eksikliği, odak noktalar oluşturulmaması ve farklı fonksiyonlar enjekte etme konusundaki eksiklik sebebi ile kıyı bandı, kilometrelerce uzunlukta tanımsız park alanlarına dönüşmektedir. Kordon boyunca yürüyüş yolu ile deniz arasında bir bariyer gibi yer alan beton parapet ve kayalıklar, deniz ile doğrudan ilişki kurulmasının engellemekte, denizi günlük hayattan koparmakta, kıyı aktivitelerini tek tipleştirmekte ve deniz görsel bir obje olmaktan öteye geçememektedir.
Kent, 1980’lerden itibaren liman ve sanayinin yarattığı istihdam potansiyeli ile birlikte artan bir ivmeyle göç almıştır. Kentte, nüfus artışı karşısında ciddi bir genişleme ihtiyacı oluşmuştur. Kuzey yönünde Toroslarla, Doğu yönünde de sanayi bölgeleri ile sınırlanan kent, en büyük genişlemesini batı yönünde sahil şeridi boyunca gerçekleştirmektedir. Batı yönündeki bu ani ve plansız genişleme nedeniyle, eski kent merkezi yetersiz ve yeni merkeze uzak kalmaya başlamış, bu nedenle cazibesini kaybetmiştir. Kuvai Milliye Caddesi – Çamlıbel çevresinde konumlanan ticari canlılık; yeni merkeze (Pozcu – Mezitli yönüne) kaymaktadır.
Yeni kent merkezinde yer alan alışveriş merkezleri, yeni cazibe noktalarını oluşturmuştur. Eski kent merkezindeki çarşı caddeleri, yeni nesil ticaret ve kafe-restoran anlayışının doğurduğu mimari gereksinimleri karşılayamamış ve cazibesini kaybetmiştir. Yeşil alan ve diğer rekreasyon alanlarındaki yetersizlik, alışveriş merkezlerine kapanan ticari faaliyetler nedeniyle kentlinin vakit geçirebileceği alanlar ve etkinliklerdeki çeşitlilik tek tipleşmeye başlamıştır. Bunun sonucu olarak da kamusal alan üretimi azalmış, kentte ciddi bir “nitelikli kamusal alan” ihtiyacı doğmuştur.
PROJE ALANI
Proje alanı, kentin tarihi merkezine yakınlığı, kent içi konumu, coğrafi potansiyelleri ve kent belleğinde önemli yeri olan sembolleri barındırması açısından önemlidir. Tevfik Sırrı Gür Stadyumu, yıllardır kentin spor kulübüne ev sahipliği yapmıştır. Yıllarca kentteki tek stadyum olarak tüm önemli etkinlik ve kutlamalara ev sahipliği yapmış; kent belleğinde iz bırakan bir imge niteliğindedir.
Günümüzde Çamlıbel bölgesinde, Jansen planlarında yer alan alçak yapıların yerini yüksek yapılar almıştır. Bölgedeki mevcut otopark alanları yükselen yapılaşma için yetersiz kalmış, yol boyunca park etmiş araç dizileri nedeniyle bölgedeki yaya sirkülasyonu ciddi zarar görmüştür. Geçmişten beri önemli bir ticaret bölgesi olan Çamlıbel, cazibesini kaybetmiştir.
Askeri alanların yarattığı kopukluklar ve bölgenin bütüncül bir planlama ile ele alınmayışı nedeniyle her bir bölgenin (stadyum, lunapark, Cumhuriyet Meydanı, Çamlıbel Limanı, Müftü Deresi) potansiyeli kendi içine hapsolmuş, birbirini destekleyebilecek fonksiyonlar birbirinden kopmuştur.
REKREASYON OMURGASI
Projenin ana motivasyonu, tespit edilen kıyı – kent ve zonlar arası kopuklukları bağlamaktır. Önerilen rekreasyon omurgası, alanı strüktüre edip, yaya sirkülasyonunu ve yapılaşmayı şekillendirip, alanı artiküle eder. Alanda yer alması öngörülen iki ana işlev olan Ticaret merkezi ve stat meydanı arasında düzenlenen omurga, zonları birbirine bağlarken, altyapı ve donatıları da içinde barındırır. Yarımadayı bölümleyen bu strüktür, kumsal zonu, festival zonu, meyve bahçeleri, koru ve mesire gibi zonları, barındırdığı donatı alanları ve yaya sürekliliği ile besler. Geniş proje alanını birbirine bağlayan bu omurga boyunca jakaranda ağaçları ile kentsel ve turistik bir imge oluşturulur. Omurga konumlanışı ve zonlama, yapılaşmış alan – yeşil alan dengesini gözetecek şekilde yapılır. Yapılaşmanın görece yoğun olduğu ticari zon, kumsal zonu, stat meydanı ile yapılaşmanın seyrek olduğu koru ve mesire – meyve bahçeleri zonu – dere korusu – subtropikal meyve bahçeleri gibi yeşil alanlar birbirini dengeleyecek şekilde konumlandırılır.
TİCARET AKSI – ATATÜRK CADDESİ
Kuvayi Milliye Caddesi ve Cumhuriyet Meydanı arasında kalan ve çarşı niteliğini koruyan Atatürk Caddesi’nin, Çamlıbel bölgesinde de yayalaştırılmak suretiyle ticari niteliği arttırılır.
Mevcut durumda açık otoparka dönüşen ve yaya sirkülasyonu zayıflayan cadde, orta bantta oluşturulan kamusal alanlar ile desteklenir ve tarihi çarşı bölgesi, dere ve devamındaki stada bağlanır. Bu alandaki araçlar için, yıkılacak lojman alanı içinde bir yeraltı otoparkı öngörülmüştür. Atatürk caddesi yayalaştırılırken, Silifke Caddesi ve İnönü Bulvarı arası dikey bağlantılar korunur ve alanın servis ihtiyacı karşılanır.
ULAŞIM
Proje alanı içinde yer alan İsmet İnönü Bulvarı yoğunluğu, Cumhuriyet Meydanı ve Tevfik Gür Stadyumu arasında azaltılarak, şerit sayısının düşürülmesi önerilmiştir. Cumhuriyet Meydanı, Atatürk Caddesi ve rekreasyon omurgasında düzenlenen kapalı otoparklar ile kaldırımlardaki araç kirliliği azaltılmıştır. Cumhuriyet Meydanı, Cengiz Topel Caddesi ve Tevfik Gür Stadyumu gibi bölgeler yaya geçitleri ile kıyıya bağlanmış. Kentin dikey kıyı – kent bağlantıları güçlendirilmiştir.
Gar – Tulumba kavşağı arasında, Kongre Merkezini, tarihi kent merkezini, kıyı rekreasyon alanını birbirine bağlayan ve yapılması planlanan Gar- Mezitli tramvayına eklemlenen bir sokak tramvayı tavsiye edilmiştir.
PEYZAJ
Proje alanı içinde doğal zemin maksimize edilmeye çalışılmış, yarımada boyunca yeşil alanı arttıran fonksiyonlar üzerinde durulmuştur. Endemik bitkiler ve meyve ağaçları ile peyzaj zenginleştirilmiştir. Bunun yanı sıra Mersin’de yetişebilecek subtropikal bitkiler, turistik değeri arttırmak ve yerel halkı yeni türlerle tanıştırmak için önerilmiştir.
Mevcut durumda Mersin’de yetiştirilmekte olan jakaranda ağacı, dünyadaki örneklerden ilham alınarak bir jakaranda allesi olarak rekreasyon omurgasını destekleyici bir peyzaj öğesi olarak düşünülmüştür. Palmiyeye göre daha fazla gölge bırakan bu ağaç ve İsrail kauçuğu peyzajda yoğun olarak kullanılmış, daha az gölge bırakan ancak Akdeniz kimliğinde önemli imge olan palmiye ağacı ise kıyı şeridi boyunca sıralanmıştır.