Kocaeli, jeopolitik konumu ve hammadde kaynaklarına yakınlığı sebebiyle tarih boyunca önemli yerleşim yerlerinden biri olmuştur. Kabaca antik dönem ve Türk dönemi olarak okunabilen kent; Önceleri Bitinya Krallığı’ndan, Roma İmparatorluğu’na katılarak Nikomedia olarak anılmış ve Doğu Roma’nın başkentliğini yapmıştır, ancak ardından gelen Bizans İmparatorluğu’nda eski önemini yitirmiştir. 11. yüzyıl ile Türk egemenliğinde “İznikmid” olarak anılan kent, sonraları “İzmid” ve 15.yüzyıl ile bugünkü ismi olan “İzmit” olarak anılmaya başlanmıştır. Günümüzde hala önemli izleri gözlemlenebilen katmanlar, Türkiye Cumhuriyeti döneminde giderek artmıştır. Farklı zamanlara ve farklı kültürlere ait katmanların bir aradalığını vurguluyan ‘’Palimpsest’’ kavramı, bugün kentin bu bağlamda okunmasına olanak sağlamaktadır. Üç büyük kent İstanbul, Ankara ve Bursa üçgeninde yer alan Kocaeli, Tanzimat ile başlayan endüstriyelleşme dönemine girerek, tarihsel sürecine endüstri arkeolojisi ile yeni bir katman kazandırmıştır. Bugün, ülkenin, sanayi kenti kimliği kazanmış en güçlü kentlerinden birisi haline gelmiştir.
ENDÜSTRİ VE ÜRETİM KÜLTÜRÜ
Sanayileşme serüveni Cumhuriyet öncesi dönemlere kadar uzanan Kocaeli, İzmit-Haydarpaşa hattı ile birlikte deniz-kara-demiryolu ulaşım altyapısını güçlendirmiş ve modern sanayinin ilk işaretlerini vermiştir. Bu bağlamda üretim kültürünün ilk örneklerinden olan Çuha Dokuma Fabrikası, Seka Kağıt ve Selülöz fabrikası ile başlayan endüstriyel dönüşüm, şehrin sosyo-ekonomik düzeni ile birlikte, eğitim altyapısını, demografik profilini ve kentsel kurgusunu da dönüştürerek kentin bütün dinamiklerini etkilemiştir. Kent kurgusundaki değişimi tetikleyen ana etmenlerden biri, günümüzde Hürriyet-Cumhuriyet caddesi olarak bilinen alandan geçen demiryolu hattı olmuştur. Demiryolu hattı ve çevresi, kent kurgusu içerisinde önemli odak alanları haline gelerek bölgenin modern ticari kimliğini oluşturmuştur. Bu modernitenin oluşumunda kullanıcıların çeşitli mekansal ihtiyaçlarına cevap vermek için pasajlar ortaya çıkmıştır. Endüstriyel hareketin yeni bir icadı olarak ortaya çıkan bu yapılar, her şeyden önce bir geçit, başı ve sonu belli sokak uzantılarıdır ve günümüz İzmit’inin Endüstri Arkeolojisi belleğinde Seka Kağıt Müzesi, Tekel Fabrika Duvarı ya da Tren Geçiş Yolu gibi çok sayıda unsurun arasında yer almaktadır.
ÜST ÖLÇEK ÖNERİLERİ
Kendini endüstri ile var eden ve güçlü bir kimlik kazanmış bu kentin, bugün kimliğinin tarihsel derinliğinin devamlılığı için endüstri arkeolojisi izlerinin korunması ve geleceğe aktarılması kentin ana vizyonlarından biri olmalıdır. Kentin, günümüzde geldiği hali ile kimliğini oluşturan bu katmanlarının sürekliliğinin sekteye uğradığı gözlemlenmektedir. Bu bağlamda, bellek oluşumunu güçlendirmek adına endüstriyel rota oluşumu önerilmiştir. Önerilen rota kapsamında bölgenin ağırlıklı fonksiyonu olan ticari mekanların çekim noktası üretmekte yetersiz kalarak atıllaşması ve eski değerini kaybetmesi sebebiyle bölgedeki pasajların mevcut durumdaki ağırlıklı fonksiyonlarına göre özelleşmesi (Tuhafiye Pasajı, Bilişim Pasajı, Kuyumcular pasajı, Sahafçılar Pasajı) ve buna ek olarak üretim kültürünü caddeye yaymak amacıyla mekansal diyagramına pasaj işlevi ile özdeşleşen kamusal fonksiyonlar eklenmesi önerilmiştir. (Tekstil atölyesi, teknoloji atölyesi, el işi atölyesi Kütüphane ve Çalışma Alanları), ayrıca diğer ticari birimlerden ayrışmasını sağlamak adına pasaj girişlerinin aynı dile dönüştürülmesi ve bu pasajların caddeyle temas ettiği odak noktalarında çok fonksiyonlu “hub”lar oluşturulması önerilmiştir. Bu hublar, basit strüktürel sistemleri ile çeşitli festival, sergi, atölye ya da panayır gibi etkinliklere mekânsal altyapı oluşturmanın yanı sıra kent içerisinde bellek değeri kazanmış küçük ölçekli sokak satış birimlerini de barındırmaktadır. Ayrıca önemli bellek ögelerinden olan Tekel Tütün Ambarı’nın kalınıtı duvarının rehabilite edilmesi ve alanın ana etkinlik mekanına dönüşerek Tekel Meydanı olarak adlandırılması, Hürriyet-Cumhuriyet caddesi üzerinde yer alan Tarihi Demiryolu izlerinin de rotanın bir parçası olarak yeniden işlenmesi önerilmiştir. Alandaki tarihsel ve endüstriyel katmanların kent içerisindeki farkındalığını arttırmak ve takip edilebilirliğini sağlamak adına bilgi ve yönlendirme panoları önerilmiştir.
FETHİYE CADDESİ
Mevcut durumda, 20.00 -10.00 arasında servis erişimine imkan veren servis yolunun, önerilen mekansal kurgu ve kullanım senaryo aralığının tüm güne yayılması göz önüne alındığında kış mevsiminde 22.00-10.00 arasında, yaz mevsiminde 23.00-10.00 arasında kullanımı önerilmektedir. Mevcut servis saatlerinde dağınık şema izleyen araç trafiğinin, eş zamanlı yaya-araç kullanımı göz önüne alarak servis durak noktaları önerilmiştir. Donatı ve fonksiyon alanlarını yaya odaklı maksimize edecek biçimde servis yolunun katmanlara bağlı yön değiştirmesi ile farklı kamusallıklara fırsat tanırken, aynı zamanda baskın lineer araç yolu etkisinden uzaklaşması amaçlanmıştır.
Üst ölçekte verilmiş kararlar doğrultusunda, alan sınırları içerisinde tespit edilen 12 adet pasajın caddenin mekânsal akışına katılması ve rotanın bir parçası haline getirilmesi önerilmiştir. Bu rotanın cadde ile temas ettiği noktalara 7 adet “hub” eklenerek, caddede kamusal fonksiyon çeşitliliği sağlanması önerilmiştir.
Alandaki mevcut potansiyeller göz önüne alındığında, bir dizi mekanın halihazırda mekansal kalitesi zayıf olmasına rağmen kamusal kullanım işaretleri göstermektedir. Bu bağlamda Hamamönü’nde ve Tokoğlu Sokak kesişiminde duraksama ve açık hava dinlenme mekanıyla çeşitli sahne sanatları için kullanılabilecek alan önerilmiştir. Aslanlı Sokak merdivenlerinin sosyalleşme odağı olarak amfiye dönüşmesi ve kot farkından yararlanılarak bölgedeki umumi ihtiyaçları karşılayabilecek bir alan olarak kullanılması, aynı zamanda amfinin Fethiye Caddesine baktığı tarafında yer alan Sabri Ekmen İş Hanı’nın mevcutta bulunan sağır cephe yüzeyinin açık hava etkinlikleri kapsamında yansıtma yüzeyi olarak kullanılması önerilmiştir. Buluşma mekanı olarak kentsel karaktere sahip Fethiye ve İstiklal caddelerinin kesişiminde bulunan alanın, geçip gitme ve buluşma karakterine katkı sağlayabilmek adına Kent Saçağı önerilmiştir. Dijital altyapıya sahip bu saçak, günün farklı zamanlarında zemin üzerine yansıtılan dijital oyunlar ile karşılaşmalara, etkileşimlere ve sosyalleşmelere imkan tanıyarak, interaktif meydana dönüşmesi ve kent kimliğine son dönem teknolojileriyle katkı sağlaması amaçlanmaktadır.
ZEMİN DÜZENİNE DAİR TASARIM KARARLARI
Endüstri’nin kazandırdığı standardizasyon, seri üretim ve modülarite kavramlarının cadde özelinde vurgu kazanabilmesi ve caddedeki tüm katmanları modüler bir sistem içerisinde disipline edebilmek adına cadde döşemesine grid sistem önerilmiştir. 45×45 birim ölçüsüne sahip gridal sistem, zeminde rota izinin bir parçası, kent mobilyası olarak bir donatı birimi, çoklu birimlerin bir araya geldiği bir hub düzeni, aynı zamanda peyzaj ögesini de barındıran bölge geneline modüler bir altlık oluşturmaktadır. Rota izinin sürekliliği , kullanılan diğer malzemelerden ayrışarak endüstriyel kimlik imgesi olarak kullanılan “korten çelik” ile sağlanmaktadır.
Sokak zemininde yeterli düzeyde yerel floraya sahip yağmur bahçeleri önerilmesi ile yağmur suyunun doğal döngüsünün sürekliliğinin yanı sıra caddenin mekansal kalitesine katkı sağlanması amaçlanmıştır.
AYDINLATMA DÜZENİNE DAİR TASARIM KARARLARI
Caddede üç farklı tip aydınlatma önerisi kullanılmıştır: Genel, Bölgesel Yönlendirici ve Noktasal Aydınlatma. Genel aydınlatmada cadde cephelerine ankrajlanan çelik halat üzerine belirli ritmik düzende asılan armatürler tercih edilmiştir. Cadde boyunca, hamam yapısı önünde, amfilerde ve caddede anıt değeri taşıyan ağaçlar için noktasal spot aydınlatmalar kullanılarak kent belleğine katkı sağlanması amaçlanmış ek olarak amfi merdivenlerinde yönlendirici olması amacıyla basamak altlarına lineer LED aydınlatma önerilmiştir.
CEPHE DÜZENİNE DAİR DÜZENLEME KARARLARI
Cephe sistematiği önerisi, projenin önemli noktalarından birisidir. Mevcut durum analiz edildiğinde 3 tip cephe gözlemlenmiştir; Pasajlı ve dönem karakteri taşıyan korunması gereken yapılar (A tipi), baskın cam yüzeyleri ile reklam odaklı yeni yapılar (B tipi) Süreç içerisinde çok sayıda niteliksiz ek almış, tabela ve reklam kirliği, klima ve anten üniteleri barındıran niteliksiz yapılar (C Tipi) olarak kategorize edilebilir. A tipi yapılar için rehabilitasyon önerisi çerçevesinde çeşitli kirliliklerden arındırılmış, malzeme iyileştirmeleri sağlanmış ve karakterini yansıtması önerilmiştir. B tipi yakın dönem yapıları için, baskın reklam nesnesi olmaktan arındırılmış, insan ölçeğine indirgeyebilmek amacıyla kat hizalarını vurgulayıcı güneş kırıcı malzemeler önerilmiştir. C tipi yapılar için karakterini kaybetmesi ve deformasyonun yüksek seviyede olmasına bağlı olarak ikinci bir cidar önerilmiştir. Bu bağlamda kent kimliğini güçlendirebilmek adına endüstriyel malzeme dili önerilmiştir. Bu yapıların cephe karakteristiğine bağlı olarak gridal vurgu, boşluk vurgusu veya kat izleri vurgusu önerilerek çeşitlilik sağlanmıştır
Cadde genelinde, zemin kat kotundaki ticari dükkanlar için standart tabela düzeni getirilmiş, malzeme olarak metal mesh üzeri serbest renkte kutu harf uygulamasıyla sınırlandırılarak bütüncül bir yaklaşım önerilmiştir. Ek olarak, bina üst kotlarında bulunan reklam nesnelerinin bölge kimliğinin önüne geçmemesi adına zemin kot ile sınırlandırılması önerilmiştir.