Ezgi Erkul, Adnancan Akarfırat ve Salih Erkök'ün MDC’24: “İç İçe” Öğrenci Mimari Tasarım ve Fikir Yarışması için hazırladığı proje, eşdeğer ödül kazandı.
1830’lardan itibaren Mersin’in kalbi olan Uray Caddesi şehrin ilk yerleşim yerlerinden biridir. Uray Caddesi tren garı ve limanın varlığından dolayı ticari merkez haline gelmiştir. Uray Caddesi’nde bulunan tarihi 14.yy’a dayanan Azak Hanı şehrin en önemli ticaret merkeziydi ancak 1986 yılında yıkıldı. Yerine aynısı yapılma şartıyla projelendirildi. Eski işlevinden bağımsız bir otopark yapılınca belediye projeye el koydu ve günümüzde atıl durumda varlığını sürdürüyor.
Projenin temel amacı, Azak Hanı’nın eski işlevini koruyarak, tren garında bulunan eski vagonlar, limanda kullanılmayan konteynerler ve bölgede yapılan restorasyon çalışmalarından kalan inşaat iskelelerini kullanarak bölgeye kamusal bir alan kazandırmaktır. Bu kamusal alan, şehrin var olan kamu ve ticaret yapılarının belirli bir saat sonra kapanmasının neden olduğu güven sorununa çözüm getirecektir.
Tasarım ve İşlev: Yapı tasarımı Azak Han’ın U plan tipinden referans alınarak kurgulanmıştır. Referansı geriye çekerek Uray Caddesi’nde kentsel boşluk yaratma amacıyla dinlenme ve oyun mekanları tasarlanmıştır. Grid çelik konstrüksiyon içerisine vagonlar ve konteynerler yerleştirilmiştir. Tren vagonları ve konteynerler ticarethane, kafeterya, kütüphane, çalışma salonları, atölyeler, ofisler ve tali mekanlara dönüştürülmüştür. Sirkülasyon yarı açık bir şekilde tasarlanmış ve farklı kotlarda farklı deneyimler hedeflemiştir.
Kotlarda bulunan teraslar caddeye ve yapıya bakış açıları sağlamaktadır. Atıl durumda bulunan kapalı otopark sergi salonuna dönüştürülmüştür. Ayrıca, inşaat iskelelerinin yarattığı yarı açık alanda oyun modülleri, amfi ve sahne, dikey botanik bahçe ve hayvan yuvaları bulunmaktadır.
Sürdürülebilirlik ve Yeniden Değerlendirme: Eski vagonlar, konteynerler ve inşaat iskeleleri, yeniden işlevlendirilerek atıl durumdan kurtarılmış ve kamuya açık alanlar haline getirilmiştir. Bu sayede, iç içe olan yaşantının mekansal zenginliği artırılarak sürdürülebilir bir çevre oluşturulmuştur.
Proje sadece bir dönüşüm örneği olmakla kalmayıp aynı zamanda malzemenin ve mekansallığın yaratıcı bir şekilde kullanıldığı bir tasarım önerisidir. Bu proje yenilikçi bir kamusal alan yaratmayı ve sürdürülebilirlik ilkesini benimsemeyi ilke edinmiştir. Ayrıca, iç içe yaşamın mekansal zenginliği hakkında düşünmeyi teşvik ederek gelecek nesillere ilham vermeyi amaçlamaktadır.