BİR ÜRETİM ORTAMI OLARAK DENİZLİ
Denizli ovası, tarih boyunca suyun gücünü ve bereketini arkasına alarak bir üretim ve ticaret merkezi konumunda oldu. Afrodisias, Hierapolis ve Laodikeia gibi büyük eskil (antik) kentlerin, ticaret ile birlikte sosyal yaşam ve sanatın da gelişmesinde büyük katkıları oldu. Sanat, toplumun gelişmesinde en önemli hızlandırıcı olarak yer aldı. Kentlerdeki, su ögeleri ve oyunları, o dönemin en önemlilerindendi.
KENTSEL BAĞLAR, BAĞLANTILAR
Denizli’de ana yerleşim alanları, fay hatları ve kentsel gelişim akslarının yönlendirmesi ile yer değiştirir. Kentin ana koridorları birer yay çizerek çevre illere bağlanır. Kuzeyde eskil kentlerin ve fayların sınırladığı alan, güneyde üniversite ve öğrenim yerleri ile gelişimini sürdürür. Doğusunda ekolojik alanlara yaslanır, batıda mahalle ve konut alanlarıyla gelişimini sürdürür.
Meserret sokağına bağlanan ara aks, üzerindeki sosyal ve öğrenim alanları ile dikkat çeker. Denizli’de derin bir öneme sahip olan tiyatrolar ve açık hava sinemaları bu aks boyunca çoğalır.
Meserret Sokağı, stadyumdan belediye meydanına bağlanan yayalaştırılmış bir sokak olarak kentsel belleğin izlerini barındırır. Sokağın ortasından Cengiz Bektaş’ın projesi ile eğim boyunca akan suyun izi, Denizli kentlerindeki canlandırma işlevini yerine getirir, sokağın neşesini çoğaltır.
KÜLTÜREL BELLEK
Agoralar, toplanma alanları ve ana cadde ilişkileri Denizli’nin çevresinde birbirlerini ve kültürel belleği besleyen üç büyük antik kent, kentsel kültürel coğrafyayı (urban landscape), yerleşkelerinde en güzel şekilde kullanır.
Ticaret ve sanat merkezi olarak agoralar, sivil basilika ve stadyum ana koridorlara bağlanarak var olur. Çeşitli kullanımlara, zamana ve ihtiyaca göre oylum oluşturan agoralar, sosyal, sanatsal ve ticari hayatın yeşerdiği ve büyüdüğü önemli merkezlerdir.
Ana caddeler, ortak kullanım avluları ve alanları ile çoğalır. Toplanma alanları, su ögeleri ve renkli mermer döşeme desenleri ile şenlenir. Denizli ve çevresinde renkli bir çeşitlilik sunan mermerler, kentin bütününde kullanılır, alanları tanımlar.
KENTSEL ÖLÇEKTEKİ İYİLEŞTİRMELER
DENİZLİ KONAĞI MEYDANI // ÇEKİRDEK
AÇIK KONAK BAHÇESİ, ORTAK OFİS ALANI, PANAYIR SOKAĞI VE ATÖLYELER
Denizli Konağında, ayda bir gün mahalleli ile pişirme günü yapılıyor ve yemekler gelenlere bahçede dağıtılıyor. Konağın içindeki oturma birimlerinin yanı sıra konağın yan tarafında yer alan oturma alanında da dinletiler, toplantılar gibi etkinlikler, suyla ilişkili olarak gerçekleşme imkanı buluyor.
Haftada bir gün sokakta panayır sokağında elişi pazarı kuruluyor. Haftada bir gün de katılımcılarla sokak atölyeleri düzenleniyor. Cam ve seramiğin yumuşak ve biçimlendirilebilen dokusu ile mahalle kültürü birlikte pişiriliyor. Sürecin görünür kılındığı gibi sonuç ürün de mahalleliyle buluşturuluyor. Aynı zamanda mahallenin de sürece katılımı sağlanıyor.
Denizli Konağında, ayda bir gün mahalleli ile pişirme günü yapılıyor ve gelenlere bahçede dağıtılıyor. Konağın içindeki oturma birimlerinin yanı sıra konağın yan tarafında yer alan oturma alanında da dinletiler, toplanma gibi suyla ilişkili olarak gerçekleştirme imkanı sağlanıyor.
ÜÇÜNCÜL OYLUM OLARAK NEŞE YOLU
Neşe yolu, konut, öğrenim, ticari, kamu akslarını birbirine bağlayan bir alanda, yayalaştırılmış bir doğrultu olarak etkileşim alanı sunar. Alana yaklaşımımız, ev ve iş arasındaki iletişim alanı olarak sokakların, kentlinin ve kentin gelişiminde üçüncü oylumu oluşturması üzerine kurgulanır.
Toplulukların sosyal hayata katılımında, güncel ihtiyaçlarına ve kullanımlarına cevap verebilme yetisini kazanması; kişilerin kendilerini özgürce ifade edebileceği, davranışlarını geliştirebileceği, “yaşanabilir” bir neşe yolu ile gelişecektir.
Paylaşılan sokak kültürünü, mahalleli, sanat girişimleri, üretimden satışa sunulan ticaret zincirindekiler, tasarımcılar ve yöneticiler ile birlikte dönüştürecektir.
Mahalleye ait özgün bir kimlik; birlikte tasarım, birlikte yapım, birlikte deneyimleme ile ileriye taşınacaktır.
Katılımcı, özgür ve oyunlu bir ifade alanı açmak hedeflenmiştir.
Katılımcı bir dönüşüm, Neşe Yolu’nda kentsel iyileştirmeler yapılarak ve kolaylaştırıcı olarak “oyun”u kullanılarak geliştirmiştir, gerçekleştirilecektir.
Tarihi un fabrikasının dönüştürülen yapısında (G) bulunan Genç Denizli’nin var olan kullanıcı ve üreticileri, Neşe Yolunun katılımcı dönüşümünde de etkin rol oynar. Fabrikanın dönüştürülen bahçesi, etkinlik alanı olarak kullanılır. Bu bölgede uzun seneler devam eden açık hava sineması kültürü de haftada bir gün burada yapılan sinema geceleri ile yaşatılır.
Un fabrikasından Neşe Yoluna bağlanan arsanın, kullanım devamlılığı gözetilerek, bir başlangıç noktası olarak kamulaştırılması önerilir. Bu park, su yolunun (arık) en yüksek noktasında ve başlangıcındadır. Parkta deneyimlerle zenginleşebilen katmanlı yüzeyler tasarlanır. Parktaki neşe, su ile tüm sokağa yankılanarak artar.
Neşe Yolu’nun güneyinde kalan park alanı, eskil (antik) kentlerinden bu yana su oyunları büyük önemde olan ve bu konuda öncül olan kentin çocuk ruhlarına açılan su oyunları parkı olarak düzenlenir. Su ve ışık ile gösteriler yapılır.
NEŞE YOLU’NUN PAYLAŞILAN ANLATISI
Neşe Yolunun doğal aydınlanma durumu, alanın özellikleri, sızmalar, yeşil süreklilik, kullanıcı potansiyelleri ve güncel yoğunlukları göz önüne alınarak temas noktaları belirlenip alana özgün, şimdiden geleceğe taşıyan anlatılar tasarlandı.
NEŞE YOLU’NUN KÜLTÜREL, SANATSAL VE EKONOMİK EKOSİSTEMİ
Mahalle bazlı, küçük ölçekli işletmeler ile sanat ve tasarım üreticilerinin neşe yolu boyunca birlikteliği sürdürülebilir dönüşümün temeline oturtulmuştur.
Önerilen ticari işlevler: Bakkal, kırtasiye, yufkacı vb.
Önerilen üreticiler:
Alandaki sanat üreticileri, yaptıkları ile Neşe Yolu ile bütünleşerek canlandırır. Sınırları kaldırır, farklı bir gözle sokağın deneyimlenmesini sağlar.
Denizli’nin başta gelen üretimleri ve üretim teknikleri, Kültürel Coğrafya Parkında sergilenen ilçeler ve özeliklerinin devamında tüm Neşe Yolunda ticari işleyişin mayası olarak kullanılır. Ortak çalışma alanları işbirliğinde yapılacak tasarım atölyeleri ile üreticilerin daha kaliteli sunuma yönelmesi sağlanır. Genç kuşağın, kentin bütününü kavraması, pratik tecrübe kazanması ve kültürel belleğin korunması hedeflenir.
“Sevgili ustamız Cengiz Bektaş’ın anısına saygıyla…
Şairlikle mimarlığın ne ilgisi var? İkisi de yoktan var ediyorlar.
Şiirin hepsi sizin bildiğiniz sözcüklerle kurulu,
ama sonunda size verdiği duygu, imgelem
gerçekten başka bir şey.
Mimarlıkta da kum var, çimento var, demir,
herkesin elinde var, su her yerde var.
Ama bütün bu gereçlerle yaptığınız şey
ayrımı ortaya koyan şey…”