Eşdeğer Ödül, Söke Belediyesi Kentsel Yenileme Eksenli Fikir Projesi Yarışması

PROJE RAPORU

I-ÜST PLAN KARARLARININ ÖZETİ VE ETKİLERİ

ALANIN METROPOLİTAN ALT MERKEZDEKİ YERİ, İÇERİĞİ VE NİTELİĞİ
Tarımdan elde edilen yüksek katma değeri özellikle sanayi ve bir ölçüde ticaret sektörünün gelişmesinde kullanabilen Söke, ülkenin benzeri tarım kasabalarına göre, oldukça başarılı gözükse de üst plan kararlarında belirlenen “Metropoliten Alt merkez olma” hedefine ulaşabilmek için tüm sektörlerde çok daha kapsamlı geliştirmeler oluşturmak zorundadır. Bunu “21. yüzyılın yükselen değerlerini sunan donanımlı bir kent olmak” şeklinde özetleyebiliriz. Özellikle de bölgenin bütününde öne çıkan turizm ekonomisinden alacağı payı optimal bir düzeye getirmesi de altı çizilmesi gereken ciddi bir sorunsaldır.

 

Bölgenin benzer rolleri üstlenebilecek, “başta Kuşadası olmak üzere”, Didim, vb. alt merkez adayları arasındaki rekabette sahip olacağı ayrıcalık nasıl sağlanacaktır? Metropoliten planda önerilen, makro sektörlere ait öneriler yeterlidir.

 

Yeterli olmayan en önde gelen husus “kentsel kültür, yaşam ve mekan organizasyonun yetersizliği ve kalite zafiyetidir.”

 

Kentsel yenileme olgusunu bu bağlamda değerlendirdiğimizde “yenileme sürecinin önem ve ağırlığı” çok ciddidir. Çünkü Söke’nin kent merkezi kapsamında ki rastgele yığılmalar ve kent dokusundaki paralizasyonlar, ekonomi ve kısmen bölgesel ulaşımdaki potansiyellerine rağmen “Metropoliten alt merkez olma” hedefine ulaşmayı engelleyecek en önemli faktördür. Basit bir gözlemle dahi algılanabileceği üzere, tüm ticari ve turistik talepleri, (çöp şişten – konaklama ve ticaret merkezlerine kadar) İzmir – Bodrum karayoluna kaçıran bu statüyü değiştirmek için, “yeterli ulaşım potansiyeline sahip kent merkezinin çekim gücünü maksimize etmek” tek çözümdür. Bu nedenle radikal bir müdahale yaklaşımını göze almak kaçınılmaz olacaktır.

II- MERKEZ MEKANININ REORGANİZASYONU VE SOSYO –KÜLTÜREL VİZYON SORUNU

Alanın Metropoliten alt merkezdeki yeri, içeriği ve niteliği kuşkusuz, yenileme şeklindeki bir dönüşüm yaklaşımı ile her çeşit kentsel alanda, kendi içsel gereksinimlerinin (ulaşım, servis ve sosyal ekipmanları vb.) sağlandığı, hatta tasarım kaliteleri de olan noktasal düzenlemeler yapılabilir. Ülkemizde az da olsa örnekleri vardır. Ancak Söke merkezinde sorun, bunun çok ötesindedir. Metropoliten planda hedeflenen II. kademe merkezin özellikle Efes, Priene, Afrodisias, Hereklia, vb. evrensel değerlerin yer aldığı bir büyük kültür ve Turizm havzasını kontrol edebilmesi, başka bir söylemle “bu havzaya gelen/giden akımların dağıtım merkezi” olması gerekir. Böyle bir işlem hedeflendiğinde Söke’nin evrensel ölçekte buluşma ve aktivite organizasyonlarına olanak sağlayacak donanımlara sahip olması gerekir. (Kongre, konferans, tiyatro, opera yapıları, festival mekânları vb.) Kuşkusuz bu olgu üniversite popülasyonu ile de güçlendirilebilir. Kıyısı, limanı olmayan Söke’de başka bir su kültürü- olan “Kanal kültürünün domine ettiği bir yaşam biçimi yaratmak” Söke için tarihsel bir şanştır. 19.yüzyıl teknolojileriyle bile yapılabildiği gibi, Söke Çayının sıcak mevsimlerde zengin yer altı suyu ile beslenerek kullanılabilme olanakları, kent merkezine sağlayacağı mikro klima ve kente çok ayrıcalıklı özellikler kazandırabilecektir. Ülkemizde Eskişehir ve Porsuk çayı çok iyi bir örnektir.

 

Su kültürünün her şekilde (içinde, yanında, yakınında) zengin bir şekilde yaşanabildiği bir kent merkezi mekânı yaratmak, yarışma aşamasına konu olduğu kadarıyla, bir pilot proje gibi düşünülmeli ve Söke’de suya dayalı yaşamın maksimize edilmesinin başlangıcı gibi kabul edilmelidir.

 

Böyle bir çekici mekânın konaklama ve gastronomi sektörüne de yepyeni bir boyut kazandırması ve çevresindeki yeni yapılanmalar da ihtisaslaşmış bir ticaretin gelişmesine (ofis hizmetleri, pazarlama vb.) geçirmesine olanak sağlaması doğaldır.

III – MEKÂNSAL ÖNERİLER VE ULAŞIM

ULAŞIM – DOLAŞIM

 

Yaya Ulaşımı
Alanın ortasında düzenlenen yeşil ve açık mekân bütünüyle bir odak alan gibi kabul edilmelidir. İçinde diğer odakları da (Kültür ve Gençlik Merkezi vb.) kapsayan bu yaya mekânına gerek yaya, gerekse motorlu taşıt erişiminin maksimize edilmesi gerekiyordu. Kent merkezinin mevcut yol dokusunda ana taşıt yollarını da kullanan yayanın gelecekte de devam edecek bu durumunu sağlıklı bir şekle sokmak gerekiyordu. Bunun için önerdiğimiz arkadlı yol sistemi gerek iklimsel özelliklere uygunluğu gerek kentsel yapıya sağlayacağı güçlü bir mimari dil, gerekse kente sağlayacağı bir özgün yaşam karakteri olma açısından bize doğru gözüktü. Kuşkusuz sayıları az da olsa 4-6 katlı yapıların uyarlanmasında ki bazı sorunlar kısa zaman içinde çözülecektir. Bunun için planda bu yapıların yer aldığı yapı adalarına 2 kat fazla hak getirilmiştir.

 

Arkadlı yapılaşma eski kent merkezi, mevcut yaya bölgesi gibi meskûn alanlarda daha da önemlidir. Yol genişletme sorununun çok olduğu bu dokularda yol genişletilmeden, kapasitesi %70-100 artabilmektedir. Örneğin 5 er metrelik 2 yol 10m. yol 20 mt.2m.ye – 7 metrelik yol 17 metre olmaktadır. Özellikle ticari yapı adalarının tadiliyle önerilen avlulu strüktürler birbirleriyle ilişkilendirilerek bir yaya sistemi tipolojisi oluşturulmuştur. Gerek avlular, gerekse arkadlı geniş tratuvarlar (5-6 mt.) ticaret yoğun mekânlar olduğundan, yeni bir bulvar yaşamı ile yaya avluları yaşamı birbirlerine besleyen bir düzen almaktadır.

 

Kentin K.Sanayi bölgesinden başlayıp merkeze gelen ve güneydeki konut alanlarıyla da beslenen yaya akımları gelecekte de sürecektir. Bu nedenle dönüşüm planlarından güney/kuzey doğrultulu yaya olanakları arttırılmıştır. Yaya sisteminin oluşturulmasında ODAKLARA erişimin güçlendirilmesi kadar, yaya yollarının sürekliliği de temel etmenlerden biridir. Bu nedenle yaya yolları bisiklet içinde kullanılabilecektir.

 

Motorlu Taşıt Ulaşımı
Kent sistemine getirilen temel değişiklik, kanal çeperinde oluşturulan odak alanlara, gerek iç gerekse dış erişimi maksimize eden bir güçlü “iç ring” sistemidir. Ayrıca, güney zonlarını kültür odağı ve Yeni Belediye Odağını bağlayan mevcut artere paralel ve onunla bütünleşen” bir paralel aks eklenmiştir. Gerek yaya hareketlerinin sağlıklaştırılması gerekse ileride eklenebilecek tramvay sistemine uygun ortam sağlanabilmesi açısından bu yolların tek yönlü olması esas alınmıştır. Sistemin sağlıklı çalışması için (geri dönüş kolaylığı) ara yol olanaklarıyla yer yer çift yol (gerek dönüş kolaylığı) servisleri kullanılmıştır.

 

Kuşkusuz bu sistemde tüm Avrupa da rutin hale gelen tek yönlü ancak “akışkan ama hızlı olmayan “bir trafik düzeni ön görülmüştür.

 

Yer üstü otopark alanları giderek kıymetlenecek zeminlerde çok büyük alanlar kaplamamalı ve ağaçlıklı olarak değerlendirilmelidir. Her yapı adası yada gruplarıyla, büyük yapıların bodrumlarında, yer altı otoparkları düzenlenmelidir. İklim özellikleri de bu yaklaşımı destekleyen önemli bir faktördür.

 

Raylı ve Toplu Taşıt Ulaşımı
Ekli şemada tramvay güzergâhları, trafik akış düzenine uyarlı olarak ifade edilmiş, daha büyük bir çalışmayla oluşturulmasının doğru olacağı düşünüldüğünden ayrıntılandırılmamıştır.

 

Dış Ulaşım Sistemi
Gerek tren istasyonu gerek otobüs terminali, konumları itibariyle çok rasyonel gözükmektedir. Kanımızca, trenin kısmen yer altına alınması, otobüs terminalinin, ana terminüs gibi kullanılabileceği bir sisteme kavuşturulması tartışılmalıdır.

 

Mekansal Yaklaşım ve Kimlik Sorunsalı
“Ağaç yoğun bir kent parkı” görünümünde olup sıcak mevsimlerde fiskiyelerle mekâna sağlanabilecek serin klimasıyla, kentin akciğeri gibi olacağını düşündüğümüz yaya bölgesi, kentsel tasarımın ana çizgisidir. Bu mekan kaymakamlık (eski kent merkezi) meydanından İzmir karayolu girişine kadar, çeperlerde yer alan 1-2 katlı ve ağaçlara gizlenmiş, küçük konaklama (butik oteller), klüp, restoran kafeterya vb. tesislerde beslenmekte ve alanın ortasında yer alan kültür merkezi tesisleriyle simgelenmektedir. Eski kent merkezindeki mevcut kaymakamlık binasıyla, 5 katlı ticari yapı kaldırılarak, meydan su ögesininde katılacağı yeni bir meydan mekânına kavuşmaktadır. Yeni kaymakamlık binası özel olarak projelendirilmelidir. Bu meydanın kuzey batı köşesi batısındaki yapı adasında önerilen 2 yeni yapı ile kalkacak bina için ciddi rezerv olanakları yaratılmıştır.

 

Opera, bale konser, müze, tiyatro ve açık gösteri etkinlikleri için yaya mekânı ortasında önerilen kültür kompleksi için 2 kentsel duvar ile üstü güneş kırıcı ve ışıklı bir büyük saçak kombinasyonu gösterilmiştir. Ancak bu binanın belki de farklı bir yarışmayla projelendirilmesi de mümkündür. Bu işlevlerin yer aldığı Kültür yapısı gerek yaya, gerekse her çeşit taşıtla en kolay ulaşabilecek bir noktada yer almaktadır. Oluşturulan bu kültür odağının doğu kesiminde önerilen bir “saçak strüktür” altında, gençlik kültür birimleri ve yarı açık meydan yer almaktadır. Gençlik merkezi kültür odağını zenginleştiren bir destek birimdir.

 

Diğer sivil yapılanmanın oluşturulmasında izlenen ilke ve esaslar ise;
Yenileme alanındaki mevcut yapılaşmada, tasarıma taşıyabileceğimiz özgün ve nitelikli değerler yok gibidir. Bu nedenle çağdaş tasarım özgürlükleri ” tek yapı ölçeğinde” olabildiğince geniş tutulmuş, kullanım çeşitliliği (blok, nokta yapı, dublex, teras apartman, sıra apartmanı, avlu düzeni, arkadlı yapı düzeni vb.) özellikle gözetilmiştir. Kütle gösterimleri, özellikle konut+ticaret içerekli kullanımlardan maksimum inşaat alanı gibi algılanmalıdır. Çoğunlukla mevcut yapı adası sınırları ve yollara uyularak yapılar avlulu strüktürler 18. Md. Uygulaması sonucu oluşacak yeni mülkiyet düzeninde parsel ölçeğinde ve mevcut çok katlı yapıların korunması şeklinde de uygulanabilir. Yada gerektiğinde yapı adasının tümü olarak da değerlendirilebilir.

IV – UYGULAMA YAKLAŞIMI

Uygulama Alanının Netleştirilmesi

Ulaşım, arazi kullanıma ve kentsel tasarım ana kararları oluştuktan sonra uygulama dışında kalacak yapı adaları saptanmıştır. Bunlar ya oluşumunu büyük ölçüde tamamlamış yapı adaları yada mevcut imar düzeniyle gelişmesi sakıncalı gözükmeyen yapı adalarıdır.

 

Alanın doğusunda, karayolu boyunca yer alan zon bütünüyle korunmuş olup, yalnızca yol, trafik ve perde ağaçlandırılması müdahaleleri yapılmıştır.

Yapı Düzeni

 

Kütle Gösterimleri
Yalnızca yükseklik değerlerinin (kat adedi) verildiği kütleler, binanın geleceği maksimum sınırlar olarak anlaşılmalıdır. Bu sınır mimari proje aşamasında “toplam yapı alanı değişmemek üzere 3 metreye kadar değişebilir.

 

Yapı Adası Gösterimleri
Yalnızca kat adedi (B-4, B-6 vb.) gösterilmiş yapı adalarında mevcut imar yönetmeliği uygulanır.

 

E (inşaat emsali) verilen yapı adalarından E=max’a göre, mevcut imar kuralları uygulanır.

 

Avlulu yapı adalarında, avluya mahreçli ticaret birimleri önlerindeki avlu alanını 10.m’ye kadar açık alan tesisleri (sergi, manav, kafe vb.) olarak kullanabilirler. Üstleri ancak demontable tente örtülü olabilir.

 

Ticari işaretli yapı adalarında, parsellere bölünmüş bir düzen varsa, zemin kat 1/1 kullanamaz. Konut koşulları geçerlidir.

 

Kapasitelerin Dengelenmesi
Ekli Şemada, boş parsellerinde 2 katlı yapı gibi kabul edilerek yapılan mevcut/öneri karşılaştırılmasında, mevcuda göre yaklaşık 3 kat fazla bir olanak yaratılmıştır. Bunun da yaklaşık 1.5 – 2 kat nüfus kapasitesi olacağı tahmin edilebilir. Bu nedenle, okullar bulunduğu alanlarda yaklaşık 2 kat geliştirilmiş ve 3 yeni okul eklenmiştir. 1 adet Sağlık Merkezi dışında, diğer donanımları bu aşamada ayrıntılandırılmamıştır.

Etiketler

Bir yanıt yazın