Proje Açıklama Metni
Akdeniz kenti geçmişine baktığımızda kent hayatının kalbi konumundadır Agora. Kelime anlamı olarak da toplanma anlamına gelen agora, ilk olarak antik Yunan, daha sonra ise Roma kentlerinde, şehirle ilgili politik, dini, ticari veya sanatsal her türlü faaliyetin gerçekleştiği, etrafında kamu binalarının sıralandığı kent içindeki geniş bir açık alandır. Bu alanda kent vatandaşları görüşlerini özgürce paylaşır.; Agora demokratik ve katılıma açıktır. Kenti ilgilendiren konular burada duyurulur; Agora kamusaldır. Dini şenlikler ve tiyatro gösterileri burada düzenlenir; Agora, bir sahnedir. Geçici tezgahlar kurulur ve kentin ticaret kalbi burada atar; Agora, bir pazardır. Filozoflar burada dolaşır ve kendine gerçeği bulmasına yardımcı olacak öğrenciler arar; Agora bir okuldur. Özetle toplamda kent hayatının içindedir, hatta kendisidir çünkü agorayı sadece çevresindeki binalar değil, orada bulunan veya oradan geçen kentliler oluşturur. Agora sadece kendini çevreleyen yapılarla ve kentsel öğelerle fiziksel olarak içinde yaşanacak hayatlara uygun bir sahne sağlar. Yoksa sadece bir boşluktur.
Günümüz kenti içerisinde herhangi bir boşlukta kentliyle buluşmaya çalışan bir tasarım ve sanat pratiği de, aslında metafor olarak çağdaş bir agoradır. Kentliyle tanışmaya ve kentlinin katılımıyla büyümeye çalışır. Dolayısıyla kamusaldır, demokratiktir ve katılıma açıktır. Etkileşimle beraber gelen yeni düşüncelerle beslenir; özgür düşünceye değer verir. Üretimlerini çeşitli formlarla sergiler ve paylaşır, bir sahne ve aynı zamanda bir pazardır. Kendi başkalarına öğretirken, kendi de öğrenir; bir okuldur. Hayatın içinden beslenir, kendi de kaçınılmaz olarak içindedir ve aslında hayatın kendisidir.
Böyle bir Pratik, yine ihtiyaç duyduğu çevre bakımından da agora ile örtüştürülebilir. Kısaca ihtiyaç duyduğu tanımlı bir alan ve zaman içinde değişen ihtiyaçlarına cevap verebilecek fonsiyonel öğelerdir.
Bu bağlamdan hareketle İzmir Tasarım Koridorları projesi bir ‘Agora’ olarak ele alınmıştır; tüm etkinliklerin gerçekleşeceği bir boşluk ve değişen kullanım ihtiyaçlarına cevap verirken bu alanı çevreleyen bir zarf strüktür.
Strüktürün oluşturulmasında sökülebilirlik, esneklik, sürdürülebilirlik ve farklı kullanım ihtiyaçlarına cevap verebilme kriterlerini sağlayan ve günümüz inşaat pratiğinde yaygın olarak kullanılan inşaat iskelesi kullanılması planlanmıştır. Modüler elemanları, hem kurulum aşamasında süreci hızlandırmakta, hem de farklı kullanım olanaklarıyla mekan ve fonksiyon oluşturma açısından esneklik ve çeşitlilik sağlamaktadır. İçindeki yapı ile beraber var olan ve yapının inşasına katkı sağlayan bu sistemin, agorada da içindeki hayatlarla var olması, onlarla beraber büyümesi, dönüşmesi ve en sonunda ise her zamanki gibi kaybolması doğası gereğidir.
Agora’nın şehir içindeki konumlandırılmasında şehrin yoğun yaya trafiğinin ve dış mekan kullanımının yer aldığı noktalar tercih edilmiş ve ilk öneri olarak Kordon’da Cumhuriyet ve Gündoğan meydanları arasında ve Vasıf Çınar Bulvarının sonlandığı noktada yer alan açık alanda öngörülmüştür. Kordon’daki yaya akışının ve yoğun dış mekan kullanım olanaklarının hem Agora’yı besleyeceği hem de Agora’nın bu kullanımları ve akışları zenginleştireceği düşünülmüştür.
Agora’nın konumlandırılabileceği ikinci alan olarak , deniz kıyısına alternatif, kent içi yoğun bir kulllanıma sahip olan Fuar alanı tercih edilmiştir ve içerisinde Lozan kapısının hemen aksında yer alan yeşil alan alternatif yerleşim alanı olarak öngörülmüştür. Fuar alanı hem belleğinde böyle kullanımları barındırdığı, hem de yeşil alan yoğunluğuyla farklılaşan kullanımlara izin verecek bir potansiyele sahip olduğundan Agora’nın alternatif olarak buraya konumlandırılmasının, hem fuar alanı kullanımlarını besleyeceği, hem de Agora için zengin kullanım alanları ve olanakları sunacağı düşünülmüştür.