Salih Erkök, Adnancan Akarfırat, Umut Tezcan ve Beyza Eren'in "Türkiye Tiyatro Müzesi Mimari Projesi Öğrenci Fikir Yarışması" için tasarladığı proje, eşdeğer ödül kazandı.
Mekânsal Bütünlük ve Çevresel Duyarlılık Proje, çevresindeki tarihi yapılarla görsel ve mekânsal bir bütünlük oluşturmayı hedeflemiştir. Özellikle Kalenderhane Camii, tasarımın odak noktalarından biri olarak ele alınmış; yapı biçimlenmesi, yönlendirmeleri ve açıları bu camiye uyumlu şekilde tasarlanmıştır. Projenin kuzeybatısında yer alan Damat İbrahim Paşa Külliyesi, tasarım sürecinde dikkate alınmış ve külliyeye saygı göstermek amacıyla yapı, kuzeybatıya doğru alçalan bir kat kurgusuyla düzenlenmiştir.
Tarihi bir öneme sahip olan Ferah Sineması, projede yeniden yorumlanarak bir hacimsel sahneyle bütünleştirilmiştir. Sinemanın beden duvarının bir kısmı korunmuş ve giriş, tasarımın önemli bir parçası olarak vurgulanmıştır. Bu cidar, personel girişini gizlerken, seyirci girişini davetkâr bir şekilde tanımlamıştır. Bu yaklaşım, sinemanın tarihi bellekteki yerini korurken, mekânın yeni işleviyle uyumlu bir şekilde yeniden anlamlandırılmasını sağlamıştır.
Şehzadebaşı Caddesi üzerindeki eski dükkânlar, Direklerarası’nın tarihi dokusunu yansıttığı için projede korunmuştur. Geçmişte bu caddenin karakterini oluşturan revaklar, yapı duvarlarında kullanılan ışık oyunlarıyla sembolik olarak canlandırılmıştır. Cephe elemanlarında bu yaklaşım sürdürülmüş ve dükkânlar hediyelik eşya mağazaları ve atölyeler olarak yeniden işlevlendirilmiştir. Bu düzenleme, Direklerarası’nın geçmişteki canlılığını günümüzde de yaşatmayı hedeflemektedir.
Kamusal alan düzenlemelerinde, Darülelhan Sokağı’nın daha güvenli hale getirilmesi hedeflenmiştir. Metro meydanında yapılan peyzaj düzenlemeleriyle proje alanı, çevresindeki yeşil dokuyla ilişkilendirilmiştir. Mikro ölçekte Kalenderhane Camii’ne, makro ölçekte Süleymaniye Camii’ne görsel yönlendirmeler sağlanmıştır. Ayrıca, Kalenderhane Camii’nin silüetini kapatan dükkânların kaldırılmasıyla caminin görünürlüğü artırılmış ve kent silüetindeki etkisi ön plana çıkarılmıştır.
Ana Giriş ve Bodrum Kat Yapının ana girişi, avludan alınarak bodrum kattaki fuaye alanına yönlendirilmiştir. Fuaye alanı, geçici sergi salonları, sergi salonları ve konferans salonuna ulaşımın sağlandığı bir merkez işlevi görmektedir. Fuaye, aynı zamanda dikey sirkülasyon elemanlarıyla zemin kata ve yapının diğer katlarına erişim imkânı sunmaktadır.
Birinci katta, kütüphane, hacimsel sahne balkonu ve genel kullanıma açık bir kafeterya yer almaktadır. Bu kat, ziyaretçilere hem dinlenme hem de kültürel etkileşim fırsatları sunmaktadır. Ayrıca, kütüphane ve sahne gibi işlevler, tiyatro sanatının geçmişi ve bugünü arasında bir köprü oluşturmaktadır.
Avlu, projenin önemli bir parçası olarak hem kamusal hem de özel işlevlere hizmet etmektedir. Avludan, restoran, atölyeler, hediyelik eşya dükkânları, kütüphane ve Türk Tiyatro Vakfı’na doğrudan erişim sağlanmaktadır. Bu düzenleme, avluyu sosyal ve kültürel etkileşimlerin merkezi haline getirmektedir. Dikey Sirkülasyon ve Turan Tiyatrosu Vurgusu Meydanda bulunan dikey sirkülasyon elemanları, geçmişte aynı konumda bulunan Turan Tiyatrosu’na bir gönderme olarak tasarlanmıştır. Yelpaze formunda düzenlenen bu alan, aynı zamanda oturma birimleri olarak işlev görmekte ve ziyaretçilere dinlenme imkânı sunmaktadır.
Proje alanında, Müller-Weimar yöntemiyle yapılan çalışmalar sonucunda herhangi bir arkeolojik kalıntıya rastlanmamıştır. Bu durum, bodrum kat düzenlemelerinin rahatlıkla yapılmasını sağlamıştır. Süleymaniye Caddesi ve metrodan gelen ziyaretçilerin rampalar aracılığıyla ana fuaye alanına yönlendirilmesi, erişilebilirlik açısından önemli bir çözüm sunmaktadır.
Bu proje, Direklerarası’nın tarihi değerini korurken, çağdaş bir mimari anlayışla tiyatro sanatına ve kent belleğine katkı sağlamayı hedeflemektedir. Tarihi yapılarla kurulan görsel ve mekânsal bütünlük, alanın geçmişini ve kültürel kimliğini geleceğe taşıma amacını desteklemektedir. Direklerarası’nın canlandırılması, Ferah Sineması’nın yeniden yorumlanması ve kamusal alan düzenlemeleri, projenin mekânın tarihi, sosyal ve kültürel değerlerine saygılı bir şekilde ele alındığını göstermektedir. Bu bağlamda, proje yalnızca bir yapı değil, aynı zamanda bir kentsel dönüşüm ve kültürel koruma girişimi olarak değerlendirilmektedir. Hem yerel halk hem de ziyaretçiler için tiyatro sanatını ve tarihi belleği deneyimleme fırsatı sunan bu proje, Direklerarası’nın geçmişten geleceğe bir köprü olmasını sağlamaktadır.