Proje Açıklama Metni
Eskişehir Kent Mücadele Odağı, mimarlığın provokatif ve örgütleyici kapasitesini iyimser bir biçimde kullanan mevcut kent dokusunun bir eksiği olarak görülen simgesel yapı hedefiyle birlikte ortaya koyulmasıdır. Gezi olaylari ile kendini iyiden iyiye görünür kılan “Kent içinde ve/veya kent üzerinde söz söyleme hakkı”na dair farkındalık, eylem ve etkileşim için açık alanların daha etkin ve yaratıcı kullanımını daha da önemli ve üzerine düşünülmesi gereken bir konu haline getirmiştir. Eskişehir; öğrenci nüfusu, siyasal eğilimi, özgür yaşam biçimine toleransı ile Türkiye’de özel bir konumdadır. Eskişehir’in tüm bu potansiyelleri, toplanma alanları, bu alanlardaki etkileşim ve üretim konularını daha da potansiyelli ve kritik hale getirir. Asıl niyet; kendi çekim alanını yaratabilen, mimari olarak örgütleyici, yerel malzemeleri yenilikçi yapım teknikleri ile kullanan, varolan yapı stoğunu dönüştürüp kullanan ve onlarla arayüzler oluşturan ilham verici bir kent parçası üretmektir.
Türkiye mimarlık ortamının son yıllarda odaklandığı yaklaşımların aksine öneri, eski stadyum yapısının geometrik veya fiziksel referansları üzerine bina edilmemiştir. Bir toplanma kültürü hafızası barındıran stadyum, her yaş ve cinsiyetten kentli için çok yaşanır ve ulaşılır bir mekan olamamış, güvenlik endişeleri sebebi ile ise kentsel geçirgenliği barındıramamıştır.Bununla birlikte kent hafızasındaki konumu ve toplanma kültürüne verdiği referanslar çok değerlidir. Bu yüzden öneri stadyum arazisinde yerin hafızası ve toplanma kültürünün sürekliğin önemser, aktivite ve anlam değerini arttırmayı hedefler. Yılın her zamanı, günü her saatinde yaşanabilecek geçirgen bir kavramsal şemayı, toplum hafızasında hala acıları korunan nice direnişleri onurlandırarak işlemeye çalışır.
Öneri “Kentin yerçekim merkezi” kavramından ilham alarak, Atatürk ve Savaş caddelerinin kesiştiği noktayı merkez alan öneri, bu merkez çevresince dalgalanan bir “field”dır. Merkezden uzaklaşan bu dalgalanma yaklaşık 680*280 m’lik bu devasa kent parçasını örgütleme olanakları sunar. Dalgalanma ayrı bir peyzaj-yapı olarak kendini var ederken, kent parçasındaki açık ve kapalı alanların örgütlenmesini sağlar. Dalgalar merkezden uzaklaştıkça, yükseklikleri artarak yapılaşmaya dönüştüğü noktalarda strüktürel davranış sergilerken, alçak noktalarda oturulabilecek amfi benzeri alanlar tarifler. Peyzaj, yapı olarak yükselen dalgalanma altında Stadyum Caddesi ve Atatürk Caddesi’ne bakan noktalarda ihtiyaç ve yoğunluğa cevaben kapalı ve yarı kapalı mekanlar oluşturur (Programatik kullanımlara ilişkin daha detaylı anlatım diagramlardadır). Peyzaj, yapıyı oluşturan bu dalgalanmalara aynı şekilde mevcut yapılara ve dolaşım akslarına tepki vererek deformasyona uğrar ve alanı yeniden örgütler. Mevcut ağaçların yoğunlaşma alanlarında da dalga yüksekliği sıfırlanarak ağaçların yaşam alanlarının yok olmamasını sağlar.
Törenler, anmalar ve ceşitli gösteriler için merkez teşkil etmesi düşünülen mücadele odağı, sadece dalgalanmanın organize ettiği alanın merkezi olarak değil kentin de sosyal ve siyasal mücadelesi için bir mabed olmayı amaçlamaktadır. Kapalı alanlarında örgütlediğl programlar, ögrenci insiyatlflerini, halkın yoğun olarak kullanacagı pazarları, Eskişehirspora adanmıi bir müzeyi, toplumsal mücadelelere adanmış bir müzeyi , sosyal medya merkezlerini ve kentlinin takdirine bırakılmış olan çok amaçlı alanlari kapsar. Bu kent parçasının neresinde olunursa olunsun simgesel değeri olan odak noktasının varlığı ve konumu hissedilir.
Yerel yönetimin kararlılığının da etkisiyle denklerine kıyasla Eskiiehir, hacmine göre toplu taşımayı etkin olarak kullanan bir kent konumundadır. Proje bu konuda iyimser davranmakta ve gelecekte toplu taşımanın, bisiklet kullanımının ve yürüyüşün alana ulaşımda ana yöntemler olduğunu kabul etmiştir. Kent odağı, kısmen mecvut toplu taşıma sistemine göre örgütlenirken kısmen de yeni toplu taşıma noktaları ve mecvut olanlarda değişiklik öngörür. Stadyum Caddesi üzerinde olan dolmuş durakları, gelecekte dolmuşun kademeli olarak hizmetten çekildiği varsayımına dayanarak otobüs hizmetine dönüştürülmüş ve daha güneyde karşılıklı otobüs durakları olarak organize edilmiştir. Kentin topografik yapısının uygunluğu ve artan turistik potansiyeli de göz önünde bulundurularak özel ve kiralanabilir bisiklet kullanımının bir politika haline gelmesi de önerilmiştir. Yeni düzenlenen alanın kuzeybatısındaki otobus durakları komşuluğunda alan parseli içinde ve endüstri meslek lisesi komşuluğunda kent odağı alanında olmak üzere iki adet bisiklet park ve kiralama noktası yapılmıştır. Kentin mecvut olan Espark’ın ötesine doğru kayan gelişim alanlarına ulaşmak için katedilen yollar, arazi çevresindeki kent merkezinde sıkışma ve yoğunlaşma oluşturmaktadır. Toplu taşıma stratejileri ile donatılmış ve bu eğilimi karşı yönde dengeleyebilecek, kendi merkezini tarifleyebilen bir öneri olan Kent Mücadele Odağı; aktif nüfusu yeniden Vişnelik tarafına doğru dengeleyerek hem Atatürk Caddesi, Kızılcıklı gibi ana arterlerdeki araç yoğunluğunu azaltır, hem de var olduğu noktada kente yeni bir değer sunar.
Kent mücadele odağı, kentin bu kadar önemli bir parçasında var olarak mevcut ve gelecekteki yaşam ve eylem döngüsünde ciddi değişiklikler yapmayı hedeflemektedir. En başta alanın mecvut karakteri olan çeperde sınırlı yapısını yok etmek, açık ve her yönden ulaşılabilir bir alan tariflemektedir. Hava hastanesi bir askeri alan olarak, stadyum arazisi ise kontrol kaygılarından dolayı son derece sınırlı geçirgenlik kapasitesine sahiptir. Bu durumun ters yüz edilmesi kentte yeni yüzleşme mekanları oluşturarak, örgütlenme ve kaynaşma eylemini destekleyecek, kente katkı koyacaktır.
Mevcut durumda hem araç hem yayaların çeperinde yoğunluklu olarak var oldugu alan, hem odağın hem de tescilli yapıların işlev değişikliği ile birlikte tamamen kontrolsüz bir çeper yapısına uygun hale gelir, steril olmayan açık alan elemanı olarak stilize edilen mimari form alanın tamamının kamusal algısına katkı koyar.
Dalgalanma yapısallaştırılırken kent kimliğinin bir parçası haline gelmiş yerel malzemenin yenilikçi bir yapım tekniği ile inşaası önemsendi. Kiremit ve tuğla sanayii, kentteki endüstri yapıları başta olmak üzere bir çok önemli yapıda kullanılmış, kent hafızasının bir parcası olmuştur. Üretimin çoğu Kiliçoğlu ailesi tarafından gerçekleşmiş tuğla ve kargir yapım teknolojisi, Eskişehir’de geleneksel yığma ve örme yöntemleri ile uygulanmıstır.
Öneri projenin bu malzeme ile vücuda gelmesinin anlaşılabilmesi için farklı kilit ve yapım tekniklerinde referans verilmelidir. Eladio Dieste (1917-2000) aynı malzemeyi kullanarak başta Uruguay ve gelişmekte olan ülkelerde düşük maliyetli, çevre dostu, fakat bir o kadar kışkırtıcı ve iddialı tasarımlar yaparken, çalışmaları tuğlanın kullanımına bambaşka bir perspektiften bakmayı sağlamıştır. Önerideki açıklıklar, çift eğrili yüzeyler ve ters kemerler de ancak Eladio Dieste’nin keşfedip uyguladığı yöntemlerle gerçek olabilecek durumdadır.
Bu denli simgesel ve provokatif bir tektoniğin tuğla ile inşaası, dalgalanmanın simgeleşmesini cok daha sağlıklı ve kimlikle barışık bir biçimde gerçekleştirir.