Karaköy’de liman bölgesinde yer alan yüzyıl başından kalma eski bir Levanten binası olan Frankhan, Teğet Mimarlık ve Novos Mimarlık iş birliğinde yeniden ele alınarak bir etkinlik mekanına dönüştürüldü.
Deniz ticaretinin yoğun olduğu dönemde inşa edilen bina, tüccarların ve temsilcilerin konaklaması için kullanılmış. Frankhan iki binadan meydana gelmektedir. İlki, Kemankeş Caddesi’ne cephe veren çok katlı ofis bloğu. İkincisi, 56 metre boyunca parselin gerisine doğru uzayan ve bir çıkmaz sokaktan girilen taş hangar binası.
Projenin sınırlarını çizen ve yüzyıl başında konaklama hizmeti veren bu ikinci yapı, bugün bir etkinlik mekanına dönüştürülüyor. Yaklaşık 500 m2 büyüklüğündeki taban alanı, farklı ölçek ve tektonikte iki ayrı salona bölünüyor. Konser, film gösterimi, tiyatro ve söyleşi gibi ses performansına dayalı programların gerçekleşeceği taş binada en önemli tasarım problemi akustik. Mekanın mimari karakteri, projenin erken aşamalarından itibaren üzerinde titizlikle çalışılan bu konu etrafında şekilleniyor. Yapının alamet-i farikası olan ahşap prizmalar ise temel olarak buna cevap veriyor.
Prizmaların ilk nüvelerini, erken dönem eskizler üzerindeki nümerik grafiklerde görmek mümkün. Bas ve tiz seslerin çizgi üzerinde yaptığı dalga hareketi, akustik danışmanı ile yürütülen kolektif bir çalışma sonunda grafik düzlemden mimari bir kesite evriliyor. Duvar yüzeyleri 5 farklı tipolojide akustik prizmayla örülü. İlerleyen aşamalarda aydınlatma tasarımının da bir parçası haline gelen bu modüllerin alt, üst ve yan yüzeyleri, ses ve ışık performansına göre farklı şekilleniyor. Dolayısıyla yüzeyler ve oluşturdukları prizmalar büyük bir teknik ekipmanın -dev bir ses ve ışık üretecinin- parçası gibi. Gerekli ve işlevsel. Öte yandan ana salonu bir makine gibi saran bu girintili çıkıntılı parçalar belirli bir düzende, doğru frekans ve ışıkta bir araya gelerek yekpare ve rengarenk bir mekan yaratıyor.
İkinci salonun hem mekansal hem de tektonik kurgusu ana salondan farklı. Ölçek olarak daha küçük ve kompakt. Hemen tüm yüzeyler ekspoze ve doğal. Seyirciler iki kotta performansa dahil oluyor. Salonun performatif ihtiyaçlara göre şekillenen yapısı, elektro mekanik aksamların kırmızı boyası ile vurgulanıyor. Asma katı saran çelik trabzanlar, hemen altlarında seyreden kanal ve tavalarla mekanik estetiğin bir parçası olarak kurgulanıyor. Akustik konfor kısa kenarlardaki perfore paneller ile uzun kenarı kat eden ahşap prizma üzerinden sağlanıyor. İlk başta birbirine zıt görünen çeşitli geometrilerdeki kırmızı metal elemanlar, antrasit paneller ve taş duvarlar, birlikte bütüncül bir kompozisyon oluşturuyor.
Frankhan, çok katmanlı ve enigmatik bir proje. Karaköy’ün mekansal karakteri ve haleti ruhiyesi ile uyumlu. Dışarıda, Kemankeş Caddesi’nden bir geçitle salonların fuayesi gibi çalışan yarı açık bir pasaj karşılıyor ziyaretçiyi. İçeride ise, taş duvarların ardında iki sürpriz bekliyor: ana salon ve derinlerdeki ikinci salon. Karaköy’de Frankhan’a, 60 metre boyunca uzanan bu saklı yapıya bir terzi hassasiyetiyle yerleştirilmiş yeni etkinlik mekanları sanatçıları ve sanat severleri bekliyor.