Erginoğlu & Çalışlar Mimarlık tarafından tasarlanan okul binası, Sarıyer'de yer alıyor.
Geniş bir orman tarafından çevrelenen okul kampüsü, yenilenmesi ve büyütülmesi gereken birçok farklı küçük binadan oluşmaktadır. İlk aşamada, G Binası’nın müzik ve sanat atölyelerinin yenilenmesi ve binaya 4 sınıf eklenmesi hedeflenmiştir.
Projedeki en büyük kısıt, inşaatın yaz tatili döneminde yani 3 aydan kısa bir sürede tamamlanması gerekliliği olmuştur. Binanın formu dışında, bu kadar kısa bir sürede tasarıma ve inşaata en uygun strüktürü bulmak hedeflenmiştir. Bu araştırmanın sonucunda ahşap malzeme kullanarak CLT metoduyla ilerlemeye karar verilmiştir. Ahşap paneller ithal edildikten ve kampüse yakın bir fabrikada işlendikten sonra arazide monte edilmiştir.
Betonarme sadece temel yapımında kullanılmıştır, istinat duvarları ise kayalı beton ile yapılmıştır: kalıp içine beton dökülmeden önce ilk olarak kayalar yerleştirilmiştir. Kalıp çıkarıldıktan sonra ise betonun içerisinden taşların görünebileceği şekilde düzenlenmiştir. Dış cephede taş duvar görseli sağlarken beton duvar dayanıklılığına sahip bir duvar oluşturulmuştur.
Arazi, üzerindeki ağaçların sıklığı sebebiyle, bizi alt katta kısıtlı bir alan üzerine inşa etmeye zorlamıştır. Bu alanda müzik ve sanat atölyeleri ile tuvaletler bulunmaktadır. Birinci kattaki alanı optimize edebilmek için, okulun talep ettiği dört sınıf, 3 metre uzunluğuna dayanan konsollar inşa edilerek yerleştirilmiştir.
Uzun bir yolu takip eden kampüste, tüm binalara kolay erişim mevcuttur. Projemizin iki uzun cephesinin farklı fonksiyonları vardır; Kuzey cephesinde, tamamen açık sirkülasyon ile tüm sınıflara ulaşılabilmektedir. Güney cephesinde ise geniş pencereler ile doğal ışıktan maksimum fayda sağlanması hedeflenmiştir. Doğrudan gelen güneş ışığından korunmak için ise, çatıdan inen geniş bir saçak tasarlanmıştır.
Güney cephesi büyük oranda açıktır ve bir nevi ormanı kucaklamaktadır. Bu cephenin tasarımı, doğa ile kuvvetli bir görsel bağlantı sağlayarak, çocukların çevreleri ile ilgili farkındalıklarının artmasını hedeflemektedir.
Binadaki enerji verimini optimize edebilmek için, birinci kattaki çatıdan ve cephelerden maksimum doğal ışık almak hedeflenmiştir. Bunun yanı sıra, iki uzun cephede de tasarladığımız açıklıklar ile tüm sınıfların hava akışından faydalanması sağlanmıştır.
Böylelikle, sıcak havalarda klima ihtiyacının önüne geçilmiştir. Tüm sirkülasyonun açık olması, yapay aydınlatma ve klima kullanımı gerekliliğini ortadan kaldırmıştır.
Kampüsün renovasyonunun ilk aşaması olan bu binada, olabildiğince çevre dostu bir tasarım ile ilerleyerek, göze çarpan bu yapının tüm kompleksin adım adım yenilenmesinde bir örnek teşkil etmesi hedeflenmiştir.
1 Yorum
Ahşap taşıyıcılı bir bina tasarlanması çok güzel.Türkiye’nin artık beton dışında sürdürülebilir taşıyıcı sisteme sahip binaların üretimi artırılmalı.