Tabanlıoğlu Mimarlık tarafından tasarlanan Galata Rum Okulu Kültür Merkezi Yenileme Projesi, Karaköy'de yer alıyor.
Kültürel miras dayanışması
Osmanlı İmparatorluğu’nun modernleşme sürecinde, Galata Rum Okulu Rum topluluğunun eğitimi için önemli bir kurumdur. Mimarları Patroklos Kambanakis ve Stavros Hristidis olan ve Perikli Fotiadis’in mimari danışman olarak yer aldığı Galata Rum Okulu, 1885 yılında yaklaşık 30 yıllık bir inşa süreci sonunda, dönemin hayırseverlerinden Eleni Zarifi’nin girişimleriyle tamamlanmış̧ ve 20. yüzyıl başında açılan köklü ve modern eğitim kurumlarından biri olarak 1910 yılında öğretime başlamış, 1988 yılında demografik sorunlar nedeniyle Okul eğitim faaliyetlerine ara vermiş̧ ve 2015 yılında resmen eğitime kapatılmıştır.
Uzun süre işlevsiz kalan ve 2012 yılında İstanbul Rum cemaatine iade edilen Neoklasik-eklektik mimari üslubunda inşa edilmiş olan bina güçlü bir geçmişe ait mirasın bugün de elle tutabileceğimiz tanıklarındandır. 2012 yılından bu yana birçok kültürel etkinliğe ev sahipliği yapan Galata Rum Okulu yeni fonksiyonu ile özgün karakterini koruyarak gelecek nesillere ulaşmayı amaçlamaktadır.
İstanbul merkezli ancak uluslararası kültür ve sanat camiasına seslenen bir bir kurum olarak yeniden yapılanan okulun fiziki yapısı, iki dönem olarak (1903 ve 1958 ) hazırlanmış olan restitüsyon projesi baz alınarak, deprem yönetmeliğine uygun güçlendirme, tadilat ve iyileştirme çalışmalarıyla başlayarak, yangın ve koruma önlemlerinin alınması, iklimlendirme sistemlerinin eklenmesi, engelli erişiminin sağlanması ile birlikte, yeni işlevlere uygun çağdaş altyapı desteği içeren, konferans, toplantı, sergi salonları, kütüphane, atölye ve arşiv ünitelerini kapsayan bir mekânsal organizasyon temelinde tasarlandı. Finansal kaynak bağlamında Kurumun kendi kendine yetebilmesi amacıyla giriş kafe olarak planlandı ve teras restoran olarak değerlendirilmek isteniyor.
Demir giriş kapsından itibaren, ön ve diğer tüm cephelerde gerekli temizlik ve onarım, güçlendirme işleri ile mekanlardaki cam ve ahşap doğramalar aslına uygun olarak yenilendi. Katlardaki eklentiler orijinaline uygun temizlendi, güçlendirme, yangın önlemleri, iklimlendirme gibi ihtiyaçlar nedeniyle sökülen mozaikler, ahşap duvar panelleri, ahşap kapılar özgün karakterleri korunarak yenilendi. Restorasyon esnasında açığa çıkan taş avlu duvarlar, kemerler gibi sürpriz katmanlar temizleyip, koruyarak tasarıma dahil edilerek mekânsal zenginlik kazanıldı.
Kültür merkezi olarak hizmet verecek ve aynı zamanda sergilere ev sahipliği yapacak yapıda katlar arası erişimin etkinleşmesi ve kolaylaştırılması amacıyla iki yönde asansör ve merdiven kovaları eklendi.
Sergi holü ve çok amaçlı salon olarak kullanılan ana salonun iki yan avlusu açık hava fuaye alternatifi olarak yeniden düzenlendi. Farklı etkinliklerin gerçekleşmesine uygun olarak, ana salon profesyonel AV sistemleri ve teknik altyapı ile desteklendi.
Ana girişten bağımsız olarak, sokak kotundan erişilen, her iki yanda yer alan dükkanlardan, sol tarafta bulunan iki dükkân alanı, ara tali duvarlar kaldırılıp birleştirilerek, ana giriş ile de bağlantılı, akışkan tek bir mekân olarak, giriş fuayesi şeklinde planlandı.
Galata ve Boğaz manzarasına açılan teras restoranın yer alacağı çatı katında, %20 eğimle oluşturulan çatı piyesi çağdaş malzemeler ile tasarlandı. Mevcut binanın mahya kotuna uyularak, yapının cadde yönündeki silueti ve şeffaf yapı elemanlarının kullanılması sayesinde, özgün mimari özellikler vurgulanmıştır.
2012 itibari ile kültür sanat fonksiyonlarına ev sahipliği yapan Okulun doğal olarak kazanmış olduğu kültürel kimliği benimseyip güçlendiren, binanın ve fonksiyonların lehine çağdaş sistemlerin entegre edildiği yenileme projesi, Patrik I. Bartholomeos’un himayelerinde, Marina ve Athanasios Martinos’un sponsorluğu ve Penelis Consulting Engineers S.A, koordinasyonuyla, yapının özgün koşullarına uygun olarak, Ark İnşaat tarafından gerçekleştirildi. Vakıf Başkanı Sn. Meri Komorosano‘nun özverili çabaları, süreç boyunca değerli katkılar veren her bireyin temsilidir.
Galata Rum Okulu yeniden yapılandığı haliyle modern, çevresiyle direkt ilişki kuran, davetkar ve dolayısıyla daha fazla kullanıcıya hitap ederek hizmet verecek bir kültür merkezi olarak, köklü geçmişini, eğitim, sanat ve kültürel faaliyetlerden gelen hafızasını ve ruhunu koruyarak, hem Rum kimliği ve kültürel mirasının elçisi olmayı, hem de uluslararası kültür sanat bağlarıyla geleceğe yönelik bir perspektif yaratmak üzere tüm İstanbulluları kucaklayan, şehrin kamusal hayatını zenginleştiren bir kültür, sanat ve eğitim alanı olarak faaliyet göstermeyi hedeflemektedir.