EAA (Emre Arolat Architects) tarafından İstanbul'da tasarlanan konut yapısı ARKIV Seçkileri 2011'de yer alıyor.
Aynı dönemde Göktürk bölgesinde tasarladığımız dört yerleşmeden biri olan Arketip projesinde, diğerlerinde söz konusu olmayan farklı ölçütler gündeme geldi. Arazinin bulunduğu bölgenin göreli az katlı yapılarla tanımlanmış olması, güney yönündeki ormana yakınlığı, yapılanma kararlarının çatı arası kullanımını koşullaması ve yatırımcının daire büyüklükleri ile ilgili öngörüleri gibi veriler, projenin yerleşim ve kitlesel oluşum kararlarında etkili oldu.
Bu tür yerleşme projelerinde daha önce de önemseyerek hesaba kattığımız, özel ve ortak alanların, yaya ve taşıt alanlarının kendi aralarındaki tansiyon ve ilişkiler, kullanılan ana yapı malzemelerinin ve peyzajın belirgin ögelerinin zaman içindeki performansları, kullanım dönemindeki genel giderlerin optimizasyonu gibi ölçütler, bu tasarımın de ana koşullayıcıları oldular.
Düzenli bir taşıyıcı sisteme oturan, ortak kat holü, daire içi servis ve ıslak alanlar, koridor, esas alanlar ve teraslar sıralaması ile geliştirilen doğrusal planimetrinin, her farklı büyüklükteki konut biriminde kesintisiz bir biçimde sürdürülmesiyle, dairelerin gün ışığından en iyi şekilde yararlanmaları sağlandı. Bu düzenek aynı zamanda yapım döneminde söz konusu olabilecek daire ebat değişikliklerini de olanaklı kıldı. Doğu-batı yönünde yerleştirilen doğrusal blokların orta bölümlerde gevşetilerek kopartılmasıyla kuzey-güney yönünde cazip bir ortak alana dönüşen derin boşluk, ana peyzaj kotunun bir altında düzenlenen sosyal tesisle de sağlam bir ilişki kurarken, bloklar arasında bırakılan boşluklar, özel bahçeler olarak düzenlendi. Bu gevşeme ve kopmalar, üst katlarda da daireler tarafından kullanılan üzeri kapalı geniş terasların oluşturulmasına olanak verdi.
Ana yüzey tanımlayıcıları, doğal taş, ahşap ve çıplak beton gibi, zaman içinde “iyi eskiyen” malzemelerden oluşturuldu. Zemin katlarda her konut birimi için düzenlenen özel bahçelerin yerini, üst katlarda “ayazlık” olarak kullanılabilecek geniş teraslar aldı. Bu terasların dış yüzeylerinde tasarlanan hareketli güneş ve rüzgar kırıcıların farklı kullanım biçimleri nedeniyle yapıların dış yüzeylerinde okunabilecek olan rastlantısallığın, yapıların özgün ve değişken estetik kurgusunu oluşturması hedeflendi.