PAB tarafından tasarlanan ortak çalışma alanı Habita, İstanbul Sanayi Bölgesi'nde bulunuyor.
Tasarımcıları projeyi anlatıyor:
Habita; inovasyona, yaratıcılığa ve üretkenliğe giden yolun paylaşmaktan, etkileşimden, birbirinden öğrenerek birlikte üretmekten geçtiği bilinciyle tasarlanan bir ofis mekanı. Habita’yı kuran girişimci ekibin “çoğaltan paylaşım iklimi” olarak tanımladığı ortak çalışma (coworking) ve yaşam alanı Habita, birbirinden hem mesleki hem de sosyal anlamda beslenebilen, kreatif bir komünite oluşturmayı hedefliyor.
Habita’yı şekillendiren bu bakış açısıyla mekan, karşılaşmalara, etkileşime olanak tanıyan açık ve geçirgen bir dilin yanı sıra, insanlara nerede ve nasıl çalışacaklarını seçme şansı veren, farklı konumlarda, farklı oturuş biçimlerinde (sandalyede, kanepede, ayakta, yatarak), farklı mahremiyet oranlarında, kısaca farklı “mood”larda çalışma olanağı sunan esnek bir mimariye sahip. Bu özelliği kullanıcılara arzu ettiklerinde mahremiyet, arzu ettiklerinde çok yönlülükten beslenen ve ortak akıl geliştirmeye imkan sağlayan bir çalışma ortamı sağlıyor.
Sanayi Mahallesi’ndeki bir atölye yapısında bulunan ve binanın endüstriyel ruhuyla uyum sağlayan malzemeler kullanılarak tasarlanan mekan; osb, demir profiller, halatlar, polikarbon levhalar ve meyve kasalarına eşlik eden çok sayıdaki yeşil yapraklı bitkiyle nihai kimliğine kavuştu. Mekan tasarımında malzemeler olabildiği kadar ham ve doğal seçilerek yapının içinde bulunduğu endüstriyel ortamla bütünleştirilmesine çalışıldı.
Habita’nın 650 metrekarelik mekanında en küçüğü 10 metrekare, en büyüğü 18 metrekare olmak üzere 12 kapalı ofis, altışar kişilik sekiz adet sabit masadan oluşan açık çalışma alanı ve daha düzensiz gelmeyi tercih eden üyeler için esnek çalışma alanları bulunuyor.
Kullanıcılara çalışma, sosyalleşme ve dinlenme şeklinde mekan kullanımlarına dair dikte edici kesin mesajlar vermemeye özen gösterilerek; çalışma, sosyalleşme ve dinlenme mekanları arası sınırların bulanıklaştığı ve geçirgenliğin arttığı bir çözüm arayışına gidildi. Bu amaçla açık çalışma alanı, sadece kot farkıyla diğer mekanlardan ayrıştırıldı ve bu kot farkıyla oluşan basamaklar hem çalışmaya hem de sosyalleşmeye ya da dinlenmeye olanak tanıyan ara mekanlara dönüştürüldü.
Söyleşiler, sunumlar, paneller, performans sanatları ve atölye çalışmalarına ev sahipliği yapabilecek etkinlik alanının ise, günlük hayatın parçası olacak şekilde mekanın kalbinde yer almasına, kolay ulaşılabilir, görünür ve davetkar olmasına özen gösterildi. Sabit tribünün yanı sıra tasarlanan modüler osb birimlerle, mekanın farklı etkinlikler için kullanıcılar tarafından yeniden şekillendirilebilmesi amaçlandı.
İnsan ve mekan ilişkilerinin paylaşmayı esas alan bir ofis kültürüne yönelik tasarlandığı Habita, ofis mekanının sosyal bir platforma dönüştüğü, etkileşime, karşılaşmalara ve birlikte üretmeye açık bir çalışma anlayışını destekliyor.