Eskişehir'de Hamamyolu Caddesi'nde bulunan, 2018 yılında Odunpazarı Belediyesi öncülüğünde hayata geçirilen ve Yazgan Tasarım Mimarlık tarafından tasarlanan "Hamamyolu Urban Deck" projesi, 2017 yılında LEAF ödüllerinde ‘Yılın Kentsel Tasarımı’ seçilmişti.
Yazgan Tasarım Mimarlık, projeyi anlatıyor:
Hamamyolu Caddesi Eskişehir’in merkezinde, kuzeyde Porsuk, güneyde tarihi Odunpazarı bölgesinin arasında 1,2 km uzunluğunda bir caddedir. Tarihi Odunpazarı bölgesi ile Cumhuriyet Dönemi yapılarının olduğu Taşbaşı ve kentin bugünkü merkezi Köprübaşı’nı birbirine bağlayan ana omurgadır. Hamamyolu Caddesi, antik çağdan beri sıcak suları ile bilinen eski hamamlar bölgesini içermekte ve adını bu hamamlardan almaktadır. Kentin tarihsel sürecine bakıldığında bu cadde konut, ticaret ve sosyal bir merkez işlevi üstlenmiş ancak son yıllarda cadde, canlılığını ve kamusal kullanımını yavaş yavaş yitirmeye başlamıştır. Hamamyolu Urban Deck projesi bu bölgenin kente yeniden kazandırılması amacı ile geniş katılımlı bir süreçten geçerek üretilmiştir.
Proje kent ile farklı öğeler üzerinden çoklu ilişkiler kuran bir katmanlar bütünüdür. Hamamyolu projesinin en önemli özelliği kentin kuzey ve güney kısımlarını yeşil kuşak ve kesintisiz kentsel yaya aksı ile yeniden birbirine bağlamak, doğu ve batı yönünde de mevcut pasajlara canlılık kazandırarak çoklu geçirgen ilişkiler kuran ve kente yeniden entegre olan bir alan oluşturmaktır. Projenin hayata geçmesi ile Eskişehir İlinin Odunpazarı ilçesinde bulunan ve tüm güzelliklerine rağmen atıl kalmış Hamamyolu bölgesinin yeniden canlanması, bu sayede gerek ekonomik canlanma ile esnafın yarar sağlaması gerekse ilçede yaşayanların sosyal paylaşımının arttırılması, ayrıca turistik bir kent olan Eskişehir’e hem yerel hem de evrensel özellikleri olan bir proje kazandırılması hedeflenmiştir. Bu hedefleri ile kent yaşamına katkı yapan Türkiye’nin sayılı cadde/sokak dönüşüm projelerinden birisidir.
Değişken genişlikteki cadde çok amaçlı sosyal aktivitelere fon oluşturmak amacıyla tüm alanı kaplayan bir kentsel platform tasarlanmıştır. Bu platformun merkezinde yer alan kentsel aks, 2.3 cm genişliğinde, 1.2 km uzunluğunda, lineer led aydınlatma ile işaretlenen, el yapımı camların gömülü olduğu beyaz çimentodan oluşan bir yaya aksıdır. Odunpazarı’nda, “Çağdaş Cam Sanatları Müzesi”, yerel küçük cam atölyeleri, Belediyenin daha büyük çaplı cam atölyesi, 2012 yılından beri gerçekleştirilen “Uluslararası Cam Festivali” ile cam sanatı bölgenin başlıca turistik üretimlerinden birisini oluşturmaktadır. Cam atölyelerinde üretilen el yapımı 22.000 adet cam beyaz çimentolu betona entegre edilerek kesintisiz bir cam aks oluşturulmuştur. Bu aks, mevcut yoğun yeşil dokudaki ağaçlara göre şekillenip, zigzaglar çizerek alanı katetmektedir. Yaya akışının kesilmemesi amacıyla, aks, Hamamyolu’nu kesen İbrahim Karaoğlanoğlu caddesinin üzerinden geçirilmiştir. Bu köprü-geçişin tam ortasında iki yönden açık bir müze oluşturulmuştur. Bu müzede Odunpazarı Uluslararası Ahşap Heykel Festivali’nde ahşap sanatçıları tarafından tasarlanan ahşap heykeller ile birlikte Odunpazarı Cam Atölyelerinde üretilen cam eserler ve seramik eserler sergilenmektedir. Tüm alanda oluşturulmak istenen günlük hayat ile sanat-oyun-üretim-sergi-yeme-içme-dinlenme ve farklı yaş gruplarının yanyanalığı etkisi köprü müzede de kendini göstermektedir. Tam ortasından geçen cam aksta yürürken bir anda yanınızda kıpkırmızı ahşaptan bir dinozor heykeli belirir, ya da sokak sanatçılarının yaptığı müzik köprünün çift eğrili tonozonu doldurur.
Kentsel Platformun, çocuklar için eğlenceli bir alana dönüştürülmesi tasarımda önem verilen bir diğer konudur. Kentsel platformun tamamı bir oyun alanına dönüşmektedir. Proje inşa edildikten sonra her yaştan insanın oyun alanlarının keyfini çıkardığı görülmüştür. Hamamyolu’nda, tarihi bağlamından ötürü su elemanlarının kullanımına da önem verilmiştir. Projede havuzlarda cam aks gibi ağaçlara göre şekillendirilmiş ve güvercin havuzu, taş havuzları ve buhar havuzu olmak üzere 3 farklı tip havuz tasarlanmıştır. Suyun içinde oluşturulan farklı geometride beton sek sek taşları, havuzların aynı zamanda oyun mekanlarına dönüştürülmesini sağlamıştır.
Hamamyolu Urban Deck projesi ile Hamamyolu Caddesi kentsel dokuya entegre olarak, her yaş grubundaki ziyaretçiye hitap edebilecek farklı aktiviteler barındıran bir yaşam alanına dönüşmektedir. Projede amaç, potansiyelini yitirmekte olan bir kent merkezinin, pasajlar gibi mevcut değerlerini ortaya çıkarıp, kent yaşamını keyifli hale getirecek, her yaştan insan için oyuna dönüşebilecek yeni öğelerle zenginleştirip, bu öğeleri hayatın akışına kendiliğinden dahil edebilmek, ayrıca yerel üretimle ve yerel sanatla ilişki kurarak, tarihi caddeyi hem koruyup hem de yenileyerek kente kazandırmak ve her gün yeniden keşfedilerek deneyimlenebilecek mekanlarla kentsel yaşama bir fon oluşturmaktır.
10 yorum
Merhaba,
Projenin fikri, uygulanışı, başarılı olup olmaması, mimarı vs. bütün bunlarla ilgili olabilecek tartışmalar bir yana, bu projenin Arkitera’da “Hamamyolu Urban Deck” diye yayınlanması sizce de problemli değil midir?
Bu proje kamusal bir proje değil mi? Ticari bir rant sağlamak için, bir marka değeri yaratıp para kazanmak amacıyla inşa edilmiş bir proje değil. O zaman neden İngilizce adlandırılıyor? Haydi Yazgan Mimarlık’ı anlayabiliyorum. Uluslararası bir tanınabilirlik amacıyla firmanın kendi internet sayfasının bile Türkçe seçeneği yok. Kendi tercihleridir, saygı duyulabilir. Yazgan Mimarlık/Yazgan Architects ister kendi internet sitesinde, isterse gidip İngilizce içerik üreten ArchDaily, Divisare, Designboom gibi sitelerde bu projeyi Hamamyolu Urban Deck diye yayınlayabilir, ancak Türkçe içerik üreten bir sitede neden böyle bir İngilizce adlandırma saçmalığı yapılıyor anlamakta zorlanıyorum.
Şimdi bu proje tanıtımının pek sayın editörü kalkıp diyebilir ki, efendim projenin orijinal tanıtımı da böyle yapılmış. Bir bakıma haklı da olacaktır, Odunpazarı Belediyesi de bir gaflete düşerek projeyi kendi sitelerinde İngilizce adıyla tanıtmış. Link için (bkz: https://goo.gl/u66vyL ). Neyse ki başlığı “Hamamyolu Park ve Meydan Düzenleme” diye atmışlar. Demek ki projenin orijinal adlandırması Urban Deck olmak zorunda değil.
Halbuki uygulamada hem belediye hem de mimar uygulamada “Hamamyolu Kentsel Platformu” diye bir adlandırma yapmış, İngilizcesini de yanına yazmış; 4 nolu görselde görülüyor. Doğrusunu da yapmışlar, kamusal bir projenin adı gerçekleştiği yerde yalnızca İngilizce olma kaderinden kurtarılmış, en azından Türkçe bir adlandırma olması gerektiği de hatırlanmış. Ama platform Türkçe değil diyecekler olursa, onları bu projeyi de Hamamyolu Urban Decki diye adlandırmaya davet ediyorum.
Sonuç olarak burada “Türkçe-Off” tarzı bir eleştiri yapma gayretinde değilim ancak projenin Türkçe adı varken neden daha -madem İngilizce kullanıyoruz- “fancy” olacak, daha kulağa hoş gelecek diye Urban Deck kullanımını başlıkta tercih ediyorsunuz? Hamamyolu Kent Platformu diye başlık atmak çok mu zor, ya da projenin pazarlaması Arkitera’ya mı kaldı?
@Süleyman Hurma: Bahsettiğiniz kadar karmaşık bir durum yok 🙂 Genelde dikkatli davranıyoruz, bazen gözümüzden bazen de fikrimizden kaçıp böyle bir durum oluşabiliyor. Merak ediyorsanız, bu gibi durumlardaki temel kıstasımız projenin adının Türkçe olması değil, doğru ve tutarlı olması. Şu noktada ne yazık ki belediye ve tasarımcı arasında bir fikir birliği yok ancak bu gibi durumlarda genelde orta yol buluyoruz, muhtemelen: Hamamyolu Park ve Meydan Düzenlemesi (Urban Deck) gibi bir adlandırma daha doğru olacaktır. Yazgan Mimarlık ile bu konuyu görüşeceğim. İlginiz ve dikkatiniz için teşekkürler.
Sayın Azat Yalçın,
Benim proje için adlandırma türetip, komik ve anlamsız etimolojik kelime oyunları yapmak gibi bir derdim yok ki? Belli ki eğlenmişsiniz çeşitli ilginç tanımlar bulmak için, ancak harika buluşlarınız karşısında dilimin de tutulacağı bir durum yok. Bilmiyorsam da bir şeyin etimolojisini öğrenmek yaklaşık 5 sn. alıyor bu çağda rahat olunuz. Lehçelerin gelişmesi konusunda da, eğer Türkçe’yi zenginleştirmek için yabancı kelime ithal etmek istiyorsanız ve bunu Türkçe’de kullanmak istiyorsanız; o zaman Türkçe gramerine uygun bir şekilde yazmalısınız. İlk yorumumda Hamamyolu Urban Decki diye o yüzden yazmıştım. Tanıtım bu şekilde yapılsaydı bahsettiğiniz tartışma belki yapılabilirdi. Gramerlerin iç içe girdiği Osmanlıca’ya ya da bugünün Hindistan’ında konuşulduğu gibi cümlenin başı Hintçe başlayan sonu İngilizce biten dillere özeniyorsanız, onu bilemem. Zaten amacım böyle bir tartışma açmak falan değildi, iyi okursanız ilk yorumumda ifade etmiştim. Yalnızca kamusal bir proje için daha önceden tanımlanmış ve tanıtım metninin içinde de kullanılan “Hamamyolu Kentsel Platformu” ifadesinin Türkçe içerik üretilen bir internet sitesinde kullanımının daha doğru olacağına dair görüşümü belirttim.
Ayrıca yazdığımın ideolojik bir tarafı da yok. Tekrarlıyorum bu proje KAMUSAL bir proje, rant ve satış için yapılan bir proje değil. Söz konusu adlandırma gibi İngilizce adlandırmalar eğer bir konut sitesine verilseydi -ki çoğunlukla projelerin adı İngilizce- buna bir itirazım olmuyor zaten. Bu yatırımcı firmaların satış stratejilerinin bir ürünü, serbest piyasa ekonomisinde istediklerini yaparlar. Gidip de Next Level projesini Sonraki/Üst Seviye diye adlandırın demiyorum. Derdim kamusal projelerin isimlendirilmesi ile. Bu projeler yurt dışında İngilizce tanıtılabilir, burada da itiraz edilecek bir şey yok. Yüzlerce örnekten yalnızca biri:
Arkitera: Bostanlı Yaya Köprüsü ve Gün Batımı Terası
ArchDaily: Bostanlı Footbridge & Sunset Lounge
bu kadar.
Zaten Arkitera sadece Türkiye’den projelerin yayınlandığı bir internet sitesi de değil. Yurtdışı menşeili projeler yayınlandığında adları Türkçe’ye çevriliyor. Yani her projenin İngilizce adlandırması doğrudan aktarılmıyor normal olarak. Benim işaret ettiğim durum kamusal proje olduğu için bu
proje özelinde oldu.
@Özüm İtez: Sanırım Azat Bey’e açıklama yaparken derdimi tekrar anlatabildim. Siz zaten anlamıştınız kanımca, tabii ki bu konuda karar Arkitera’nındır. Ben sadece bir uyarı yapmak istemiştim.
Süleyman bey dil bir araçtır. Artık şu kalıpçı ideolojik yaklaşımlar yerine dillerin özgürce kullanımına kapı açalım. Mesela bence Hamamyolu Taşlık Odunu deselerdi daha makbul. Dilleri özgür bırakırsak lehçeler de gelişecektir hatta yenileri ortaya çıkabilir. Mesela Hamamyolu Örgün Pak(t) diyen çıkarsa bence alfadır. Etimolojisine bakarsanız ne dediğimi anlarsınız ve diliniz tutulur.
Başgan hayat yormuş seni ya gel hele bir soluklan dinlen yahu
Azat Bey,
Bu kadar dikkatli ve özenli cevap veren birine “Başgan hayat yormuş seni ya gel hele bir soluklan dinlen yahu” diye yazmak pek yakışı kalmıyor.
Görüş yazılarınızı okuyor ve yorum yapıyoruz. Biz de size böyle yaklaşsak “başgan” filan…
Öyle çok asık suratlı, kuralcı biri değilimdir, beni bilen bilir ama burada bu tür cevaplar fikrini beğenin, beğenmeyin yorum yapana ayıp sayılır.
Açıkçası ben kurulduğundan beri buradayım. Siz yeni gelmişsiniz belli ki. Şahsın espriyi anladığını nereden biliyorsunuz. Tenezzül etmemiş de olabilir. Cevap yazmamış yok başka türlü biliyorsanız şahsı orada yazışın başgan maşgan.
“Başgan hayat yormuş seni ya gel hele bir soluklan dinlen yahu” diyen sonra “Bayat popülizm ve sivri zeka girişler ile yandaş arayışına girmeyiniz” yazmak da kaliteyi belli eder.
Bazen gerektiğinde kişiye nerede olduğunu hatırlatmak gerekir. Çok sevdiğim bir durum değil ama mecbur kaldık “başgan”.
Çeki düzen veriniz yorumlarınıza.
Daha ikinci mesajda “kaliteniz” belli oldu.
Size artık cevap vermeyeceğim. Sizi sizle bırakmak, sizin için en büyük ceza sayılır zaten.
Ahmet Turan Köksal, yazıyı yazdığım şahıs bu espiriyi anlayabilmiş ama siz anlayamamışsanız ”ekmeğinizi’ başta yerde arayınız derim. Bayat popülizm ve sivri zeka girişler ile yandaş arayışına girmeyiniz derim, zararlı çıkarsınız.
Yav sen kimsin de çeki düzen veriyorsun Köksal?:D Sen daha yumurtada aminoasitken biz buradaydık. Bak o arkadaş ”komik ve anlamsız” ifadesiyle ve alaya alır yorumuyla belli ki sinirli. Böyle durumlarda espiri yapmak insanlığı gösterir. Hem sana ne, sen avukatı mısın?:D Adamın derde bak yav