Sonuçları bu hafta başında açıklanan 2017 RIBA Stirling Prize'ın sahibi olan proje, paydaşlarla yapılan katılımcı bir sürecin sonunda, birden çok senaryoyu destekleyen kamusal bir alan yaratıyor.
dRMM Architects, projeyi anlatıyor:
Hastings İskelesi’nde 2010 senesinde yaşanan yangın, iskelenin yirmi birinci yüzyıl koşullarına uygun olarak yeniden yorumlanması için bir fırsattı. Yeni çalışma ile yapı, kalitesiz ticari kabinlerden arındırıldı ve Hastings & St. Leonards’da ikamet edenler ile ziyaretçiler için yeni bir hizmet alanı yaratılmış oldu. Yerliler ve paydaşlarla gerçekleştirilen katılımcı süreçler sonucunda, iskelenin birden çok senaryoyu destekleyecek bir duruma getirilmesi kararlaştırıldı.
Heritage Lottary Fonu, yangının ve fırtınanın iskele altında yarattığı hasarın onarılmasını sağladı. Fonun küçük bir kısmı ise iskele üzerinde harabe olarak kalmış Viktoryen pavyonun yeniden canlandırılmış, parlatılmış ve genişletilmiş son halini alması için kullanıldı.
İskelenin yeniden tasarımında dRMM, kavramsal temelini “öngörülebilir ve gereksizce destansı bir yapı yaratmak yerine, herkesin erişebileceği bir açık alan sağlamak” üzerine kurguladı. Sirklerden müzik etkinliklerine, balıkçılıktan pazarcılığa çok çeşitli etkinlik ve kullanımları destekleyebilen; güçlü ve iyi hizmet veren bir platform yaratmaya odaklanıldı. Şimdiden iskele üzerindeki yerini almış olan klasik sahil kulübesi şeklindeki birkaç ticari tezgah, gelecek etkinliklerde kullanılabilecek sonsuz alternatiflere dair ipucu veren iyi bir örnek.
Ahşabın yaratıcı bir şekilde kullanımı, iskelenin tasarımındaki ana faktörlerden biri oldu. Yeni ziyaretçi merkezinin strüktürü, yüzde yüz çapraz lamine ahşaptan oluşturuldu ve 2010 yangınından kurtulmuş sınırlı miktardaki ahşap zemin kaplaması burada yeniden kullanıldı. dRMM ve Hastings & Bexhill Wood Recycling Ltd. tarafından tasarlanan mobilyaların yapımında da önceki iskeleden elde edilmiş malzemelerden yararlanıldı. Hemen üzerinde cam ile çevrili bir seyir terası da bulunan ziyaretçi merkezi, çeşitli etkinliklerine, sergilere ve eğitimsel faaliyetlere ev sahipliği yapabilecek şekilde tasarlandı. Deniz ile çevrili olma ve “su üzerinde yürüyebilme” hissiyatı, panjur parmaklıkların ve ahşap güvertenin tasarımı ile desteklenmiş görsel yanılsamalar ile güçlendirildi.
Bu çalışma, Hastings İskelesi yenilenme sürecinin ilk aşaması idi. Gelecek aşamalar, iki yüz seksen metrelik iskelenin uzunluğunu geçecek büyük, mobil, ahşap bir gölgeliğe dair planları içeriyor. Mevcut durumu ile yeni iskele, şu anda kentsel yenileme çalışmaları için bir katalizör vazifesi görüyor. Maddesel ve işlevsel anlamda sürdürülebilirlik ve esneklik vadeden yapı, Hastings kıyılarının kesintisiz bir manzarasını sunuyor.