Jing’an Tapınağı yakınındaki ofis binasının iç mekan ve mimari yenileme projesi Şanghay merkezli genç mimarlık ofisi ArchUnits tarafından tasarlandı.
1990’da inşa edilen ve kalabalık ve küçük ofis birimleri ile dolu olan orijinal yapı, açıklık, iletişim ve paylaşımın önde olduğu yeni bir tip ofise dönüştürüldü.
Bina Şanghay’ın eski imtiyazlı bölgelerinden birinde yer alıyor. Kendisi tarihi olmayan yapının olduğu sokakta geleneksel sıra evler ve pek çok kafur ağacı bulunuyor. Tarihi alanın etrafındaki katı onarım kısıtlamaları nedeniyle, orjinal yükseklik, yapının anahatları ve ana strüktür dokunulmadan bırakıldı. Huashan Yolu’na bakan geniş ve yüksek, beton duvar orjinal yapının en yüksek elemanı ve binanın simgesi durumunda. Bu yüksek duvar korundu ve tasarımın başlangıç noktası oldu.
ArchUnits yüksek duvardan başlayarak cephe ile kilit noktalardaki eğimli yüzeylerin morfolojik ilişkisini yeniden şekillendirdi. Böylece orjinal binanın sert kenarlarını yumuşattı ve tüm binanın görsel ifadesini değiştirdi. Bu hamle, tarihi çevrede binanın daha yumuşak bir mevcudiyete sahip olmasını sağladı.
Cephenin geçirgenliği arttırıldı. Dikey güneş kırıcılar ofislere daha çok ışık sağlayacak şekilde tasarlandı. Sembolik duvar ve güneş kırıcılar arasında cephede yer alan, iç mekandaki avluya denk gelen yarık, ışığın ve ağaçların gölgesinin içeri girmesini sağladı. Cephenin geçirgenliği yapıyı daha az kütlesel yaparak çevredeki tarihi binalar üzerindeki baskısını azalttı.
İç mekandaki değişklikler için ise daha çok eksiltme yöntemi kullanıldı. Malzeme kullanımındaki kısıtlamalar ve iç avlunun karakteri mekansal kalitenin altını çizdi. Küçük fakat yeterli olan iç boşluk, insanların, güneş ışığının, havanın ve iletişimin bir arada olduğu bir merkez oldu.
İç avlunun/boşluğun ortasındaki merdiven ise mekansal bir enstelasyon gibi çalışarak daha çok insanın mekanı kullanmasını sağladı.