Jüri Özel Ödülü, “Sonsuz Bir Artikülasyon Mekanı Olarak İstanbul” Öğrenci Fikir Yarışması

Jüri Özel Ödülü, “Sonsuz Bir Artikülasyon Mekanı Olarak İstanbul” Öğrenci Fikir Yarışması

MEF Üniversitesi Sanat,Tasarım ve Mimarlık Fakültesi, Mimarlık 4. sınıf öğrencisi Merve Akdoğan ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Sosyoloji mezunu Selcen Bilgin’in, IAPS-CS Culture & Space Network: Kültür ve Mekan Buluşmaları 4 – Ulusal Öğrenci Fikir Yarışması’nda Jüri Özel Ödülü alan projeleri.

 

PROJE RAPORU

Mimar Al ve Büyükdere Üzerine Gelecek Spekülasyonları

Büyükdere, birçok gökdelenin ve iş merkezlerinin bulunduğu, trafiğin önemli bir kısmının aktığı, İstanbul’un omurgası niteliğinde bir cadde… Mimarlar şimdiye kadar burada belki de gelecek senaryolarını düşünmeden yapılar inşa etmiş ve bu yapıların ne kadar gerekli olduğu tartışılır hale gelmiştir. Proje, İstanbul özelinde bir gelecek spekülasyonudur.

Bu spekülasyonda, her tasarımda olduğu gibi bir mimar, bir tasarım ve bir bağlam vardır. Ancak bu kez mimar bir insan değil, bir yapay zekadır. Teknolojinin gün geçtikçe inanılmaz derecede ilerlediği ve bazen de insanların yerini aldığını şu anda bile gözlemleyebiliyorken, gelecekte her şeyi tasarlayan ve üreten kişi neden bir yapay zeka olmasın? Peki, bu mimarın yapay zeka olması kusursuz bir tasarımı oluşturur muydu? Bu ve bunun gibi sorulara olası bir cevap oluşturma amacı taşıyan projede mimar Al, Büyükdere’nin çok daha fazla yoğunlaştığını ve artık insanların yaşayacak yerleri kalmadığı konusunda bir dizi analiz ve istatistik yapar. Ardından Büyükdere Caddesi’nin hemen üst tarafının insanları iyi hissettirecek bir kamusal alan ve yaşayabilecekleri mekanlar üretme konusunda yüksek bir potansiyeli olduğunu düşünür. Tasarımın en üst kotunda Büyükdere Caddesi üzerinden strüktüre bağlı bir dizi asansör ile ulaşılabilecek bir ‘Cennet Bahçesi” yapar. Bu mekanı kütüphanesinde bulunan ve insanların çok sevdiği peyzajları analiz edip, yeniden üreterek oluşturur. Aslımda ürettiği her şey geçmişin birbiriyle bir araya geldiğinde en iyi kombinasyonu oluştur- an parçalarıdır. Alt kotunda bir alışveriş merkezi bulunur. Bu yapı Büyük- dere caddesi boyunca 1 km uzandığından tüm mekanlar çevredeki tüm in- sanlara hizmet edebilecek kadar büyüktür. Cennet bahçesinin alt kotunda gerekli strüktürel katmanlar ve oluşan hacmin iç kısmında ise bir alışveriş merkezi bulunur. Strüktürden sallanan kapsüller ise insanlara yeni ve cazip bir yaşama stili sunmaktadır. Al bu modülleri insanların ekonomik ve sosyolojik imkanlarına göre oluşturur. Al ‘ı sahip olduğu milyonlarca data her aileye ve her bireye en uygun mekanı sağlama konusunda çok tatmin edicidir.

Ancak yapının inşaatı başladıktan sonra insanlar bu yapının büyüklüğünden ve anıtsallığından rahatsız olur, Al için bu beklenmedik bir şeydir. Dünyanın en iyi ve en bilgili mimarının tasarımına neden itiraz edilsin ki diye düşünmektedir aslında. İnsanlar sokaklara çıkıp bu duruma isyan eder ve bu yapıyı burada istemediklerini söylerler. Al, bu durum karşısında buhrana kapılır ve kafası karışır. Bu karışıklık ise algoritmasında, üretim yönteminde, kütüphanesinde ve oluşturduğu habitatta bir takım bozulmalar ve mutasyonlar oluşmasına sebep olur. Bundan sonra bu yapı tarih sayfalarında yerini almıştır ve anıtsallığı ile Al’ın mimar egosunu yeni nesillere anlatır. Tarih boyunca birçok önemli olaya sahne olurmuş Büyük- dere caddesi artık eskisi gibi değildir. Al yalnızca strüktürü inşa edebilmiş ve içini doldurmakta başarısız olmuştur. İnsanlara anıtsal bir strüktür ve bozulmuş bir cennet kalmıştır…

Etiketler

Bir yanıt yazın