Tataristan’ın, 1920’lerde başlayan Sovyet dönemi, farklı kentsel konumları birbirine benzer gösteren, modernist yapılar ile hiyerarşik ve merkezi bir planlamaya sahne oldu. Çoğu cami ve kilise yok edilmiş ve bu yapılarla ilişkilenen kamusal alanlar işlevlerini yitirmişti. 1992’de Tataristan Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla başlayan Sovyet sonrası dönem hareket özgürlüğünü ve kırsaldan göçü de beraberinde getirdi. Özel mülk sahipliğine dönüş, zengin kişi ve kurumların, özellikle manzaralı göl kenarlarında ve ormanlık bölgelerde geniş araziler satın alabilmelerine olanak verdi; böylelikle çoğu Sovyet sonrası ülkede halkın rekreasyon alanı olarak kullanabilecekleri alanlar kısıtlanmış oldu.
Azimli bir proje olan Kamusal Mekan Geliştirme Programı / Public Spaces Development Programe bu eğilimlere karşı durmanın ve yerleşimin boyutlarından bağımsız olarak Tatar vatandaşlara eşit kalitede bir çevre sunmanın -bununla beraber her mekanda oraya özgü bir his yaratmanın- yollarını arıyor. Tataristan Cumhurbaşkanı’nın 2015 yılında başlattığı ve 2018 yılının sonuna kadar devam eden program, Tatar Cumhuriyeti’nin 33 köyü, 42 kasabası, 2 büyük şehrini kapsayan ve hem Sovyet hem daha eski geçmişten tarihi alanları içeren 328 mekanı dönüştürmüş durumda.
10 farklı proje tipi bulunuyor: su gövdeleri, göletler, toprak dolgular, kumsallar, parklar, bahçeler, bulvarlar, meydanlar, sokaklar ve yaya yolları. Proje tiplerinin çoğu kültürel aktiviteler için yapılan alt yapıları kapsıyor. Birleşik yön işaretleri, mobilyalar ve süslemeler her alanın kültürünü ve tarihini yansıtıyor, yerel olarak yüksek standartlarda üretilip küçük işletmeleri teşvik ediyor. Mekanlar, karanlık kışlar ve yoğun kar yağışı sırasında, göz kamaştırıcı aydınlatma ve bazen de kış sporları tesisleri dahil, yıl boyunca keyif almak için tasarlanmış. Yoğun kar yağışı inşaat dönemini Mayıs-Kasım ayları arasına sınırlandırmış.
Bazı projeler topluluktaki üyeler tarafından diğerleri devlet tarafından başlatıldı. Her durumda tasarım ve uygulama süreci oldukça katılımcı, yerel halkın ve ekonomi uzmanlarından insan bilimcilere, oradan ağaç bilimcilerine bir gurup uzmanın dahil olduğu bir süreç oldu. Programın küratörü tarafından başlatılan mimarlık programı genç ve ulusal yetenekler için bir merkez oldu ve kendi bürolarını açmalarını sağladı. Ekonomik, kültürel ve ekolojik alanda görülen pozitif değişimin fiziksel çevrede de görülebilir. Projenin başarısı 2017’de federal ölçekte yeni bir proje başlamasına ön ayak oldu.