Limited Mimarlık Anltalya Kaş'ta tasarladığı evi anlatıyor:
Akdeniz kıyılarımızın özgün mimari karakteri, doğal ve kentsel dokusu, yeni ve ağır işlevler (turizm- ikinci konut ) ile ve nüfusun diğer bölgelere göre bir kaç kat hızlı artışı sonucunda farklılaştı.
Artık kıyılarımızda eskinin mekânsal veya biçimsel yorumlarını da içeren eli yüzü düzgün, yeterli sayıda çağdaş yapı ile karşılaşmak pek olası değil. Bizler açısından, yerel rekabet ve uygulama süreçleri düzleminde de sorunlar ortaya çıkıyor. Yerel meslektaşların bu işler için vermekte oldukları teklifler olağanüstü düşük. Güney’de yerel bir mimarın bir ev projesine verdiği teklif, uçak ile İstanbul’dan iki kez Dalaman’a gidiş dönüş parasını ancak karşılıyor. Buralarda, bunca tek tip yapının ortaya çıkmasına bu nedenle şaşırmamalıyız. Bu ücretler ile rekabet ederek oralarda bir şeyler gerçekleştirmek için gerçekten önce sizi iyi anlayan ve seven bir işverene ihtiyaç oluyor. İlişkinin kurumsal değil de bireysel olması nedeniyle bu sevgi ilişkisinin karşılıklı olması da gerekiyor. Sonra da, mimar açısından esaslı bir özveri ve gerçek bir “güney” aşkı gerekiyor. Güney aşkı, biz “kuzeyliler” için pek zor bir şey değil ancak, bu noktada, inşaatların yazın değil, kışın yapıldığını da hatırlatmalıyım. Tüm bu olumsuz çerçeveye karşın, bizler elimize geçen az sayıda fırsatı, bir “Akdeniz Moderni” arayışı için kullanmaya çalıştık. Belçikalı arkeolog bir çift, Kaş Yarımadası üzerinde, bir kıyı parselinde sakin, açık mekân bir ev istedi. Tüm bölgede olduğu gibi, tasarım sürecinde manzara, sert güneş ışığı, iç boşluk, bol gölge, hava akımı, zorunlu taş kullanımı ile sıvalı alanların dengesi, taşıyıcı sistemin tanımlanması gibi bildik konular ile uğraşıldı. Kitleler ve ayrıntılar yerel kurallar tarafından sıkıca belirlenmişti. Mimar’a pek fazla iş düşmüyordu. Belçikalı dostumuzun, “bu manzara karşısında neden küçük pencereler yapmak zorunda bırakılıyoruz?” sorusu ile epeyce didişildi. Sonunda dışta taş bir doku ile onun gerisinde bol açıklıklı bir ikinci duvar yapma konusunda uzlaşıldı. Kuzeye bakan parselde ev sahibinin denize ve güneşe dönük bir cephe talebi, planda giriş öncesinde mafsallanarak daha çok gün doğumuna dönen bir kurgu oluşturmamızı sağladı. Üçgen prizmatik çatı, kesinlikle kaçamadığımız bir yerel kural olarak burada da kendini gösteriyor.