MİMARİ RAPOR
Cami insana ait. Cami İslam’a ait.
Cami Müslümanlara ait. Cami görmeye gelenlere ait.
Cami yöreye ait. Cami yere ait.
Cami geleneğe ait. Cami evrene ait.
Cami şehre ait. Cami Dünya’ya ait…
Cami hepsinin sahip olduğu ve hepsine sahiplik eden yer. “Ne olursa ol yine gel” demekteki şefkatle her bir aidiyeti bünyesinde barındıran yer. Bir bütündür cami. Ait olduklarının bir bütünü. İnsan, İslam, ziyaretçi, abid, yöre, coğrafya, gelenek, evren, dünya… Her biri bir parçasını oluşturur caminin. Bütünün parçaları. Ve her noktadan bir parça alır cami. Noktaların bir parçası da camidir. Her bir noktanın etkisi vardır camiye. Caminin her birine etkisi vardır. Her bir etkiye tepkilerle gelişir cami. Gelişim süreç yüzyıllara yayılır.
Türkiye’de camilerin gelişim süreci Cumhuriyet döneminde duru. Devamı olmayan avangard sesler çıkar arada. Devam etmez, gelişmez. Zamanla yol olur gider. Öncesinde en iyi oluşmuş tipoloji “avlulu cami” tipidir. Cami kullanımda yeni ihtiyaçlar olmuştur. Namaz çıkışı yoğunluğu artmıştır. Kadınlar daha aktif olmuştur camilerde. Ama bunlar hep tali çözümlerle aktarılır projelere. Özelleşmez, kimlikleşmez, gelişmez.
Bu projede gelenekten gelen Şanlıurfa yöresinde de sıklıkla karşılaşılan “avlu tipolojisi” yeniden ele alınır. Yoğunluk ve namaz çıkışı yığılmaları engellenir, kadınlar için özel son cemaat mahfili ve harim alanları tanımlanır. Caminin insan ölçeğindeki girişten büyük harim alanına geçişteki kademeli büyüme etkisi güçlendirilir, hareketlendirilir. Ve “avlulu cami” tipolojisine yeni bir yorum getirilir.
Caminin olduğu şehir Şanlıurfa seçildi.
200 kişilik cami, mahallelerde, sokak aralarında karşımıza çıkan, mahallelinin kendi çabalarıyla, bağışlarşa yaptırılan küçük ölçekli camiler. Önce namaz kılınacak bir alan oluşturulur, ibadet başlar, inşaat yardım geldikçe devam edecektir, cami ihtiyaca göre büyüyecektir.
Bu yüzden 200 kişilik cami tasarımı yapılırken en küçük aksları oluşturacak bir prizma ele alındı. Bu prizmanın 3’lük, 6’lık ve 9’luk versiyonları ile prototipler oluşturuldu.
Prototipler
Bu prototiplerin bir araya gelişleriyle cami planı oluşturuldu.
Farklı arsalarda farklı bir araya gelişlerle farklı organizasyonlarla farklı tasarım altlıkları oluşturuldu.
Büyüyebilen bir sistem kurgulandı.
Prototipler mimari kültürümüzde sıklıkla yer tutan “kemer”ler yorumlanarak kimlik kazandırıldı.
Tekrar eden kemer sistemi için hızlı üretilebilir betonarme kalıp sistemi kullanılır ve prefanbrik olarak dahi üretilebilecek kemerli sistem hızlı, kolay ve daha ucuz bir şekilde uygulanır. Benzer sistem tekrarlarıyla ahşap ya da çelik yapı malzemesi ile de seri üretim sistemleri geliştirilebilir.
Vaziyet planı kararları;
– Arsaya yaklaşımlar Kuzey-Doğu ve Doğu yönlerinden, kıble istimati tersi yönde, yani cami kullanımına uygun olacak şekilde tanımlanır. Bu sebeple arsanın Kuzey ve Kuzey-Doğu kısımları açık bırakılarak meydan olarak ayrılır. Özellikle Doğu yakası “musalla” meydanı olarak kullanılır.
– Yapı fonksyonunu oluşturan cami, lojman ve Kur’an Kursu fonksiyonları ayrı kütleler olarak tasarlanır.
– Lojman cephe aldığı sokağın açısı ile paralel tutulur ve bu sayede caminin kıble yönünde farklı bir yön tutar.
– Kur’an Kursu Batı yönünden gelecek olan insanların camiyi algılaması için davetkat bir açıyla konumlanır. Bu parçalı ve farklı açılardaki yapılarla geleneksel mahalle dokumuzdaki hareketli ve canlı etki oluşturulur.
– Arsanın Güneyindeki yol kaldırılarak kıble duvarından itibaren Güneyde yer alan Park Alanı ile birleştirilir. Hem Park Alanı büyütülür hem de caminin kıble yönünde yer alan boydan camların önündeki su öğesi ile ferah, ağaçların oluşturduğu gölgelerle serin bir etki oluşturur.
– Şanlıurfa’da sıklıkla görülen avlulu konaklar mahalle tasarımında etkili olacağı düşünüldü ve cami de avlulu cami tipolojisi yorumlanarak tasarlandı.
Kademeli Yerleşim
Allah’ın sanatına saygı ile şekillenir tasarım. Topografyayı büyük müdahalelerle değiştirmez.
Daha az hafriyatla, daha çok edeple…
Eğimli arazilerde arazide en az hafriyat ile planlama yapılarak yerleşim sağlanır Mardin bu konudaki en bariz örnektir, ayrıca Urfa Kale arkası yamaçlarında da benzer yerleşim görülebilir.
Anıtsal yapılarda kademeli yerleşimler olarak Süleymaniye Külliyesi’ndeki medreseler, Bursa Beyazıt Şifahanesi, Zal Mahmet Paşa Camii gibi örnekler karşımıza çıkar.
Eğimli araziye kademeli yerleşim yapılır. Bu sayede en az hafriyat yapılırken caminin harim kısmı en yüksekte olacak şekilde kademelerle yükselir
Zemindeki kademelenmenin bir benzeri de tavan döşemesinde yapılır. İnsan ölçeğinde, küçük ebatlarda giriş yapılırken harim kısmına doğru kademeli olarak yükselir ve geniş bir mekana açılır. İnsanı ezmez, insancıl bir tasarım yapılır.
Peyzaj
Kıble duvarı geniş cam açıklıkları ile dışarı açılır. Park alanı ile birleştirilen bu alanda kıble duvarından sonra süs havuzu yer alır, arkasında da ağaçlar ve park düzenlemesi ile çevreden soyutlanmış bir alan oluşturulur. Ağaçlar harim bölgesine gelecek güneşi bir miktar engelleyeceği gibi su ve ağaçlık alan harim içinde ferah ve zengin bir etki bırakır.
Ayakkabılık
Son cemaat mahallinde konulan ayakkabılıklar cami çıkışlarında dar alan bıraktığı için yığışmalara neden oluyor. Özellikle Cuma ve Bayram namazları gibi çok katılımlı vakitlerde.
Yığılmaları önlemek için cami çıkış kapıları mümkün olan her noktadan açılır. Son cemaat mahalli yalnızca geçiş öğesi olarak bırakılıp ayakkabılık için ayrıca bir alan da sağlanır. Yarı açık (üstü kapalı) olan bu alan ahşap zemin ile namaz kılınmayan alan olduğu belli edilir. Bu haliyle son cemaat mahallinden ayrılır. Böylece daha geniş alanda ayakkabılığa ulaşılır ve daha hızlı dağılım sağlanır. Yığılmanın önüne geçilir.
Kadınların Kullanımı
Camiler artık kadınların aktif olarak kullandıkları yerler. Misafir oldukları değil, kullanıcı oldukları yerler. Ve bu şekilde tasarlanması gerekir. Tali çözümler yerine kadınlar için özel alanlar, adeta kadınlar için özel bir yapı tasarlandı. Meydandan gelip doğrudan kadınlara ait ayakkabılıktan geçerek kadınlar için tasarlanan son cemaat mahalline, oradan kadınlar wc’ye veya oradan da kadınlara özel mahfile geçilir. Tabi bu kadınları sadece belli alanlara girebilecek şekilde sınırlamaz. Avlu ile de bağlantısı vardır kadınlar son cemaat mahallinin. Avludan gelip kadınlar son cemaat mahalline veya istedikleri noktaya gidebilirler.
Kadınlar mahfili ayrı bir cami gibi düşünülür. Ama ana mahfilden de kopartılmaz. Açılı duvarlar ile kadınlar imamı görebilir, yansıtmalı tek taraflı camların etkisi ve duvarın açısı ile diğer cemaatten de ayrı şekilde durabilir.
Halı Deseni
Cami halıları safları belli edecek şekilde olur. Ama saflar halı desenine göre sabit olmak zorunda değildir. Caminin dolu olduğu zamanlarda saflar sıklaştırılıp bir saf daha çıkartılır son sıralardan. Halı deseni tek safa göre olunca sıklaştırılan saflarda düzen kaybolur, kimi ileride kimi geride durur, bu da namazın düzenini olumsuz etkiler.
Camide saflar 150 cm’lik aralıklarla kurulur. Bu mesafe bir saf için fazladır. Cami dolduğunda ve sıkışılması gerektiğinde 120 cm’e düşürülür ve 4 safta 1 saf daha kazanılır. Bunu düzenli yapabilmek için halı deseninde 10 cm’de 1 çizgi oluşturulur. 150 ve 120 cm’de olan çizgiler daha kalın belirtilir, diğerleri daha ince olarak 10 cm’lik aralıklarla devam eder. Bu şekilde namaz düzeni bozulmaz, tek kılan kişi de daha esnek şekilde namaza durabilir.
Havalandırma
Cami cemaati kalabalık oldukça havalandırma zorlaşır ve ortamda hava biter. Harim alanında daha yüksek yapılan tavan mekânı ferahlatmayı hedefler. Ayrıca tavan döşemesinin ortası yırtılarak ışıklık acıkır, ışıklığın yanlarından ise uzaktan kumandayla açılabilir pencere kapakları vardır. Yoğun zamanlarda açılarak havalandırmayı sağlar ve doğal klima etkisi yapar.
4 yorum
Sağ olun yorumlarınız için.
Kuran kursu ve Lojmanı fonksiyon farklılıkları ile ayrıştırmayı denedik. Birbirine farklı açılarla girişleri tariflemek ve cami yapısıyla dengeleremeye çalıştık.
Kotlarla ilgili de kademelere yerleşerek yükselmek fikri ile başladı. Engelli ulaşımı rampalarla ve asansörle her mekana ulaşabilecek şekilde. Ama çok sayıda kademenin olması olumsuz değerlendirilmiş midir, bilemiyorum.
Farklı bir çok malzeme uyum içinde kullanılmış bütünlük ele alınmış ve bölge ruhuna uygun tasarım yapılmış ancak bir kaç tane olumsuzluk çarptı gözüme kuran kursu kutleden bağımsız fazla soyutlanmış gibi geldi birde engelli yaklaşımları konusunda eksiklik hissettim. Genede gayet başarılı proje süreci gecirildiği net ortada.
Paraboloid kemerlerin tekrarından başım döndü. Yanlış görmediysem caminin kıbleye bakan cephesini cam yapmışsınız . Namaz kılan cemaatin dikkatini dağıtmak için güzel taktik. Klasik dört tarafı kapalı avlulu cami külliye yapısının ötesine maalesef gidememiştir. Bir sonraki yarışmalara inşallah
İncelemenz ve yorumunuz için sağ olun.
Parabolid kemerler belli bir tipoloji oluşturarak biraraya gelişlerinde farklı ebatta, farklı arsalara uyumlu cami örnekleri çıkartmayı amaçlayarak tasarlandı. Belli bir kalıpla hızlı ve ekonomik üretilmesi esas. Mahalle ölçeğindeki camilerde kullanılabilecek bir prototip olabileceğini düşündük. Bu yüzden aynı tür, aynı form çok tekrar ediyor. Çok tekrarı göz yoruyor mu? Bizce değil.
Kıble duvarı doğrudan sokağa açılmıyor, park alanı ile birleştirerek o alanı peyzaja katmayı düşündük. Kıble duvarında camdan sonra su öğesi ve ağaçlarla peyzajı zengileştirdik. Bu sayede ferah ve aydınlık bir mekan oluştururken dış mekanla bağlantısını ağaçlar ile kırmaya çalıştık. Kıble duvarının cam olması ve caminin aydınlık olması bence önemli bir unsur. Cami sadece loş ve karanık bir ortam değildir. Namazın insana verdiği ferahlık ve huzurun ortamda da hissedilmesi gerekir.
Klasik avlulu cam yapısına raporda da değindik. Cam mimarlığının en üst noktalarından birindedir bu tipoloji. Ve oradan ele alarak camiyi günümüzce yorumladık. Kadınlara ait son cemaat mahfili ve harim kısmı bizim için önemli bir katkı idi. Ayrıca ayakkabılık için ayrı bir hol eklenmesi günümüz şartlarına uygunluk açısından, açık avlunun küçüklülerek gölgeli alanların arttırılması iklim açısından önemli düzenlemelerdi. Wclerin ayakkabılıktan sonra ulaşılan alanlar olması, pis ayak- temiz ayak kullanımı açısından alışılagelmiş düzenin farklılaştırılarak geliştirilmesi idi.
Klasik avlulu cami yapısını önemli görüp detaylarını öğenip geliştirmek bu yarışmanın bize en büyük artılarındandı diyebiliriz.
Bir sonraki yarışmalara İnşallah 🙂 Bu yarışma bizim için katkıları ve heyecanı bol bir süreçti. Ödül olup olmaması Jürinin işi. O kısmı bizim için tatlının üstüne serpiştirilmiş nar taneleri gibi.