MİMARİ RAPOR
GAZİANTEP “HAYAT’A DAİR” CAMİ
Cami Üzerine / Tek Süs Cemaat
Günümüzde camiler, amacına hizmet etmeyen, eskinin başarısız örnekleri olarak anılıyor. Çünkü günümüz camileri, eski camilerin aksine, yapıldığı yer ve işlevine göre değil, görsel bellekteki yerlerini doldurmak üzere yorumlanıp, inşa ediliyorlar.
İslam dininde, caminin yapısal olarak net bir tasviri yoktur. Aksine, temiz olan her yer ibadet alanı olarak öngörülmüştür. İslam’ın genel ilkelerine dayalı olarak ta İslam süs ve gösterişten uzak, mütevazi, VASAT olmayı emreder.
İnanç Allah ile kul arasında gerçekleşen bir eylemdir, buna müteakip cemaatin ortak ibadet alanı olan camiler; günlük yaşantının ihtiyaçlarına yanıt veren, israftan ve dikkat dağıtmaktan uzak, inancı kuvvetlendiren mekanlar olmalıdır. Öyledir ki camilerin tek süsü, hizmet ettiği cemaat varsayılmalıdır… Kısacası, bulunduğu yörenin insanına ve yaşantısına cevap verebilmelidirler. Bu da kentlinin belleğini konu alan, 5 vakit namaz dışında da gereksinimlerini karşılayan bir mekan olmasına işarettir. Dolayısıyla bu konu, kent-cami ilişkisini ele almadan gerçekleşemez.
Kentsel Bağlama Eklemlenme / Bütün Olma
Kentsel nitelikte ilk hamle, kentliyi camiye getirebilme, erişim kolaylığı sağlamak üzerinedir. Çoğu hafızada kazınan 5 Vakte kısıtlı olma düşüncesinin ortadan kalkması hedeflenmiştir. Dolayasıyla ilk adım çevresiyle bağı kurmak üzere, farklı kot ve fonksiyonlardan sirkülasyon ağı oluşturmak olmuştur. Kuzey-Güney ekseninde Konut-Park, Doğu-Batı ekseninde ise küçük çarşı ve Kültür Alanı ile ilişkilendirilmiştir.
Çevre Parsellerle İletişim / Kullanım Maksimizasyonu
Farklı fonksiyonların bir ara kesiti olma düşüncesi, proje arazisini 4 farklı kotta, 4 farklı dilime ayırmıştır. Bu dilimlerde tanımlanan mekanlar, temas ettiği çevre parsellerle ilişkilendirilmiş ve bu doğrultuda her mekana yardımcı fonksiyonlar atanmıştır. Her alış, bu mekanlarla birlikte düşünülmüş, farklı şekilde yorumlanmıştır. Bu şekilde, bir kullanım maksimizasyonu öngörülmüştür.
Bahçe – Duvar geçirgenliği / Tasavvufun 4 kapısı
Camiler günümüzde bahçe duvarları içerisine hapsolmuştur. Kullanım maksimizasyonunu kendine ilke edinen bir proje için Cami – Bahçe-Kent ilişkisi önemli bir yere sahiptir. Burada, araziye erişim ön plandadır. Önerilen proje, bahçe duvarına, fonksiyon ve çevre ilişkilerini ön planda tutarak bir yorum getirmeyi hedefler. 4 farklı kot ve fonksiyondan, 4 farklı geçirgenlik tasavvufun 4 kapısı ile yorumlanmıştır.
Şeriat Kapısı
“Seninki senin, benimki benim” dir.
Şerihat Kapısı (Park) tarafından, kentli yeşil doku ile birlikte kesintisiz şekilde içeriye alınmıştır. Şeriat kapısında iman edip kuralları kabul etmek / algılama, görme, tanımaya yorumlanmıştır.
Tarikat Kapısı
“Seninki senin, benimki de senin”dir.
Asıl hedefe götürecek bir yola girip bu yoldaki düsturlarla ilerlemek.
Tarikat Kapısı (Küçük Çarşı) tarafından, kentli, esnaf az geçirgen bir şekilde içeriye alınmış. Burada toplanıp muhabbet edecekleri, başkalarıyla tanışıp dostluklar kazanacakları öngörülmüştür.
Marifet Kapası
“Ne benimki var, ne seninki.”
Kalbin Allah’ın bilgisine ermesi, marifet kazanması.
Marifet kapısı (Kültür Alanı) Tarafından, kentli kontrollü bir şekilde içeri alınmıştır. Kültür Alanı ile iletişim kurulmuş, burada çalışma ve okuma alanları kurgulanmış biraz daha dingin bir ortam kurulmuştur.
Hakikat Kapısı
“Ne sen varsın, ne ben, her şey O’dur!”
Hakikat Kapısı (Konut) tarafından, kentli Tevekkül Alanı /Sessiz Alan gibi ara-sosyal mekanlar ile kontrollü bir şekilde Hayat’a hazırlanmıştır. Yol ve Konut Cepheleriyle iletişim kesilmiş, yalnızca Hayat ile beslenerek dış dünyadan izole edilmiş, kullanıcının iç dünyasına hitap edilerek Allah ile yalnız kalması sağlanmıştır
Kentsel Bellek | Gaziantep Cemaati “HAYAT”
Tüm alınan bu kararlar cemaati ve kentliyi projeye çekmek içindir. Bu bağlamda buraya gelen cemaat, Gaziantep cemaati olacağından, onlara odaklı bir mekan yapmak amacıyla Gaziantep Ev Tipolojisi ve Yaşam stili, yapı şekillenmesinde başrol olmuştur.
Farklı kotlardan içeri alınan Gaziantep halkı ortak kot olan +3,00 kotunda Hayat’ta (İç Avlu ‘da) toplanmıştır. Bütün mekanlar buraya akıtılmış, İbadet alanının bu mekân ile direkt iletişim kurması hedeflenmiştir.
16 yorum
Ödül alanlar dahil şu ana kadar gördüğüm en iyi (pekte yok zaten) tasarımlardan biri … Tebrik ediyorum. Ancak bir mahalle camisi için programı biraz geniş tutmuşsunuz. Bunlar jürinin kafasını karıştırmış ve kararlarını olumsuz yönde etkilemiş olabilir diye düşünüyorum.
camilerin 5 vakit olan kullanım amacı dışında günlük kullanıma da uygun olarak tasarlandığını gösteren projelerden biri. tebrikler.
Ben de bir yarışmacı olarak tüm samimiyetimle söylüyorum 1.lik sizin hakkınızmış.Kütle dağılımı ,doku bütünlüğü olsun araziyi ve eğimi kullanış herşey ince ayrıntısına kadar düşünülmüş.Bu proje nasıl ödül alamadı inanılır gibi değil.
Projenin genel yerleşimi 2. ödül ile yakın. İyi yönleri de var ama çevresine duvarlar ören içe kapalı sistemi çok doğru bulmuyorum.
Detaya girdiğimizde minarenin yeri tartışılır bir noktada. Yüksek olması ile ön plana çıkan minarenin alt kotta ve cami kütlesinden bu kadar kopuk olması bence iyi olmamış.
Diğer yandan önceki yorumlarda bahsedilen olumlu yorumlara katılıyorum.
Yorumunuz için teşekkürler 🙂 , fakat bir konunun yanlış anlaşıldığını farkettiğim için cevap vermek istedim. Proje raporunun 4. bölümünde “bahçe-duvar ilişkisi” sorgulanmış, dolayısıyla çevresine duvarlar örüp içe kapalı olmaması adına, farklı fonksiyonlar içeren 4 dilimin de, geçirgenliği farklı yorumlanarak kontrollü girişler alınması hedeflenmiştir. Minare amacı doğrultusunda insanları hayatta (İç Avluda) toplamak için yerinde konumlandırılmıştır. Yönlendirici ve toplayıcı rolü vardır.0 kotunda minareye lojmandan direkt ulaşım sağlanmışır. (+1.40 kot planı).+3 kotunda ise iç avlunun arka tarafında cami görevli odasından da erişebilecek şekilde giriş alınmıştır.
“Kontrollü geçiş” konusu zaten benim değindiğim. Doğrudan çevreye açılmış bir alanın olmaması. Bu tabi yorum farklılığı. Sizin yorumunuzun yanlış olduğunu da düşünmüyorum. Bundan ziyade farklı bir bakış açısı ile bakıyorum bu konuya.
Minare konusunda ise, simgesel özelliği olan ve caminin kimliğini tanımlayan bir kule olarak ele alırsak imam evinden görevli odasından ulaşılabilir olmasından öte cami ile birlikte tasarlanan bir öğe olarak düşünülmesi taraftarıyım. Burada çok kopuk gözüküyor gözüme. Tabi bu çok detay bir konu. Benzer şekilde camiden bağımsız minareler var , yapılır, yaptık da gerektiğini düşündüğümüz yerde.
Minarenin kopukluğu ibadet mekanındaki kademeli yükselişin çok amacli salon imajında olması lojman kısmının gömülü gibi olması projenin begenmedigim yönleri ama özellikle vaziyet kullanımı basarili geldi. Emeğinize sağlık.
Tevekkül Alanı, Dua Alanı…
Mimari yarışma literatüründe oluşturulan her mekân için isim üretme çabası…
Ağlama Duvarı ödül alabilir ama cami yarışmasında değil.
Fazlasıyla hakkı yenmiş bir proje. Adın Buğrahan değil de Celaleddin olsa kazanırdın.
Jüri raporuna göre projemiz 1. elemede (dolayısıyla sebep belirtmeksizin) elenmiştir. Ödülün yanı sıra zahmet edip geri bildirim vermeye de layık görmeyen jüriye teşekkürlerimi sunuyorum…
Rapora nasıl ulaştınız ?
Camitasarimi.com da yayinlanmis
Elinize sağlık, büyük haksızlık edilmiş. Bağlamıyla, fikriyle, sunumuyla çok iyi proje. Kendi projemizden daha çok bu proje için jürinin fikrini merak ediyordum ki ilk turda elenmiş. Çok yazık, bu kadar emek, fikir, düşünce hepsi çöp oluyor. Bir değeri olur mu bilmem ama benim açımdan yayınlanan projeler arasında üst sıralarda. Başarılar.
209 katılımın olduğu 1. kategoride , 169 projenin 1. elemede, açıklama yapılmadan elenmesi (Emeğimizin karşılığında geri dönüş dahi alamamak).. Ayrıca 3 mayıs sabahı ödüllerin açıklanmasının ardından, şahsen raportörlüğü aradığımda jüri raporunun yayımlanmasına ilişkin yönelttiğim soru üzerine; raportörün cevabı ‘ bitmek üzereydi sanırım, tamamlanınca e-posta yolu ile katılımcılara iletilecektir.’ Heves kırıcı gerçekten.
Kerem bey size bu cevabi veren arkadaş raportör olmayabilir çünkü raportörler biz ne zaman aradıysak her seferinde aynınsekilde adres bilgisi olan yarışmacılara resmi yaziyla postalama islemi bittikten sonra juri raporlari aciklanacak dediler. Hatta burada da arayan diger katilimcilar da benzer cevap aldiklarini paylasmislar.
Merhaba Mustafa Bey, kimseyi zan altında bırakmak amacıyla yazmadım asla. Aradığımda raportörlük ile görüştüğümü teyit ettim, lakin benimle konuşan kişi raportör mü bilmiyorum. İfade şekli aşağıda belirttiğim gibiydi.