PROJE RAPORU
Bir İbadet Mekanı I Cami
“Ey iman edenler, rükû edin, secde edin.” (Hac:77)
İslam dininde ibadet eden kişi, tüm dünyevi duygularından arınarak, ibadet mekanında “ilahi olan” ile buluşmakta, gündelik yaşamdan, kaygı ve zaaflardan soyutlanmakta ve içindeki öze dönmektedir. Bu öz, kişinin maddeden soyutlanarak tevazu duyguları ile kendisini Yaratıcı’ya yakın hissetmesini sağlamaktadır.
‘Namazı kılın, zekatı verin, rüku edenlerle beraber rüku edin.’ (Bakara:43)
İbadet mekanında, “Kutsal olan Kâbe”ye yönlenen insanlar beraber saf tutmakta, özlerine dair çıktıkları keşif yolculuğunu birlik halinde yaşamaktadırlar. Bu beraberlik cami kelimesinin “toplayan, bir araya getiren, bir arada bulunduran” anlamında da kendini vurgulamaktadır. İbadetin yanı sıra camiler, halkın bir araya geldiği, toplandığı ve beraberlik duygusunu hissettiği mekânlar bütününü oluşturmuştur.
Proje Alanı I Yerden Öğrenmek
Yapının, “yer”e ait olması, her daim oradaymış hissini yaşatması ve kullanıcının aidiyet duygusunu oluşturmasındaki önemi projenin odak noktalarından biri olmuştur. Bu noktada “yer”den öğrenmek bir tasarım prensibi olarak ele alınmıştır. Avlu ve arkadlı yapı tipolojisi, açık sirkülasyon sistemi, kütlelerin teraslanarak bir araya gelişi, kentsel mekânın ruhuna özgü -gölgeli geçiş aralıkları- dar sokaklar; bölgenin kimliğini oluşturmak ile birlikte aynı zamanda yaşantı-iklim ve yapısal etkileşime dair ipuçları vermektedir. Bu irdemelerden yapılan çıkarımlar, tasarlanan yapının ana karakterini oluşturarak, bölge belleğine atıfta bulunmakta, kültürün sürdürülebilirliğini sağlamaktadır. Bölgeye ve yere özgü kimliğin devamlılığı, kullanıcının yere özgü aidiyet duygusunu güçlendirmekte ve yapının “yer” ile bütünleşmesini sağlamaktadır.
Proje alanı, öngörülen kentin tepe noktasında yer almakta ve çevresinde bulunan park, meydan ve ticari yapılardan beslenmektedir. Kütlesel artikülasyonda ibadet mekânının tasarım alanının tepe noktasında konumlandırılması, Yaratıcı’ya yüklenen ulu ve yüce olma durumu ile özdeştirilmiştir.
Oluşum ve Bölümlenme I Yerleşim
Lineer bir forma sahip proje alanında, kentsel sürekliliğin devamı amacıyla çevre sokak izleri devam ettirilmiştir. Tasarım mekânlarının yerleşimlerinde bölgeye özgü dar sokak tipolojisi kullanılarak kentsel süreklilik sağlanmıştır. Alınan yaya akslarının proje alanını bölümlemesinin ardından, alanın efektif kullanılması amacı ile ‘kıble aksı’ ve ‘yer aksı’ olmak üzere iki aks tanımlanmıştır. Ana yerleşim ‘yer aksı’ doğrultusunda yapılarak alana ait mekânsal potansiyel değerlendirilmiştir, ibadet alanı ise ‘kıble’ yönünde konumlandırılmıştır.
Kent meydanı aksında, ibadet ve sosyal işlevleri etrafında tanımlayacak bir avlu tasarlanmıştır. Avlu etrafında ibadet mekânı, abdesthaneler, şadırvan, musalla taşları ve cenaze namaz alanı kurgulanmıştır. Bu kurgu, kümülatif bir biçimde günümüze kadar ulaşmış cami avlusu tipolojisinin bir yorumu olarak kültürel belleği canlı tutmaktadır. Avlu, kahve salonu, kütüphane, çocuk oyun salonu ve kitap satış bölümü ile tamamlanmıştır. Böylelikle her yaştan kullanıcı ile hayat bulan bir karşılaşma ve buluşma noktası haline getirilmiştir. Avluyu besleyen arkadlı sistem, sıcak iklime karşı bir önlem olarak gölgelikli sokaklar oluşturulmasını sağlamaktadır.
İbadet kütlesi, ikinci bir cidar içerisinde yer alarak kıble yönünde konumlandırılmıştır. Genel aks sisteminden farklı olarak, kıble aksında duruşu ile ibadet alanı, bu ayırımı uzamsal olarak çarpıcı bir şekilde yansıtmıştır. İki cidar arasında bulunan su ögesi, dış mekândaki iklimlendirmeyi sağlar iken ibadet kütlesini de, çevresinden soyutlamıştır. Böylelikle kişi, bir yandan dünyevi mekânı simgeleyen avludan bu su ögesi ile sınırlanarak ikili cidarla soyutlanan ibadet alanına yönlenecek; bu geçiş mekânında manevi anlamdaki sembolik arınmasını gerçekleştirirken, aynı zamanda kişisel anlamda dünyevi olan duygu ve düşüncelerinden soyunarak kendi özüne dönerek ibadetini yapacaktır. İbadet kütlesi, son dönemde tarihsel birikimi görsel bir yük olarak sırtında taşıyan bir anlayışın aksine ondan öğrenen ve kümülatif kültürün devamlılığını bugün ile birleştiren bir bakış açısı ile tasarlanmıştır.
“Safları sık ve düzgün tutunuz.” (Hz. Muhammed)
İbadet kütlesinde, aynı doğrultuda daha fazla kişinin saf tutabilmesi ve kadın mahfilinin ana ibadet mekânı ile aynı kotta tutulması prensipleri ile dikdörtgen plan şeması kullanılmıştır. Lineer ibadet mekânı, verdiği sonsuzluk hissiyatının yanı sıra kültürel anlamda sürdürülebilir bir yapıya sahiptir. Dikdörtgen plan şeması cami kapasitesinin büyümesi veya küçülmesi halinde kolayca uyarlanabilecek bir esnekliktedir. Son cemaat mahalli, ibadet kütlesi ve duvarları arasında gölgelikli bir alanda tanımlanmıştır. İbadet kütlesinin tavan döşemesi, günümüzde strüktürel bir zorunluluk olmaktan çıkmış olan kubbe yapısının geometrik bir tasviri olarak tasarlanmıştır. Oldukça yalın ve tevazu sahibi olan ibadet kütlesi, bahsedilen geometrik açıklıklar ile aydınlanmakta ve bu durum ebediyet algısını güçlendirmektedir. İbadet eden kişinin, yatay ve düşeyde bulunan sonsuzluk algısının yanında zemin kotunda tasarlanan ve insanın kendi ölçeğini hatırlatan su ögesi ile içe ve öze dönüşü hissetmesi amaçlanmıştır. İtikaf mekânları ise ibadet alanının asma katında yer alırlar.
“Zalime de mazluma da yardım edin.” (Hz. Muhammed)
Yapı kompleksi programına, İslam dininin ana ilkeleri ve özü bağlamında, toplumsal yardımlaşma ve birlik duygularını pekiştirmesi amacıyla aşevi, misafirhane, yardımlaşma derneği ve hamam işlevleri eklenmiştir. Düşküne ve muhtaçlara yardım ilkesinin, İslam kültürünün bir devamı olarak yaşatılması ve toplumsal birliğin sağlanması amaçlanmıştır.
Kur’an kursu ibadet mekanına yakın olacak şekilde, avludan beslenen eğitim sokağı üzerinde konumlandırılmıştır. Böylelikle öğrencilerin gün içindeki sirkülasyonu kolaylaştırılmış ve aynı zamanda kütlesel geri çekilmeler ile kendilerine ait gölgelikli kullanım alanları tasarlanmıştır.
Ticaret sokağı, avluya bağlanırken aynı zamanda çevre parseldeki ticaret yapısı ile de birlikte çalışacak şekilde tasarlanmış ve yapıya ait dükkanlar bu aks üzerinde konumlandırılmıştır.
Aşevi ve çok amaçlı salon kütleleri, aynı mutfağı kullanmaları amacı ile düşeyde bağlantılı olacak şekilde tasarlanmış, aşevi kütlesi zemin kotunda, yarı açık mekanı ile birlikte kurgulanmıştır.
Çok amaçlı salon ise gerektiğinde bölümlenebilecek ve gerektiğinde dış mekanda da hizmet verebilecek şekilde birinci katta tasarlanmıştır. Tüm birinci kat kütleleri ve terasları zemin kattan açık sirkülasyon ile beslenmekte ve köprüler ile akışkan bir biçimde birbirlerine bağlanmaktadır.
Birinci katta ise açık sirkülasyon ile zemin kattan beslenen kültürel işlevli kütleler konumlandırılmıştır. Avludan beslenen sergi ve atölye kütlesi, el işlerinin sergilendiği ve atölyelerin yapıldığı bir mekan olarak düşünülmüştür.
Kütüphane kütlesi girişini zemin kattan almak ile beraber, ana okuma salonunu, galeri ile bağlandığı birinci katta oluşturmaktadır. Bu noktada okuma salonu hayat avlusu ile görsel bir ilişki kurarken, kendine ait terasa sahip, özelleşmiş bir kütüphane ortamı sunmaktadır.
İbadet kütlesi bir akstan avluya bağlanırken bir diğer akstan ise sosyal mekanlardan kısmen ayrılarak lojman, hamam ve misafirhane kütlelerine bağlanmaktadır. Lojman kütlesi, mahremiyetin sağlaması amacı ile üst kotta kurgulanmış, açık sirkülasyon ile ibadethane aksına ve minareye bağlanmıştır. Hamam ve misafirhane ise park aksı üzerinde kendi özelleşmiş alanlarını oluşturmaktadır.
Açık ve kapalı otopark, ibadethaneye yakın olması ve araç trafiğinin çözümü açısından ibadethanenin batısında konumlandırılmıştır.
Cephe Karakteri I Kimlik
“Yer”e duyulan saygı ve aidiyet duygusunun güçlendirilmesi amacıyla cephede, bölgenin karakteristik bazalt taşı kullanılmıştır. Cephe açıklıkları, güneydoğu bölgesinin iklim özellikleri nedeniyle kontrollü olarak tasarlanmıştır. Zemin katta kurgulanan arkadlı ve geri çekilen korunaklı cephe kurgusu, üst kotlarda kısmı açıklıklı cephe bezemesi ile tamamlanmıştır. Cephede bulunan bezeme, doğum, yaşam, sonsuzluk ve “vahdet/birlik”in sembolü olması nedeniyle servi ağacının bir soyutlaması olarak düşünülmüştür. Tasarlanan cephe bezemesi ışığı kontrollü olarak iç mekana almakta, böylelikle iklimlendirmeyi sağlamaktadır. Artikülasyonu üçüncü boyuta da taşınan taş bloklar ile aynı zamanda güneş kırıcı etkisi oluşturulmuştur.
1 Yorum
Bi ödül alanlara bakıyorum, bi buna bakıyorum.. Ödül alanların içinde bu projenin kötü versiyonları var.