Katılımcı (2. Kategori), Cami Tasarımı Fikir Yarışması

Katılımcı (2. Kategori), Cami Tasarımı Fikir Yarışması

Proje Raporu

1.PROJE ALANININ KENTSEL VE FİZİKSEL DURUMU

Proje alanı, yeni planlanan bir kentin merkezinde bulunmaktadır. Kent merkezindeki yayalaştırılmış alan birçok kamusal ve sosyal işlevi bünyesinde barındırmaktadır. Proje alanı ise geniş cephesini bu yeni kent meydanına verecek şekilde, kentin ticari bölgesi ile kent merkezi arasında yayalaştırılmış bir bölgede konumlanmaktadır.

Bu durum alanın önemi ve kullanımı açısından birçok potansiyeli içinde barındırır. Örneğin kentteki insanlar ibadet etmek niyetiyle olmasa bile kent meydanına ulaşmak için kullanacağı bir geçiş bölgesi de olacaktır. Biz projede bu alanı bir ibadet yerine dönüştürmenin ötesinde burayı bir kentsel aktivite jeneratörüne dönüştürmeye çalıştık.

Proje tasarımı sürecinde alanın kentle kurduğu konumsal ilişki proje verisi olarak kullanılmıştır. Fakat her ne kadar bir mimari tasarım yerden bağımsız olamayacak olsa da yarışmanın bir fikir projesi konseptinde düzenleniyor olması, içerik ve ilişkiler bütünü olarak asırlardır taklit edilen camilere bir alternatif niyetinde olması, bizi kentsel ilişkileri projenin değiştirilemez öğesi yapmak yerine standardize etmeye, alanı ve kenti ‘herhangi bir yerleştirmeye’ yönlendirdi.

Proje alanını ilk ele alışımızda alan verilerini, ulaşım, yönelim, kullanım gibi birkaç maddeye indirgeyerek mevcut kentle ilişkiyi koparmadan proje alanını özgürleştirmeyi denedik.

Formun ve yönelimin temelini oluşturan yapının çevre ile kurduğu ilişki olsa da, aklımızda sürekli alanın herhangi bir yerleşmesiyle fikri baskın oldu.

Bu konuda ilk hamle mevcut arazi eğimini -ki eğimi hiçbir yerinde %2 yi geçmeyen neredeyse düz bir araziyi- herhangi bir yerleştirme fikri oldu. Proje alanının çeperinde gerekli görülen yerlerde istinat duvarları oluşturarak alanı içerisindeki eğimden arındırdık.

Bu durumda çok büyük bir topografya farkı ile karşılaşılmadığında istinat duvarlarının ebatlarındaki oynamalarla farklı alanlarda bu tasarım kurgusu değişmeden örnek projeler yapılabilecektir.

2.KÜTLE OLUŞUMU VE ŞEKİLLENMESİ

Projeye başlarken bu coğrafyada ve İslamiyet’in hüküm sürdüğü başka coğrafyalardaki camileri değerlendirdik. Özellikle son dönemlerde Türkiye’de cami mimarlığı konusunda mimarlık ortamında sıkça tartışılan kubbe ve minare konularını tarihten ve gelenekten aldığımız cevaplarla yorumladık.

Kubbe Meselesi

İbadet alanları inşa edilirken içerisinde yeterli sayıda kişinin ibadet etmesi için uygun büyüklüğe ulaşma konusu asırlardır bir tasarım problemi olagelmiştir. Bazı dönemlerde heybetli ve kentsel anıt niteliğindeki camilerle karşılaşsak da temiz bir iç mekan (az sayıda kolon ve geniş açıklığa sahip) elde etme denemeleri farklı şekillerde tekrarlanmıştır.

Dönemin verdiği malzeme, statik ve teknik tecrübeler ışığında kubbe sistemi ağırlığı kenar kolonlara iletme ve merkezde kolonsuz bir iç hacim bırakma konusunda oldukça başarılı olmuştur. Fakat bugünün teknolojisinde birçok yapım yöntemi ve malzemesi mevcuttur.

Günümüzde temiz ve geniş bir iç hacme ulaşmak için kubbe fikrinde ısrar ediyor olmak (yapma biçimi ile de tarihle uyuşmayan şekilde, mesela çelikten yapılıp kaplanan kubbelerden söz ediyoruz) geçmişin yanlış bir yorumu olmaktan öteye gidememektedir.

Biz ihtiyaç programında belirtilen sayıda kişinin aynı anda bulunacağı, kolonsuz ve duvarsız bir temiz hacme ulaşmak için bugünün imkanlarını ve bugünün teknolojisi kullanmayı öneriyoruz. İbadet mekânı tasarımında yapının geneliyle uyumlu bir kabuk sistem kurgusu öneriyoruz.

Minare Meselesi

İlk ibadethaneden bu yana insanlar gerek seslerini uzaklara duyurmak gerek de caminin yerini uzaklardan göstermek için çevredeki binalardan daha yükseklere uzanan bir sembol yapı yapma ihtiyacı hissetmişler. Bugünün kentlerindeki yoğun yerleşimin getirdiği sıkışık ve yüksek katlı yapılar arasında kaybolmayacak ve kentin başka bölgelerinden de kendisini okutabilecek bir camiye ihtiyaç vardır.

Biz bu nedenlerden ötürü cami de minarenin olması gerektiğini savunuyoruz.

Kütlenin Şekillenmesi

Adım-1 Alanın çeperinde konumlanan istinat duvarları sayesinde alan topografyadan bağımsız bir hele gelmiştir. Bu, alanın herhangi bir yerleştirilmesinin ilk adımı olacaktır

Adım-2 Alana araç ulaşımını sağlamak adına alan etrafındaki yayalaştırılmış yollardan birisi kısıtlı trafiğe açılmış ve alana kuzey-doğu tarafından araç girişi sağlanmıştır.

Adım-3 Parsel sınırları ve kıble yönü arasında 11 derecelik bir fark bulunmaktadır. Kütle, kıble aksına oturduğunda çok fazla alan kaybı yaşanmaktadır. Proje alanının en verimli şekilde kullanılması için parsel sınırlarını referans alan bir kütle kurgusu önerilmektedir.

Adım-4 İbadet alanı ana kütleden koparak kıble aksına oturmaktadır. Bu noktadan sonra alanda iki farklı yönelim oluşmaktadır. Bunların birbirleriyle ilişkisi ve oluşturdukları ara mekanlar projeyi zenginleştiren veriler olmaktadır.

Adım-5 Alana yerleşen kütleler kolon-kiriş sistemiyle parçalanmaktadır. Kolonların ağırlığı ve anıtsallığı mekân kurgusunu oluşturan en önemli etkendir. İstenilen programlar bu kolon ve kirişlerin arasına saklanacaktır.

Adım-6 İbadet mekanına kent meydanına bakan bir minare eklenir ve kentin ticaret-konut birimlerinin bulduğu cepheden giriş mekanını özelleştirmeye başlar.

Adım-7 Bu veriler eşliğinde ibadet mekânının üzeri hem yükselip minareyi oluşturan hem de yere deyip kapıyı oluşturan bir kabuk sistemle örtülür.

Adım-8 İhtiyaç programında belirtilen birimleri barındıran bir kütle, proje alanının kuzeyinde, kentle alan arasında boylu boyunca uzanır. Bu hamle hem proje alanı içerisinde özel bir avlu sistemi oluşturacak hem de kuzeyden gelecek iklim ve yoğunluk etkilerinin filtreleyecektir.

Adım-9 Proje alanının yeşil dokuya ve kent meydanına bakan kısmına ise üzeri kapalı bir etkinlik alanı yerleşir. Kentsel aktivite jeneratörü dediğimiz bu alan geleneksel revak kurgusunun güncel bir yorumu olarak ele alınır. Bir kenarı ve üzeri kapalı diğer kenarı da avluya açılan bir koridor şeklinde olan geleneksel revak, kapalı duvarı parsel sınırına kadar ötelenip içerisine yeşil doku alarak diğer tarafını da avluya açar özel bir mekâna dönüşür.

Adım-10 Programları içerisinde barındıran bir kütle, merkez avlu, avluya cephe veren ve yeşil dokunun proje alanına kaynaşma aracı olan kentsel jeneratör bölgesi ve üzeri beton bir kabukla kapatılmış ibadethane bölgesinin oluşturduğu kompozisyonun aralarda kalan boşluklarından avlu kente, kent avluya karışır. Kentten avluya ulaşma aşamasında uzun kütle 2 yerinden sokaklarla bölünür. Bu sokaklar hem kent ile avlu arasında bir geçiş noktası olurken hem de, ne kente nede avluya dönük olacak programların (dükkan çay ocağı vs.) hem kente hemde avluya dönmesinin yöntemi olur.

Peyzaj Tasarımı

Proje Alanının güneydoğu Anadolu bölgesinde olması fazlaca açık yarı açık alan ihtiyacını beraberinde getirmektedir. Peyzaj tasarımı sayesinde projede ki kapalı alan açık alan ilişkisi etkin biçimde kurulmuştur.

Kütle kompozisyonu sonrasında kütlelerin arasında kalan alanlar birbirinden farklı karakterde bölgelerdir. Peyzaj mantığı da bunu destekleyecek şekilde oluşmuştur. Aksların döndüğü bölgedeki üzeri yarı kapalı bölüm tamamen sert zemin olarak cenaze namazları için özelleşmiştir. Bu bölge ile merkez avlu arasında bulunan bölüm abdesthane, kadın sirkülasyonu vb. girişlerinin olduğu yerlerdir. Buralarda sert zeminde parçalanmalar oluşturarak insanlar yavaşlatılacaktır. Üstü yarı kapalı olan bu alan avlu ile ibadet bölümleri arası bir eşik olur. Hem dinlenmeye imkân veren oturakları ve gölgeliği hem de abdest mekanlarıyla olan ilişkisi bu alanı özelleştirmektedir.

Avlu ile açık otopark kısmı arasında kalan alan ise daha çok avlunun rekreatif bölümünü oluşturur. Sert zemin daha fazla parçalanır. Ağaç ve gölge daha fazla kendini var eder. Karşılama duvarının arkasına saklanıp avluya dönen bu iç rekreasyon alanı, avlunun da kentsel bir jeneratör olma potansiyelini arttıracaktır.

Proje alanının güney-batısında ibadethane önünde kalan alan tamamen kent hayatına ait bir rekreasyon alanı olacaktır. Bu alanın dışa dönük olması hem alanı meydana ulaşım için bir geçiş alanı olarak kullananlara biraz nefes aldırırken hem de cami ve diğer kent yapıları arasında bir tampon oluşturacaktır.

Şadırvan Bölgesi

Şadırvan kütlesi kolon sistemindeki 3 kolonun, onların taşıdığı 3 kirişi taşıyan tek bir kolona dönüşmesi ve çevresinde bir mekansan farklılık oluşturması sayesinde oluşur. Bu zeminde 2metre genişliğinde başlayıp kirişlerle birleştiğinde 13 metreye genişliğine çıkan kolon hem kendisi bütün radikal geometrik düzen içerisinde bir sergi nesnesine dönüşürken hem de altındaki havuz ile abdest alma yerlerini organize eder.

Cephe Meselesi

İbadet alanının kent meydanına bakan cephesinde yatay güneş kırıcı vazifesi gören raflar tasarlanmıştır. Bu raflar hem güneş ışığının doğrudan cemaat üzerine düşüp bir konfor sorunu yaşanmasını engelleyecek hem de güney cepheden etkin ışık girişi sağlayacaktır. Bu rafların üzerine ise Allah’ın 99 ismi olan Esma-ül Hüsna yerleştirilmiştir.
İnsanların büyük çoğunluğu kâinatın bir yaratıcı ve yöneticisinin bulunduğunu kabul etmekle birlikte madde özelliği taşımadığından O’nu duyularıyla idrak edememektedir. Şu hâlde yaratıcı ancak kâinat ve insanla olan ilişkisi bakımından tanınabilir. Bundan dolayı Esmâ-i Hüsnâ bilgisi, Allah – âlem ilişkisine ışık tutması ve sonuçta Allah’ı tanıtması açısından önem taşımaktadır.

Meydan tarafından bakıldığında İbadet alanı cephesinin özelleşmesi kütlenin anıtsal vurgusunu daha da arttıracaktır. İçeriden bakıldığında ise ibadet edenlerin yaratıcıyla ilişkisini derinleştirme iddiası vardır. İslamiyet’te Allah ile Kul ilişkisinin bir timsali olan Esma-ül Hüsna, projede iç ile dış, yapı ile kent arasında hem bir ayraç hem de bir bağlaç görevindedir.

3.MEKâN İLİŞKİLERİ

Projelendirme aşamasında mimari elemanlar ve strüktürel elemanlar ortak bir amaç için kurgulanmıştır. Bu kurgunun temelini mekanların ve birçok farklı fonksiyonun ortak çalışması oluşturmaktır.

3-1 İbadethaneler kadın kullanımı konusunda birçok mahremiyet sorunları içermektedir. Biz bu ilişkileri kurgularken kadınların mahremiyet, özel ihtiyaçlar vs. konularına özel bir hassasiyet göstermeye çalıştık. Abdest alanı giriş çıkışlarında ve ibadet alanına giriş çıkışlarında hep sorun yaşayan kadınlar için ayrı bir sirkülasyon bölgesi ayırdık. Kadınlar bu sirkülasyona hem kapalı otoparktan hem de avludan ulaşabilmektedir. Bu sirkülasyona ulaşan kadınlar hiçbir mahremiyet sorunu yaşamadan abdesthane, dinlenme, ayakkabılık, bebek bakım gibi bölümlere ulaşıp bir köprü sayesinde ibadet mekanlarına ulaşabileceklerdir. Bir kadının özel aracıyla gelip, herhangi bir erkek ile karşılaşmadan, kadınlar için ayrılmış ibadet bölgesine ulaşımı mümkündür.

Ayrıca yaya olarak gelen kadınların batı tarafından kendi ibadet alanlarına ulaşmasını sağlayan bir giriş de vardır. Kabuğun zemine değmesi bu girişi erken girişinden farklılaştıran bir mekânsal zenginliktir. Kadınlar katında çocuk bakım alanları, özel abdesthaneler, lavabolar ve çocuk oyun alanları bulunmaktadır. Kadın ibadet alanı ve ihtiyaç alanları kot farklılıkları ile ayrılmıştır.

3-2- Ana kütle içerisinde bulunan fuaye alanı ve çay ocağı bahçesi kullanım ihtiyacına göre farklı fonksiyonlara cevap verebilmektedir. Çay ocağı bahçesi çok amaçlı salonda yapılacak olan etkinliklerde gerektiği zaman (Ç.A.S ikiye bölündüğü zaman) fuaye alanlarına dönüşebilmektedir. Planda bulunan fuaye alanı ise ihtiyaç dışında avlu ile ilişkilendirilerek kentlinin kullanımına açılmıştır.

3-3- Cenaze alanı ile ibadethane arasında bulunan paneller açılıp kapanabilme özelliğine sahiptir. Bu paneller ibadethanenin yoğun kullanımının olduğu vakitlerde (Cuma namazı, bayram namazı vs.) açılarak ibadethanenin kapasitesi arttırabilir. İbadet alanı, parsel sınırları nedeniyle arkaya büyüyemeyecek gibi görünür. Fakat bu panellerin açılması ve cenaze alanı olarak belirtilen yarı açık alanın kullanılması, safları, algılandığının aksine yana değil arkaya doğru genişletir. Bu durum alandaki aks kaymasının bize sağladığı en önemli avantajlardan olacaktır.

3-4- Teknik hacimler katlara ayrılarak, teknik elemanların projelerin farklı katlarında çalışabilmesi amaçlanmıştır. Teknik hacim bloğunun içerisinde bulunan özel sirkülasyon ile birlikte bodrum kattan ya da zemin kattan teknik hacme ulaşan bir görevli bütün birimler arasında rahatça ulaşımı sağlayabilmektedir.

3-5- revak yorumu olarak meydana gelen, avlu ile yeşil dokunun kaynaşma noktası olan alana kentsel jeneratör alanı dememizin sebebi, kentlinin etkinlik yapabilme, birbirleri ile iletişim haline girebilme, ibadet alanına kentlileri çekmesi gibi özelliklere sahip olmasındandır. Konumu kentin yeşil hat alanına yakın tarafı seçilmiştir. Alanın kurulum prensibini öngörülen örneklerle anlatmak isteriz:

a-Okulların, derneklerin vb. düzenlemiş oldukları kermeslerin burada yapılmasını planlıyoruz. Burada yapılacak olan bu aktivite mekânın zenginliğini arttıracaktık. Yapı ile iletişime geçilmesini sağlayacaktır.

b-Ramazan aylarında, ramazan ayı eğlence sokağı olabilecekken, toplu iftar gibi bir mekânsal ihtiyaca da cevap verebilecektir.

c-Açık sergileme alanı, market alanı olarak da kullanılabilme imkânı sunmaktadır.

3-6- Proje sürecinde doğal ışığın yapı içerisine girmesine önem verdik. Tüm yapıda ışığın kontrolü için hareketli ahşap paneller kullandık. İbadet alanının batı cephesinde bulunan paneller gerektiğinde kış güneşini içeri almak için kullanılırken gerektiğinde yaz güneşini engelleyebilmek için hareketli haldedir.
Bodrum katlar da kuranglezler ile içeriye doğal ışığını alır ve mekanların doğal havalandırması sağlanır.

3-7-Umimi alanlar açık plan olarak çözülmüştür. Ayrıca tüm yapı içerisinde ıslak hacimler kent cephesine yerleşir. Herhangi bir baca çıkışı kullanılmamış, bütün mekanlarda doğal havalandırma sağlanmıştır. Bütün ıslak hacimlerin avlu tarafına değil kuzey cephesine bakmasına dikkat edilmiştir. Cephelerde Islak hacim havalandırma olan taraflara ağaçlandırma yapılarak görsel temaslar kesilmiştir.

3-8- Ayakkabılık meselesi camiler için hassas bir konudur. Özellikle cemaatin fazla olduğu günlerde ayakkabıya ulaşma çabası cami giriş çıkışlarını tıkamakta ve uzun kuyruklar oluşturmaktadır. Projede ayakkabılıklar son cemaat mahallinde sabit olmakla beraber cemaatin fazla olduğu zamanlarda giriş yapılan kolon aralarına (devrilen kolonların aralarına) kurulacak olan portatif ayakkabılıklar sayesinde giriş çıkışlar çoğaltılarak bu sıkışma engellenmeye çalışılmıştır.

3-9- Kadınlar mahfiline ulaşımın ya avludan sirkülasyon ile ya da batı cephesindeki kapıdan olması, temizlik vb. durumlarda iki kot arasındaki ilişkiyi zorlaştırmaktadır. Müezzin mahfiline çıkan merdivenin üst kota devam etmesi bu duruma çözüm olarak geliştirilmiştir. Bu merdiven normal ibadet anlarında kullanılmayacak olup gerektiğinde servis amaçlıdır.

4.STATİK RAPOR

Yapı dahilinde betonarme kolon-kiriş çerçeve sistemi uygulanacaktır. Taşıyıcı sistem tip yüksek sünek çerçeve olarak seçilmiştir.

Çekirdekler bodrum kat, zemin kat ve 1 kata kadar olan kısımlarda perde duvarlar ile çevrelenmiş kendi sistemleri bulunmaktadır.

Bodrum kat perde duvarlar ile örülmüş kuranglezler ile doğal ışığın içeri girmesi planlanmıştır.

Yapının statik kurgusu tasarım kurgusunun kendisidir. Detay malzemenin kendisidir. Yapı strüktürel saflığını ve anıtsallığı sergiler.
İbadethane, yarı açık, açık, kapalı alanlar, işlevlerin yüklendiği ana yapı başından sonuna kadar devam eden kolon kirişler ile çevrelenmiştir. Bu kolon kiriş çerçeveler arasına yapısal birimler yerleştirilmiştir. Bu oluşturulan çerçeveler geniş açıklık geçmek durumundadırlar.

Döşemeler sisteminde, plak döşeme kullanılarak kirişsiz mekanlar elde edilmiştir.

Sadece ibadethane hacminde beton kabuk sık kiriş sistemiyle desteklenmiştir. Bu kabuğun statik dayanımı açısından gerekli olmakla beraber iç mekânda ki kıbleye yönelim etkisini de görsel olarak güçlendirmektedir.

Plak döşeme minarenin olduğu tarafta yükselip minareye bağlanmasının akustik ve ekolojik birçok avantajı olmuştur. Beton kabuğun yere değdiği nokta hem statik dengeyi sağlar hem de ibadethaneye kadın erkek girişlerini ayırır.

Bu kabuk kiriş yüksekliklerinde ve gerektiği noktalarda ön gerilmeli kirişler ile döşemenin geniş açıklığı geçebileceği yapılan testler sonucu ön görülmüştür.

Yapıda bulunan kolon-kiriş şeması avluda bulunan şadırvanın oluşumunda da önemlidir. Şadırvan oluşum öncesi mevcutta 3 sıralı kolon bulunmaktadır. Tek hacmi bölen bu kolonlar kaldırılarak tek bir kolon oluşturulmuştur. Ebatları büyütülmüş 3 kirişe bağlı olan bu kolon avlu içerisinde şadırvan mekanını da tanımlamıştır.

Sonuç olarak Strüktür ve tasarımın ortak amaçlar doğrultusunda beraber tasarlanmıştır. Strüktür elemanları yapı içerisinde birer tasarım elemanına dönüşürken, tasarım elemanları da birer strüktür elemanlarına dönüşmüştür.

5.AKUSTİK RAPO

İbadethanede tasarlanan beton kabuk akustik düşünce ve testlere uygun olarak planlanmıştır. Burada yükselen ve tek noktada birleşen kısım, cami içerisinde ki sesin 1. yankıdan sonra yükselen plakta enerjisini kaybetmesine sağlayacaktır. İbadethane içerisinde birden fazla yankı yapmasını önleyecektir.

Mihrap üstünde ki yüzeyin yapıya doğru kırılması ile hocanın sesinin tüm cemaate iletilmesini sağlayacaktır. İç Hacimde Akustik konforu sağlamak için ses yutucu akustik panellere ihtiyaç duyulmuştur. Bunlarda Yan cephelerde boydan boya yapılan konulan paneller sayesinde çözülmüştür. Bu paneller aynı zamanda güneş kırcı olarak da çalışabilmektedirler.

Kıbleye bakan kısımda oluşturulmak istenen derinlikli raf sistemleri rezonatör görevi görerek orta ve alçak frekanslı seslerin yutulmasını sağlayacaktır.

Yine kadınlar mahfilinin olduğu kısımlar ahşap akustik paneller kullanılarak orta ve alçak frekanslı seslerin yutulmasını yüksek frekanslı seslerin yansımasını sağlamaktadır.

Cami içerisinde akustik konforu sağlayabilecek ibadethane oluşturmayı amaçladık.

Elektronik aksamlı çözümler yerine strüktürel ve tasarımsal çözümler sunarak akustik konforu sağlamayı amaçladık.

6.EKOLOJİK ÇÖZÜMLER

Yapının taşıyıcı sistemi sayesinde yapının açık alanlarında gölge alanları oluşturulmuştur. Güney Doğu Anadolu Bölgesinde olmasından dolayı tüm yüzeyler hareketli paneller ile kaplanmıştır. Bu ahşap paneller hem mahremiyeti sağlar hem de güneş kırıcı olarak çalışır. Yapı yüzeylerinde birçok açıklık olmasının sebebi yapı içerisine taze hava sirkülasyonunu sağlamaktır. Bu panellerin hepsi hareketlidir. Mevsime göre, güneşe göre konumlanıp akustik ve ekolojik dengeyi sağlarlar.

Yapının ibadet alanında minarenin bulunduğu tarafa yükselmesi sayesinde yapı içerisinde doğal baca etkisi yaratacaktır. İbadet hanenin içerisinde ki bu temiz hava sirkülasyonu havanın sürekli ferah tutulmasını sağlayacaktır.

İbadet hanenin batı cephe duvarında ki haraketli paneller kışın soğuk ve rüzgârın içeri girmemesi için kapalı tutulurken yazın güneş istikametinin tersi istikametinde açıldığında içerinin temiz hava sirkülasyonunu ve gök ışığının kontrollü bir şekilde içeri girmesini sağlayacaktır.

Revak ve ana kütlenin üzerleri gezilemeyen teras olarak belirtilmiştir. Bu alanlara güneş enerji panelleri önerilmektedir. Bu paneller sayesinde yapının kendi enerji üretebilmesi amaçlanmıştır.

Bodrum katta, yağmur sularının yapı genelinde ve bahçe işlerinde kullanılmak üzere toplanıldığı bir bölüm ayrılmıştır. Tüm yapısal çözümlerde yapının teknoloji çöplüğüne çevrilmeden kendi kendine yeten bir durumu oluşturması amaçlanmıştır.

Etiketler

Bir yanıt yazın