Katılımcı, Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi Master Planı Proje Önerisi

Genel Yaklaşım

Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesinin planlanmasındaki ana eksen, hem üniversite kullanıcısı, hem de kentli için çağdaş, sağlıklı, yüksek nitelikli fiziksel bir çevre oluşturmak üzerine kurgulanmıştır. Çağdaş mimarini gerekleri, yerel fiziksel ve kültürel veriler, kullanılacak kaynakların optimizasyonu gibi temel veriler, rasyonel ve ekonomik yaklaşımlarla birlikte dünya standardında bir üniversite çevresi oluşturmak amacı doğrultusunda tasarım girdileri olarak değerlendirilmiştir.

Üniversitelerin özellikleri itibarıyla sahip oldukları dinamik yapıya uyum sağlayabilecek, esnek, etaplanabilir, gelişebilir bir kurgu, planlamanın temelini oluşturmaktadır.

Yerleşme alanının sahip olduğu doğal verilerin korunmasının yanı sıra, çağdaş tasarımın vazgeçilmeyecek zorunluluğu sayılan sürdürülebilir, doğa dostu, ekolojik gerekliliklerin gözetildiği bir çevre oluşturma amacı, tasarımın önemli belirleyicilerindendir.

TEKNOLOJİ + İNOVASYON = GİRİŞİMCİ ÜNİVERSİTE

Toplumsal rolleri ve sahip oldukları düşünce üretme ve buluşçuluk (inovasyon) potansiyeli, üniversitelerin pasif ve içe dönük kurumlar olmaktan çok, öncü, atılımcı , topluma yol gösteren düşünsel ve endüstriyel üretim ortamları olmalarını gerektirir. Bu yaklaşım çerçevesinde Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesi, inovatif çalışmaların yapıldığı, bunların üretim olanaklarının araştırıldığı, bu yolla bilimselliğin ötesinde ekonomik anlamda da kente ve ülkeye katkı sağlayacak bir çalışma ve üretim ortamı olarak öngörülmektedir.

Araştırma merkezlerinin ve teknoloji geliştirme bölgesinin kampüs içindeki mekansallaşması bu yaklaşımın planlamadaki fiziksel yansımasıdır. Üniversite sanayi işbirliği ve üniversite toplum işbirliği için kampüs alanı tüm yapısal donatıları ile güçlü bir altyapı sunmalıdır.

Bu yüzden kampüs içinde yer alacak Teknoloji Geliştirme Bölgesi, üniversitenin gelişimi ve misyonu için önemli görülmekte, planlamada özel bir yer almaktadır. Ar-Ge firmalarının yer alacağı Teknokent alanı ile birlikte üniversite kampüsü bir çekim merkezi özelliği taşıyacaktır.

ÜNİVERSİTE / KENT ARAYÜZÜ

İçe dönük bilimsel araştırma ve eğitim kurumları yerine, bulunduğu kent ve kentli ile güçlü bir ilişki içinde olmaları, üniversitelerin toplumsal rollerini yerine getirmelerini destekler. Aynı zamanda, kentin ve üniversitenin potansiyellerini karşılaştıran, bir araya getiren olasılıkların çoğalması, pek çok pozitif sonuç yaratacaktır.

Bu kabul çerçevesinde, kampüs alanı gerektiği şekilde kontrollü bir alan olarak planlanmakla birlikte, sosyal, kültürel ve rekreatif işlev alanlarının kentin günlük yaşamına katılabileceği öngörülmektedir. Bu sebeple, müze, kongre ve kültür merkezi, tanıtım ofisi, spor tesisleri gibi işlevler bir kent parkı oluşturacak şekilde üniversite – kent arayüzünü oluşturmaktadır.

Üniversite Kent İlişkisi:

kentin üniversite ile, üniversitenin kent ile ilişki ve etkileşimi için üniversite işlev alanlarının dereceli olarak kente açılması

(üniversite) + (şehir)

ARAYÜZ > KENT PARKI > DOĞA PARKI > SOSYAL/KÜLTÜREL/REKREATİF İŞLEVLER

AKADEMİK İŞLEVLERİN MEKANSALLAŞMASINA YENİLİKÇİ YAKLAŞIM

Üniversitenin eğitim ağırlıklı akademik aktivitelerinin mekansallaşmasında yenilikçi bir yaklaşım amaçlanmıştır. Alışıldık yaklaşım; akademik ve idari yapıların, bağımsız birer bina ile mekansal yapılanmaya doğrudan yansımasıdır. Bunun temelinde, klasik yüksek eğitimde öğrencilerin doğrusal olarak tek bir disiplin içinde eğitimlerini sürdürmeleridir. Eğitimdeki yeni yaklaşımlar ise, öğrencilerin yüksek eğitimleri boyunca farklı disiplinlerin eğitim aktivitelerine katılmalarına olanak sağlamakta, disiplinler arası ilişkiler için olasılıkları çoğaltmaktadır. Sonuçta, disiplinler arası sınırlar muğlaklaşmakta, çift anadal programları, yan dal programları, havuz dersleri, seçmeli dersler gibi eğitimsel kurgular, yüksek eğitim sürecini çok disiplinli, etkileşimli bir ortama dönüştürmektedir. Şüphesiz bu gelişmenin mekana da yansıması gerekmektedir. Akademik ve idari yapılar bağımsızlıklarını korurken, farklı fakülte ve bölümlerin öğrenci ve öğretim üyeleri ile birlikte yürüttükleri eğitim faaliyetleri çoğalmaktadır. Mekansal kurgunun buna olanak sağlaması, farklı akademik yapıların ortaklıkları, karşılaşmaları, etkileşimleri için ortam oluşturmalıdır.

Bu kabuller çerçevesinde, önerilen mekansal organizasyonda fakülte ve bölümlerin kendilerine özel mekanları ile bağımsız mekansallıklarını koruduğu, ancak aynı zamanda diğer disiplinlerle kesişen eğitim aktiviteleri için ortak mekansal kurgulardan yararlanabilecekleri hibrid mekansal organizasyonlar önerilmektedir. Birden çok fakülte veya bölümün paylaştığı bu mekanlar, akademik, sosyal ve kültürel etkileşim ortamları olmanın yanında, işletme ekonomisi ve yapıların efektif kullanımı açılarından da önemli avantajlar sağlayacaktır.

İKLİMSEL VERİLERE GÖRE YERLEŞİM

Adana’nın iklimsel özellikleri, yapıların biçimleniş ve konumlanışlarında en önemli belirleyicilerden biri olmuştur. Gün ışığından mümkün olduğunca fazla yararlanılırken, ayın zamanda doğrudan güneş ışığından korunmuş bina iç mekanları; gölgelikli dış mekanlar dizisi, hakim rüzgar yönlerine göre açılımlar ve biçimlenişlerle oluşturulan rüzgar koridorları, yapılar çevresinde oluşturulan mikroklimatik alanlar, yerleşkenin iklimsel verilerin avantajlarından yararlanılan, konforsuzluklarından ise korunulan bir kurguya erişmesine imkan sağlayacaktır.

ULAŞIM: YAYA DOSTU KAMPÜS

Genel kabul olarak, kampüse yaklaşımda toplutaşımın öne çıkması öngörülmekte, mümkün olduğunca yaya dostu bir çevre hedeflenmektedir. Kampüse ulaşıldıktan sonra, yaya ve bisiklet dolaşım yollarının yanısıra, temiz enerjiyle çalışan, gürültü kirliliği yaratmayan, doğa dostu sayılabilecek monoray sistemi, yerleşke içindeki önemli noktaları birbirine bağlayan bir ring oluşturmaktadır. Böylece, kampüs içinde yoğun bir araç trafiğinin önüne geçilmekte, aynı zamanda güçlü bir ulaşım hareketi de desteklenmektedir.

Toplu taşıma ve alternatif ulaşım seçenekleri teşvik edilmekle beraber, kampüse taşıtla ulaşım için gereken alt yapı sağlanmakta, tüm binalara araçla ulaşım olanağı sunulmaktadır. Yer üstü otopark alanları minimum düzeyde tutulmakta, yapıların temin altı katlarında oluşturulacak kapalı garajlarla otopark ihtiyacı karşılanmaktadır. Bu aynı zamanda geniş sert zemin alanların mikroklima üzerindeki olumsuz etkilerinin önüne geçmekte, araçların sıcak ve güneş altına kalmasını önlemekedir. Kampüsün tüm işlev alanları, araç trafiğinden arınmış güçlü bir yaya allesi ile birbirine bağlanmakta, bu alle aynı zamanda planlamanın omurgasını oluşturmaktadır.

ENGELSİZ TASARIM

Evrensel mimari tasarımın gerekleri doğrultusunda, bina içlerinde ve dış mekanlarda engelliler, yaşlılar ve çocuklar için zorluk yaratmayacak, güvenli çevreler oluşturulması, tasarımın hedefleri arasındadır. Gereksiz kot farklılıkları yapılmaması, rampa ve topoğrafyaya paralel her kota kolaylıkla ulaşılmasının sağlanması amaçlanmıştır. Özet olarak “evrensel tasarım ilkeleri” ile çelişecek kararlardan kaçınılmıştır.

ETAPLAMA VE GELİŞİM

Planlamanın en önemli ayaklarından birini, zaman içindeki gelişme, büyüme ve etaplama oluşturmaktadır. Kampüsün planlanmasında, bugünden öngörülen veya görülemeyen gelişmelerin, yerleşkenin zaman içindeki büyümesine entegre olabilmesi dikkate alınmaktadır. Bu yüzden, esnek, uyabilir bir plan altyapısı ile, dönüştürülebilir yapısal kurgular önerilmektedir. Gerek kampüs üst ölçeğinde, gerekse yapı ölçeğindeki büyüme ve gelişim için her iki düzeyde etaplamalar öngörülmektedir. Başlangıçtan itibaren kompakt bir yapılanma sağlanması amaçlanmakta, ancak bu kompakt yapılanma içinde her iki düzeydeki gelişim ve büyüme için olanaklar sağlanmaktadır.

Etiketler

Bir yanıt yazın