Proje raporu:
Sürdürülebilirlik ve geçicilik kavramlarının bir araya gelmesiyle oluşan zihinsel ikilemden hareketle, İstanbul Modern için yapılan tasarım, kendine ayrılan mekânsal ve zamansal süreçten çıkarak muhtemel tehditlere açık olan ormanlarda kendine yer bulacak ve tahriplere karşı bir tepki olarak kendini var edecektir.
Kesilen bir ağacın yerine yeni bir ağaç dikmek veya üzeri doldurulan bir denizle yapay bir ilişki kurmak yerine tercihimizi insanın bencil ve gereğinden fazla tüketen tavrı ile savaşmaktan yana kullandık. Bunu yaparken, geçmişten bu yana insan tarafından tahrip edilenlerin bir simgesi olarak dilek ağacı metaforunu gelecekte tahrip edileceklerin bir göstergesi olarak somutlaştırdık.
Bu metafor ile insanların geçmişe dair yakarışlarının ve geleceğe dair umutlarının belleği olarak tasarlanan bir imge üzerinde toplamayı ve gelecek nesillere aktarmayı hedefledik.
Sarkan zincirler ve üzerine bağlanan dilekler, doldurulan bir denizden geriye kalan tek doğal unsur olan rüzgârın yardımıyla bir melodiye dönüşüp evrene savrulacak ve tahrip edilen doğanın sessiz fısıltılarını duymamızı sağlayacaktır.