Mimari Rapor
Bütüncül, akışkan ve fonksiyonlara göre kademelendirilebilir kullanıma uygun çözümler üretmek tasarımın genel hedefidir. Kullanıcıların bir arada olmaları, sosyalleşmeleri, oksijenle temas etmeleri ve kamp atmosferini deneyimlemeleri hedeflenmiştir.
Bitlis’in Ahlat ilçesinde bulunan proje alanı, Ahlat – Adilcevaz karayolu tarafından kuzey ve güney olarak ikiye bölünmüştür. Alan, güneyde Van Gölü ile sınırlanmakta, yapılaşmanın gerçekleşeceği kuzey kısım ise kanal tarafından üç parçaya ayrılmaktadır. Karayolu ile bölünen iki alanın güçlü bir fiziksel bağlantı ve program kurgusu, genel tasarım kriterlerinin en önemli başlığı olarak ele alınmıştır. Yerleşim kararları bu kurgu üzerinden gerçekleştirilmiştir.
Kuzey – güney doğrultusunda, Van Gölü’ne kadar arazi boyunca bir yaya aksı oluşturulmuştur. Bu aks yapılaşma, sosyal açık alan, alt geçit, kumsal ve Van Gölü’ne uzanarak yayalara farklı etkinliklere ulaşabilecekleri bir rota sunmaktadır. Kesintisiz bir yaya akışı sağlamak amacıyla, kuzey – güney bağlantısı, karayolunun altından açılacak bir geçit ile sağlanmıştır. Bu alt geçit ve çevresi yalnızca ulaşım amacıyla değil, basketbol, tırmanma duvarı, aktivite alanı, amfi oturma düzeni gibi açık ve yarı açık düzenlemeler ile sosyal bir mekân olarak planlanmıştır.
Ana sirkülasyonu sağlayan bu aks, yapılaşma ve spor faaliyetlerini birbirinden ayırmakta ve bu dikey aksa eklemlenen bir yatay giriş aksı, kompleksin ana girişini oluştururken, yapılaşma ve spor alanlarını da birbirine bağlamaktadır. Yatay aksın güneyi, kıyıyla doğrudan ilişki kurabilmesi için konaklama birimlerine, kuzeyi ise kamusal olarak da hizmet vermesi planlanan konferans ve spa merkezine ayrılmıştır. Ana girişin haricinde, arazinin kuzeyindeki tali giriş, konferans salonu ve spa merkezine bağımsız giriş sağlamaktadır.
Programda istenen koşu parkuru, hali hazırda var olan kanalı takip etmiş, böylelikle kuzey-güney ilişkisi sürekliliğini güçlendirmiştir. Ayrıca bu parkur, spor alanları ile entegre olması amacıyla, sahaların etrafında bir rota çizmektedir. Farklı kullanımlara cevap verebilmesi adına, parkur kısa ve uzun rotalara ayrılmıştır. Ayrıca güneyde Van Gölü’nün üzerinde iskeleye dönüştürülerek kullanıcıların gölle temas etmeleri hedeflenmiş ve bir seyir terası oluşturulmuştur.
Van Gölü kenarında kuzeyden gelen ana aks aynı zamanda bir seyir iskelesine dönüşmektedir, bunun yanında tekneler için ayrı bir iskele tasarlanmıştır. İskeleden doğruca ulaşılan alanda, depolama, soyunma, wc, spor odaları ve kafe gibi ihtiyaçlar için hafif strüktürden standart birimler tasarlanmıştır ve gelecekte oluşacak potansiyel ihtiyaca göre birbirine eklemlenerek arttırabilir/azaltılabilir olması ön görülmüştür.
Tasarımın var olan doku içerisinde yer alması yapı bazında tasarım kriterlerini etkileyen önemli bir unsur olmuştur. Tek bir kütle oluşturmak yerine araziye yayılan bir yerleşim planlanmış, dışa kapalı, içe dönük bir yapı oluşturmak amacıyla avlu fikri geliştirilmiştir. Daha sonra bu avlulaşma; kullanıcı tiplerine göre (yaş grubu, takım gibi) çeşitli dağılımlar gösterebilmesi ve gerektiğinde tesisin kademeli işletilebilmesi için kendi içinde çalışan dört avlulu birime dönüşmüştür. Dört birimi ortada birleştiren bir sosyal mekân, hem açık hem de kapalı ortamda kullanıcıların bir araya gelmesini sağlayacak şekilde tasarlanmıştır. Bu kurgu hedeflenen sosyal atmosferi de kuvvetlendirmiştir.
Avlulu tasarım kullanıcının açık havayı deneyimlemesini hedeflemiş, tamamen korunaklı, dışarıdan izole bir atmosfer yerine gün içi aktivitelerinde havayla temas etmesi düşünülmüştür. Kullanıcıların bazal konforları sağlanarak, yaz ve kış mevsimlerini deneyimlemeleri hedeflenmiştir. Avluların çevresinde sirkülasyonu sağlayan koridorlar, revak şeklinde olup, kışın kapanabilir cam bölücülerle konforu sağlarken, yazın gölgeden korunan yarı açık bir sirkülasyon elemanına dönüşmektedir.