Proje Raporu
Amaç ve Yöntem
Patch Park tasarımı doğrudan iki ve üç boyutlu tasarımından öte insana dair bir uzlam oluşturması hedeflenmiştir. İnsan ve ona ait kollektif belleğin, düşüncelerin veya geleneklerinin gibi kültüre ait değerleri barındıran bir ortamın Patch Park’ta yaratılmasına öncelik tanınmıştır. Bu kavramda Dokuma Fabrikası’nın tarihi şehir içindeki konumu tasarımın başlangıç noktasını oluşturmuştur. Bu doğrultuda iki soru projenin tasarlanmasında bize yol göstermiştir: Mekansal bir alanı işlevsel ve katılımcı yapan nedir ve Akdeniz mimarisinin özelliklerinin Dokuma Fabrikası’nın modernist, konstrüktivist etkisini projeye nasıl yansıtılabilir?
Sorun Haline Gelen Çoraplar
Endüstrileşmiş dokuma tarihinin başlangıcı 1583’te William Lee’nin Cambridge Üniversitesi’ndeki çalışmalarını bırakıp rahip olmak amacıyla doğup büyüdüğü Calverton-İngiltere’ye dönmesiyle ve I. Elizabeth’in halkının örgü başlık takma kararıyla başladı. Gün boyu örgü ören anne ve kız kardeşini gören Lee bu durumu şu sözlerle açıklamıştır: “Bu tür giyim eşyalarını üretmenin tek yolu örgücülerden geçiyordu fakat ürünü bitirmek çok zaman alıyordu. Düşünmeye başladım. Akşamın alacağı karanlığında oturmuş örgü şişleriyle iş gören annemle kız kardeşimi izledim. Eğer giyecekler iki örgü şişi ve bir sıra iplikle yapılıyorsa neden ipliği alan birkaç örgü şişi olmasın diye düşündüm.”
Bu düşünce tekstil üretiminde mekanizasyonunun başlangıcıydı ve en sonunda 1589’da örgü makinesi hazırdı. Lee, patent almak için makinesini I. Elizabeth’in huzurunda sergiledi, ancak kraliçenin “Hedefiniz çok yüksek Efendi Lee, icadınız zavallı kullarımın işlerini ellerinden alarak hepsini dilenciye çevirir,” cevabıyla hedefine ulaşamadı ve İngiltere makineler çağı için 180 yıl daha bekledi.[1]
Pamuk Kral
Erken endüstriyel dönemde dokuma tezgâhının mucidi olan Arkwright 1768’de bir makine icat etmekle kalmadı, aynı zamanda üretim sürecini tekrardan tasarlayarak modern fabrikanın temelini attı. Çağının Ford’u olan Arkwright dokuma işlemini küçük atölyelerden su gücünden yararlanmak için nehir kıyısına kurduğu fabrikasına taşıdı. Bir yetişkin gözetimindeki bir çocuk bir günde makine sayesinde on yetişkin ustanın ürettiği kadar ipliği eğirebiliyordu ve çocuk emek gücü sömürüsü üzerinden elde ettiği bu performans, Arkwright’ı “Pamuk Kral” olarak anılmasını sağladı. Tartışmasız modern fabrikanın babası olan Arkwrigt, Watt, Trevithick, Brunel gibi diğer mucitlerle birlikte sanayi devriminin meşalesini yakarak, varlık-emek ikileminde mekik dokuyarak farklılaşan toplumsal sınıfları doğurdu.
Devrimin Dokuyucuları
Şili’nin 1970-73 yılları arasında yaşadığı devrim Latin Amerika tarihinde önemli bir nokta oluşturmaktadır. Küba, Arjantin ve Meksika’nın aksine Şili’de gerçekleşen devrim kaba güçle gerçekleşmemiştir. Bu 3 yıllık kısa sosyalist devrim General Pinochet’in Amerika Birleşik Devletinin desteklediği darbesiyle son bulacaktır. Yarur Tekstil Fabrikası’nda yaşanan değişimin belirtileri eski ile yeninin savunduğu fikir ayrılıklarına dayanıyordu. Yaş olarak daha büyük olan çalışanların, “Eski Kafalıların” ve dinamik, modern değişimi savunan “Gençlerin” fikir ayrılıkları fabrikada karşı karşıya geliyordu. Değişim, fabrikanın patronu olan Amador Yarur’u destekleyen Eski Kafalılardan birçoğunun Gençlerin fikirlerine sempati duymasıyla başladı. Greve giden işçilere Yarur’un cevabı netti: “Kimse işimi nasıl idare edeceğimi bana söyleyemez.”
Yarur’un seçimlerde sosyalist Salvador Allende lehine oy verenleri işten atacağını belirtmesi fitili ateşleyip işçilerin fabrikanın kontrolünü 25 Nisan 1971’de ele almasıyla sonuçlandı. Bundan önce maaş, sendikal haklar veya çalışma koşulları için grev yapılıyordu ancak bu seferki durumun işçi-işveren ilişkisi olmadığı anlaşılmıştı. İstenilen yönetim şeklindeki değişimdi. İşçiler, boyunduruğu altında çalıştıkları tek bir büyük patronun aksine çalışanların da katılımıyla çoğulcu bir fabrika anlayışının benimsenmesi istiyordu.[2]
Antalya Dokuma Fabrikası
Cumhuriyet’in birinci modernleşme döneminde, 1933’de kurulan Sümerbank Fabrikası genç Türkiye’nin endüstrileşme aşamasındaki lokomotifi görevindeydi. Bu atılımların devamı olarak Antalya Dokuma Sanayi Türk Anonim Şirketi 4 Nisan 1955’de 11 milyon lira sermaye ile kuruldu. Fabrikaların yapımı da 1959’da bitirilerek 1961’de üretime geçildi. Çeşitli bina gruplarından oluşan üretim kampüsünün içinde sadece üretim yapılmadı, yapılar aynı zamanda yeni bir yaşam biçimini, yeni yaşamsal mekân düzenini temsil etmekteydi. Nitelikli dokuma işçilerinin yetiştirilmesi için eğitici seminer ve kursların verilmesi ve sosyal etkinlikler düzenlenmesinin yanı sıra, fabrikada amatör liglerde oynayan futbol ve basketbol takımları kurulmuştu. Böylece Dokuma Fabrikası, o güne dek büyük sanayi işletme ve tesislerine yabancı olan Antalya halkına, farklı bir yaşam alanı sundu. Birlikte yemek yiyerek, bahçede sohbet ederek, futbol ya da voleybol oynayarak geçirilen zaman, fabrika çalışanları için sosyal ilişkilerin yeniden üretimine olanak sağladı. Lokalde yılbaşı eğlenceleri ya da emekli olan işçiler için kutlamalar yapılırken, yemekhane de hafta sonları düğün salonu olarak kullanılıyordu. Hafta sonları fabrikanın servis araçlarıyla Antalya’nın çevresine gezi düzenleniyor ve spor müsabakaları olduğu zaman hep beraber stadyuma gidiliyordu. Spor faaliyetlerinde hatırı sayılır bir etkinliği olan fabrikanın amatör ligde oynayan futbol ve basketbol takımlarının olması, özellikle erkek çalışanların sosyalleşmesinde büyük rol oynuyordu. Adını üretilen poplinden alan Poplinspor’un maçları için servis araçlarıyla işçiler maçlara götürülürdü. Gerek sosyal etkinlikleriyle gerekse spor faaliyetleriyle, Antalya Dokuma Fabrikası çalışanları için sadece bir çalışma alanı, bir iş kurumu işlevi görmedi, aynı zamanda sosyal ilişki ve deneyimlerin paylaşıldığı, kolektif yaşama pratiklerinin geliştirildiği bir alan da oldu.[3]
Patch Park
İngilizce bir kelime olan “Patch”, bir şekilde kendini çevreleyen alandan faklı olan küçük alan veya birisinin çalıştığı lokal alan anlamında kullanılmaktadır. Günümüzde de tek başlarına bir anlam ifade etmeyen kumaşların bir araya gelişiyle oluşturulan ve yamalamak da denilen, terzilik maharetidir. Türkçe karşılığı “ulama” veya “kırkyama”dır. Bir giysiyi yamamak ya da onarmak, bir araya getirmek anlamında kullanılır. Bu anlamından yola çıkılarak Dokuma Fabrikasının ve kampüsünün işçilerini ve Antalya halkını farklı fonksiyon kombinasyonlarıyla bir araya getirdiğini görmekteyiz.
Fabrika uzun açıklıkları geçen genel kapsayıcı bir hacim olarak alan örter, kesintisiz görüş sağlar. Tek çatı altında kişiler aynı günlük faaliyetler içerisinde birliktelik duygusunu sağlamlaştırır. Kalabalık terbiye eder. Bu anlatılan fabrika havasıdır Ömer Lütfi Akad’ın Diyet filminde hissedilir ve günümüzdeki açık ofis mantığıyla karıştırılmamalıdır.
Tarihte, Dokuma Fabrikasının ana öğesi olan fabrika, kapsayıcı bir hacim olarak huzurlu bir çalışma hayatı sunmuştur. Biz de projemiz Patch Park’taki kapsayıcı hacimli kütlelerin bir tasarım parkı sunmasını hedefliyoruz. Toplumun birçok kesiminden insanları tek çatı altında bir araya getirmek için tasarlanan bu kütlelerle insanları çevreleriyle ve çevrelerindeki kişilerle kolayca etkileşime geçirmek, projenin başlıca hedefleri arasındadır.
Alanın Söyledikleri
Kepez ilçesi analizleri sonucu bize çok önemli bir faktörü gösterdi: Antalya’ya yılda ortalama 10 milyon turist gelmektedir. Bu durum, tasarlanacak olan parkın ne kadar çok ziyaretçisinin olacağını göstermektedir. Dünyanın birçok ülkesinden kafileler halinde veya tekil olarak gelen turistler parkın aurasının büyük bölümünü oluşturacaklardır. Bir park düşünün ki sırt çantalı Hollandalı bir çift, Güney Koreli bir kafile ve Antalya halkı aynı mekânı paylaşmakta. Böylelikle Patch Park’ın kavramına uygun olarak birçok “hayat-yamanın” bir parçası, bir aradalık içerisinde bulunmaktadır. Etkileşimin, iletişimin ve paylaşımın en üst seviyede olması hedeflenen Patch Park’ın konumu ayrıca Antalya merkezden tatil yöreleri olan batı Antalya’ya geçiş üzerindedir. Böylelikle tramvay hattıyla erişilirliği desteklenen parka araçla ulaşım, otogardan 6 dakika, merkezden 10 dakika, havalimanından 15 dakika ve Anfaş’tan 25 dakika mesafededir.
Konum olarak Patch Park eğitim, alışveriş, konut ve MKEK dinlenme tesisi alanıyla çevrelenmiştir. Bu durum, çevredeki genç nüfusun bu alana çekim halinde bulunacağının göstergesidir. Patch Park’da dinamik ve gençlere yönelik fonksiyonların da ayrıca düşünülmesi gerekliliği ortaya çıkarmıştır.
İlgili grafikler incelendiğinde Kepez’in kişi başı düşen aktif yeşil alanının 4,2 m2 olduğu görülmektedir. Bu rakam düşüktür ancak yeşil alan analizine bakıldığında Kepez’in aslında yeşil bir bölge olduğu tespit edilmiştir. Bunun sebebi tekil ağaçların çoğunlukta olması ve pasif yeşilin aktif yeşile dönüştürülememiş olmasından gelmektedir.
Bir Ulusu Giydirmek
Cumhuriyet’in kurulma sürecinde Türk halkının göstermiş olduğu mücadele yerini akıl ve bilim mücadelesine bıraktığı yıllarda tasarımla ilk kez dokuma desenleri üretiminde tanışılmıştı. Kendine ait olan gelenekleri, desenleri ve süslemeleri basmalara aktarma yoluyla ifade etmek kaçınılmazdı. Doğaya ait öğelerin yanında modern çizgi ve renk tasarımları da basmalarda desen olarak kullanıldı. Bu zengin birikimin dokuma fabrikalarının kapatılmasıyla kaybolmanın eşiğinde olduğu bugünlerde, Dokuma Fabrikası’nın zenginliğinin Patch Park’ın oturma birimi tasarımlarında kullanılması düşünülmüştür. Sadece oturma birimiyle de sınırlı kalmayıp diğer kent mobilyalarında da (ör. Bisiklet parkı direkleri, babalar, su tali ızgaraları, menhol kapakları, çöp kutuları ve aydınlatma armatürlerinde) bu desenlerin tasarıma özgün bir kimlik katacağı tartışmasızdır.
Yerleşim
Şehir – Dokuma Fabrikası – MKEK dinlenme tesisi arazileri etkileşimi göz önüne alındığında Patch Park’ın yerleşiminde iki temel amaç vardır: Bunlardan birincisi dokuma fabrikasında hâlihazırda bulunan ve giriş ile aynı doğrultuda olan aksı ve bu ana aksa paralel uzanan yeşil örtüyü park ile bütünleştirmek ve devam ettirmek; ikincisi ise Patch Park’taki birimlerin konumları ve sıralanışları itibariyle kendi içlerinde kolektif paylaşımcı alanlar oluşturmak.
Dolaşım ve Bağlantılar
Patch Park, ziyaretçilerin öncelikli olarak Dokuma Fabrikası’nı ve diğer binaların barındırdığı tarihsel arka planının bilincinde bulunarak alana gelmeleri senaryosuna göre tasarlanmıştır. Park dokuma fabrikası alanının bir arka bahçesi gibi de çalışabilmelidir. Bunun için Dokuma Fabrikası aksında bulunan dolaşımın hemzemin 3 yaya aksı ile Patch Park’a bağlanması öngörülmüştür. İki yapı adası arasındaki kadastral yolun parke taşlar ile kaplanması ve iki şeride indirilmesi öngörülerek trafik akışında hız sınırlandırması uygulanacaktır. Araç trafiğini bir “bat-çık” projesiyle zemin altına almak mesafe uzunluğu ve maliyeti bakımından uygun bir çözüm olarak görülmemiştir. Patch Park’ta doğrusal uzanan yaya akslarının batı ucunun Bauhaus ve Erasta AVM ile bütünleşmesi düşünülmüştür. Kuzey aksı MKEK yerleşkesiyle, güney aksı ise güçlü genç nüfus barındıran Antalya Üniversitesi MYO ile bağlantısını kuracaktır.
Dokuma Fabrikası yerleşkesinin Patch Park ile arasındaki bağlantı yeşil dokunun da sürdürülmesi ile güçlendirilmeye çalışılmıştır. Bu etki iki boyutlu peyzajın üç boyutlu Dokuma Fabrikası’na paralel olarak düzenlenmesi ile güçlendirilmiştir. Yeşil alanları parkın kuzey-güney hattı boyunca uzatarak kesintisiz iki koru oluşturulması düşünülmüştür.
Yapılar ve Yerleşimler
Cephe uzunluğu 45 metre olan kare birimlerden oluşan ve birbirleri içerisinde özelleşen yapılar, parkın ana akslarının iki yanında yerleşmişlerdir. Ticaret, yeme-içme, sergi, eğitim, eğlence ve konaklama birimleri estetik değerleri ve işlevselliği bir araya getirmektedir. Birimlerin kolay erişilebilir olarak tasarlanması ve kişilerin parktaki deneyimlerini arttırılması hedeflenmiştir. Yapılar geçirgen üst örtülü mekânlar oluşturarak kendi iç peyzaj alanlarıyla parkı özelleştireceklerdir.
Patch Park Fonksiyonları
Korunması Gereken Endemik Bitkiler
Ülkemiz biyo çeşitliliği bir bütün olarak değerlendirildiğinde, Antalya bünyesindeki bitki türü sayısı yönünden en zengin illerimizden biridir. Türkiye’de günümüze kadar tespit edilen yaklaşık 12 bin bitki çeşidinden dörtte birinin Antalya il sınırları içerisinde bulunduğu gözlemlenmiştir. Antalya Orkidelerini ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Derneği (ANTOK) tarafından hazırlanan “Antalya’nın Beşi Bir Yerde” projesi kapsamında yok olmak üzere olan 5 bitki türü koruma altına alınmıştır. Bunlar Kemer Orkidesi, Olimpos Safranı, Side Canavarotu, Kaputaş Andızotu ve Kangay’dır. Bunlara ek olarak Antalya’da 44 endemik bitki türü daha ne yazık ki tehlike altındadır.
Patch Park’taki yeşil alanlarda botanik bahçeleri oluşturularak, bu bitkilere ek olarak yine Antalya’ya özgü Antalya Çan Çiçeği ve Karya Ters Lalesi eklenerek bu türlerin tanıtılması ve korunması amaçlanmaktadır. Tasarlanacak bir akıllı telefon uygulamasında da çiçeklerin görsel olarak taranıp bilgi alınabilmesi planlanmıştır.
Patch Park – Yapı Birimleri
Alanda 12 farklı yapı biriminin tasarlanması planlanmıştır. Dokuma Fabrikası’nın geniş açıklıklarından esinlenilenerek tasarlanan birimleri, 45*45 m2 olan pavyonlar olarak düşünülmüştür. Tek hacim altındalık ile farklılıkların bir aradalığına olanak verilmesi amaçlanmıştır. Azami görsel bağlantı ve sadelik için, 4 adet betonarme kolon ile taşınan kaset döşeme gerektiğinde cam ve gabion duvarlarla mekansallaştırılmıştır. Soyut mekânların kullanıcı tarafından tanımlı mekânlara göre daha fazla sahiplenildiği düşünülmüş ve Patch Park birimleri kişisel özelleştirmeye açık, hareket ettirilebilir oturma birimleri ve rasyonel formlarla tasarlanmıştır.
[1] Daron Acemoğlu, James Robinson “Ulusların Düşüşü – Güç, Zenginlik ve Yoksulluğun Kökenleri” (İstanbul: Doğan Kitap, 2013): sf. 172
[2] Peter Winn “Weavers of Revolution: The Yarur Workers and Chile’s Road to Socialism” (1986)
[3] Selda Tuncer “Kentte Fabrika, Fabrikada Kent: Antalya Dokuma İşçilerinin Yaşam Öyküleri” (Ocak, 2011)