Merve Macit’in Archiprix Türkiye 2022'ye katıldığı projesi.
1. Yol, yatayda değil artık dikeydedir.
2. Her şey sular altında kalsa bile bir yol -çözüm- vardır.
3. ‘‘Yol geçen hanı’’ deyiminin doğuşu tekrardan, Mezopotamya’nın durağı Hasankeyf’te gerçekleşir.
Biraradalık nedir? Biraradalık sadece tüm canlıların bir arada yaşayabilmesi midir? Yoksa felaketlerle, gündelik yaşam pratiklerindeki ani değişikliklerle, insan vücuduna eklenen yeni uzuvlarla, öteki olanlarla da yaşayabilir miyiz? Hele de bu felaket, tarihi alana yapışan bir parazitse nasıl uyum sağlayabiliriz? Alt üst olmuş bir düzenin potansiyelleri var mıdır?
Hasankeyf, iki yakasını Dicle’nin ayırdığı Mezopotamya’nın ekolojik, ticari ve tarihi bir durağıdır. Fakat 2019’da Dicle Nehri’nin üstüne inşa edilen Ilısu Barajı ile Hasankeyf’teki 12 bin yıllık tarih, yaşanmışlık ve bitki örtüsü sular altında kalmıştır. Su seviyesi 35 m yükselmiştir ve Dicle Nehri’nin genişliği 12 katına çıkmıştır. Belki de bu felaketi olumlu bir duruma çevirebilir hem de geleceğe yeni yol sunabiliriz. Riya-nû, suyun altına inerek eski dokuyu tekrar görebilmemizi sağlar ve üzerindeki su palimpsestinin potansiyeliyle, Hasankeyf’i tekrar gündelik hayata sunar.
Riya-nû sadece Hasankeyf’e çözüm üretmez. Küresel ısınma nedeni ile geleceğin problemi olan, su seviyesinin yükselmesine atıf yapar. Gelecekte enerji sistemlerinin, tarihi yok etmesini öngörür. Riya-nû, enerji sistemleri kurarak, buna bir çözüm önerisi getirir. Tarihin yok olmasını kabullenmez. Kendi kendine yeten enerji sistemleriyle ‘‘İnsansız bir bağlam nasıl sürdürülebilir?’’ sorusunun cevaplarını arar. Böylelikle tarihin, coğrafyanın, kültürün gücünü tekrar ortaya çıkarır. Gelecek tahayyüllerindeki felaketlere karşın duruş sağlar. Sahi felaketlerle nasıl bir arada yaşayabiliriz?
Hasankeyf sular altında kalınca, devlet tarafından 3 km ötede ‘Hasankeyf 2’ diye adlandırılan, tarihi Hasankeyf’ten bağımsız yeni bir kent kurulmuştur. Mezopotamya’nın durağı, Hasankeyf 2’nin bağımsız bir kent oluşturulmasıyla yok-yerler mekanına dönüşecekken, Riya-nû bu duruma izin vermez.
Hasankeyf’in kıyıları birbirlerine Riya-nû köprüsü ile bağlanır. Riya-nû köprüsü, Hasankeyf’te yaşanmışlığın en yoğun olduğu aks üzerine kurulmuştur. Bu köprüde gerçekleşen eylemler, tıpkı tarihi Hasankeyf damlarındaki gibi dönemsel, mevsimsel ve işlevsel olarak sürekli değişiklik gösterir. Bu sayede hem su altındaki sistemi yukarı taşımıştır hem de Hasankeyf 2’ye yerleşemeyip göç eden yerli halkı, tekrar Hasankeyf’e çeker. Su her ne kadar tarihin üstünü örtse de bunu potansiyele çevirip Mezopotamya’ya daha çok yakınlaşabilmemizi sağlar.
Bazen iz, boşluktur. Hiçliktir. Dicle Nehri’nin izini vurgulamak için, köprü Dicle Nehri’nin geçtiği aksta bölünmüştür. Böylelikle deniz ulaşımına da fırsat tanınır. Köprünün bölünmesiyle, çevre yollar ve kullanıcılarla bağlantılı olan kuzeydeki köprü(A) daha kamusal ve kültürel olarak kullanılırken; güneydeki köprü(B) laboratuvar ve araştırmalar için kullanılmaktadır. A ve B köprüleri su altındaki mihenk noktalarına doğru kayar ve kollanır.
Topografya sadece toprak değildir. Bazen sudur, bazen de Dicle Nehri’dir. O halde su altının potansiyelini kullanarak su altına yeni birimler kurulabilir. Bu birimler tüp olarak adlandırılmıştır. Tüplere, köprüden ulaşılmaktadır. 3 çeşit tüp bulunmaktadır. A köprüsünde a tipi seyir tüpleri ve merkezinde müze tüpü bulunmaktadır. B köprüsünde a tipi seyir tüpleri ve merkezinde biyoçeşitlilik laboratuvarı tüpü bulunmaktadır.
a tipi tüp: seyir
16 adet, 13m x 6m
Su altındaki odak noktalarına yerleştirilmiştir. Tüpün terasları formunu, Hasankeyf’in damlarından alır. Bu yüzden Hasankeyf’e vaziyette baktığımızda, Riya-nû’nun su altındaki tarihin izlerini, su üzerine taşıdığını görürüz. Oysa şimdi su altında gizlenen, formunu mağaralardan alan, aynı zamanda da Hasankeyf’te yeni bir imge oluşturan amorf tüpler bulunur. Bu sayede Riya-nû planda Hasankeyf ile bütünleşen, kesitte yeni potansiyeller üreten bir oluşumdur.
b tipi tüp: müze
1 adet, 54m x 37m
Yerli halkı, turisti çeken ve ana bilgilendirilmenin yapıldığı tüptür. Dışarıdan gelen öğrenci, akademisyen, halk ile dönüşen birimdir. Seyir tüplerinden farkı, içerisinde farklı sergilerle birlikte su altı atmosferini yaşatmaktır.
c tipi tüp: biyoçeşitlilik laboratuvarı
1 adet, 53m x 37 m
Yüksek noktadaki arkeolojik kalıntılarla birleşen habitat, Dicle Nehri’nin üstüne akar. Dicle’nin palimpsestleri birbirine karışır. Su altındaki yaşam alanının üstünde, beşerî olarak tarım alanı oluşturulmuştur. Zamanla kendi kendini besleyen, büyüten, Hasankeyf’i habitatla ele geçiren, insansız bir Hasankeyf tahayyüllünde bile kendini yaşatan bir organizmadır. Biyoçeşitlilik laboratuvarı araştırma yapan arkeologlar, dalgıçlar, laborantlar için bir merkezdir.
A_su üstü ve su altı birimlerin oluşumları
yerleşim_ Su artık her yere istila etmiştir. Su katmanı aynalama etkisi oluşturur ve bağlam, dikeyde aynalanmıştır. İlk yerleşimler mağaraların etrafında, tarım alanları ise düz arazilerde oluşurken, Riya-nû ile insan ve doğa atmosferleri yer değiştirir. Felaketin ögesi olan su, kesitte yeni potansiyeller oluşturur.
biçim_ Hasankeyf’teki coğrafi katmanlaşma dik köşelerden ve amorf yüzeylerden oluşur. Su aynadır. Su sayesinde biçim, yatayda aynalanmıştır. Suyun altında kalan kısım mağaralar gibi amorfken, su üstündeki birimler, Hasankeyf’in damlarındaki gibi yamuk geometrisindedir.
cephe_ Yaşanmışlık en diptedir. Kullanıcıların bu dokuya daha çok yakınlaşabilmesi için, açıklıklar alt kotlara indikçe büyür. Açıklıklar, biçimini Hasankeyf konutlarındaki pencerelerden ve mağara girişlerinin formundan alır.
plan_ Mekanik çözümlemeler en altta değil tam tersine en üst kattadır.(aynalama) Bu sayede kullanıcı suyun derinliklerine daha çok erişebilir.
plan_ Çekirdek mekanlar Hasankeyf’in mağaralarından feyz ile cephede çözülerek; tüpün -mağaranın- amorfluğunun hissedilmesi amaçlanmıştır. Tarih aynalanmıştır. En ilkel barınakta olan tırmanma duygusunu cephede su altı canlılarına, iç mekânda ise kullanıcılara tekrar deneyimletir.
plan_ Temel mekanlar ise merkezde çözülmüş ve cephe seyir olarak bırakılmıştır.
strüktür_ Tüpler, gelgit sırasında tarihi dokuya zarar vermemesi ve suyun çekilmesi\yükselmesi durumlarında yeni katmanlar oluşturabilmesi için sabitlenmiştir. Su altı sabit, kalıcı ve aynı malzemelerden oluşurken; su üstü dönemsel, mevsimsel, işlevsel ve eylemsel olarak sürekli değişir. Su üstü geçici ve hareketlidir. Tıpkı Hasankeyf’in damlarındaki dönemsel değişimler gibi. Su üstündeki pavilyonlar formunu ve malzemesini Tarihi Hasankeyf’ten alır.
su üstü_ mevsimsel
kışın/balıkçılık yazın/ turistik
su üstü_ eylemsel
mimarlık öğrencilerine atölye yerli halkın yiyeceklerini kurutması arkeoloji/ dalgıçlık
su üstü_ zamansal
gece-gündüz
su üstü_ A köprüsü şimdiki zaman için oradadır, insana hizmet ederek dönüşür. B köprüsü ise Dicle’nin geçmişteki ekolojisini diriltip, geleceğe yeni potansiyeller çıkarmak için oradadır. Gelecek tahayyüllerindeki felaketlere karşın duruş sağlar. Bunlardan biri de köprülerin üzerine kurulan enerji sistemleridir. Enerji sistemleri Hasankeyf’in damlarında bulunan ögelerden feyz alınmıştır. Gelecekte Hasankeyf’in su seviyesi tekrardan yükselirse, su üzerinde sadece enerji sistemleri kalır.
Riya-nû, insansız bir Hasankeyf’in tahayyüllüne zemin hazırlar. Köprü üzerindeki diğer katmanlaşma da budur.
_ yukarıdan aşağıya birimler
Enerji sistemleri, köprü üstü senaryolar, Dicle Nehri, tüp, taşıyıcı sistem, Tarihi Hasankeyf
B_kıyı birimleri
Su üzerinde ve altında bulunan yapılara ek olarak; kıyılarda da birimler bulunmaktadır. Birimler, uzun ince formu ile, iki kıyıyı birbirine bağlar. Bakış açılarımızı Dicle Nehri’ne çevirtir.
A köprüsünün kıyısında,
Su laboratuvarı_ Kimi yerde suya dokunan, kimi yerde toprağa gizlenen dokusuyla Hasankeyf ile bütünleşir. Kıyıdaki bu yapı, strüktürel formunu Tarihi Hasankeyf’in falezlerine yapışan turizm yapılarının strüktürlerinden alır. Cam döşeme ile su ve laboratuvar arasındaki sınırlar kaldırılmıştır. Yapıdaki dam, çeşitli gözlemlerin, dalgıçlar için atlayışların yapıldığı bir mekâna dönüşür.
Dicle Nehri’ndeki suyun değerleri burada takip edilir. Suyun berraklaşması gibi çeşitli çalışmalar takip edilir. Hasankeyf 2 imar planında kıyıda bulunan su arıtma tesisi de Riya-nû’da ele alınmıştır. Su arıtma tesisi ve su laboratuvarı, biyoçeşitlilik laboratuvarını besler.
Balık Pazarı_ Dicle Nehri’nin biyoçeşitliliğinden biri de şabut balığıdır. Şabut balığı bu bölgede fazlasıyla bulunmaktadır. Balık pazarının önündeki iskele, balık pazarını besler. İskele, halka ve balıkçılara açıktır. Liman 1 bu bölgede bulunur.
Çardak/Su altı restoranı_ Tarihi Hasankeyf Çarşısı tekrar ele alınmıştır. Çardak, Hasankeyf’in eski alışkanlıklarını Riya-nû’ya dahil ederken, su altı restoranı Riya-nû’ya yeni deneyimler sunar.
*Suyun altında kalmaması için Zeynel Bey Türbesi, El Rızık Camii gibi tarihi yapılar devlet tarafından A kıyısına taşınmıştır. Buraya Liman 3’ten ulaşılabilir.
B köprüsünün kıyısında,
Falezlerin devamında, arkeolojik ve tarihi alanlar bulunmaktadır. Buraya, Liman 2’den ulaşılabilir. Falezlere yapışan çıkma teraslar ve ufak köprüler bulunmaktadır.
_ kuzeyden güneye birimler
Hasankeyf 2, su laboratuvarı- balık pazarı-çardak, kıyı, iskele, a seyir tüpü, b müze tüp, Dicle Nehri, c biyoçeşitlilik laboratuvarı tüpü, a seyir tüpü, su üstü tarım alanı, falez, falez üzerindeki arkeolojik ve tarihi alanlar.