MİMARİ AÇIKLAMA RAPORU
YAKLAŞIM
KENTE DAİR…
M.Ö. 3000’li yıllara dek uzanan ev sahipliği ile Milas, eski adı ile Mylasos, günümüze dek ulaşabilmiş tarihi doğal ve kültürel zenginlikleri, kendine has doğası, kültürü, mutfağı ile, incelikli okunması gereken, geleneği yaşam tarzında ve yapısal unsurlarında barındıran bir öğretidir. Bin yıllar boyu, doğanın cömertliği ve kucaklayıcılığı ile farklı milletlerin kendilerine yurt edindikleri bölgede görece korunmuş tarihin farklı katmanlarına yolculuğu mümkün kılan eserler kentin farklı noktalarında görülebilmektedir. Yine iklim ve yaşayışla bağlantılı olarak dönemler yapılar arasında öncekinden –gelenekten– öğrenme hali okunabilmektedir. İklim parametresinin belirleyiciliği, malzeme seçimi, tasarım dili, doğal dokuyu sürdürme, koruma kaygısı gibi yıllardır süregelen unsurlar çerçevesinde gelişen yapısal birliktelik özellikle Hisar Dağı eteklerine doğru yayılmış, kırmızı kiremit çatı beyaz duvar ve üzerlerinden taşan yeşil ağaçlar üçlüsü ile oluşan armoni içinde, kentsel silueti oluşturmaktadır. Yeni tasarlanacak olan Belediye Binası ve Kültür Merkezi Yapısı, Milas gibi tarihin ve kültürün beşiği olan ve gelecek projeksiyonda büyümesi, gelişmesi ve turizmin odaklarından biri haline gelmesi öngörülen bir kent için, yerin verilerini iyi okuyabilmiş, yorumlayabilmiş, doğal ve yapay parametreleri sorunsallaştırmış ve onlara cevap bulabilmiş, günlük yaşantının bir parçası olarak kentli hareketlerine katılabilmiş ve yerin ruhunu taşıyarak bulunduğu kente ait bir yapı olmalıdır. Bu arkaplan çerçevesinde ilerleyen tasarım anlayışı da gelenekten öğrenmek, onu günümüz koşullarına ve teknolojilerine göre yorumlamakla mümkündür. Her yapı kendi döneminin imkanlarını yansıtacak ve simgesi olacak biçimde tasarlanmalı, nitelikli tasarım kaygıları çerçevesinde gelişen yapılar korunarak gelecek nesillere aktarılmalı bu sayede gelenekten öğrenme halkalarının bir diğerini oluşturmalıdır. Keza bunun aksi durum, yapısal unsurları ve önceki dönemleri taklitten öteye geçemeyerek sonraki nesillere en büyük mirasımız olan, devinen kültürümüzün yansımalarını, nitelikli tasarlanmış yapısal öğretileri aktaramayacaktır.
Tüm bu bağlamlardan bakıldığında, belediye binasının birincil sorunsalı verileri iyi okuyabilmiş, potansiyelleri değerlendirmiş, gelenekten öğrenerek çağına ait bir yapı sistemi tasarlamaktır. Ancak bu sayede yapı; kent dokusu içinde eriyen, onunla uyumlu, kentsel hareketlere izin verecek biçimde geçirgen, iklimin cömertliğinden maksimumda yararlanacak biçimde teknoloji olanaklarından faydalanan nitelikli bir bütün oluşturacaktır.
1. İKLİM: Kentte Akdeniz iklimi hakimdir. Yazları oldukça sıcak geçer ve sıcaklık ortalaması 30 derecenin üzerinde seyreder. Bununla beraber kış ayları ılıman ve bol yağışlı geçer. Milas, Rize’den sonra ortalama yağış miktarı en yüksek ikinci ilimizdir. Tasarım sürecinde, iklim öğretisi olarak, yazın kavurucu sıcağından korunmak için yeşil dokunun önemi, pergolasaçak oluşumları, doğal havalandırma-aydınlatma ve kot farklarından yararlanma kavramları yer alır. Yapısal unsurların yanında, iklimin cömert varoluşunu günümüz teknolojik gelişmeleri ile tasarımda yeniden kurgulamak ve sürdürülebilirlik ilkeleri doğrultusunda hareket etmek ilerleyen yapı kullanımı süreçlerinde büyük tasarruflara ve iyi örnek olmak haline imkan verecektir. Bu doğrultuda; yapıda büyük saçakların dolu-boş dengesi sağlanmalı, dolu yüzeyler güneş panelleri ile değerlendirilmelidir. Yine, tasarlanacak saçakta yağmur suyu toplama sistemleri oluşturulmalı, su bodrum katta ayrılacak teknik hacimlerde toplanarak, gri suya dönüştürülmeli, tuvaletler, pisuarlar, sulama sistemlerinde kullanılmalıdır.
2. YEREL MİMARİ:
2.1. Dar – Organik Sokaklar sayesinde yapılar birbiri üzerine gölge düşürmüştür. Sokaklarda rüzgâr hareketi hızlanır ve yazın klimatize edilmiş açık alanlar sunar. Tarihi merkez (çarşı) ve çevresinde görülmektedir.
2.2 Duvarlara Yakın Ağaçlar ile güneş gören ve ısınan yüzeylerde gölge alanları oluşur ve güneşin yakıcı etkisi birkaç derece azaltılır. Kent genelinde, yeşil doku yapı ilişkisi gözlenebilir.
2.3. Uzun ve Geniş Saçaklar ile yapılarda ve sokaklarda yazın gölge alanlar ile kışın ise yayayı yağmurdan korumak adına konfor alanlar oluşur. Yapıların sokaklara dönük yüzünde çıkma-balkon-saçak olarak görülür.
2.4. Avlu – Meydan Oluşumu özellikle konut yapıları hayat denilen mekân etrafında gelişmiştir. İklim koşulları göz önüne alındığında kentin tamamında avlu ve meydanlarda klimatize etki açısından yeşil doku görülür.
2.5. Avlu ve meydanlarda sucul ögeler kullanılmış, suyun rahatlatıcı ve serinletici etkisinden yararlanılmıştır.
2.6. Kent genelinde, yaya yolları incelendiğinde yeşil dokunun varlığı dikkat çeker. Doku kentliyi güneşyağmur parametrelerinden korurken nefes mekânları, açık mekânları oluşturur.
TASARIMA DAİR…
Belediye ve Kültür Merkezi yapı tasarımı, bulunduğu yerin özelliklerinden öğrenen ve onu taşıyan olma durumunun yanında kentsel bağlamda da mikro ölçek diyagramlarında belirtilen sloganların taşıyıcısı, kentin bütünleşik bir parçası olmalıdır. Öyle ki, “belediye” kelimesinin kökenine inildiğinde dahi, Arapçadan dilimize geçmiş bu kelimenin, kente ait olan, kentsel sözcüğünden türetildiği görülür.
Bu hassasiyetle oluşturulmuş tasarım arkaplanı, soyut ve somut parametreler bütününde sorunsallaştırdığı, iyileştirilmeye ihtiyaç duyduğu kavramlar üzerinden gelişerek, parsel ölçeğinden kent ölçeğine sızan yaklaşımları kararları alır.
Tasarım; projenin kentteki konumu, dinamikleri, yaya hareketleri, alan içi kullanımları, sosyokültürel mekanların kent ile diyaloğu cevaplarını arayarak şekillenmeye başlar ve bütüncül arkaplanda kitle-cephe-birim, iç mekan tasarımları, peyzaj yaklaşımları, kentsel boşluk oluşumları ile devam ederek makro-mikro ölçekler arasındaki geçiş ile yer yer duvar-kent mobilyası tasarımlarına dek indirgenir.
Ancak bu hassasiyet ile tasarlanmış, her detayı ele alınmış, bütüncül yaklaşımların sonuç ürünü olan projelerin gelişebileceği, nitelikli ürünlerin gelecek nesillere çağımızın mirası olarak bırakılabileceği düşünülmektedir.
1. KENTE AİT: Analizler sürecinde de bahsedildiği sloganları taşıyan tasarım, yakın ölçekten incelenmiş, yollar-kullanımlar-rotalar diyagramları hazırlanmıştır.
2. YERE AİT: Diyagramlarda, parsel – mevcut yapı – yeşil doku – girişler ilişkisi gösterilmiştir. İlişkilerin, kentsel belleğin ve yeşil dokunun korunumu ve sürdürülmesi tasarım arka planını oluşturmuş, yerleşim kararları bu doğrultuda alınmıştır.
3.KENTLİYE AİT
3.1. sınırlar içinde kalan mevcut ağaçların tamamı korunarak Belediye Korusu oluşturulacaktır. Komşu boş parsellerin de kültür-doğa odağında dönüşümü böylece kent parkı oluşması önerilmektedir.
3.2.kültür merkezi yapısı, koru alanının içinde-sınırında ve farklı kotlarda tasarlanacaktır. Doğanın koruyucu- kucaklayıcılığı ile kültürel fonksiyonlarda açık, yarı açık mekan kullanımını arttırmak hedeflenmektedir.
3.3. belediye yapısı, parselin kente dönük yüzünde boşluklar – meydanlar yaratacak ve alternatif toplanma – tören alanları oluşturacaktır. Parçalı kitle kurgusu ile gelişecek tasarım çekim merkezi oluşturacaktır.
3.4. fonksiyonlar arası sınırlar açık, yarı açık mekanlar ve yeşil doku aracılığı ile eritilmiştir. Alan bütüncül, kentli ve doğa odaklı, “kente ait” hale gelmiştir. Farklı fonksiyon ve kullanıcıların katılımı ile yoğun ve sürekli kullanım öngörülmektedir
3.5.gelecek projeksiyonunda çevre alanların da katılımı ile kamusal alan-kültür rotalarının genişlemesi, kent ölçeğinde hizmet vermesi düşünülmektedir. Bununla birlikte proje alanı içerisinde belediye için de genişleme bölgesi ayrılmıştır.
3.6. alanın koru bölgesi çeperlerinden ve dere yönünden yoğunluklu yaya giriş-çıkışı tasarlanmış, peyzaj düzenlenmiştir. Otopark-makam girişi ve açık otopark girişi Levent Caddesi yönünden sağlanacaktır.