Mimari Proje Raporu
Arazi Durumu:
Yarışma arazisi İzmir için yoğun olarak kullanılan ana taşıt ve toplu ulaşım akslarının kesişiminde yer almaktadır. Söz konusu alanın kuzeyinde İzmirlilerin yoğun olarak kullandıkları alışveriş merkezi, Üniversite hastanesi, Üniversite yurtları, Metro istasyonları güneyinde ise; İzmir-Aydın Otoyolu, İzmir otogarı, sanayi sitesi göze çarpmaktadır.
Arazinin yakın çevresinde ise iki katlı müstakil konutlar bulunmaktadır. Bu yapılaşma etrafındaki insan yoğunluğuna rağmen arazinin daha sakin bir alanda kalmasını sağlamıştır. Öyle ki arazi bu müstakil konutların arasında gizlenmiş hissi uyandırmaktadır.
Bornova günümüzde genç nüfusunun sahip olduğu dinamik yapısıyla İzmir’in öne çıkan ilçelerindendir. Onu diğer ilçelerinden ayıran önemli bir özelliği de son dönemlerde daha da öne çıkan tarihi öğeleridir. Bölgede insanlık tarihinin ilk yerleşimlerinden olan höyüklere rastlanması Bornova tarihinin yeniden ele alınmasını sağlamış, tarihi önemini artırmıştır. Halen bu arkeolojik çalışmalar devam etmektedir.
Yarışma arazisinin batısında Yassıtepe Höyüğü, güneyinde Yeşilova Höyüğü ve doğusunda İpeklikuyu Höyüğü Keşfedilmeyi beklemektedir.
Yapı Kurgusu:
Yapı kuzey güney hattında ikiye ayrılmıştır. Batıda yer alan 372/12 sokak binaya ana yaklaşım arteridir. Kuzey tarafta giriş, yönetim ve ortak kullanım alanları güneyde ise sergi bilgi ve deneyim alanları yer almaktadır. Çok amaçlı salon programda belirtildiği üzere doğu cephesinden ayrı bir girişi de olacak şekilde konumlandırılmıştır.
Etkinlik ve sergileme alanlarında kullanıcılara zaman içinde dönüşebilen farklı mekan alternatifleri oluşturabilmek amaçlanmıştır. 3 aylık, 6 Aylık veya yıllık zaman dilimlerinde yeni etkinlik alanları yaratılarak kendini yenileyen mekanlar düşünülmüştür. Bir mekan her zaman aynı amaç için kullanılmamalı , dönüşebilmelidir. Bu alanlar İzmir gibi yılın % 70’ini ılıman geçiren bir şehirde açık alanlarla bir arada geçişken olarak tasarlanmıştır. Çocuklar botanik hakkında deneyimler yaşarken kendilerini birden bitkiler ve ağaçların arasında gözlem yaparken bulabilmektedir. Ya da uzayla ilgili görsel bilgileri dış mekanda teleskoplar vasıtasıyla üç boyutlu kalıcı bilgilere dönüştürebilmektedirler. Belki içerideki toplu bir etkinlik dışarıda bambaşka bir gösteri haline gelebilmektedir.
Bu etkileşim isteği ,yapıda kendini programın istediği kapalı kurgunun dışına açık mekanda çelik bir yapı ortaya çıkarmıştır. Bir müze gibi kullanıcıları bir noktadan bir noktaya klasik biçimde taşımak yerine her mekanın arkasında merak uyandıran, farkına varmadan gezdirebilen, geçişken bir yapı olması arzu edilmiştir. Güney cephe bu düşüncelerle dış cephe anlamında bir kale gibi içine kapanık gibi görünse de aslında dış mekanla her an irtibat halinde olduğunu göstermektedir. Güneyde,açık alanda istenilen açık etkinlik birimleri ve simülasyon alanları oluşturulmuştur.