Katılımcı, Borusan Neşe Fabrikası Mimari Proje Yarışması

Çocuğun, ebeveynlerinden belirli bir süre diliminde ayrılıp, birey olarak dış dünyayla ilk karşılaşmasını sağlayan mekânlar olarak okul öncesi eğitim kurumları, günümüz dünyasında toplumsal düzen içinde önemli bir konuma sahiptir. Modernleşme süreçlerinin toplumsal düzen üzerindeki etkilerinin şimdiki zamandaki durumu göz önünde bulundurulduğunda kadınların sosyal-ekonomik sistem içindeki önemli yeri beraberinde doğrudan ilişkili olarak okul öncesi eğitim kurumlarının gelişimine ivme kazandırmıştır. Eğitim sistemi içinde önemli bir yeri olan bu kurumların gelişimini beraberinde süregelen diğer süreçlerle değerlendirmek, bu kurumların kent içinde mekânsal örgütlenmedeki yeri ve etkisini de daha açık bir şekilde gösterir.

Geleceğin yetişkinleri olacak çocukların ilk bireyselleşme deneyimlerinin gerçekleşeceği mekânlar olarak okul öncesi eğitim kurumları,  çocukların kendi evlerinden sonra ‘ikinci ev’leri olarak adlandırabilecekleri, günlerinin uzun bir zaman dilimini geçirdikleri mekânlardır. Çocuğun yapılı dünyayla, ebeveynlerinin kontrolü dışında, ilk defa tek başlarına kurduğu bu karşılaşma mekânı, çocuğun gerek zihinsel gerekse sosyal gelişimi açısından oldukça önemli bir yer tutar. Önerilen bu proje de çocuğun mekânla kurduğu algısal ilişkiyi sorunsallaştırarak mekânsal organizasyonun bu gelişim üzerindeki etkisini göstermeye çalışır.

Çocuğun doğduktan sonra, ‘şeylerle’ olan karşılaşma deneyimlerini gerçekleştirdiği mekânın, çocuğun dışarı algısıyla ilişkili olarak geliştirilmesi, ebeveynden ilk ayrılığın getirdiği yabancılama olgusunu hafifletmek adına bir yönelimdir.

Organize sanayi bölgelerinde büyük parsellere konumlanan üretim ve depo alanlarının arasında değerlendirilecek eğitim yapısı, çocuğun  ‘yapı’ algısının imgesel karşılığı olan ‘kırık çatı’ imgesi üzerinden geliştirilmiştir. Büyük parsellere konumlanan iri ölçekli fabrika yapılarının üretim gelişimi ve ihtiyaç durumunda yeni bir yapının eklemlenerek genişlemesi durumu da tasarım girdisi olarak ele alınmış ve birden fazla kırık çatılı modül kütlenin birleşmesi üzerinden bir mekan kurgusuna gidilmiştir. Bu durum aynı zamanda çocuğun tek-büyük-çocuk ölçeğinden uzak büyük bir hacim içinde değil, daha parçalı çocuk algısına yakın küçük birimlerin bir araya gelmesiyle oluşan bir bütün yapı içinde bulunmasını sağlar.

Ana caddeye dik olarak konumlanan eklemli ana eğitim kütlesi yapının omurgası olarak adlandırılır. Omurga üzerinde, grup odaları dışındaki genel fonksiyonlar değerlendirilir. Yapının on farklı sanayi bölgesinde tekrarlanabilecek jenerik bir yapı olma durumunun bu modülasyon üzerinden sağlanabileceği düşünülmektedir. Parçalı omurga kütlesine takılan grup odası modülleri yapının parkla ilişki kurduğu bölgede korunaklı bir avlu oluşturarak genel kurguyu tamamlar.

Farklı bölgelerde farklı sayıda öğrenciye hizmet edebilecek bu yapının modül kütleler üretilebilme durumu, yapı tekniği açısından da çelik konstrüksiyon kullanımının uygunluğu ve gerekliliğini de beraberinde getirir.  Çelik makas kirişlerle üretilen kırık çatı modüller aynı zamanda farklı bölgelerde farklı malzeme ve açıklık kullanım kolaylığını da sağlar.

Omurga ve grup odası kolları arasında kalan avlu çocukların gün içinde korunaklı bir açık alanda oynayabilmelerine olanak sağlar. Parçalı kütle yerleşimiyle iç avlu ve ön-arka bahçe kullanımları farklı açık alan aktivitelerinin de yapı sınırları içinde gerçekleşmesine olanak verir.

4.Tur jüri değerlendirmesi : Yalın ve esnek bir model oluşturması, plan kurgusu ve araziye konumlanışı gibi yaklaşımları olumlu bulunmasına karşın, etkinlik alanlarının, çocukları toplu olarak disipline etmeye yönelik, denetleyici bir alan olarak koridora açılması fikrinin olumsuz bulunması sebebi ile 4. turda oybirliği ile elenmiştir.

Etiketler

Bir yanıt yazın