Katılımcı, Bursa Hanlar Bölgesi Çarşıbaşı Kentsel Tasarım Proje Yarışması

PROJE RAPORU

‘’Bir ölümden yeni bir yaşamın doğması nasıl olabiliyordu acaba, kelebeğin yaşamı böceğin ölümünden mi doğmuştu, yoksa kelebekte yaşadığına göre İpekböceği hiç ölmemiş miydi?’’ José Saramago

Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk başkenti olan Bursa, farklı dönemlere farklı ait kültürel öğelerin oluşturduğu, çok katmanlı bir kent dokusuna sahiptir. Anadolu’yu Avrupa’ya bağlamasından dolayı stratejik bir noktada bulunan Bursa, 13. Yüzyıldan itibaren Doğu-Batı arasındaki ticaretin kavşak noktası haline gelerek önemli ticaret yolları üzerinde yer almıştır.

Hanlar Bölgesi; Bursa’nın Orhan Gazi tarafından fethedilmesinin ardından henüz sur içinde olan eski kentin, nüfusun hızlı bir şekilde artması üzerine ticaret ve zanaatla ilgili eylemlerin surların kervan yoluna en yakın bölgeye konumlandırılmasıyla oluşmaya başlamıştır. 15. ve 16. yüzyılda Osmanlı Devleti’nin ekonomik hareketliliği, Bursa’da han ve çarşı imarının artmasıyla neticelenmiştir. İpek ticaretinin gelişimine bağlı olarak, tüccarların geçici konaklama ihtiyacını karşılamak için inşa edilen hanlar, zamanla konaklama yapısı olma özelliğinden çıkarak; halkın tüm ihtiyaçlarını karşılayacak bir ticaret merkezi haline gelmiştir. Hanlar Bölgesi kentin kalkınma merkezi olarak, değişen gelişen ticaret hayatıyla beraber tarihi kentsel karakterini koruyarak günümüze kadar ulaşmış, kültürel miras alanı olarak UNESCO Dünya Miras Listesi’ne girmiştir.

Tarihi kentlerde yapılı çevrenin baskın bir parçası olan kültürel miras alanları, içerdikleri anıtsal/sivil mimari öğeleri yanında, sahip oldukları değerlerle içinde bulundukları kentlerin kimliğine ve toplumsal belleğe önemli katkı sağlarlar. Kültürel miras alanlarının sosyo-kültürel ve sosyo-ekonomik değerleri bu alanların korunarak gelecek nesillere aktarılmasını gerektirir. Ancak küreselleşmeyle birlikte yaşanan hızlı kentleşme ve yaşam biçimlerindeki dönüşüm kültürel miras alanları üzerinde ciddi bir baskı ve tehdit oluşturmaktadır.

Bu olumsuzlukları kaldırmak için tarihi ve kültürel bir alanın gelecekle buluştuğu bir noktada projemizi ipek böceği emeğiyle ilmek ilmek ördük. Hem mekânın ilk görüşte karmaşıklığını ortadan kaldırmak hem de her yaştan insanın bu alanda nefes alabileceği konforlu bir meydan yarattık. Hanları yeniden gün ışığına çıkardık ve tarihini herkesin içerlerinde yaşayabileceği bir mekana dönüştürdük. Gelişen teknolojiye ayak uydurularak geçmişle geleceği K.O.Z.A da birleştirdik ve Yeşil Bursa için daha yeşil bir gelecek düşledik.

Bu anlamda proje genel yaklaşımının şekillendirilmesinde, alanın mevcut kentsel doku ve yaşam dinamiklerinin yanı sıra tarihi ve kültürel değerleri de belirleyici olmuştur. Proje alanının mevcut durumu; yapılı çevre ve araç trafiğinin baskın, yayanın hareket kabiliyetinin kısıtlı, tarihi ve kültürel değerlerinin mevcut dokuda algılanamaz olduğu bir yapı ortaya koymaktadır. Bu bağlamda projenin amaç ve hedefleri aşağıdaki gibi belirlenmiştir.

AMAÇ VE HEDEFLER

AMAÇ 1 Proje alanına ve kent bütününe kimlik değeri kazandıracak kamusal açık alanlar kazandırmak.

Hedefler: İnsanların bir araya gelebileceği alanlar yaratmak; bu alanlarla farklı sosyal, kültürel ve ticari aktivitelerin gerçekleştirilebileceği, çok fonksiyonlu kullanım potansiyelleri oluşturmak; mevcut doku içinde yaratılan bu alanlar arasında bağlantıyı ve sürekliliği sağlamak; yeşil dokuyu yapılı çevrenin içine çekmek.

AMAÇ 2 Alan içerisindeki yaya hareketini güçlendirmek ve araç trafiğinin karmaşasını ve yoğunluğunu azaltmak.

Hedefler: Araç trafiğini denetimli olarak -hız ve yoğunluk azaltıcı kurgularla- alan içinde çözmek; böylece yerel halkın ve ziyaretçilerin alana erişimini ve deneyimini güçlendirecek, yayanın önceliğini artıracak ve hareketini kolaylaştıracak bağlantılar oluşturmak.

AMAÇ 3 Tarihi ve kültürel değerleri ön plana çıkartmak ve algılanabilir kılmak.

Hedefler: Yaya erişilebilirliğini ve önceliğini artırarak alanın içine çekecek açık alanlar oluşturmak; tarihi yapı ögeleri ile uyumlu cephe iyileştirmeleri yapmak; yaratılacak açık alanlarla alandaki tarihi ve kültürel öneme sahip ögelere görsel olarak erişimi güçlendirmek.

AMAÇ 4 Kent bütününün ve proje alanının canlılığını ve hareketliliğini sağlamak için kentsel aidiyet duygusunu güçlendirmek

Hedefler: Kültürel ve sosyal etkinlikler desteklenerek kent kültürünü desteklemek; yerel halkın katkısıyla üretilen ürünlerin proje alanında sergilenmesini sağlayarak sosyal ilişkileri güçlendirmek; kentsel yeşil alanla ilgili müdahalelerde yerel halkın da katılımını sağlamak (ağaçlandırma çalışmaları gibi); meydanlarda ve yeniden düzenlenen sokaklarda yerel halkın sosyalleşmesine katkı sağlayacak peyzaj ögeleri kullanmak.

Bu bağlamda; K.O.Z.A kentsel tasarımın temel bileşenlerini oluşturan, kimlikli mekanlar yaratmak, mekânda okunabilirlik ve aidiyet sağlamak, biçimsel ve işlevsel zenginlik(çeşitlilik) ilkelerini içinde barındıran, aynı zamanda Hanlar Bölgesi’ne özgü geçmişten günümüze kadar taşınan ipek ticaretinin simgesi olarak, tasarımın temel yaklaşımını olmuştur.

TEMEL TASARIM YAKLAŞIMI VE STRATEJİLER

Kamusal açık alanlar, kentin özgün karakter parçaları olarak kentlileri bir araya getiren, rekreasyonel, sosyal ve ekonomik faaliyetlere olanak tanıyan, kütle-boşluk ilişkilerini düzenleyen ve sembolik değeri olan ortamlardır. Bununla birlikte, mevcut kentsel dokunun içinde meydan oluşturmaya yönelik tasarım süreci yalnızca yapılar arası mekân tanımlama işlemlerinden ibaret değildir. Tasarım, aynı zamanda kentliyi ve ziyaretçileri alana çağıran, yaya akışını düzenleyen, sosyal aktivitelere olanak tanıyan, kimlik değerlerini algılatan ve kullanıcı deneyimini zenginleştiren bir yaklaşım benimsemelidir. Küresel ölçekte birçok örnekte olduğu gibi, Hanlar Bölgesin de yoğun yapılaşmanın baskın hale gelmesi sonucu sembolik değerini kaybetmiş ve işlevsiz hale gelmiştir.

Tasarımın biçimlenmesindeki temel yaklaşım, Hanlar Bölgesi ve Hisar arasındaki parçalanmış olan tarihi kimlik dokusunu bir araya getirmeye yönelik ve tarihi bölgenin ticari etkisinin daha geniş bölgelere ulaştırmak amacıyla kullanıcı odaklı mekânlar yaratmaktır. Bu bağlamda, Cemal Nadir Caddesi’nin taşıdığı araç yoğunluğu, trafik yolunun aşağı indirilmesiyle hafifletilerek, kentin Kuzey-Güney bağlantısındaki kopukluk giderilmiştir. Araç trafiği tarafından bölünmüş olan tarihi dokuyu çevreleyen caddeden, kullanıcıları karşılayan ve meydana yönlendirecek açık alan kazanılmıştır. Üst kotta yer alan bu meydan, yaya erişilebilirliğini ve önceliğini arttırarak, tarihi bölgeyi karşılayan bir seyir terası niteliğindedir. Bu meydan İpek Meydanı olarak isimlendirilen bölgeyi yukarıdan izleme fırsatı sağlamaktadır. Meydanda bulunan oturma terasları meydanda belirlenen etkinlikler için alan oluşturmaktadır. Meydana farklı kotlardan oluşturulan rampalar kullanılarak erişilebilirlik arttırılmıştır.

Arazinin hareketliliği, İpek meydanı olarak isimlendirilen alanda önemli bir yol gösterici etken olmuştur, mevcut durumda farklı kotlarda farklı mekânlar bir bütün haline getirilmiştir. Kamusal nitelikte alan kazanmak ve mekânsal bütünlüğü sağlamak için, kademeli bir geçişle mevcut ticari yapıların yer kazanımına olanak sağlayan bir çarşı yapılmıştır. Bu çarşı meydan kullanıcılarına servis imkânı veren bir mekân tanımlamaktadır. 13. yüzyıldan itibaren ipek ticaretinin merkezi haline gelen Hanlar Bölgesi’nden esinlenilerek bu meydan İpek Meydanı olarak isimlendirilmiştir. Meydandaki döşeme ipeğin akıcılığı, saflığı, yumuşaklığı ve canlılığını ifade edecek şekilde, düşeyde ve yatayda kavisli çizgilerle oluşturulmuştur. Ayrıca ipeğin elde edildiği dut yaprakları döşemede yeşil lekeler halinde ortaya konmuştur. İpek böceğine ev sahipliği yapan ve dokumadaki kozayı ortaya koyan bir anlatım şekliyle, meydanda bulunan havuz tasarlanmıştır. Kavisli çizgilerle kabuk şeklinde oluşturulan ve meydanın altına doğru uzanan bölgenin işletmeye dönüştürülmesi ile kullanıcıların yeme-içme hizmetleri alabileceği, oturma alanlarının yer aldığı bir mekâna dönüştürülmüştür. İpek meydanı kullanıcıların güvenli alışveriş ve seyahat imkânını sağlarken, tarihi bölgenin yoğunluğunu azaltarak mekânda okunabilirlik ve aidiyet ilkelerini biçimlendirmiştir.

Odak alanda bulunan İpek Han ve Pirinç Han’ın avluları Türk saray bahçelerinin form ve mekânsal özelliklerini yansıtan geometrik formlarda tasarlanarak, Türk bahçe sanatının orijinal karakteri vurgulanmıştır. Pirinç Han mevcut işlevini korurken, İpek Han tarihi bölgeye gelen turistlerin konaklayabilecekleri bir otel olarak organize edilmiştir.

Cumhuriyet Caddesi üzerinde yer alan Meyhaneli (Tavuk Pazarı) Hamamı’nın önünde tasarlanan meydana, tarihsel yapıyı güçlendirmek için üzeri kubbeli bir şadırvan konumlandırılmıştır. Ayrıca bu cadde üzerinde yaya ulaşımını sağlayan tramvay yolunda duraklarla beraber oturma elemanları tasarlanarak, kullanıcı hareketini ve deneyimini zenginleştirmek ve yeşil dokuyu güçlendirmek hedeflenmiştir.

Zafer Meydanı, dönem dönem yapılan konser, kermes ve diğer etkinlikleri destekleyen şekilde bir meydan olarak düzenlenmiştir. Meydanın ortasındaki döşeme kullanıcıların dinlenme ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde yükseltilerek, yayaların kullanımına sunulan duraklama odağı olarak tasarlanmıştır.

Cemal Nadir Caddesi üzerinde bulunan otopark, tur otobüsleri için düzenlenerek otobüslerin depolama ihtiyacını karşılamaya yardımcı olmaktadır.

Sonuç olarak Hanlar Bölgesi sahip olduğu tarihi, kültürel ve turizm potansiyeli ile ziyaretçi yoğunluğunun yüksek olduğu bir bölgedir. Odak alanda; yayanın hareketinin gözlem, seyir, dinlenme olanakları ile yeme-içme ve yerel ürün ticaretinin yer aldığı, bir anlamda mekân deneyiminin yaya hızını yavaşlatarak yoğunlaştığı yaya sokakları ile karakterize edilmiştir. Bu bağlamda mekânsal kurgunun odak noktası, yeni kurgulanan İpek Meydanın dinamik çizgileriyle kullanıcıyı toplaması, buradan kenti seyretmesi, tarihi ve kültürel değerleri bugünkü kent dokusu ile yeniden sorgulaması hedeflenmiştir.

MİMARİ KARARLAR

Yarışmanın odak etki alanı, pek çok düzenleme ve revizyonların yapıldığı çarşı ve hanlar bölgesinin batı girişidir. Yolun, meydanın altına alınmasıyla tophane ile çarşı arasında yaya bağlantısı sağlanarak, İki farklı kot çözümlemesi ile meydan oluşturularak arazideki eğim giderilmiştir. Bu sayede kot farkları arasında mağazalar ve seyir terasları oluşturulmuştur. Tophane sırtları ile bağlantıyı sağlayan seyir teraslarının olduğu üst meydan ile hanlar ve yeni oluşturulan dükkanların olduğu alt meydan tek yönlü eğime sahiptir. Böylelikle hiç merdiven olmadan, engelli erişimi ve tekerlekli çevreci kişisel taşıtların (bisiklet, elektrikli scooter vb.) erişimi sağlanmıştır. İpek meydanındaki mağazalar; küresel markaların İpek meydanına eşlik etmemeleri hedeflenerek, hanlardaki, küçük mağazalara sığamayan ve dönüştürülen yapılarda yerleşik yerel ve ulusal markaların meydana eşlik etmeleri düşünülmüştür. Mağaza birleştirme ve mekanik tesisat kolaylığı açısından mantar döşeme ve kolonlu bir betonarme sistem ön görülmüştür. Meydana hizmet edecek, modern ve hijyenik tuvaletler yapılmıştır.

Hanların ortasında kalan ipek meydanının altı otopark olarak kullanılmamış, odak alanının otopark ihtiyacını bakırcılar ve ulu çarşı önündeki alanda, tek katlı yeraltı çarşısının altında değerlendirilmiştir. Bu sayede İpek meydanındaki ağaç-bitki seçiminde kısıtlama ortadan kaldırılmıştır. Ayrıca meydanın çok kısa inşaat süresi ile bitirilmesi hedeflenmiştir.

Yeraltı çarşısının yangın yönetmeliklerine uygun olacak şekilde iki ana girişi bulunmaktadır. Bu girişlerden biri ulu çarşı ve bakırcılar çarşısı önündedir. Dairesel bir saçak altında, yürüyen merdivenler ve asansörlerle düşey sirkülasyon sağlanmıştır. Diğer giriş ise ipek meydanındaki yeni mağazaların yanından üst meydana çıkan rampanın altından yine rampa ile sağlanmıştır. Çarşı girişinde Engelli erişimi için, rampa sayesinde asansör gerekmese de otopark katları için bir çift asansör kullanılmıştır.

Çarşıbaşı’nda yıkılarak ortadan kaldırılan yapılardaki mağaza, ofis, dükkanları karşılayacak kadar yenisi yapılmıştır. Böylece meydanın ticari kabiliyeti zayıflatılmamıştır. Tam tersi mekân kalitesi arttırılarak ve alt yapı sorunları giderilerek güçlendirilmiş ve güncellenmiştir.

İpek meydanındaki eski ve yeni yapılarda özellikle gastronomi mekanları oluşturulmuştur. Böylece meydanda geçirilen zaman uzatılmış ve kalitesi arttırılmıştır.

Tüm yeni mimari bina ve yapılar yeraltında ve yalın bir mimari anlayışla çözülmüştür. Yapıların görünen kısımları cam ve çelikle olabilecek en hafif malzemelerle yapılmıştır.

Proje için jüri kararı : 1. ELEME : Tarihi doku ve doğal çevre ile kurulan ilişkilerin yetersizliği, üretilen kamusal mekan karakterinin beklenen olgunluğa ve çeşitliliğe ulaşamamış olması.

Etiketler

Bir yanıt yazın