"12 sıra numaralı proje jüri çalışması sonucu 3. Mansiyon ödülüne değer bulunmasına karşın Kimlik Zarfları açıldığında Şartnamede belirtilen proje ekibi şartlarını sağlamadığından elenmiştir."
KENTSEL ANIMSAMA
“Bellek her zaman yaşanan gruplar tarafından üretilen yaşamın kendisidir. Bu amaçla, bellek anımsama ve unutma diyalektiğine açık, onların sürekli biçim değiştirmelerinden habersiz, her türlü kullanımlara ve el oyunlarına karşı duyarlı, uzun belirsizliklere, ani dirilmelere elverişlidir ve devamlı bir gelişim halindedir.”
Pierre Nora
Kentler, farklı zaman dilimlerinde barındırdığı toplumlara ve kültürlere ait kentsel katmanları biriktirir. Bu süreç içerisinde kentlerin silinen ve yeniden yazılan katmanları toplumun kolektif belleğini ve kültürel kimliğini şekillendirir. Kentte var olan her bir katman aynı zamanda kent belleğinin de bir parçasıdır.
Modernizm ve neoliberalizmle hayatımıza giren hızlı metropolleşmeyle birlikte oluşan yoğun yapılaşma, aşırı göç ve yanlış uygulamalar kentsel katmanların silinmesine ve kentlerin kimliksizleşmesine neden olmuştur. Kentte silikleşmeye başlayan katmanlar, insanlar tarafından deneyimlenemez ve kolektif hafızadan silinir. Bu nedenle, kent katmanlarını açığa çıkartmak aynı zamanda kolektif belleğin korunması ve kentlerin kimliklerinin sürdürülmesi açısından önemlidir.
Proje alanı, konumu ve tarihsel zenginliği sayesinde farklı katmanların üst üste birikmesiyle oluşmuştur. Ancak, plansız kentleşme, katmanların okunurluğunu azaltmış ve kent dokusunu tahrip etmiştir. Öneri proje, Çarşıbaşı Bölgesi’nde silikleşen izleri ortaya çıkartmayı ve kentsel ölçekte kolektif belleği yeniden anımsatmayı hedeflemektedir. Böylece, kent kimliği korunarak kuşaklar boyu aktarılması sağlanacaktır. Önerdiğimiz kentsel anımsama eyleminin, kentsel, kültürel ve sosyal alanlar gibi farklı perspektiflerden ele alınması gerekir. Ayrıca, Çarşıbaşı Bölgesi’nde yapılan her çalışma kentin tümünü etkileyecektir. Bu nedenle, Çarşıbaşı Bölgesi ve kente dair tüm veriler bütüncül bir yapıda ele alınmalıdır.
“Kolektif bellek seçici, sosyal olarak inşa edilen, mekânı kapsayandır – bir toplumun belleği geçmişin yeniden inşasıdır.”
Halbwachs
Kentsel ölçekte ortaya koyduğumuz sorunlar, Peter Marcuse’un eleştirel kent teorisinden de beslenerek üç aşamadan oluşan bir yöntemle ele alınmıştır; açığa çıkartma, öneride bulunma ve kentsel anımsatma.
Açığa çıkartma, proje alanındaki problemlerin ve kentsel ölçekte silikleşen ve güçlendirilmesi gereken katmanların tespit edilmesi ve ortaya çıkartılmasını kapsamaktadır. Öneride bulunma, açığa çıkartılan katmanların güncel veriler ve gelecek öngörüleriyle yorumlanarak, arzu edilen sonuca ulaşmak için öneriler, programlar ve stratejiler üretmeyi hedefler. Kentsel anımsatma ise üretilen önerilerin yapı ölçeğinden kent ve sosyal ölçeğe geçirilmesi ile kolektif belleğin bir parçası haline getirmeyi amaçlar.
FAZ 1 Açığa Çıkartma – Kentsel Katmanları Anlama –
“Hatırlama eylemi her ne denli kişisel olursa olsun, başka birçok kimsenin de sahip olduğu düşünceler kümesiyle ilişki içinde olur. “
Connerton
Yarışma alanı, 2014 yılı itibariyle Unesco Dünya Miras Listesi’ne de giren Tarihi Bursa Hanlar Bölgesi’nin Çarşıbaşı mevkiinde yer almaktadır. Tarihi Bursa Hisarı’nın eteklerinde bulunan bölge Osmanlı Devleti’nin ilk yerleşimlerinden biridir.
Hanlar Bölgesi, Bursa’nın tarihi kent merkezi olup kuzeyde bulunan yeni kent merkezine, Cemal Nadir Caddesi üzerinden kuzey – güney hattında bağlanmaktadır. Ayrıca, üst ölçekten baktığımızda, kentte bulunan Atatürk Kent Ormanı, Hisar, Kültür Park, Hipodrom gibi kentsel alanların tam merkezinde önemli bir odak noktası oluşturmaktadır.
Yarışma alanının batısında konumlanan Bursa Hisarı yamaçlarının 1. derece sit alanı olması ve arazinin eğimli yapısı nedeniyle kentte ara bir eşik rolü oynamış ve kent dokusunun bu alanda çözülerek yerini yeşil alanlara bıraktığı gözlemlenmiştir. Ancak, mevcut durumda bulunan yeşil alanlar hem alan ölçeğinde hem de kentsel ölçekte yetersizdir.
Kent dokusunda bulunan yeşil alanları coğrafi bir katman olarak değerlendirebiliriz. Bu nedenle, plansız kentleşme ve yoğun yapılaşma baskısı altında yeşil Bursa katmanının eridiğini ve insanların ortak hafızasında olan Yeşil Bursa belleğinin silikleştiğini söyleyebiliriz.
Yarışma alanı içinde bulunan Cemal Nadir Caddesi üzerindeki yoğun taşıt kullanımı ve çok katlı yapılaşma Hisar ile Hanlar Bölgesi arasında bir sınır yaratmıştır. Mevcutta bulunan çok katlı apartman yapıları, tarihsel dokudan ayrışarak Hanlar Bölgesi ve Hisar Bölgesi arasındaki bağı zayıflatmış ve yarattığı duvar etkisiyle görsel ve mekansal sürekliliğini kesmiştir. Bunun sonucunda, tarihsel ve kentsel katmanların okunurluğu azalmıştır. Bu durum, alanda daha önce yapılan saha araştırmaları ve anket çalışmalarında da gözlemlenmiş olup kullanıcıların Hanlar Bölgesi’ni daha çok Atatürk Caddesi ve Cemal Nadir Caddesi çeperi boyunca algıladığını ve Hanlar Bölgesi’nin merkezinde kalan mekanların ise kullanıcılar tarafından algılanmadığı tespit edilmiştir.
Yarışma alanı içinde bulunan Pirinç Han, Koza Han ve Bakırcılar Çarşısı kentsel sit alanı statüsünde olup önemli bir tarihi katmandır. Cemal Nadir Caddesi üzerindeki yoğun yapılaşmanın arkasında kalan bu mekanların, yanlış açık mekan stratejileri ve yönlendirme eksiklikleri sebebiyle görsel ve mekansal algısı zayıflamıştır. Ayrıca, alanda bulunan otopark sorunu Pirinç Han ve Bakırcılar Çarşısı arasında kalan boşluğun açık otopark olarak değerlendirilmesine sebep olmuştur. Yoğun kamusal kullanımın potansiyeli olan bu alanların tanımsız kalarak işgale uğraması tarihsel katmanların sürekliliğini sekteye uğratmaktadır.
Yarışma alanının güney doğusunda bulunan Ulu Cami, Bursa’nın odak noktalarından birisidir. Ulu Cami, önünde bulunan meydanıyla birlikte kentsel hafızada önemli bir yer tutmaktadır.
Yarışma alanının kuzeyinde bulunan Zafer Plaza ve meydanı, kentte yapılan ilk AVM olup önemli bir ticari katmandır. Bu alanda oluşturduğu meydan ve açık alan kurgusuyla önemli bir potansiyele sahip olsa da yarışma alanı içerisinde kalan yapısı kütle itibari ile arkasında bulunan Pirinç Han’ın önüne geçerek görsel ve mekansal sürekliliği zayıflatmıştır.
Yarışma alanının doğusunda bulunan ve Hanlar Bölgesi’nin ana yaya arterlerinden birisi olan Cumhuriyet Caddesi, yoğun yaya akışı, tarihi dokusu ve ticari kullanımı dolayısıyla önemli bir akstır.
Mevcut durumda, Hanlar Bölgesi, parekende ticaret açısından şehir için önemli bir merkezdir. Ancak, kentte yapılan yeni AVM’ler ve kent merkezinin kuzey yönüne kayması sebebiyle Hanlar Bölgesi’nin ticari manada etkinliği azalmıştır. Ticari katmanın sürdürülebilirliği yorumlanmalı ve kent belleğindeki yeri güçlendirilmelidir.
Kent kimliğini oluşturan önemli etmenlerden bazıları; bütün bu katmanların birbirleriyle olan ilişkileri ve bir yapı oluşturmak amacıyla tüm bunların nasıl bir araya geldiğidir. Çoğalan nüfus, değişen kültürler ve yaşayış biçimleri nedeniyle kentin kimliğini oluşturan tüm bileşenler baskı altındadır. Bu baskı, kentin kimliğini oluşturan elemanların uyumlu dengesini tehdit etmektedir (Sanoff, 1990). Dolayısıyla geliştirilen öneriler doğrultusunda kent kimliğinin korunması amaçlanmıştır.
FAZ 2 Öneride Bulunma – Kentsel Stratejiler Geliştirme –
“Bellek toplumsaldır. Toplumsaldır, çünkü öncelikle bireysel insan zihinlerinden çok kurumlarda; kurallar, kanunlar, standartlaşmış uygulamalar, kayıtlar halinde yani bir dizi kültürel pratiklerle, kurumlara yerleşmiş ve yerleştirilmiştir.”
Michale Schudson
Makro ölçekte, kent çeperinde bulunan yeşil alanların, önerilen yeşil koridorlarla kent merkezine sızarak arttırılması ve kentin yeşil Bursa hafızasını anımsaması hedeflenmiştir. Ayrıca, kentte bulunan yeşil adalar bisiklet ağıyla birleştirilmiş ve önerilen yeni yol kesitleriyle yeşil alanların sürekliliği arttırılmıştır.
Alan genelinde, taşıt odaklı ulaşım stratejileri yerine yaya odaklı sürdürülebilir ulaşım politikaları tercih edilerek Cemal Nadir Caddesi üzerinde bulunan taşıt yoğunluğunun azaltılması hedeflenmiştir. Tekil araç kullanımı yerine hafif raylı sistemler, yeni bisiklet yolları, geniş yaya yolları ve park et – devam et ring sistemleri gibi yeşil ulaşım alternatifleri çoğaltılmıştır.
Hanlar Bölgesi’nin tarihi sokakları ve organik dokusu göz önünde bulundurularak yaya yollarının sürekli hale gelmesi hedeflenmiştir. Bu nedenle, taşıt ulaşımı bölgenin çeperlerinde bırakılarak iç kısımlara kısıtlı servis yolları hizmet etmektedir. Cumhuriyet Caddesi üzerinde izleri korunan tramvay hattı tekrardan faal hale getirilerek var olan toplu taşıma ağı desteklenmiştir. Mevcut durumda tanımsız açık alanlarda bulunan otoparklar yer altına alınarak alanda bulunan otopark sorunu çözülmüştür.
Cemal Nadir Caddesi üzerinde geçirimsiz bir sınır yaratan niteliksiz yapıların tamamı yıkılarak duvar etkisi kaldırılmış, kent içerisinde bulunan kamusal odakların birbirleri ile ilişkilendirilmesi sağlanmıştır. Yıkılan duvarın kentsel izi korunarak ticari, sosyal ve turistik katmanların bir arada çözüldüğü, farklı işlevleri destekleyen, kamusallığı arttıran, esnek ve geçirgen bir eşik olarak tasarlanmıştır. Oluşan bu eşikte ticari fonksiyonun yanı sıra ziyaretçi merkezi, kültür sanat merkezi ve toplum dayanışma merkezi gibi farklı kullanıcılara hitap eden mekanlar yer almaktadır. Mevcutta bulunan geçirimsiz kent duvarını kentsel hayatın bir parçası haline getiren bu mekanlar, kullanıcıya açık, yarı açık ve kapalı alanları bir arada deneyimleme imkanı sunmaktadır.
Cemal Nadir Caddesi’nin arkasında kalan niteliksiz yapıların tamamı yıkılarak bölgedeki yoğun yapılaşma azaltılmıştır. Oluşan kentsel boşluklar, çevresinde bulunan yapı adalarıyla birlikte değerlendirilerek kent ölçeğinde avlu, meydan ve bahçe gibi farklı kamusal mekanlar ortaya çıkartılmıştır. Tasarlanan bu alanlar, kentsel hafızada önemli bir yer tutan yapıları ve aktiviteleri bir araya getirerek kentsel bir odak haline getirilmiştir.
Pirinç Han ile Kültür Sanat Merkezi arasında kalan alan, han duvarlarının verdiği kapalılık hissi ve kentsel eşikle kurmuş olduğu alt kot – üst kot ilişkisiyle birlikte düşünüldüğünde bir avlu oluşturur. Avlu üzerinde tasarlanan hafif kent saçağı, altındaki ticari ve sosyal işlevleri tanımlar ve dinamik bir kentsel mekan oluşturur. Projedeki açık ve yarı açık mekanları kurgulayan bu saçak, karşılama alanı, oturma elemanı ve sergi elemanı gibi farklı işlevlerle tekrarlanır.
Niteliksiz yapıların yıkılmasıyla birlikte İpek Han’ın önünde açığa çıkan alan meydanlaşır. Bu alan, Yeşil Bursa kimliğine atıfta bulunacak şekilde Yeşil Meydan olarak düşünülmüştür. Tarihi yapıların duvarlarıyla tanımlanan bu meydan, arazinin eğimli yapısı ve üzerinde tasarlanan üst örtülerle birlikte farklı yüzeyler oluşturur. Bu yüzeyler, kentsel işlevler ve katmanları bir araya getirerek kamusal bir yeşil mekan deneyimi sunar; farklı ihtiyaçlar ve etkinlikler için yeniden programlanabilir.
Proje alanında bulunan tescilli yapılar ve hanlar, mevcut durumları ve kullanıcı profili göz önünde bulundurularak, bölgede bulunan ticari ve turistik katmanları besleyecek şekilde kültürel ve sosyal alanlarla işlevlendirilmiştir.
Yıkılmış olan Eski Merkez Bankası “Bursa Bellek Merkezi” olarak düşünülmüştür. Kentte bulunan farklı müşterekleri bir araya getirecek olan bu mekan, kısa vadede Hanlar Bölgesi’nin dönüşümü, uzun vadede ise Bursa kent belleğinin sürdürülmesi ve kayıt altına alınması amacıyla çalışan bir yapı haline gelecektir.
Pirinç Han, mevcut kullanıcı profili göz önünde bulundurularak sosyal gençlik merkezi olarak düşünülmüştür. Gençlerin buluşma mekanı olan Pirinç Han avlusunda kafetarya işlevi korunmuş, fakat açık alanda bulunan ve tarihsel katmanı silikleştiren eklemelerden arındırılarak önerdiğimiz kentsel mobilyalarla açık ve yarı açık mekanlar oluşturulmuştur. Üst kotunda ise gençlere yönelik ticari alanların yanı sıra, atölye ve çalışma alanları tasarlanmıştır.
İpek Han, önünde oluşan meydanla birleşerek kentsel açıdan bir çekim merkezi haline gelmiştir. Zemin katta bulunan ticaret fonksiyonu korunarak kentsel hafızada devamlılık sağlanır. Üst kotta yer alan ticari alanlarla beraber, ayrıca Bursa ipeğinin tanıtıldığı tematik bir sergi alanı düşünülmüştür.
Bakırcılar Çarşısı, mevcut ticari potansiyeli değerlendirilerek Yeşil Meydan ile ilişkilendirilmiştir. Ayrıca, karşısında bulunan Toplum Dayanışma Merkezi’nin zemin katlarında bulunan ticari alanlarla bu bölgenin ticari potansiyeli desteklenmiştir. Toplum Dayanışma Merkezi’nde ise, günümüze ayak uyduramayarak kentte silikleşen zanaatlerin korunarak ticarete ve turizme destek sağlaması hedeflenmiştir.
Balibey Hanı’nın mevcut fonksiyonu devam ettirilerek Bursa Gastronomi Belleği olarak düşünülmüştür. Bu noktada, Osmanlı saray mutfağı ve Bursa yöresel mutfağının araştırılması hedeflenmiştir. Zemin kotta, bu amaca yönelik atölye ve derslikler kurgulanmış olup yaratılan tadım noktaları ve üst kotta korunan restorant alanı ile Balibey Hanı’nın kamusallığı desteklenmiştir.
Yarışma alanı ve Hanlar Bölgesi geneline baktığımızda, yönlendirme ve bilgilendirme probleminin var olduğu görülmektedir. Bu problem nedeniyle, alanda var olan katmanların okunurluğu azalmıştır. Bu yüzden, kentlinin bilgi alabilmesi ve aktarması amacıyla Bellek Kutuları tasarlanmış ve kent boşluklarına yerleştirilmiştir. Bu Bellek Kutuları, çift taraflı etkileşim alanlarıdır. Bu alanlarda, insanlar hem kent hakkında bilgilenir hem de kendi deneyimlerini aktararak bellek merkezinde birikmesini sağlar. Böylece, Hanlar Bölgesi ölçeğinde bir sözlü tarih çalışması başlatılmış olup kentsel katmanların ortaya çıkartılmasında ve belgelenmesinde kentlinin katılımı da sağlanmış olacaktır. Bellek Kutuları kentte arttıkça kent içinde bellek ağlarının örülmesi hedeflenmektedir.
FAZ 3- Kentsel Anımsa(t)ma – Bellek Haline Getirme –
“İnsanların belleklerini edindikleri yer normal olarak toplumun içidir. Yine toplumla beraber hatırlar, anlar ve hatırladıklarını nereye konumlayacaklarına karar verirler.”
Halbwachs
“Çoğu düşünür tarafından, topluluğa ait olma, grubun ortak anıları, yaşantıları üzerinde bir uzlaşı yaratma, kolektif belleğin bir özelliği olarak görülmektedir. Geçmişin nasıl bilineceği, hatırlanıp yorumlanacağı, o geçmişi birlikte oluşturmuş ve geçirmiş insanların birlikte inşa ettiği bir gerçekliktir. Paul Connerton’un belirttiği gibi, bir toplumsal düzende varlığını sürdüren kişilerin ortak anılarının bulunacağı, varsayılan, örtük bir kuraldır. Eğer kişilerin anıları toplumun geçmişi ve bu ortak anılardan farklılık gösteriyorsa, ortak deneyimleri ve ortak varsayımları bulunmaz. Bir anlamda ortak geçmişi paylaşmak, topluluğun üyesi olmayı kabul etmek ve o topluluğa ait kültür, kimlik, gelenekler ve inanışları özümsemekte yatar. Dolayısıyla, deneyimlerle ve varsayımlarla şekillenen ortak belleği de bu şekilde kabul etmek demektir. Çünkü bir toplumun üyesi olmak, ortak olarak paylaşılan değerleri de paylaşmak anlamına gelmektedir.”
Kent üzerinde yapılan çalışmalarda kullanıcı katılımının sağlanması, kullanıcıların kent kimliğine ve özgün yapısına katkı sağlayan önemli faktörler hakkındaki farkındalıklarını artırmalarını sağlar. Böylece, yapılan bu çalışmalar kent hafızasının bir parçası haline gelecektir. Dolayısıyla yapılacak olan müdahalelerde ve alınacak kararlarda halkın katılımının sağlanması hem kolektif belleği güçlendirecek hem de kent içerisinde yeni diyalog alanlarının geliştirilmesine fayda sağlayacaktır.
Kentsel mekan, sadece fiziksel olarak tanımlanan bir alan olmayıp, içinde bulunan insanlarla zenginleştirilmiş sosyal bir mekandır. Dolayısıyla kent hakkındaki önerilerimiz fiziki ve çevresel bileşenlerin yanı sıra sosyal bileşenleri de kapsamalıdır. Bu bakış açısıyla kentsel anımsama, üretilen program ve önerilerin, kent ölçeğinde geliştirilen sosyal ve kültürel projelerle desteklenerek kent hafızasında kalıcı bir yer edinmesini hedeflenmektedir.
FAZ 3 – A – Kültürel Projeler Üretme
Kültür 3T : Tanı, Tanıt, Yaşat!
Kentsel belleğin kaydının oluşturulması ve toplumsal hafızanın devamlılığının sağlanması için kuşaklar arası ve cinsiyetler ötesi etkileşim önemlidir. Bu etkileşimi sağlayacak farklı atölye kurguları ve sosyal projeler oluşturulmalıdır.
Bursa’yı Hikayelerle Örmek -anılarla bursa- adında periyodik olarak düzenlenerek gelenek haline gelmesi amaçlanan kuşaklar arası bir atölye önerilmiştir.
Bu atölyede farklı yaş grubundaki insanların kentsel ve mekânsal algılarının birbirine aktarılması amaçlanmıştır. Kente dair akıllarda kalan hikayelerin paylaşılmasıyla, mekanların yazılı olmayan tasvirleri, eski gelenek ve göreneklerle somut olmayan kültürel mirasın devamlılığı sağlanabilir.
Adım Adım Yeşil Bursa
Araç kullanımını azaltmayı ve yürümeyi teşvik eden; bu sayede yeşili artıran bir mobil sistem veya uygulama oluşturulması, örneğin her 5000 adım atan kişi adına bir ağaç dikilmesi sağlanarak Bursa’daki yeşil alanların artmasında bölge halkının da katkı vermesi sağlanabilir.
Faz 3 – B – Eylem Planları
Proje alanının sürekli olarak yaşamasını sağlamak amacıyla farklı kullanıcı tiplerine ve farklı yaş gruplarına hitap edecek şekilde, koza takvimine göre oluşturulmuş bir etkinlik planı çıkarılabilir. Bu plan, konserler, sempozyumlar, seminerler, tadım günleri, koza toplama günleri, unutulmaya yüz tutmuş sokak oyunlarının canlandırılması gibi birçok etkinliğe ev sahipliği yaparak Bursa’nın daima canlı kalmasını sağlamış olacaktır.
Bonus: Kod C – Mobil Uygulama
Bu eylem planlarını günümüz teknolojisine ayak uyduracak şekilde Bursa kenti için bir mobil uygulama ara yüzü oluşturulmalıdır. Bu sayede yerli ve yabancı turistler için oluşturulan mavi tur, yeşil tur, tarih turu, lezzet turu; kısa tur, uzun tur gibi farklı gezi rotaları görülebilir. Otoparkların mobil uygulama ile kontrol edilebilecek hale gelmesi sağlanabilir.
Atölyelerin de diğer etkinlikler birlikte işlendiği güncel takvim sayesinde burada düzenlenecek etkinliklerden sürekli haberdar olunması sağlanabilir.