MİMARİ TASARIM RAPORU
KONUM:
Eyyübiye, ŞANLIURFA
Tasarlanan yapı salt bir dini tesis değil, sosyal aktivitelerin olacağı ve toplanma mekanı olarak kullanılacak bir alan önermektedir. Şanlıurfa Eyyübiye ilçesinde yeterli kamusal mekanların olmaması ve bunu takiben sosyal açıdan eksik kalması projeyi burada konumlandırmaktadır.
KENTSEL YAKLAŞIM ve YÖNELİM:
Projenin bulunduğu alan; 2 konut alanı, Kuzey/Güney akslarında birer tane olmak üzere iki park ve meydan ile çevrelenmektedir. Dini Tesis alanı bir geçiş mekanı olarak düşünülerek meydanları ve parkları birleştirecek bir aks oluşturulmuştur. Bu aks ile alan iki ayrı parçaya bölünerek, kültür-ticari ve dini tesisler olarak ayrıştırılmıştır. Aks geçiş güzergahı ziyaretçiyi yapı içine sokmadan bir meydandan diğer meydana rahatlıkla ulaşması amacıyla oluşturulmuştur.
Yapı, bölgenin iklim özellikleri göz önüne alındığında gölgelik alanlar sağlamak üzere toprağa gömülerek ve avlular oluşturarak tasarlanmıştır. Yapı ana hatları bulunduğu parsel akslarına göre; cami kütlesi dini tesis avlusu içerisinde Kıbleye yönlendirilmiştir. Yapının ana girişi konumlandığı parselin doğu tarafında bulunmakta ve kültürel avluya açılmaktadır.
MİMARİ TASARIM YAKLAŞIMI FORM, MALZEME, İKLİMSEL ÇÖZÜMLER
Bir din yapısı tasarlanırken asırlardır süre gelen cami mimarlığı coğrafya ve kültürle ilintili olarak evrimleşmiştir ancak yapının yönlenmesi, ibadet mekanları gibi dini ritüeli etkileyen unsurlar çoğunlukla değişmemektedir. Süregelen cami mimarlığında işlevsel öğeler ise yer ve kullanışları açısından sürekli sabit kalmaktadır. Kubbe ve kemer gibi yapı statiğine etkiyen formlar dönem şartları göz önüne alındığında bir gereklilik ve tek çare olarak görülebilir. Ancak günümüzde cami tasarımlarında çağdaş strüktürler kullanılmalı ve çağdaş tasarımlara yönlenilmelidir.
“Karasal İklim” mimari tipolojilerinde olduğu üzere bu yapıdaki mekanlar avlulardan beslenmektedir. İlk ve ana giriş avlusu olan kültürel avludan ticari mekanlara, yaya ulaşımı ile otoparka, çok amaçlı salona ve kütüphaneye ulaşılmaktadır.
Aks geçiş güzergahını taşıyan arkadların altından, dini tesis alanlarının bulunduğu avluya geçiş yapılmaktadır. Bu avlu; Kur””an kursları, abdesthaneler ve aile-dini rehberlik servisine erişim sağlamaktadır.
Parselin doğu-batı akslarında ve avlular ile mekanlar arasında bulunan koridorlar yapının yatay sirkülasyonunu oluşturmaktadır. Aynı zamanda yatay sirkülasyon alanları aks geçiş güzergahının yanında bulunan düşey sirkülasyon alanları ile bağlantı sağlamaktadır.
Mekanların bütününe erişim arkadların altında gölgelik alanlarda bulunan yatay sirkülasyonlar ile gerçekleştirilmektedir. Saçakların/arkadların altında, mekanlar arasında bulunan bahçe boşlukları yukarıdan gelen havayı avlu içine alarak hava devinimi yaratmaktadır. Böylece yazın serin alanlar yaratmak hedeflenmiştir. Kuru olan havayı nemlendirmek üzere avlularda yapay su elemanları oluşturulmuştur.
Arkadlar ve mekanlar arasında bulunan bahçelerde ıhlamur ağacı, aralya ve sedef gibi bitkiler düşünülmüştür.
Arkadlar/Kemerler, bölgede ve Anadolu””nun genelinde ağırlıklı kullanılan geleneksel Türk kemeri biçiminde değil, günümüz statik bilgisini yansıtan çağdaş bir yorum ile tasarlanmıştır.
Büyük avluya varıldığında ibadet mekanı olan cami ve şadırvan ile karşılaşılmaktadır. Şadırvanın kuzey tarafında musalla taşı konumlandırılmış, doğu, batı ve güney tarafı şadırvan olarak kullanılmıştır. 20. yy””la kadar sebil olarak da kullanılan şadırvanın iç mekanına gerekli durumlarda yapının ve şadırvanın su ihtiyacını karşılamak üzere su deposu konulmuştur.
Cenaze tören alanından geçildikten sonra camiye varılmaktadır. Caminin kuzey yönünde kalan ve mihrabı/kıbleyi karşılayan ana giriş kapısı ile cenaze alanına açılan yan giriş kapısı olmak üzere iki girişi bulunmaktadır. Bu girişler abdesthanelere yakın konumlandırılmış ve yan giriş kapısı üst katta bulunan kadınlar mahviline de ulaşım sağlamaktadır.
Rüzgar kulesi olarak işlevlendirilen minare, yazları yapı içerisindeki devinimi sağlayarak cami içerisinde doğal soğutma yaratmaktadır. Minarenin yüksek kısımlarında bulunan hava delikleri Kuzeybatı ve Batı yönlerinden esen Şanlıurfa””nın hakim rüzgarlarını hava bacalarından içeri alarak yapının içerisine sokmaktadır. Bu hava delikleri kışın kapatılmaktadır.
Cami kubbesi, ışıklık olarak kullanılmıştır. Buradan ibadet mekanının doğal aydınlatılması sağlanmıştır.
Caminin batısında yer alan ve ibadet mekanının uzandığı ve dışarı taştığı Cennet Bahçesi ve ismini cennetin ölümsüzlük ırmağından alan Ma Havuzu tasarlanmıştır.
Cennet bahçesi parselin ve yatay sirkülasyonun bir ucunda bulunarak ziyaretçileri karşılamaktadır. Cennet bahçesinde bölgenin iklimine uygun; badem, defne ve atkestanesi gibi ağaçlar ile lavanta, katırtırnağı, yuka ve mersin gibi çiçekler ekilmesi düşünülmüştür. Ayrıca Ma havuzu da nilüfer çiçeği ile süslenmiştir.
Cennet bahçesi, Ma havuzu ve açık alan ibadet mekanına gölge oluşturan bir seyir terası tasarlanmıştır. Seyir terası; dışarıdan ulaşılabilecek, camiyi ve caminin etrafında bulunan mekanları
-Parklar, Meydanlar- izleyebilecek şekilde tasarlanmıştır. Hafif bir eğimle ziyaretçileri kenti izleyebilecekleri bir açıya ulaştırmaktadır.
Cami görevlilerinin ikamet edeceği lojmanlar ise sirkülasyon alanlarından uzakta izole bir alanda konumlandırılmıştır.
Yapıda doğal ve yöresel malzemelerle üretilen karasal iklim koşullarına dayanaklı ve maliyeti düşük sıkıştırılmış toprak kullanılmıştır. Yüzde 60””ı kum ve yüzde 40””ı kilden oluşturulan malzeme, kalıp içerisine katman katman sıkıştırılarak elde edilmektedir. İç ve dış mekan kullanımlarına uygun çağdaş statik koşullar ile birlikte uygulanabilen bir malzemedir.