Katılımcı, Çuhadaroğlu Alüminyum 2020 Öğrenci Proje Yarışması

Katılımcı, Çuhadaroğlu Alüminyum 2020 Öğrenci Proje Yarışması

Mimari Rapor

Yaşadığımız çağ, bulunduğumuz koşulların da etkisiyle gündemin, sorunların, ihtiyaç ve isteklerin çok hızlı değiştiği bir serüven halindedir. Mevcut problemlerin çözümüyle meşgul olan bizler ise değişen ve gelişen problemlerle birlikte birey olmanın ve çağın hızına ayak uyduramamanın çaresizliğini yaşamaktayız.

15.5 milyon ile Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 20sine ev sahipliği yapan İstanbul, içinde bulunan 2.5 milyon güvensiz yapı stoğuyla birlikte her gün daha da yaklaştığı tahmin edilen depremi beklemekte, bunun yanında yoğun nüfusun ve plansız kentleşmenin getirdiği fiziksel ve sosyolojik sorunlarla boğuşmaktadır.

Nüfus yoğunluğunun ve plansız şehirleşmenin sonucu olarak İstanbul’da yaşayanlar için olası kriz anlarında sığınılacak yer bulma, barınma, beslenme ve sağlık hizmetleri gibi temel ihtiyaçlara ulaşmak çözülmesi gereken bir problem halini almıştır. Mevcut durumla beraber hayatımıza girmiş olan pandemiyle birlikte İstanbullular iradeleri dışında gelişen ve bir birey olarak çözüme ulaşmanın mümkün olmadığı problemler silsilesiyle karşı karşıya kalmışlardır.

Adını Latince “ Işık anlamına gelen lümen kelimesinden türemiş sözcük’’ Lumos: Kriz zamanlarında insanların temel ihtiyaçlarını karşılayabilmek, insanlara gerekli desteği ulaştırabilmek adına kurgulanmış bir sistem prototipidir.

Temelde, olası kriz anlarında kullanılmak üzere kaynak üretip, biriktiren, ve olası kriz senaryoları hakkında öngörülerde bulunmak üzere araştırmalarda bulunan lumos, kendi kaynaklarıyla kendine yetebilen bir sistem olması hedefiyle tasarlanmıştır. Bu organizasyon çekirdek, bulut, tohum olarak adlandırılan üç farklı ayağın birlikte çalışmasıyla oluşmaktadır. Bu organizasyon oluşabilecek yüzlerce farklı versiyondan sadece biri, yani örnek bir prototiptir. Organizasyon Nişantaşı bölgesinde ikamet eden insanlara kriz durumlarında yardıma ulaşma-geçici barınma ve tahliye süreçlerinden oluşan bir kurtarma senaryosu oluşturur.

ÇEKİRDEK(Beykoz)

Olası kriz durumlarında kriz/afet senaryolarında afet sonrası zararı hafifletecek en önemli etmenlerden biri gerekli yardım ve desteğin ulaşma süresidir. İstanbul’da mevcut durum incelendiğinde en ufak kriz anlarında bile ulaşım sisteminin kilitlendiği ve bazı bölgelere ulaşılmakta zorluk çekildiği gözlemlenmiştir. Riskli yapıların yıkılıp karayollarında kapanmaya sebep olma ihtimali de gözönüne alındığında yardımların tümünün kara yoluyla taşınmasındansa mümkün olabilecek olan yerlere su yoluyla taşınmasının yardımın ulaşma süresini ciddi ölçüde kısaltabileceği düşünülmüştür.

Çekirdek: Kriz zamanlarında kullanılmak üzere gıda ürünlerinin üretimlerinin ve depolamasının yapıldığı, yardımı ulaştırmak ve kurtarma faaliyetlerinde bulunmakla görevli olacak görevlilerinin eğitimlerinin verildiği ve konaklamalarının sağlandığı, geleceğe yönelik araştırma-geliştirme faaliyetlerine ev sahipliği yapan bir operasyon merkezi olarak planlanmıştır.

Zaman ve kaynaktan tasarruf etmek için İstanbul’da sahil bölgelerinde bulunan terkedilmiş endüstri tesislerinin yeniden işlevlendirilmesi şeklinde faaliyete geçecek olan çekirdek için lumos sisteminde seçilen mekan Çubuklu-Petrol ofisi tesisleri olmuştur.

Mevcut atıl durumdaki tesisin potansiyelini kullanabilmek için halihazırda bulunan 7 ambar yapısı ve 17 yakıt tanker korunup, gerekli yerlerde desteklenerek farklı işlevlere ayrılmıştır. Tesisin sahip olduğu konum sayesinde çekirdek hem bir rekreasyon alanına hem de İstanbulluların kriz anlarında neler yapması gerektiğini, problemlere ne gibi çözümlerin mümkün olduğunu anlatan bir bilgilendirme noktasına dönüştürülmüştür.

Tesis yapısının kurgusundan doğan parçalı düzen kamusal bir yaya promenadı oluşturularak bütünleştirilmiştir. Bu promenad yayaların çekirdek de gerçekleşmekte olan üretim, araştırma ve geliştirme faaliyetlerini gözlemleyebildiği ve zaman zaman da faaliyetlere dahil olabildiği bir kurgu oluşturur. Promenad kimi yerde yakıt tankerlerinin içinde gerçekleşmekte olan faaliyetleri gösterme aracı, kimi yerde ise seyir terasına ulaşma aracına dönüşür.

Yakıt Tankerleri

Atıl durumda olan yakıt tankerleri zamanla yerin ve bağlamın bir parçası haline gelmiş bir bütün olarak ele alınmıştır. Tankerler, merkezine yerleştirilen strüktürel ahşap çekirdekle birlikte sonsuz mekansal potansiyele sahip odak noktaları haline getirilmiştir. Strüktürel ekin getirdiği esneklik imkanıyla birlikte tankerlerin cephesinde çeşitli boşluklar açılabilmiş, bunula birlikte tankerlerin içine sızan mekanların doğal havalandırma ve ışık ihtiyaçları karşılanmıştır. Kimi zaman da kabuk yüzeyi korunarak içeriye yerleştirilen depo hacimlerinin ihtiyaç duyduğu kapalılık sağlanmıştır.

Tesiste bulunan açık alanlar çeşitli gıda ürünlerinin üretilmesi için kullanılan tarım alanlarına dönüştürülmüştür. Alanların üretime elverişliliğine göre yer yer geleneksel tarım yöntemleri kullanılırken yer yer seralar ve susuz enjekte tarım araçları kullanılmıştır. Üretilen ürünlerin depolanmasının ambar binalarında belirlenen depo alanları ve yakıt tankerlerinde içine yerleştirilen soğuk hava depolarında yapılması planlanmıştır.

Depolanan ürünler ile birlikte kriz anlarında hedeflenen toplanma alanlarına en geç 12 saat içinde ulaştırabilen yardım paketlerinin tesiste hazır bulunması düşünülmüştür. Depolanan paketlerin son kullanım tarihleri yaklaştığında ürünlerin satışına ev sahipliği yapacak bir satış ve tanıtım birimi tesiste konumlandırılmıştır. Bu yolla belirlenen satış günlerinde; hem lumos’un faaliyetlerinin tanıtımının sağlanması hem de lumos sisteminin kendi kendine yetebilen bir gelir modelinin oluşması hedeflenmiştir.

Tesiste bulunan ambar yapıları dönüştürülürken kolonatlı ve bant pencereli cepheye sadık kalınmış, hasarlı çatılar ise onarım ve yapılan ekler ile enerji üretimine ve depolanmasına destek sağlayacak sistemlere dönüştürülmüştür. Ambar yapılarına eklemlenen strüktürlerle birlikte ilk versiyonda Nişantaşı bölgesindeki toplanma alanlarına destek vermesi planlanan tesisin hizmet vereceği toplanma alanlarının artması durumunda gerekli esneklik oluşturulmak istenmiştir.

BULUT

Lumos sisteminin hedeflerinden biri; afet sonrası toplanma alanlarının yetersiz olduğu İstanbul’da mümkün olan en kısa sürede toplanma alanlarının insan kapasitesinin arttırılması ve afet sonrası koşullarına elverişli hale getirilmesidir. Bunun için lumos sisteminde seçilen pilot toplanma alanı Teşvikiye-Nişantaşı bölgesinde yer alan Mıstık Parkı olmuştur. Yoğun yapılaşma içinde bulunan ve Marmara Üniversitesi Nişantaşı kampüsünün inşaata açılmasıyla mahallenin kalan iki toplanma alanından biri olan Mıstık Parkına olası doğal afet sonrası en az 400 kişinin sığınması beklenmektedir.

Parkın mevcut haliyle beklenen sayıda insana sağlıklı şekilde ev sahipliği yapmasının imkansız olması sebebiyle, park üzerinde parkı afet sonrası yoğunluğa hazırlayabilecek bir takım düzenlemeler tasarlanmıştır. Bu düzenlemelerin tümü ise lumos sisteminin bulut ayağını oluşturmaktadır.

Olası afet sonrası senaryolarında ilk 12 saat gerekli desteğin gelememesi olasılığı düşünülerek parkın mevcut sert zeminlerinin altına, çekirdek tesisinden gelen kaynaklarla beslenen bir acil durum deposu tasarlanmıştır. Bu depoda aynı zamanda bulutun bir diğer bileşeni olan afetzedelere afet sonrası gerekli geçici konaklamayı sağlayacak olan modüllerin depolanması planlanmıştır.

TOHUM

Çekirdek ve bulut her an olması muhtemel afet ve krizlere çözüm ararken tohum; geleceğin getireceği, şu andan öngörülemeyen problemlere çözümlere yönelik çalışmalar yürütür. Tohum güncel olarak günlük hayatımızı etkileyen pandemi gibi geleceğin de getireceği yeni sorunları ve bunların sonuçlarını araştırır. Tohum bir alternatif arayış çalışmasıdır. Sadece sahip olduğu kaynakları (su, rüzgar, güneş) kullanarak kendi kendine yeten bir su üstü birimi denemesidir. Bu birim seri üretime uygun üretilmiştir ve araştırma ve geliştirmeler sonuç verdikçe farklı kurgulara ve boyutlara evrilebilir.

Tohum üretildikçe ve değiştikçe İstanbul’un farklı noktalarındaki sahillere yerleştirilmesi bu şekilde halka yapılan araştırmaları ve bu araştırmaların amacını anlatması , elde edilen ürünleri göstermesi planlanmıştır. Bu yöntemle tohum kullanıcıları geleceğin neler getirebileceği hakkında düşünmeye ve geleceği planlamaya dahil etmesi istenmiştir.

“İrade en kötü talihi yener.”
Aleksis Kivi

Etiketler

Bir yanıt yazın