MİMARİ RAPOR
Zonguldak tarih boyunca barındırdığı imkanları ile deniz ticareti ve madencilik sayesinde bir çok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Cumhuriyet tarihinin ilk sanayi yatırımlarından biri olan SEKA fabrikasının 1936 yılında İzmit’te kurulmasının ardından Çaycuma’da da yer alan fabrika ve yerleşke ilçenin simgesi haline gelmiştir. Proje arsası olarak verilmiş olan alan, SEKA işletmesine ait birçok kimlik izlerini taşımakla birlikte eğitim birimlerine olan yakınlığı ile proje tasarımı için zengin bir fırsat kaynağı olmuştur. Tasarımın ana hedefi bilim merkezinin hem görsel hem de sunduğu sosyal imkanlar doğrultusunda öncelikle ilçe ve daha sonra bölge halkı için bir imge oluşturmaktır. Bunu sağlarken arsanın geçmiş kimliğinden yola çıkarak içinde eğitimden sosyal olanaklara kadar bir çok farklı deneyime imkan sağlayan esnek bir tasarım anlayışı benimsenmiştir. Tasarlanan yapının çevresel imge oluşturması için yapının kullanıcı tarafından sosyal ve bilimsel zeminde anlamlandırması temel hedef olmuştur. Bu hedefler doğrultusunda tasarlanan yapıda, daha çok öğrencilerin bilimsel ve yaşamsal unsurları iç içe bulabileceği, her yaştan ve her profilden kullanıcının esnek atölye çalışmalarına imkan sağlayabilecek, yapının açık alanları ile kentte kamusal alan oluşumunun izlerini görmek mümkündür.
En genel anlamıyla bilim; fiziki ve doğal evrenin yapısının ve hareketlerinin birtakım yöntemler (deney, düşünce ve/veya gözlemler) aracılığıyla sistematik bir şekilde incelenmesini de kapsayan entelektüel ve pratik çalışmalar bütünüdür1. Bilime olan en temel yaklaşımlar dikkate alındığında yapı tasarımında hem “ürün olarak bilim” hem de “süreç olarak bilim” fikri yapının kullanım açısından temel amacını oluşturmaktadır. Aynı zamanda önerilen Bilim Merkezi tasarımı ile gelişime ve yeniliğe kapılarını açan Çaycuma ilçesinde çevresel imge oluşturmak ilçenin ve bölgenin geleceği açısından oldukça önemlidir. Bu nedenle öneri tasarımda yapı içerisindeki birimlerin kullanıma bağlı işlevsel gereklilikleri kadar, yapı çevresindeki peyzaj düzenlemesiyle de ilçe halkının deneyimleyebileceği mekan zenginliği de tasarım unsurlardan biri olmuştur.
Yapı tasarlanırken benzer işlevlere ve benzer yüksekliklere sahip olan birimler birleştirilerek topoğrafyaya uyum sağlayacak şekilde doğu batı aksında konumlandırılmıştır. Bu konumlanış aynı zamanda yapının Sadık Tekin Müftüoğlu Caddesinden bütünüyle algılanmasını da sağlamaktadır. Yapının doğu tarafında arsa çeperinde yer alan eğitim yapılarına iki ayrı noktadan kontrollü geçiş verilerek buradaki öğrencilerin yapıyı ve açık alanları daha aktif kullanması sağlanmıştır.
Tasarlanan yapıda dinamik iç mekan organizasyonu ile farklı yaş gruplarından öğrencilerin ve farklı birikime sahip bireylerin aktif kullanımına imkan sağlayan bir sergi anlayışı dikkati çekmektedir. Tasarımda bu sergi alanlarına takılan diğer birimler ile üretim-ürün sürecinin devingen olması sağlanmıştır. Esnek kullanım imkanı sağlayan atölyeler, derslikler ve laboratuvarlar üretim sürecine yönelik her türlü imkan göz önüne alınarak tasarlanmıştır.
Yapı içinde hem kalıcı ve geçici sergi hollerini birbirinden ayırmak için hem de girişte sergi holünün vurgusunu arttırmak için kullanılan ve sembolik anlama sahip olan binlerce yıl öncesinden ispatlanan “Platon’un 5 katı cismi” olan 5 temel polihedron (çok yüzlü) dikkati çekmektedir. Ünlü filozof Platon’a göre bu polihedronlar doğayı açıklamak için kullanılmalıydı. Çünkü her biri polihedron bir doğal ögeyi temsil ediyordu. Dört yüzlü, ateşi; sekiz yüzlü, havayı ve yirmi yüzlü, suyu; yüzleri kareler olan küp, dünyayı ve yüzleri düzgün beşgenlerden oluşan on iki yüzlü ise, evreni simgeliyordu. Sembolik değerinden hareketle polihedronlar sarkaç olarak yapı içinde tavan döşemesinden açılan deliklerin içine takılmıştır. Döşeme açılan bu delikler aynı zamanda yapı içine gün ışığı almak ve doğal havalandırmayı sağlamak için oluşturulmuştur.
Yapının arkasında rekreasyon alanının içerisinde sergi holleri ve kafeterya ile entegre bir biçimle çalışması düşünülen performans alanı oluşturulmuştur. Bu alan için bir miktar kot farkı ile oluşturulan amfi kullanılarak düşeyde bir çekim alanı oluşturmak istenmiştir.
Yapı içinde tasarlanan çok amaçlı salon ise gerek çeşitli bilimsel eğitim ve toplantılara ev sahipliği yapmak gerekse Çaycuma’da sinema ve tiyatro gibi sanata merak duyan halkın çeşitli kültürel faaliyetlerini gerçekleştirebilmek için tasarlanmıştır.