MİMARİ TASARIM RAPORU
“Şafak vaktine doğru vurdu güneş Tralleis Kenti’ ne ve aydınlattı üç gözleri.. Ve ondan sızan ışık oyunuyla serildi Efeler’ in üstüne..”
Efeler İlçesinin merkezinde bulunan antik Tralleis Kenti; Kıyı Ege’den İç Anadolu’ya uzanan tarihi Smyrna- Ephesos-Magnesia-Tralleis-Nysa-Laodikeia yolu üzerinde bulunmaktadır. Tarihi ve ticari geçmişe sahip Efeler ilçesinin topraklarında bir kamu yapısı tasarlamak önemli bir sorumluluktur. Bu nedenle belki de en önemli parametre insan ölçeğidir. Kentliyi teşvik eden, ulaşılmaz bir hacim tanımlamayan, kopuk değil bütünleşik bir hayat öngörmek temel tasarım problemi olmuştur.
Yarışmada, 2014 yılında kurulan Efeler Belediyesi’nin yeni hizmet binasının, İzmir-Denizli karayolunun kent merkezinden geçen bölümünün üzerinde bulunan ve 14.226 metrekare alana sahip 5958 ada, 17 parselde tasarlanması beklenmektedir. Verilen alanın yer görme sonucu elde edilen bilgilerden hareketle eskiden otogar alanı olarak kullanıldığı bilinmektedir
Yarışmada verilen tasarım alanının en önemli aksı, alanın batısında bulunan ve en yoğun-işlek-popüler bulvarı olan Adnan Menderes Bulvarı kabul edilmiş olup araç yaklaşımı önerisi bu doğrultuda şekillenmiştir. Bulvarı takip eden ve alanın güney tarafında bulunan karayolu üzerinden yapıya ve meydanlara giriş-çıkış önerileri yapılmıştır. Servis yaklaşımı ve protokol için ekstra önerilen VIP yaklaşım alanın kuzeyinden öngörülmüştür. Alanın yakın çevresi genel olarak konut alanı olmakla birlikte batısında bir akaryakıt istasyonu ve öğrenci yurdu, doğusunda ise en fazla 12 katlı (40,50 m.) ticari nitelikte gelişmesi planlanan bir parsel bulunmaktadır. Yer altı suyu konusunda bir dezavantajı bulunmayan alanda negatif kota inilmesinde jüri tarafından şartnamede açıklandığı üzere sakınca bulunmamaktadır. . Alanda mevcut bulunan yaya geçitlerine iyileştirme önerilirken, kent hafızasını korumak amacıyla tasarlanan hizmet yapısına ve bir ilçe meydanı olarak öngörülen belediye meydanına yaya yaklaşımında bu akslar (yaya geçitlerinin mevcut yer ve aksları) korunmuştur.
Kent; algılanan fiziksel çevrenin yanı sıra, doğal çevrenin, kentli-kent ilişkisinin, kentlinin günlük aktivitelerinin şekillendirdiği bir bütündür. Tüm öğeleriyle bir kent, girift bir yapı tanımlar. Kentin fiziksel çevresi, kentteki sosyal yaşantıyı şekillendirdiği gibi, sosyal yaşantı da fiziksel çevrenin dönüşümünde ve gelişiminde etkili bir rol oynar. Kent meydanları, kentsel açık mekanların en etkin kullanılan öğesidir. Alanda yer alan meydan belediye binasının yakınında ve bütünsel bir dil oluşturacak şekilde konumlandırılmıştır. Belediye meydanı, hem yeşil bandı belediye binasına yönlendirirken hem de belediye binasına şekil vererek tasarımda önemli bir rol oynamaktadır. Projede; belediye, merkez, meydan ve park özelliklerinin tümünü bünyesinde barındıran bir toplanma ortamı yaratılmaya çalışılmıştır. Bu toplanma alanının mekansal kurgusu ile kullanım niteliği, biçimsel ifadesi ile de kalıcı, sürekli ve anlamlı algısal lineer bir bütünleşme yaratması hedeflenmiştir. Bu bağlamda ortaya konmaya çalışılan taşıyıcı iskelet, program ve biçim yorumlarının ortaya koyduğu ortak mimari algı tasarımın ana önermesini oluşturmuştur. Tasarımda temel belirleyici olan ise bu bütünün işleyişidir. Bu bütünün işleyişinin sürekliliği için, alanın ve yakın çevresinin çekici, insanları toplayan bir odak noktası olarak tasarlanması öngörülmüştür. Olanaklar dahilinde yeşil alanları, izleme noktaları ve yaya mekanlarıyla bir belediye kapsamının çok daha fazla ötesine geçilerek çevrenin yaşandığı, kentlinin benimsediği bir merkezin oluşmasına özen gösterilmiştir. Kent hafızasını korumak adına alanının güneyinde yer alan ve mevcuttaki halinin iyileştirilerek devamlılığının öngörüldüğü yaya geçidinin oluşturduğu aksta, jüri üyelerinin de şartnamede belirttikleri ve sakınca görmedikleri üzerine bir alt zemin ve bununla birlikte adına “kentli avlusu” dediğimiz bir avlu oluşturulmuştur. Böylece en başından en önemli parametre olarak size sunduğumuz insan ölçeğinde bir yapı oluşturma kaygımız vurgulanmıştır. Bu sayede kentlinin hafızasına yer eden aksın sürekliliği sağlanmıştır. Tasarım; bahsedilen kentsel kararların sürekliliğine katkı sağlama hedefinin yanı sıra, klasik bir belediye binasını sorgulayan bir tavırla kurgulanmıştır. Kentsel yaşamın merkezinde, bütün haşmetiyle varlığını hissettiren, yalnızca işi düşenin mecburen uğradığı, mesai saatleri dışında kent içinde ulaşılamaz bir hacim tanımlayan, kentten ve kentliden kopuk bir belediye binası yerine; ölçeğinin büyüklüğünü, kendi sınırlarını eriten bir avantaja çeviren, kentsel yaşamın içinden akıp ona katılmasına olanak tanıyan, katılımcılığı teşvik eden, bununla beslenen, halka ait, halkın sözünü söyleyen bir yapı tasarlaması hedeflenmiştir.
Programı yerleştirirken belirli parametreler göz önünde bulunduruldu. Bunlar; ihtiyaç programındaki istenilen program büyüklüğü, zemin ile ilişkili olmak zorunluluğu, üst katlar ile ilişkili olmak zorunluluğu, açık alan kullanımı gerekliliği, servis ihtiyaçları ..vs. Bu parametreler ile ürettiğimiz farklı program yerleşimlerinden eleyerek geldiğimiz sonuç yarışmada sizlere sunuldu.
Yapının tasarımında cephe kurgusu asla ikincil bir kabuk gibi düşünülmemiştir. Alışılageldik bir yapı imgesi üretmektense, yatay ve düşey kırıcıların farklı girişimlerle ışık alımı ve gölge oyunlarıyla oluşan bir yapı tasarlamaya çalışılmıştır. Daha sadeleşmiş beyaz ve açık renklerle elde edilen bir yapı sistemi öngörülmüştür. Yapının güneybatı ve güneydoğu cephelerinde bir çerçeve içerisine alınmış görüntüsü ile insan algısında yaşattığı bilinen “güven” duygusu ve estetik hedeflenmiştir. İç mekanlarda da bu sakin renk skalası devam ettirilmek istenmiştir. Çalışmaktan keyif alınacak mekanlar üretmek öncelikli tercih olmuştur.