PROJE RAPORU
Mimari
Peyzaj
İnşaat Mühendisliği
Açıklama Raporları
Genel Yerleşim Kararları ve Ortam
Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları yerleşkesinin bütüncül bir yaklaşımla ele alınmasında en belirleyici faktör alandaki grup ağaçların hiç zarar görmemesidir. Talep edilen yapılaşmayı oldukça zorlaştıran mevcut yeşil dokunun yoğun ihtiyaç programına rağmen korunması gerekmektedir. Bu koşullarda en rasyonel çözüm mevcut yapılaşmış yerlerde yeniden yapılaşmak olmuştur.
Yeni yerleşke olabildiğince alçak, 2-4 kat arasında değişken gabarili kitlelerden oluşmaktadır. Genel atmosferin koruluk içine dağılmış, adeta küçük bir köy imgesini çağrıştıran, hastaların burada tedavi görecekleri süre içinde kendilerini yabancı hissetmeyecekleri bir yer hissini vermesi arzulanmıştır. Gene bu çerçevede yerleşkeye ait hafızanın korunması ve mevcut 4 adet tarihi kagir binanın yeniden işlevlendirilerek değerlendirilmesi tercih edilmiştir. Mevcut ahşap yapılar da yeniden işlevlendirilerek kullanıma sokulmuştur. Tescilli ahşap köşkün bir Ruh ve Sinir Hastalıları Müzesi olarak kamuya ve kullanıma açılması önerilmiştir. Küçük ahşap yapının ise kreşe dahil edilerek çocukların erişimine açık bir Masal Evi olarak kullanılması önerilmiştir.
Koruluk Allesi
Tüm yerleşkeyi girişten başlayarak baştan başa kat eden koruluk allesi projenin omurgasını oluşturmaktadır.
Akışkan bir geometriye sahip olan alle terapi bahçelerinin duvarları arasını kat etmekte, yataklı kliniklere ait kapalı bahçelerden tampon yeşil vejetasyon ile ayrılarak tüm peyzajın kurucusu haline gelmektedir. Seçilen bitkilerin yükseklikleri ile elde edilen ‘yeşil şev’, duvarların yükseklik algısının kırılmasını ve peyzaj içinde yok olmalarını sağlamaktadır. Zeminde yer örtücü türlerle başlayan tipik kesitteki vejetasyon sürgün bitkilendirme ile başlamakta, giderek boylanan bitki türleri ile bahçe duvarlarına doğru yükselmektedir. Sarmaşık türlerinin kaplayarak örttüğü duvarlar koruluk içinde görünmez hale gelmektedir. Koruluk allesi içine yerleştirilen ve tıbbi personel ve hasta ziyaretçilerinin ortak kullanıma açık olan büfe, çardak, dinlenme, spor istasyonları, bisiklet parkuru gibi donatılar her daim aktif bir yaşantının önünü açmaktadır.
Proje net bir yerleşme stratejisi izlemektedir: Hareketliliğin çok olduğu birimler ile sakin olan yataklı birimler birbirinden uzaklaştırılarak konumlandırılmıştır. Bu karar doğrultusunda sakin/içe dönük psikiyatri klinikleri ile diğer hareketli birimler (acil, poliklinikler, sosyal alanlar, yemekhane vb.) birbirilerinden uzaklaştırılmış, yataklı üniteler kendi aralarında bir gurup oluşturacak şekilde görece hareketliliğin uzağında konumlandırılmıştır. (Şekil 1)
Şekil 1: Hareketli / Sakin Zon Ayrışması
Sirkülasyon
Ağaçların korunması kampus girişlerinin de belirleyicisi olmuştur. Hastane ana girişinin Bayar Caddesi’nden alınması ilk akla gelen çözümdür. Ancak korunması gereken ağaç yoğunluğundan ötürü ana girişin buradan alınması halinde acil ve poliklinik birimlerinin kaplayacağı zemin alanı önemli ağaç kaybına sebep olmaktadır. Bu nedenle Bayar Caddesi’nden sadece günübirlik kullanımın yoğun olduğu Psikoterapi Merkezi (mevcut K1 Kadın Psikiyatri Klinik Binası) girişi alınmıştır.
Kampus ana girişi acil ve onunla yakın ilişkili olması gereken polikliniklerle yakın ilişkili olacak şekilde çözülerek hiçbir ağaç kaybına sebep olmadan Sinan Ercan Caddesi yönünden alınmıştır. Buradan kuzeye doğru uzanan promenad acil servis, poliklinikler ve nöroloji binasının tanımladığı bir aks ile devam ederek yemekhane binası ile sonlanmaktadır. Hareketliliğin yoğun olacağı bu aksta hızı düşürülmüş, sadece servis amaçlı (acil ambulansı, savcılık resmi araçları ve yönetim personeli araçları vb.) kontrollü bir taşıt trafiğine de izin verilecektir. Ana giriş noktasından alınan diğer kontrollü girişten güneyde yer alan psikiyatri kliniklerinin altında çözülen kapalı otoparka ulaşılmaktadır. Kampus çeper duvarından dolaştırılan ve tüm kampusu kateden servis yolu tüm birimlere gereken ambulans ulaşımı, hasta sevki, yemek servisi, atık servisleri gibi ihtiyaçların orta mekandaki sakin yaşantıyı etkilemeden gerçekleştirilebilmesini sağlayacaktır. (Şekil:2)
Şekil 2: Taşıt ve Yaya Sirkülasyonu
Yataklı Birimler
İhtiyaç programının ağırlık kısımını oluşturan yataklı psikiyatri klinikleri güneydeki mevcut boş alanda konuşlandırılmıştır. Bu konum 11 üniteden oluşan 154 odalı kadın-erkek-çocuk/ergen yataklı psikiyatri kliniklerinin yoğun inşaat programını bir ağaç kaybına sebep olmadan karşılanabilmesini sağlamaktadır. Diğer yataklı birimler ise daha önceden yapılaşmış alanlarda tasarlanmıştır.
Terapi Bahçeleri / İhata Duvarları
Kampusteki yataklı birimlere ait terapi bahçelerindeki temel hedef hastaların bir bahçede olduğunu hissettirmeyecek kadar büyük, sınırlarını algılatmayacak kadar geniş olmaları hedeflenmiştir. Bahçe büyüklükleri standartların üzerindedir.
Terapi bahçelerinin akışkan geometrisi ve yeşil doku altında kaybedilmesi doğal atmosferin hastalar üzerindeki olumlu etkisinin kaybolmamasına neden olacaktır. Bahçeler içinde düzenlenen gezinti parkuru, spor istasyonları, permakültür köşeleri, voleybol vb. etkinlikler açık mekanlarda aktif bir yaşantının da kurucusu olacaktır.
Sürdürülebilirlik
Sürdürülebilirlik açısından kampüsteki kliniklerin tükettiği enerjinin bir kısmını yapı çatılarına entegre edilmiş PV paneller ile sağlaması, ısı geri dönüşümlü sistemlerin işletmeye alınması, tüketilen yiyeceklerden elde edilen kompost ile terapi bahçelerindeki permakültür alanlarının döngüselliğinin kurgulanması, yapı çatılarından toplanan yağmur sularının hasta odalarının ıslak hacimlerinin rezervuarlarında kullanılması ve tüm bu sistemin etkin bir otomasyon ile yönetilmesi önerilmiştir. Isıtma ve soğutma sistemlerinde ısı geri dönüşümlü sistemler düşünülmüştür. Tüm kampüse ait merkezi bir sistem yerine, her yapının iklimlendirme, ısıtma ve havalandırma sistemi (VRF) kendi içinde kompakt bir şekilde çözülmüştür. Böylece bu tip büyük tesisat galerilerinde oluşacak enerji kayıpları ve toprak altındaki bu galerileri inşaatlarının doğal ortama ve ağaçlara verebileceği zarar ortadan kalkmaktadır. Yapıların bodrum ve çatı aralarında oluşturulan hacimler teknik alanların buralarda konuşlandırılmasını, gerekli temiz hava alış ve atışını da mümkün kılmaktadır.
Cephe Sistemi
Bina kabuklarının ana malzemesi çatılardan başlayarak düşeyde devam ettirilen kenetli patinato çinko ve bununla entegre edilmiş alüminyum ahşap transfer kaplama profille oluşturulmuş giydirme cephe sistemleridir. A2 yanmazlık sınıfına sahip teknolojik ahşap sistem deformasyon, küflenme, bakteri, genleşme gibi problemleri bertaraf eden, bakım operasyonunu asgariye indiren ancak ahşabın verdiği sıcaklık ve dokunma hissinin kaybolmadan elde edilebilmesini sağlamaktadır. Çeşitlenmeyi sağlamak açısından nöroloji binası gibi bazı tekil bloklarda degrade klinker seramik kaplama kullanılmıştır.
Peyzaj
Açık alan sistemi tüm alana yayılan ve ortak kullanımları içeren bir omurga üzerine kurgulanmıştır. Herkesin kullanımına açık olan bu omurga kamusal bir koridor niteliğinde olup, özel kullanıma yönelik düzenlenen terapi bahçeleriyle arasında pasif bitkisel tampon kuşaklar önerilmiştir.
Özel ve kamusal alan çizgisini iç içe barındıran çevresel tasarımda, mevcut bitkisel dokunun tamamen korunması birincil amaçtır. Bu doğrultuda bitkisel ve yapısal peyzaj unsurlarına yönelik önerilerde alanın doğal yapısıyla uyumlu düzenlemeler geliştirilmiştir. Proje alanın merkezinde, mevcut bitkisel dokunun korunmasıyla meydana getirilen, sürekliliği sağlanmış, ortak kullanıma sahip, koruluk allesi yer almaktadır. Bu alanda zeminin orman altı örtüye sahip olması öngörülmüştür. Bununla uyumlu olarak gizli çelik ayırıcı bordürler ile tariflenmiş yaya yollarının sıkıştırılmış ince agrega, bisiklet yollarının ise kil, toprak, kum, çakıl ve çimento karışımdan oluşturulacak “terraton” malzeme ile yapılması önerilmektedir.
Alanda yer alan mevcut ağaçların korunmasına büyük önem verilmiş, tasarım bu yönde şekillenmiştir. Ancak sağlıklı bir yeşil çevre için, koruma esnasında ömrünü tamamlamış, kurumuş veya bitkisel doku için sorun olan sağlıksız bazı ibreli ve alanın genel karakteri ile uyumsuz ağaçların (palmiye vb.) uzaklaştırılması düşünülmüştür.
Mevcut bitkisel dokunun büyük ölçüde ibreli olması, toprağa asidik özellik kazandırmış ve bu etken bitki seçiminde kısıtlayıcı rol oynamıştır. Tasarımda, asidik topraklarda yaşayabilen, gölgeye dayanıklı, su ve bakım ihtiyacı duyulmayan türlerin seçimine özen gösterilmiştir.
Kliniklerde bulunan hastaların, hem tedavilerine destek hem de serbest dolaşıp çeşitli aktivitelerle ilgilenebileceği terapi bahçeleri oluşturulmuştur. Terapi bahçelerini çevreleyen terapi duvarlarının yükseklik etkisinin azaltılması ve bitkisel perdeleme yapılması amacıyla, 3 kademeli bitki katmanları tasarlanmıştır. 1. kademe yerörtücüler ve küçük çalıları kapsamaktadır. Yönlendirme ve sınırlandırma amacıyla oluşturulan bu katmanda yerörtücü olarak Pachysandra terminalis, Viola odorata, küçük çalı olarak Hebe sp. kullanılmıştır. 2. katmanda alan doldurucu, doğallaştırıcı çalı grupları yer almaktadır.Bu kademede dağınık formlu türler kullanılarak yabani ve doğal görünüm kazandırmak hedeflenmiştir. Fatsia japonica, Mahonia aquifolium, Berberis thunbergii bu katmanda kullanılan bitkilerdir. 3. kademe, fon yaratıcı, görsel perdeleme yapan büyük çalı, ağaçcık ve sarılıcı grubundan oluşturulmuştur. Bu grupta büyük çalı ve ağaçcık olarak, Sambucus nigra, Prunus laurocerasus, Viburnum tinus gibi türler, sarılıcı olarak da Ampelopsis quinquefolia, Hedara helix, Clematis montana tercih edilmiştir. (Şekil 3)
Şekil 3: Yeşil Alan Hiyerarşisi
Etaplama
Hastane kompleksinin operasyonunu aksatmadan kapsamlı bir inşaat ve yenileme sürecine girecek olması uzun vadeli bir etaplama planı yapılmasını zorunlu kılmaktadır. Ana ilke olarak programın en ağırlıklı kısmını oluşturan yataklı psikiyatri klinik birimlerinin alanın güneyindeki yapılaşmamış bölgede işletmeye alınması ve bu binalara mevcuttaki erkek, kadın ve ergen yataklı psikiyatri ünitelerinin buraya taşınmasıdır. Böylece bu birimlerden boşalan yapıların yıkılarak veya yenilenerek işletmeye alınması bir hareket marjı bırakacaktır. Kalan birimler etaplar halinde yıkılarak yeni binalara taşınacaktır. Tüm hastanenin yenilerek devreye alınması ve bunun ne kadar bir zamana yayılacağı hem bütçesel, hem de operasyonel bir karardır. Bu aşamada bir öneri etaplama stratejisi ana hatları ile önerilmiştir. (Şekil 4)
Şekil 4: Etaplama Aşamaları