Katılımcı (Eyüpsultan Merkez: Aşevi ve Mahalle Evi), Sosyal Merkezler Mimari Proje Yarışması

MİMARİ RAPOR

Zemin kotun açık sirkülasyonlu yerleşim kararı ve tam kamusal geçişlere müsade eden tavrı, projeyi salt lokal bir sosyal merkez olmaktan çıkararak yeni bir toplanma alanı yaratmayı öngörür ve Pierre Loti tepesi sebebiyle çekim merkezi olan bölgede yeni bir odak noktası yaratmayı teklif eder.

Sosyal Merkez arazisi sık konut dokusu çeperinde, Pierre Loti tepesi sırtında sakin kullanıma sahip bir bölgede yer alır. Arazi yakın bölgesi oldukça eğimli bir topografyada sık konut dokusuna sahiptir. Bu bağlamda farklı kotlar arasında yaya ve araç ulaşımı için oldukça eğimli ve avantajsız bağlantı yollarının doğal olarak oluştuğu gözlemlenmiştir. Tasarım, bu durumu bir potansiyel kabul ederek yerin kapasitesini kullanır; arazinin ve yapının içinden geçen farklı kotları birbirine bağlayan daha tanımlı yaya yolunu (mahalle koridoru) mahalle evinin içinden geçirerek önerir. Mahalle koridoru tam kamusal, yarı kamusal ve özel alanlar arasında hareket ve durağanlığa bağlı olarak oluşabilecek gerilimler ile mahalle dokusunda canlılık, zenginlik getirir. Bu kararın aynı zamanda kullanıcılar ya da gelip geçenler arasında tesadüfü karşılaşmalar, etkileşimler sağlayarak mahallelinin sosyal merkez ve konumlandığı yer ile aidiyetini artırması hedeflenmiştir. Mahalle evi ve aşevi programına ek olarak mahallenin mevcut koşullarına ve yaşantısına odaklanan üst ölçekteki bu öneri- mahalle koridoru uzun süreli kalıcı bir dönüşümü mahallede hızlandıracaktır.

Mahalle evinin bir yerde karakterini oluşturan merdivenleri ve mahalle koridorunu, sadece kotları bağlayan bir elaman olarak görmek yerine peyzaj elemanları ile entegre olabilen kamusal alan, yarı kamusal ve özel alanlarda yolculuk eden yeni bir program olarak düşünebiliriz.

Yapı zemin kotunda iki ayrı ana kütle olarak arazinin çeperlerine olabildiğince çekilerek oluşturulabilecek en fazla açık alanı oluşturmayı hedeflemiştir. İnşa yerine, tasarlanan/ bırakılan bu boşluk yapının yakınında yer alan oldukça sakin ve yeşil alan olarak dikkat çeken mezarlık alanıyla ilişki kurma biçimi ve yer ile kurmaya çalıştığı bağlamdır.

Mahalleli tarafından sahiplenilecek, mahallelinin kişisel gelişimine, sosyal ve fiziksel becerilerinin gelişimine imkan tanıyacak mahalle evinde kullanıcı katılımının yüksek olması kritik önemdedir. Tasarım bu bağlamda mimari senaryosunu sorgulamış ve mahalle evinin sürdürülebilir olmasının yüksek aidiyet duygusu ile olabileceğini öngörmüştür.

Mahalle evi ve aşevi programı için mimari kararlar kullanıcı aidiyet duygusunu nasıl artırabilir?

Tasarım, tek bir kapalı alan veya önceden belirlenmiş net bir kurgu içerisinde programa dahil olan kullanıcı yerine, zemin kotta içerdiği her bir özelleşmiş programı ayrı ayrı, toplanma ve çeşitli etkinliklerin merkezi olabilecek bir iç avluya açıp, net olmayan rastlantısal bir kurgu içerisinde kullanıcıyı doğrudan kendine dahil etmeyi taahhüt ederek öznenin-kullanıcının- mekan üstündeki hakimiyetini-kolay dahil olabilirliğini ve dolayısı ile aidiyetini artırmayı düşünmüştür.

Tasarımın bu çabası bölge gözlemlendiğinde yoğun nüfusa karşın fiziksel anlamda yetersiz olan konutlarda ikamet eden mahallelinin kendi evinde ihtiyaç duyabileceği fiziksel mekanın karşılığını sosyal merkezin çeşitli işlevlere sahip mekanlarını evini tamamlayan-büyüten ek bir oda olarak düşünmesini sağlamak içindir. Bu yaklaşımın bölgenin sosyolojik yapısı düşünüldüğünde mahalle evinin maksatına ulaşması bağlamında gerçekçiliğiyle etkili olacağı düşünülmüştür.

Eyüp Sultan ve özellikle Pierre Loti tepesi bölgesinde yer alan tarihi dokudaki hafızada yer etmiş tipolojiler üzerine düşünüldüğünde tarihi referansların; birbirine yaslanarak çeşitlenme, örüntülerle genişleme, yarı açık hacimler tanımlamadaki yalın tektonikleri, ayrık fonksiyonları bir araya getirebilme gibi niteliklerine, önerilen mahalle evi tasarımının gerek kurgusuyla gerekse yapı malzemesi seçimiyle referanslar vermesi tasarımın üst ölçekte bağlamını oluşturduğu yaklaşım olmuştur.

Peyzaj kararları

Yaya promenadları oluşturarak odak noktaları birbirine bağlayan iç bahçede gölge değeri ve kentsel belirliliği yüksek geniş tepe tacı yapan ağaçlardan biri olan tek bir meşe ağacı (Quercus spp) önerilmiş. Bahçe alanında bu ağaç için belirlenen alanın toprak altıda derin köklü oluşuma uygun tasarlanmıştır.

Toprak altı sulama sistemi, az bakım ve su isteyen bitki türleri önerilmiştir. Bu bitkiler succulent türlerden; Sedum spurium (Dam koruluğu), Lampranthus roseus (Acem halısı) gibi bitkiler kullanılmıştır. Ayrıca mevcut arazide yer alan ağaçlar bulunduğu kottan (+58.00) sökülerek, personel servis alanı ve kütüphane alt katının da bulunduğu +54.00 kotuna taşınmıştır.

Girişte mevsimsel renk geçişleri ile giriş algısını güçlendirecek kırmızı akçaağaç (Acer rubrum) ve ilkbaharda çiçeklenen Süs Kirazı (Prunus serrulata) türleri önerilmiştir.

Etiketler

Bir yanıt yazın